- 10 Ağustos 2009
- 26.100
- 18.286
www.odatv.com/n.php?n=satilmis-gazetecileri-acikladi-0311141200
Julian Assange, Edward
Snowden’dan sonra şimdi de Udo
Ulfkotte açıklamalarıyla dünya
gündemine oturmaya aday oldu.
Ünlü Alman gazeteci Udo Ulfkotte,
Russia Today televizyonuna yaptığı
açıklamada, dünya gündemine yön
veren önemli tv kanallarının ve
gazetelerin yaptığı haberlerin CIA
tarafından politik amaçlı nasıl
çarpıtılıp, yönlendirildiğini anlattı.
Ünlü Alman gazetesi Frankfurter
Allgemeine Zeitung’un eski editörü,
Kohl Hükümeti’nin
danışmanlarından, Ortadoğu
uzmanı Udo Ulfkotte, dünya
medyasına yönelik gerçekleri,
önemli bir tanık olarak ortaya
dökerek kanıtlıyor. Ünlü Alman
gazeteci bu anlattıklarını, yakın
zamanda basılan Satılmış
Gazeteciler (Bought Journalists)
adlı kitabında da tüm ayrıntılarıyla
ele aldığını belirtiyor.
AVRUPA’DA HALKLARI RUSYA’YA
KARŞI SAVAŞA KIŞKIRTIYORLAR
“Yaklaşık 25 yıldır gazeteciyim, ve
hep yalan söylemeye ve okura
doğruyu söylememeye mecbur
bırakıldım, ama birkaç aydır
Alman ve Amerikan medyasının
insanları Avrupa’da Rusya’ya
karşı savaşa kışkırtmaya
çalıştıklarını gördüğümden beri,
kararımı verdim ve ben bu
oyunda yokum dedim. Ben
insanları bu şekilde manipule
etmede ve Rusya’ya karşı
propaganda’da yokum dedim.
Geçmiş yıllar ben ve
meslektaşlarım, okura sadece
kendi ülkemde değil, ama tüm
Avrupa’da ihanet etmek için
kalemimizi sattık. Bu kitabı
yazmamın nedeni, Avrupa’da yeni
bir büyük savaştan çok
korkmamdır, yeniden böyle bir
savaş ortamında bulunmak
istemiyorum. Savaşlar asla kendi
başlarına çıkmazlar, arkalarında
hep bu doğrultuda çalışmalar
yapan bir grup insan olmuştur,
yalnızca politikacılar değil, aynı
zamanda gazeteciler de. Geçmiş
yıllarda savaşa sürüklemek için
okura nasıl ihanet ettiğimizi
anlatmak için yazdım bu kitabı.
Artık hiçbir şey duymak
istemiyorum, ancak muz
cumhuriyetlerinde olabilecek
propaganda yalanlarıyla gırtlağıma
kadar doluyum; özgür habercilik ile
insan haklarının olduğu özgür
demokratik ülkeler de neymiş!”
ALMAN GAZETECİLERİ, NATO VE
AMERİKA SEÇİYOR
“Alman medyasına bakın,
meslektaşlarım her gün Rusya’ya
karşı gürlüyorlar, gerçekte hepsi
de Nato ve Amerika tarafından
seçilmiş gazeteciler... Düşünün
beni de, Amerika yanlısı haberlar
yaptığım için, Oklahoma ‘onur
yurttaşı’ yapmıştı. Amerika yanlısı
haberlerimde CIA tarafından
yardım gördüm, artık gırtlağıma
kadar doluyum, artık bu oyunda
yer almayacağım. Yazdığım kitap
bana ne para ne de itibar getirecek,
aksine başıma bir sürü bela açacak,
çünkü Alman halkına, Avrupa’ya,
tüm dünyaya sahne gerisinde
gerçekte neler olduğunu anlatmayı
arzuluyorum.”
ZUBAIDAD’TAKİ KÜRT KATLİAMINDA
KULLANILAN ALMAN GAZI
“Kitapta pekçok örnek veriyorum.
Örneğin, 1988 yılına bakacak
olursanız, 1988’in mart ayında
Irak’taki kürtler kimyasal gazlarla
kitleler halinde öldürüldüler. Ama
ben bölgeye, 1988 temmuzunda
İran sınırında olan Zubaidad’a
gönderildim. İran-Irak savaşı
devam ediyordu. Benim görevim
katlimda kullanılan sarin gazının
Alman üretimi olduğunu
fotoğraflar eşliğinde yazmaktı.
