merhaba, öncelikle şunu soyleyim ben her guzel günde,aklimda bir sorun yaratan , bütün gun ona üzülen biri, simdiye kadar hic tam anlamiyla sukretmis ve kendini mutlu etmis biri değilim malesef.her seyde bir kusur mutlaka bulurum.
neredeyse bir yıldır bir iliskim var. Ailesi, kendisi o kadar iyi ki..cocuklarima baba olacak, evine sahip cikacak, beraber oldugumda sıkılmadığım, her anlamda bana denk ve beni mutlu etmek icin çırpınan biri..
Ancak sanırım ben bu cocuga saygi duymuyorum. sanirim diyorum çünkü taktir ettigim cok özelligi var, cok sabirli, güçlü duran bir adam. ama bazen konusurken ;üfff sacmalama yaa diyip sinir olmuslugum, bu ne salak bi espri diye icimden soylemisligim, ya da sesimi ona korkmadan ne bileyim incitecegimi dusunmeden yukseltip malesef azarlamisligim oluyor. sonrasinda ozur dileyip cok pisman oluyorum ama kendimi tutamiyorum kahretsin ki..evlilik karari veremiyorum ki aileler tanisti. daha onceki konumda bahsetmistim emrivaki gelisti her sey, ben biraz daha zamana yayilmasi taraftariydim..size sorum şu; saygi kendiliginden mi olusur? bu adam bu saygiyi bende olusturamamis mi? yoksa ben en ufak ayrintilari takip yine bir kulp bulup hayatimi zehir mi ediyorum? lutfen cevaplarinizi esirgemeyin..
Canım kendini saygısız göstermen yanlış oldu.İnsanlar yanlış anladı.saygı göstermiyor demeyelimde istediğin kulvarda olmadığı için beraber yürümeyi pek istemiyorsun.
Daha önce senle konuşmuştuk hatırlarsan.
Bende sen gibiyim esprili zeki olucak eşim dediğim insan,bilgili olucak,benden cok sey bilecek,etrafıyla cevresiyle kültür sahibi denilecek biri olucak derim hep eşim.yoksa enerji de alamıyorum,elenktrikte:))
Kac kere denedim bir aylık görüşmeden öteye gitmiyor.Cok iyi cok mükemmel ama ben hoşlanmıyorsam olmaz.Şımarıyorsun falan diyenler hiç herseyi düzgün birini basit bişeyinden reddetmediler mi?
Ben görüştüğüm insanı yanımda ailemin yanında teyzelerin yanında hayalen görüyorum oturması kalkması konuşması uslubu uymuyorsa devam edemiyorum.İstersem önür boyu yalnız olayım olmaz yani..
Demem o ki evlenirsen mutlu olamazsın.Adama karşı heyecanın yok.cok iyi diye evlenilmez,sevgi yeterli değilse saygı da oluşmaz unutma!zamanla patlar .
Çürük temele ev yapılmaz, sevgisiz yuvadada hiçbirsey olmaz.
Saygınn az olmasının sebebi sevginin iyi vakit geciyriyoruzdan öteye gitmemesidir.
Bazı arkadaslar demiş kaybetsen korkarsın ,kacsa peşinde koşarsın burnun sürter ..evet bir müddet burnun sürter ama sonra beraber olunca sen yine aynı duygularla baş başa kalacaksın.Ve yine kendi içinde sorgulamaların kaldığı yerden devam edecek.
Bir kalemi,bir tokayı bir elbiseyi de kaybettiğimizde korkuya kapılırız çünkü alıştık ve sevdik.Ve üzülürüz.Yani baktığın zaman bir eşya parçası bile insan kalbinde yer edinebiliyor.Yokluğunda ise boşluğa düşürüyor.Bir eşya kalpte boşluk oluştururken bir insan nasıl oluşturmasın.tabiki o gittiğinde ister heyecanın az olsun ister cok olsun mutlaka bir boşluk ve neyaptım ben tedirginliği oluşacak.
Şöyle diyeyim ,cok severek görüştüğüm bir cocukla bir aylık görüşme sonucu hiçbir kusur bulamama rağmen ayrılmak istedim.Sebebi aslında seninkiyle baya benzer.Esprileri tuhaf ve kültürü azdı.Bu belki cok dert edinilecek bişey değil diyebilir insanlar.Ama her insanın bir önceliği ,bir isteği vardır kalbinde.Benim için de zeki olması konuşurken hayran bıraktırması cok önemli.Basit konularda bile öyle bir konuşur ki sen hayran kalırsın ve gercekten zeki insan zaten kendini her ortamda belli eder.sonra bu şahıs nişanlandı.
Resmini gördüm facede.Ve bi an ben ne yaptım dedim.Çünkü neredeyse cok iyi bir adamdı ve evlenilecek karakterde olgundu.Evet reddettiğim adamı bile görünce üzülmüş ve hafif kıskanmıştım.Üstünden 2gün gecmedi unuttum.çünkü kalbimde gercekten bir istek uyandırmamıştı.Pişman değilim .O bi anlık şaşkınlık ve kaybetme korkusuydu...doğru insan değildi bunu anlamış olmam önemli zaten.Evlensem mutlu olamazdım.