Saygıdeğer Beylere Öneriler(eşinize okutun!)

1BukeT

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
21 Eylül 2006
1.453
28
Saygıdeğer beylere, birazdan söyleyeceklerimiz için daha başlamadan özürlerimizi sunalım. NE yaparsınız, ne hayat her zaman bizi hoş tutacak kadar eğlenceli ne de bizler sandığımız kadar kusursuz varlıklarız.

Her toplumun kendine ait özellikleri ve kalıplaştırdığı tutumları söz konusu. Bizim toplumumuzda da erkek çocuklar şımartılır, ilerdeki zamanlarda da öncelikler onlara tanınır. Nedense buna neden olanlar da annelerdir.

Çevremize baktığımızda gördüklerimiz bizi haklı çıkaracak niteliktedir. Her hangi bir ailede, tv'de maç varsa, babanın ailenin diğer fertlerinin isteklerini göz ardı edip kendi istediği kanalı seyretmesi olağan görülür.

Yada baba zor bir hafta geçirmiştir, (anneler hep evde oldukları için onların kendilerini yoracak işleri yoktur zaten, bu yüzden yorulmazlar), babalar hafta sonlarında erkenden kalkıp arkadaşlarıyla karar verdikleri planlarını gerçekleştirebilirler. Çünkü dinlenmeyi hak etmiştir. Beyler sabah koşusuna giderken, hanımlar evde çocukları uyandırır, kahvaltıyı hazırlar, koşudan dönen eşiyle kahvaltıya oturur.

İş günlerinin akşamlarında eve gelip, kanepeye uzanıp, haberleri seyrederken bir fincan kahve, bir bardak çay, biraz meyve, sonra ufak atıştırmalar da sipariş edebilir.

Evin bütçesi babaların kontrolündedir ve şartlar kısıtlı olsa bile çok istediği bir şeyi satın alabilir, borçların ödenmesini ve maddi durumlarının düzelmesini beklemeyi gerekli görmeyebilir.

Annelerin erkek çocuklarını vermekten çok almayı bekleyerek yetiştirdiği bir gerçektir. Bizler bile, odasını toplamayan oğlumuza kızarken bile, kız çocuklara gösterdiğimiz anlayıştan daha fazlasını gösteriyoruz. Temizlik yaparken oğlundan camları silmesini isteyen bir anne tanıyor musunuz? Ya da pantolonlarını kendisinin ütülemesini isteyen?

Kendi sınırları içinde yaşarken aile resileri, yani beyler zamanla çevrelerine bir de duvar örerler. Duvar yüksektir, bir tek kapısı vardır ve içeri yanlızca siz müsade ederseniz girilebilir. Evde geçirdiğiniz zamanları yine kendi başınıza ve kendi kendinize planladığıız şekilde geçirmeye devam ederseniz, duvar yükselecek, kalınlaşacak, aşmaya çalışanların gayretleri tükenecek, sonunda vaz geçecekler ve siz kendi özel kalenizde yapayanlız kalacaksınız. Yanlızca siz değil eşiniz ve ailenizin diğer fertleri de acı çekecek. Acıyı önelmenin tek yolu, duvarı ören tarafın af dileyerek aynı duvarı yıkmasıdır.

Bırakın eşiniz size yaklaşsın, bırakın çocuklarınız sizden ürkeceklerine sizi sevsinler, saygıyı öfke ve hırçınlıkla değil, adalet ve sevgiyle kazanın.

Ailenizle birlikte olmaktan, eşinize yardım etmekten, onun yükünü hafifletmekten, çocuklarınıza kitap okumaktan, gezilere hep birlikte çıkmaktan, akşamları gürültü nedeniyle kafanızın birazcık şişmesinden rahatsız olmayın. Her saadetin bir bedeli vardır, ailenizdeki mutluluğun bedeli ise kendinizi onlara sunmaktır.
 
buketçim ellerine sağlık demekle kalmıyorum ulaşabilsem ellerini öpücem canım.yüreğine bileğine sağlık.ne doğru şeyler de anlayana davul zurna misali yani.bando çıkarmamız lazımki kafalarını uzatıp baksınlar.
 
Buketcim canim ne kadar guzel paylastiklarin ama bunlarin farkinda olabilmelerini cok isterdim , okutsam bile birsey degismeyecektir sanirim, fotokopi yapip duvara bile assak az, cok calismalari gerek cok, tesekkurler canim
 
buketçim ellerine sağlık demekle kalmıyorum ulaşabilsem ellerini öpücem canım.yüreğine bileğine sağlık.ne doğru şeyler de anlayana davul zurna misali yani.bando çıkarmamız lazımki kafalarını uzatıp baksınlar.

ESTAĞFURULLAH CANIM NE DEMEK...AMA DEDİĞİN GİBİ NE KADAR ANLATSAK BU YAZIYI GÖZLERİNE DE SOKSAK ANLAMAYAN ANLAMIYOR İŞTE:teselli:
 
valla içlerinden gelmesi lazım.söylemekle olmaz ki...eğer içlerinden gelmezse mümkün değil kollarını bile kıpırdatmıyorlar...:1yes2:
 
X