Ben bu insanların Almanya’da
üretilen bir kimyasal gazla
öldürüldüğünü göstermeliydim.
Döndükten sonra hazırladığım onca
haber, sadece küçük bir fotoğraf ve
kısa bir yazıyla Frankfurter
Allgemeine’de çıktı. Haberde
vermek istediğim tüm insanlıkdışı
korkunçluklar tamamıyla
çıkarılmıştı, gerçek şu ki,
Avrupa’daki savaştan yıllar sonra,
yine insanlar Almanların ürettiği
kimyasal silahlar tarafından
öldürülmüştü, önemliydi bu!
Kendimi ihanete uğramış
hissettim, tüm dünyaya vahşeti
göstermek istemiştim, ama
dünyaya haykırmama izin
vermemişlerdi. Bugün
Almanya’da hala çok az kişi,
Zubaidad’ta binlerce kişinin
öldürülmüş olduğunu bilir, bu
olaya ilişkin benimki gibi diğer
haberlerin de hasıraltı edilmesi
nedeniyle. ”
GAZETECİLER, GİZLİ SERVİSLERİN
“DESTEK GÜÇLERİ”
“Pekçok gazeteci kendisini Avrupalı
ya da Amerikalı diye niteliyor ama
aslında hepsi, ben dahil, ‘resmi
olmayan destek güçleri’yiz, bu şu
demek, gerçekte sen işe gizli
servisler tarafından alındın, tabii
asla bunu kabul etmeyeceklerdir,
ola ki açığa çıktın; işte bu nedenle
bize ‘resmi olmayan’ diyorlar, yani
paravan. Pek çok kez bu role
büründüm, bundan utanıyorum,
finans çevreleri yani Amerikalılar
tarafından satın alındığım halde
saygıdeğer Frankfurter Allgemeine
için çalıştığım için de utanıyorum.
Hepimiz Amerika ve Avrupa
Birliği yanlısı haberler yazmaya
yönlendiriliyor ya da mecbur
ediliyorduk, ama asla Rusya
yanlısı yazamazdık. ”
ALMANYA, BİR AMERİKAN
SÖMÜRGESİ
“Çok üzgünüm, bu, benim için artık
demokrasi ve özgür basın demek
değil. Almanya bugün hala bir tür
Am
Julian Assange, Edward
Snowden’dan sonra şimdi de Udo
Ulfkotte açıklamalarıyla dünya
gündemine oturmaya aday oldu.
Ünlü Alman gazeteci Udo Ulfkotte,
Russia Today televizyonuna yaptığı
açıklamada, dünya gündemine yön
veren önemli tv kanallarının ve
gazetelerin yaptığı haberlerin CIA
tarafından politik amaçlı nasıl
çarpıtılıp, yönlendirildiğini anlattı.
Ünlü Alman gazetesi Frankfurter
Allgemeine Zeitung’un eski editörü,
Kohl Hükümeti’nin
danışmanlarından, Ortadoğu
uzmanı Udo Ulfkotte, dünya
medyasına yönelik gerçekleri,
önemli bir tanık olarak ortaya
dökerek kanıtlıyor. Ünlü Alman
gazeteci bu anlattıklarını, yakın
zamanda basılan Satılmış
Gazeteciler (Bought Journalists)
adlı kitabında da tüm ayrıntılarıyla
ele aldığını belirtiyor.
AVRUPA’DA HALKLARI RUSYA’YA
KARŞI SAVAŞA KIŞKIRTIYORLAR
“Yaklaşık 25 yıldır gazeteciyim, ve
hep yalan söylemeye ve okura
doğruyu söylememeye mecbur
bırakıldım, ama birkaç aydır
Alman ve Amerikan medyasının
insanları Avrupa’da Rusya’ya
karşı savaşa kışkırtmaya
çalıştıklarını gördüğümden beri,
kararımı verdim ve ben bu
oyunda yokum dedim. Ben
insanları bu şekilde manipule
etmede ve Rusya’ya karşı
propaganda’da yokum dedim.
Geçmiş yıllar ben ve
meslektaşlarım, okura sadece
kendi ülkemde değil, ama tüm
Avrupa’da ihanet etmek için
kalemimizi sattık. Bu kitabı
yazmamın nedeni, Avrupa’da yeni
bir büyük savaştan çok
korkmamdır, yeniden böyle bir
savaş ortamında bulunmak
istemiyorum. Savaşlar asla kendi
başlarına çıkmazlar, arkalarında
hep bu doğrultuda çalışmalar
yapan bir grup insan olmuştur,
yalnızca politikacılar değil, aynı
zamanda gazeteciler de. Geçmiş
yıllarda savaşa sürüklemek için
okura nasıl ihanet ettiğimizi
anlatmak için yazdım bu kitabı.
