Savcı, Dündar ve Gül’e 10’ar yıl, Enis Berberoğlu’na müebbet ve 10 yıl ceza istedi

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.301
42.828
MİT TIR’ları haberleri nedeniyle Cumhuriyet gazetesininin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar, Ankara temsilcisi Erdem Gül ve CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun ‘silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme’ iddiasıyla yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı.

Savcı, Dündar ve Gül’e 10’ar yıla kadar hapis, Berberoğlu’na da müebbet ve 10 yıla kadar hapis cezası istedi.

Capture.JPG

Gül, Dündar ve Berberoğlu.

MİT TIR’ları haberleri nedeniyle ‘askeri ve siyasi casusluk’la suçlanan Dündar ve Gül’ün davası 6 Mayıs 2016’da karara bağlanmıştı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Dündar’a ‘devletin gizli belgelerini elde edip yayınlamaktan’ yedi yıl hapis cezası vermiş, bunu da beş yıl 10 aya indirmişti. Aynı suçtan Gül’e de altı yıl hapis cezası verilip beş yıla indirilmişti.

Dündar ve Gül ‘hükümeti ortadan kaldırma’ suçlamasındansa beraat etmişti. İkili hakkındaki casusluk suçlaması da düşürülmüştü.

Ancak mahkeme, ikilinin ‘silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme’ iddiasıyla dosyalarının ayrılmasına karar vermişti.

Berberoğlu ise aynı suçlamanın yanısıra ‘gizli kalması gereken bilgileri açıklama’ suçlamasıyla da karşı karşıyaydı.

Gazetecilere örgüt suçlamasıyla 10 yıl hapis istemi
Dündar, Gül ve Berberoğlu’nun devam eden davasında savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.

Savcı Mehmet Yeşilkaya, Dündar, Gül ve Berberoğlu hakkında ‘örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme’ iddiasıyla 10’ar yıla kadar hapis cezası talep etti.

Savcı ayrıca Berberoğlu hakkında ‘gizli kalması gereken bilgileri açıklama’ suçunu işlediği iddiasıyla müebbet hapis cezası da istedi.

‘FETÖ’nün amacı doğrultusunda eksen kayması…’
Bugün görülen duruşmaya Gül, Berberoğlu, avukatları ve MİT müsteşarlığının avukatı katıldı.

Duruşmada açıkladığı mütalaasında ‘FETÖ’nün ‘kimi zaman doğrudan kendileriyle irtibatlı olmayan veya bu şekilde algılanan basın’a haber servis ettiğini ifade eden savcı, şunları kaydetti: “Cumhuriyet gazetesinin 2013 yılından itibaren sanık Can Dündar da dahil olmak üzere birçok yöneticisi ve yazar kadrosunun klasik bilinen sosyal demokrat yayın çizgisini terk ederek aşama aşama FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaç ve stratejisi doğrultusunda yayın yapar şekilde eksen kaymasında oldukları (…)”

Savcı, yayınlanan haberde ‘hiçbir kamu yararı olmadığını’,‘görüntüleri yayınlamaktaki amacın Türkiye Cumhuriyeti hükümetini yıpratarak görev yapamaz hale getirmek olduğunu’ ileri sürdü.

Savcı, mütalaasında 2015’te yayınlanan haberin tarihini de 2016 olarak kayda geçirdi.

Soner Yalçın’a zorla getirme
Mahkeme, 1 Eylül 2016’da ‘Cemaatin CHP İmamı’ başlıklı bir yazı yazan Soner Yalçın’ın da tanık olarak dinlenmesini istemişti. Savcı Yeşilkaya, soruşturmanın genişletilmesi talebinin olmadığını söyledi ancak Yalçın’ın bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine karar verildi.

‘Aceleyi anlayamadık’
Dosyaya sunulan telefon sinyallerine ilişkin HTS (Historical Traffic Search) kayıtlarını inceleyip beyanda bulunmak için süre talep ettiklerini anlatan Berberoğlu’nun avukatlarından Zeyney Öztürk, savcının ‘alelacele’ mütaala sunmasını ‘anlayamadıklarını’ söyledi. Öztürk, “Adil yargılanma ilkesine şüphe düştüğü kanaatindeyiz” dedi.

Mahkeme, sanıklar ve avukatlarına süre vererek duruşmayı 1 Mart’a erteledi.

MİT TIR’ları davasında ne olmuştu?
Cumhuriyet gazetesinin 29 Mayıs 2015 tarihli nüshasında ‘İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar’ manşetiyle MİT’e ait TIR’larla Suriye’deki gruplara silah gönderildiğine dair bir haber yer almış, habere savcılık dosyasından alınan görüntüler de eklenmişti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, iki gün sonra haberin yapılmasını ‘casusluk faaliyeti’ diye niteleyerek “Bu casusluk faaliyetinin içine o gazete de girmişti. Haberi yapan, bedelini ağır ödeyecek. Öyle kolay bırakmam onu…” diye konuşmuştu.

Erdoğan’ın bu sözleri üzerine Dündar ve Gül hakkında ‘askeri ve siyasi casusluk’ suçlamasıyla dava açılmıştı.

26 Kasım 2015’te ifadeye çağrılan Dündar ve Gül, aynı gün tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti.

Anayasa Mahkemesi (AYM), avukatlarının ‘tutuklama kararıyla kişi güvenliği ve özgürlüğü, düşünceyi açıklama ve yayma özgülüğü, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiği’ gerekçesiyle yaptıkları başvuruyu haklı bularak Dündar ve Gül’ün tahliyesine karar vermişti. İki gazeteci, 26 Şubat’ta tahliye edilmişti.

Erdoğan ise AYM kararıyla ilgili, “Ben Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar ama kabul etmek durumunda değilim. Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” demişti.

Bir önceki duruşmada dosyaya dava başlamadan kısa süre önce atanan savcı Evliya Çalışkan, Dündar’ın savunmasını ‘kopuş savunması’ olarak nitelemiş, ancak tutuklama talep edilmemişti.

Dava, savcı Çalışkan tarafından, ‘Selam Tevhid Kumpas’ dosyasıyla birleştirilmek isteniyor.
http://www.diken.com.tr/savci-dundar-ve-gule-10ar-yil-berberogluna-muebbet-ve-10-yil-ceza-istedi/
 
X