Priene’ye yolunuz düşerse gezmenizi isterim, çok büyük bir alana sahip ve aslında doğru ellerde aslına uygun restorasyonlar yapılsa ve çevre temizliği sağlansa büyüleneceğiz bir atmosfer ama gelin görün ki ben kiremitleri, bazı yerlerinde tuğlaları, kalasları görünce çok üzüldüm, gezerken buraya bütçe ayrılsa ve bana verseler neler yapardım buraya dedim, devlet bütçesinden yapılan bir sürü fuzuli harcama var + müzeler ücretsiz değil, ciddi bir yabancı ziyaretçi akını oluyor, otobüs otobüs turist taşınıyor bu bölgelere, günümüz teknolojisi elverişli, sanki o çağda şehrin sokaklarında geziyormuşsunuz hissi verecek 3 boyutlu hologram gösterimler yapılabilir.Zeus’u bilmiyorum ama Selçuk tam da anlattığın gibi
Sözde bir tane güvenlik görevlisi var, yerler çöp .
O tarihi yapılar hiç korunmaya bile alınmamış , içler acısıydı.
Yazdığım her şey silindi yanlış tuşa basınca vaktim olunca tekrar yazıcam.Yazınızı maalesef yüzümde acı bir gülümsemeyle okudum zira benzer bir olayı bizzat yaşadık.
Kızım 9 yaşlarındaydı, oturduğumuz müstakil ev büyük bir araziye sahipti, arazide Osmanlı zamanından kalma eski bir yapının kalıntıları ve yine Osmanlı zamanında açılmış bir deprem kuyusu vardı, bahçesinde de çeşitli meyve ağaçları.
Bir gün kızım yılbaşına yakın bir zamanda bahçedeki ağaçlardan birini süsleyeceğim diye tutturdu, çocuktur mutlu olsun diye evde ne kadar kurdele varsa verdim ağacı kurdelelerle süsledi, birkaç gün sonraydı galiba belki 1 hafta sonra geçmiş zaman olduğundan ne kadar süre sonra olduğunu net hatırlamıyorum, insanlar gelip geçerken kurdelelerle süslü ağacı görmüşler kapıya gelmeye başladılar adak ağacı sanmışlar, konuyu anlattım ama ikna oldular mi bilmiyorum zira bazı insanlar mucizesi olan şeyleri saklıyorsunuz söylemiyorsunuz sanıyorlar, kulaktan kulağa yayılır herkes sıradan bir ağacı mucizevi sanar diye tüm kurdeleleri söktüm.
Müzelerden bahsetmişsiniz, İstanbul’daki kapalı alanlarda yer alan müzelere diyecek bir lafım yok ama özellikle Ege’de gezdiğim açık alandaki antik kentlerin bazılarının hali içler acısı, her ziyaretçiden belli bir giriş ücreti alınan yerlerin pırıl pırıl olması gerekir, ki bizim en büyük gelir kaynaklarımızdan biri turizm, yabancı turistler atalarının kurduğu şehirleri gezmeye geliyorlar ama yerler çöp deryası, bazı antik yapılar hasar görmüş ve aslından çok uzak görsel rahatsızlık verecek şekilde onarılmış, mesela Priene de kent giriş kapısı gibi bir giriş kapısının yan sütunlarının üzerindeki beton levha kırılınca kiremitli bir beton yapılmış sütunları tutsun diye.
Keza Bodrum yolu üzerinde müze statüsünde bile olmayan kaderine terk edilmiş antik kent kalıntıları var.
Çanakkale Ayvalık’a bağlı Adatepe köyündeki Zeus Altarı da kaderine terk edilmiş, gittiniz mi bilmem köy muhteşem, Zeus Altarına şahane bir çam ormanından içinden geçerek ulaşıyorsunuz, sunağa ulaştığınızda manzara büyüleyici ama gelin görün ki yapı yok olmuş denecek kadar hasarlı, insanların manzara seyredip çöp bıraktığı bir yer haline gelmiş.
Ülkemin dağı taşı altın, her yeri tarih ama ver 70 lira gez, göster müzekartı gez demekle olmuyor maalesef.
Ne demek yok ?Bak ne güzel dedin para yokmuş diye tamda bu yüzden Tayyip diyor millet..neyse hanımlar ha size anlatmisim ha duvara 3 maymunu oynamaya devam edeceksiniz takım tutar gibi parti tutmayla olmuyo anlayacağınız elle tutulur biseyler sunun kk da bunları yaptı bi dikili ağacı var deyin anliycam ama yok yani yok ben yolumdan dönmem sizde donmeziniz uzatmaya gerek yok..
Niye kapatsınlarMevzu ayasofya ya gelmiş
Kapatacaklar ya dimi
Müze kapsamindayken sadece p.tesi kapalı idi.muzeyken müze kart gecmiyordu. Şimdi hergun açık ve ücretsiz olmalı. Geçen yıl ramazan bayramında öyleydi.Ben de cumartesi oğlumu götürmeyi düşünüyorum . Hangi saatlerde acık acaba biliyor musunuz ?
Müze kartıyla mı giriş yapılıyor ?
Teşekkür ederim.Müze kapsamindayken sadece p.tesi kapalı idi.muzeyken müze kart gecmiyordu. Şimdi hergun açık ve ücretsiz olmalı. Geçen yıl ramazan bayramında öyleydi.
C.tesi götürecektim , haftaya ara tatilde götüreyim diyorum , belki daha tenha olurvallahi sık sık tramvayla önünden geçiyorum.içeriye girmek için oluşan kuyruğun,haddi hesabı yok.yerebatan sarnıcı da öyle.ben olsam daha boş olacağı zamanları kollar,öyle giderdim.ramazan diye sanırım bu yoğunluk.