Artık hiçbir şey duymak
istemiyorum, ancak muz
cumhuriyetlerinde olabilecek
propaganda yalanlarıyla gırtlağıma
kadar doluyum; özgür habercilik ile
insan haklarının olduğu özgür
demokratik ülkeler de neymiş!”
ALMAN GAZETECİLERİ, NATO VE
AMERİKA SEÇİYOR
“Alman medyasına bakın,
meslektaşlarım her gün Rusya’ya
karşı gürlüyorlar, gerçekte hepsi
de Nato ve Amerika tarafından
seçilmiş gazeteciler... Düşünün
beni de, Amerika yanlısı haberlar
yaptığım için, Oklahoma ‘onur
yurttaşı’ yapmıştı. Amerika yanlısı
haberlerimde CIA tarafından
yardım gördüm, artık gırtlağıma
kadar doluyum, artık bu oyunda
yer almayacağım. Yazdığım kitap
bana ne para ne de itibar getirecek,
aksine başıma bir sürü bela açacak,
çünkü Alman halkına, Avrupa’ya,
tüm dünyaya sahne gerisinde
gerçekte neler olduğunu anlatmayı
arzuluyorum.”
ZUBAIDAD’TAKİ KÜRT KATLİAMINDA
KULLANILAN ALMAN GAZI
“Kitapta pekçok örnek veriyorum.
Örneğin, 1988 yılına bakacak
olursanız, 1988’in mart ayında
Irak’taki kürtler kimyasal gazlarla
kitleler halinde öldürüldüler. Ama
ben bölgeye, 1988 temmuzunda
İran sınırında olan Zubaidad’a
gönderildim. İran-Irak savaşı
devam ediyordu. Benim görevim
katlimda kullanılan sarin gazının
Alman üretimi olduğunu
fotoğraflar eşliğinde yazmaktı.
Ben bu insanların Almanya’da
üretilen bir kimyasal gazla
öldürüldüğünü göstermeliydim.
Döndükten sonra hazırladığım onca
haber, sadece küçük bir fotoğraf ve
kısa bir yazıyla Frankfurter
Allgemeine’de çıktı. Haberde
vermek istediğim tüm insanlıkdışı
korkunçluklar tamamıyla
çıkarılmıştı, gerçek şu ki,
Avrupa’daki savaştan yıllar sonra,
yine insanlar Almanların ürettiği
kimyasal silahlar tarafından
öldürülmüştü, önemliydi bu!
Kendimi ihanete uğramış
hissettim, tüm dünyaya vahşeti
göstermek istemiştim, ama
dünyaya haykırmama izin
vermemişlerdi. Bugün
Almanya’da hala çok az kişi,
Zubaidad’ta binlerce kişinin
öldürülmüş olduğunu bilir, bu
olaya ilişkin benimki gibi diğer
haberlerin de hasıraltı edilmesi
nedeniyle. ”
GAZETECİLER, GİZLİ SERVİSLERİN
“DESTEK GÜÇLERİ”
“Pekçok gazeteci kendisini Avrupalı
ya da Amerikalı diye niteliyor ama
aslında hepsi, ben dahil, ‘resmi
olmayan destek güçleri’yiz, bu şu
demek, gerçekte sen işe gizli
servisler tarafından alındın, tabii
asla bunu kabul etmeyeceklerdir,
ola ki açığa çıktın; işte bu nedenle
bize ‘resmi olmayan’ diyorlar, yani
paravan. Pek çok kez bu role
büründüm, bundan utanıyorum,
finans çevreleri yani Amerikalılar
tarafından satın alındığım halde
saygıdeğer Frankfurter Allgemeine
için çalıştığım için de utanıyorum.
Hepimiz Amerika ve Avrupa
Birliği yanlısı haberler yazmaya
yönlendiriliyor ya da mecbur
ediliyorduk, ama asla Rusya
yanlısı yazamazdık. ”
ALMANYA, BİR AMERİKAN
SÖMÜRGESİ
“Çok üzgünüm, bu, benim için artık
demokrasi ve özgür basın demek
değil. Almanya bugün hala bir tür
Am