:)) bakalım bu işin sonu ne olcak hayırlısı olsun
nasıl güzel bir işyeri tarifidr o beniini sorana sakaryanın harabesi diyorum :)
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Sakarya///54
- Konu Sahibi mujo
- Başlangıç Tarihi
:)) bakalım bu işin sonu ne olcak hayırlısı olsun
nasıl güzel bir işyeri tarifidr o beniini sorana sakaryanın harabesi diyorum :)
yok güzelim öyle barışmak için olduğunu sanmıyorum kapattık biz o defteri çoktan kimbilir ne sıkıntısı var yine
sen anti sıkıntı mısın susmalıyım özel konular bunlar
ben kaçıyorum hayırlı iftarlar size
öyle arada bi sarar bana..
ii geeceler hatun kişiler..
valla bugün çok zor bigün atlattım.teyzemle kuzenlerim büyük bi trafik kazası atlatılar.öğlen haber geldi.evden nasıl çıkacağımı şaşırdım.hastanye gidene kadar akla karayı şeçtim.bide annem yanımdaydı.onada belli etmeyim diye kendimi bi sıkmışım.şuan bütün vücudum ağrıyo.çok şükr rabbime ucuz atlatılar.araba hurda olmuş.gören herkes burdan sağ çıkmaları mucize diyor.mübarek günlerin hürmetine rabbim korumuş onları.
eve yeni geldik sayılır.biraz kafamı dağıtayım diye girdim.ama yok ben en iyisi gidip yatayım.durup durup ağlayasım var yoksam
valla bugün çok zor bigün atlattım.teyzemle kuzenlerim büyük bi trafik kazası atlatılar.öğlen haber geldi.evden nasıl çıkacağımı şaşırdım.hastanye gidene kadar akla karayı şeçtim.bide annem yanımdaydı.onada belli etmeyim diye kendimi bi sıkmışım.şuan bütün vücudum ağrıyo.çok şükr rabbime ucuz atlatılar.araba hurda olmuş.gören herkes burdan sağ çıkmaları mucize diyor.mübarek günlerin hürmetine rabbim korumuş onları.
eve yeni geldik sayılır.biraz kafamı dağıtayım diye girdim.ama yok ben en iyisi gidip yatayım.durup durup ağlayasım var yoksam
çok çok geçmiş olsun kısmetsizim verilmiş sadakaları varmış gerçekten sağlık durumları nasıl şuan hastanedelermi çıktılarmı acil şifa diliyorum rabbim bidaha yaşatmasın inş.
Günaydıınnnn Arkadaşlaaaaarrrrrrrrrrrrrr
anlaşılan bankadan hala ses seda yok olan senin paraya olacak yazık...
canım dedim ya şanslı azınlıktayım diye sen nerede çalışıyorsun bakem harabe diyorsun
pisicik çok çok geçmiş olsun tatlım allah beterinden korusun verilmiş sadakaları varmış valla dediği gibi ise eğer allah muhafaza.....
anlaşılan bankadan hala ses seda yok olan senin paraya olacak yazık...
canım dedim ya şanslı azınlıktayım diye sen nerede çalışıyorsun bakem harabe diyorsun
pisicik çok çok geçmiş olsun tatlım allah beterinden korusun verilmiş sadakaları varmış valla dediği gibi ise eğer allah muhafaza.....
- 20 Ocak 2009
- 403
- 0
- 316
- 54
canım,
geçmiş olsun. şu bu mübarek günlerde allahım onları korusun bir önce iyileşsinler..
Ama sende dikkat et canım ya bilirim insan kendini çok sıkınca bünye zayıf düşüyor aman sen de hasta olma...
Ağla rahatla içini boşalt..
çok çok geçmiş olsun Allah bir daha göstermesin bela vermesin dün yağan yağmur yüzünden bir çok trafik kazası haberi duydum Allah korusun daha beterinden
Günaydıınnnn Arkadaşlaaaaarrrrrrrrrrrrrr
anlaşılan bankadan hala ses seda yok olan senin paraya olacak yazık...