Madem imkan varmış da şimdiye kadar neden yapmamış ?Erdoğan mülakatı kaldıracakmış, üniversite öğrencilerine telefon, bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti ve internet desteği sağlayacakmışOrijinal fikirler. Bunca yıl sonra nereden geldi acaba aklına
E yapsın işte, zaten başta o var. Kim tutuyor? Önce bir seçilsin, 2028'e kadar süründürür, seçim yılı hatırlar sözlerini. Kılıçdaroğlu'nun ne zamandır söylediği şeyleri tekrarlıyor. Seçmeni muhalefeti dinlemiyor nasılsa, fark etmez bile.Madem imkan varmış da şimdiye kadar neden yapmamış ?
Ne zaman karşımıza kimin çıkacağı belli olmuyor buradaSorma bacım ya, tam da aklımdan geçiyordu 'konuda hiç ban yemeyen bir ben kaldım' diye
takip ettim vallahi, hiçbir şey kaçırmadım
Ne zaman geçmiyordu? Ben müze kartla girmiştimMüze kapsamindayken sadece p.tesi kapalı idi.muzeyken müze kart gecmiyordu. Şimdi hergun açık ve ücretsiz olmalı. Geçen yıl ramazan bayramında öyleydi.
Ay kuaförle çok riskli, saç emanet ediliyorKuaförüm koyu Mhp li her gittiğimde konu siyasete geliyor, malum gündemimiz seçim. Sürekli tartışıyoruz ama yapıcı bir şekilde, geçen gittiğimde ben kararımı değiştiricem sanırım Sinan Oğan oy vericem dedi. Nasıl mutlu oldum anlatamam, çok iyi kazanan biri ama kör de değil. İktidardan şikayet etmeye başladı, Hüdapar ı gençliğinden hatırlıyor ve asla Cumhur İttifakına benden oy çıkmaz artık dedi. Eşi de kararsızdı o da karşısında kim var ki diye söylenip duruyordu o da fikir değiştirmiş Millet İttifakına Ekrem Başkana oy vericem diyor. Bakkalımla çatışmalar devam ediyor ama ondan da umutluyum baya yumuşadı
Yerebatan da mi geçmiyordu yoksa. Sultanahmet te biryerde ödeme yapmıştım diye hatırlıyorum.Ne zaman geçmiyordu? Ben müze kartla girmiştim
Müze halini son dk da görmüştüm resmen, bir sene sonra mı ne Cami olarak açıldı.
Abla Zeus Altarı kapalı. Eylül’de gitmek istedik Adatepeden sonra, sadece bariyer koymuşlar ne için kapalı o bile belli değildiYazınızı maalesef yüzümde acı bir gülümsemeyle okudum zira benzer bir olayı bizzat yaşadık.
Kızım 9 yaşlarındaydı, oturduğumuz müstakil ev büyük bir araziye sahipti, arazide Osmanlı zamanından kalma eski bir yapının kalıntıları ve yine Osmanlı zamanında açılmış bir deprem kuyusu vardı, bahçesinde de çeşitli meyve ağaçları.
Bir gün kızım yılbaşına yakın bir zamanda bahçedeki ağaçlardan birini süsleyeceğim diye tutturdu, çocuktur mutlu olsun diye evde ne kadar kurdele varsa verdim ağacı kurdelelerle süsledi, birkaç gün sonraydı galiba belki 1 hafta sonra geçmiş zaman olduğundan ne kadar süre sonra olduğunu net hatırlamıyorum, insanlar gelip geçerken kurdelelerle süslü ağacı görmüşler kapıya gelmeye başladılar adak ağacı sanmışlar, konuyu anlattım ama ikna oldular mi bilmiyorum zira bazı insanlar mucizesi olan şeyleri saklıyorsunuz söylemiyorsunuz sanıyorlar, kulaktan kulağa yayılır herkes sıradan bir ağacı mucizevi sanar diye tüm kurdeleleri söktüm.
Müzelerden bahsetmişsiniz, İstanbul’daki kapalı alanlarda yer alan müzelere diyecek bir lafım yok ama özellikle Ege’de gezdiğim açık alandaki antik kentlerin bazılarının hali içler acısı, her ziyaretçiden belli bir giriş ücreti alınan yerlerin pırıl pırıl olması gerekir, ki bizim en büyük gelir kaynaklarımızdan biri turizm, yabancı turistler atalarının kurduğu şehirleri gezmeye geliyorlar ama yerler çöp deryası, bazı antik yapılar hasar görmüş ve aslından çok uzak görsel rahatsızlık verecek şekilde onarılmış, mesela Priene de kent giriş kapısı gibi bir giriş kapısının yan sütunlarının üzerindeki beton levha kırılınca kiremitli bir beton yapılmış sütunları tutsun diye.
Keza Bodrum yolu üzerinde müze statüsünde bile olmayan kaderine terk edilmiş antik kent kalıntıları var.
Çanakkale Ayvalık’a bağlı Adatepe köyündeki Zeus Altarı da kaderine terk edilmiş, gittiniz mi bilmem köy muhteşem, Zeus Altarına şahane bir çam ormanından içinden geçerek ulaşıyorsunuz, sunağa ulaştığınızda manzara büyüleyici ama gelin görün ki yapı yok olmuş denecek kadar hasarlı, insanların manzara seyredip çöp bıraktığı bir yer haline gelmiş.
Ülkemin dağı taşı altın, her yeri tarih ama ver 70 lira gez, göster müzekartı gez demekle olmuyor maalesef.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?