canım dedim ya şanslı azınlıktayım diye sen nerede çalışıyorsun bakem harabe diyorsun
QUOTE]
günaydınnnn
bankayı şimdi yine arayacam :))
işyerim bir garip harabe :)) içinde bütün kötü ruh çeşitlerinden var :)))
ara yaaa hala aramadınmı sen
klava:kıss tamam anladık harabe tamamda o harabe neresi bacım ipucu ver accıkın
ara yaaa hala aramadınmı sen
kıss tamam anladık harabe tamamda o harabe neresi bacım ipucu ver accıkın
aradım canım işleme almışlar firmayı inceliyorlarmış
sakaryanın göbeğindeki harabe :)))
heee orasımıııı:hulya:
:)))) hanımlar şöyleki bir camdan bakıyorum müşteri bekleyen bir bayan sürekli turlayan sivil polisler gözüme ilişiyor diğer camdan bakıyorum sık sık kavga çıkaran araç şöforlari yada ayakkabı boyacıları yada camın yanındaki bankta kavga etmeye gelen sevgililer gözüme ilişiyor :)))
içeri baktığımda ise neyse onları söylemeyim :)))
içeri baktığımda ise neyse onları söylemeyim :)))
iyi bari işleme alınmış bud bir gelişme sonuçta
hee o harabeyi biliyorum ben kafamçokkarıştı
Tünaydınnnnn
hımmmmm anlaşıldı durum :jeyyar:
...
İçeri girer girmez neşeyle bağırdı:
-Anne biliyor musun bugün yuvada ne oldu?
- Görmüyor musun ? Telefonla konuşuyorum.
Herkesin sevdiği şey birbirine benzemiyordu. Annesi telefonu, babası arabayı seviyordu.
Herşey erteleniyordu, telefon ve araba söz konusu olduğunda... Bir de eve misafir gelecek oldu mu kendisine hiç yer kalmıyordu.
Nerelere gitseydi? Annesi kapattı telefonu.
Mutfaktan tencere sesleri geliyordu. Koşarak yanına gitti:
-Sana yardım edeyim mi ? dedi, en sevimli halini takınarak. Annesi manalı manalı baktı:
-Hayırdır? Bir yaramazlık mı var? Bak bir de seninle uğrasmayayım. Çok yorgunum zaten.
Yorgunluk nasıl bir şeydi ? Bazen elinde oyuncağıyla uykuya daldığında anneannesi oyuncağı yavaşça elinden alır :
-'Nasıl yorulmuş yavrucak. Uykunun gül kokulu kolları sarsın seni..'
diyerek alnına bir öpücük konduruverirdi.
Yorgunluk gül kokulu bir uykuya dalmaksa eğer, neden annesi kendisiyle böyle kızgın kızgın konuşuyordu.
—Anneciğim yorulduğun zaman gül kokulu uykulara dalarsın. Anneannem öyle söylüyor.
—Uykuya dalayım da, gül kokuları kusur kalsın. Yorgunluktan ölüyorum.
Bu kelimeden nefret ediyordu.'Yorgunum, yorgun olduğumdan, böyle yorgunken'....
—Anneciğim sen yorulma, diye...
—Yemekte konuşuruz çocuğum. Bankada işler yetişmedi. Baban gelene kadar bunları bitirmem lazım. Hadi sen oyna biraz.
Hani siz yoruluyorsunuz ya...Eeee....Bende oynamaktan yoruluyorum. Ne yapayım bilmem?
Yapılmaması gerekenleri biliyordu da büyükler, yapılması gerekenleri hiç bilmiyorlardı.
Işıklar söndü birden.
Annesi öfkeyle söylenmeye başladı.
—Mum da yok! diye diye karıştırdı dolapları el yordamıyla.
Çocuk sırtüstü yatıp, anneannesinin köyünü düşündü. Gaz lambasının ışığında deli tavşan masalını anlatışını.
Deli tavsanın duvardaki aksini getirdi gözlerinin önüne. Anneannesi gibi iki ellerini birleştirip işaret parmaklarını yukarı kaldırarak
tavşan kafası yaptı.
''Bak deli tavşan'' diyerek parmaklarını oynattı. Yoldan geçen arabaların farları duvardaki tavşana yol açtı. Tavşan alabildiğine hür
dolaştı sağda solda. Otlarla kuşlarla konuştu. Sonra yorgun düştü. Duvardaki görüntü minik avuçların açılmasıyla kayboldu. Kolu yavaşça
kanepeden aşağı sarktı.
Sonra ışıklar geldi.
Kadın çocuğun hiç konuşmadığını akıl etti. Birden kanepeye koştu. Küçücük dizlerini karnına doğru çekerek uykuya dalmıştı.
Masanın üstündeki dosyalara baktı iğrenerek. Dindirilmez bir pişmanlık doldurdu içini.
Uyandırmaktan korka korka küçük alnına bir öpücük kondurdu.
Çocuk sanki bir ipucu bekliyormuşcasına aralanan gözleriyle mırıldandı;
— İşin bitince beni sever misin anne? dedi.
Kadın, sevilmek için randevu alan çocuğuna bakarak sabaha kadar ağladı..
İçeri girer girmez neşeyle bağırdı:
-Anne biliyor musun bugün yuvada ne oldu?
- Görmüyor musun ? Telefonla konuşuyorum.
Herkesin sevdiği şey birbirine benzemiyordu. Annesi telefonu, babası arabayı seviyordu.
Herşey erteleniyordu, telefon ve araba söz konusu olduğunda... Bir de eve misafir gelecek oldu mu kendisine hiç yer kalmıyordu.
Nerelere gitseydi? Annesi kapattı telefonu.
Mutfaktan tencere sesleri geliyordu. Koşarak yanına gitti:
-Sana yardım edeyim mi ? dedi, en sevimli halini takınarak. Annesi manalı manalı baktı:
-Hayırdır? Bir yaramazlık mı var? Bak bir de seninle uğrasmayayım. Çok yorgunum zaten.
Yorgunluk nasıl bir şeydi ? Bazen elinde oyuncağıyla uykuya daldığında anneannesi oyuncağı yavaşça elinden alır :
-'Nasıl yorulmuş yavrucak. Uykunun gül kokulu kolları sarsın seni..'
diyerek alnına bir öpücük konduruverirdi.
Yorgunluk gül kokulu bir uykuya dalmaksa eğer, neden annesi kendisiyle böyle kızgın kızgın konuşuyordu.
—Anneciğim yorulduğun zaman gül kokulu uykulara dalarsın. Anneannem öyle söylüyor.
—Uykuya dalayım da, gül kokuları kusur kalsın. Yorgunluktan ölüyorum.
Bu kelimeden nefret ediyordu.'Yorgunum, yorgun olduğumdan, böyle yorgunken'....
—Anneciğim sen yorulma, diye...
—Yemekte konuşuruz çocuğum. Bankada işler yetişmedi. Baban gelene kadar bunları bitirmem lazım. Hadi sen oyna biraz.
Hani siz yoruluyorsunuz ya...Eeee....Bende oynamaktan yoruluyorum. Ne yapayım bilmem?
Yapılmaması gerekenleri biliyordu da büyükler, yapılması gerekenleri hiç bilmiyorlardı.
Işıklar söndü birden.
Annesi öfkeyle söylenmeye başladı.
—Mum da yok! diye diye karıştırdı dolapları el yordamıyla.
Çocuk sırtüstü yatıp, anneannesinin köyünü düşündü. Gaz lambasının ışığında deli tavşan masalını anlatışını.
Deli tavsanın duvardaki aksini getirdi gözlerinin önüne. Anneannesi gibi iki ellerini birleştirip işaret parmaklarını yukarı kaldırarak
tavşan kafası yaptı.
''Bak deli tavşan'' diyerek parmaklarını oynattı. Yoldan geçen arabaların farları duvardaki tavşana yol açtı. Tavşan alabildiğine hür
dolaştı sağda solda. Otlarla kuşlarla konuştu. Sonra yorgun düştü. Duvardaki görüntü minik avuçların açılmasıyla kayboldu. Kolu yavaşça
kanepeden aşağı sarktı.
Sonra ışıklar geldi.
Kadın çocuğun hiç konuşmadığını akıl etti. Birden kanepeye koştu. Küçücük dizlerini karnına doğru çekerek uykuya dalmıştı.
Masanın üstündeki dosyalara baktı iğrenerek. Dindirilmez bir pişmanlık doldurdu içini.
Uyandırmaktan korka korka küçük alnına bir öpücük kondurdu.
Çocuk sanki bir ipucu bekliyormuşcasına aralanan gözleriyle mırıldandı;
— İşin bitince beni sever misin anne? dedi.
Kadın, sevilmek için randevu alan çocuğuna bakarak sabaha kadar ağladı..
- 20 Ocak 2009
- 403
- 0
- 316
- 54
beğendiysen ne mutlu bana şekerim zemuszemus zemuszemus zemuszemus
Bacım amma açık adres yazmışsın sen öyle
