Şeker hastalığı neden önemsenmeli?

Nevreste

Hala umudum var
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
290.142
596.075
42

4c7da-seker-hastaliginda-buyuk-gelisme.jpg




Şeker hastalığı nedir?


Pankreas bezinden kan şekerini düzenleyen insülin hormonu salgılanmaktadır. Şeker hastalığı tıp dilindeki adı ile “diabetes mellitus” pankreas bezinden salgılanan insülin hormonunun ya yetersiz salınması ya da etkisinde ki kusur sonucu kan şekerinin yükselmesi ile karakterize kronik bir hastalıktır.


Dünyada ve ülkemizde hangi sıklıkla görülür?

Ne yazık ki, adı kadar tatlı olamayan bu hastalığın görülme sıklığı günden güne artış göstermektedir. Örneğin 2010 yılında dünyada 366 milyon diyabet hastası bulunurken 2030 yılında bu rakamın 552 milyona erişmesi beklenmektedir. Dünya da olduğu gibi hastalık ülkemiz için tehlike oluşturmaktadır. Rakamlarla ifade edecek olursak, 2002 yılında yapılan bir çalışmanın verilerine göre ülkemizde 20-29 yaşları arasındaki bireylerde diyabet sıklığı %7.2 iken bugün için bu rakam %13.7'ye ulaşmıştır. Ülkemizde 3.576.665 kişi şeker hastalığı tanısı almıştır. Ne yazık ki bir o kadar kişide de şeker hastası olmasına rağmen şeker hastası olduğunu bilmemektedir.


Kimler şeker hastalığı riski taşımaktadır?

Şişmanlık (obezite), birinci derece akrabalarında şeker hastalığının bulunması, hipertansiyon, kan yağlarında (serum trigliserid düzeyinde ki) yükseklik, gebelik döneminde gebelik diyabeti saptanan kadınlar, fast-food tarzı yağdan zengin gıdalar ile beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı şeker hastalığının ortaya çıkışını arttırmaktadır.


Şeker hastalığının belirtileri nelerdir?

Başlıca belirtileri, ağız kuruluğu, çok su içme, sık idrar yapma, gece idrara çıkma, çok yemek yeme, öğünlerde sonra uyuklama, çabuk yorulma, kaşıntı, sık tekrarlayan mantar enfeksiyonları, yaraların geç iyileşmesi, bulanık görme, iştahın normal olmasına rağmen kilo kaybıdır.

DIET.jpg

Şeker hastalığı nasıl teşhis edilir?

Normal sağlıklı bir insanın sabah açlık kan şekeri 70-99 mg/dl arasındadır. Bir kişide şeker hastalığının teşhisini koyabilmek için en az 8–10 saatlik açlığı takibensabah aç karnına bakılan açlık kan şekeri değerinin 126 mg/dl veya üzerinde bulunması yeterlidir.

Diğer taraftan, şeker hastalığına ait belirtilerden bir veya birkaçı bulunan (ağız kuruluğu, çok su içme, sık idrar yapma, çok yemek yeme, iştahın normal hatta fazla olmasına rağmen süratli kilo kaybı
arrow-10x10.png
) bir kişinin aç veya tok olarak bakılan kan şekeri değeri 200 mg/dl veya üzerinde ise o kişi şeker hastasıdır.

Bilindiği gibi glikozile hemoglobin kısaca HbAıc şeker hastalarının kan şekeri düzeyini yansıtan önemli bir göstergedir. Son yıllarda HbAıc değerinin %6.5 veya üzerinde bulunması ile de şeker hastalığının teşhisi konulabilmektedir.

Açlık kan şekeri değeri 100 ile 125 mg/dl arasındaki kişilerde şeker hastalığının araştırılması için mutlaka 75 gram ile şeker yüklemesinin (oral glukoz tolerans testinin) yapılması gerekir. Şeker yüklemesinin ikinci saatinde bakılan kan şekeri değeri 200 mg/dl ve üzerine bulunması şeker hastalığının tanısı için yeterlidir. Eğer 2. saatteki kan şekeri değeri 140 ile 199 mg/dl arasında ise o kişide eskilerin değimi ile gizli şeker (latent diyabet) tıp dilindeki ismi ile bozulmuş glukoz toleransı vardır. Yani bu kişi şeker hastalığı adayıdır. Yapılacak olan yaşam tarzı değişikliği ile söz konusu kişinin şeker hastalığına yakalanmasının önlenmesi veya geciktirilmesi mümkündür.

Şeker hastalığına bağlı komplikasyonlar nelerdir?

Açlık kan şekeri değeri 126 mg/dl' in üzerinde olması ve/veya toklukta (ağza alınan ilk gıdadan iki saat sonra) bakılan kan şekeri düzeyinin 140 mg/dl' den daha yüksek değerlerde seyretmesi göz, böbrek, kalp ve damar sistemi üzerinde pek çok olumsuzluğu beraberinde getirir. Çünkü şeker; kanda bulunduğundan ve kan da damar içinde dolaştığından damara zarar verir. Başta kalp, beyin, böbrek gibi hayati işlev gören organlarda olmak üzere, ayaklarda ve gözlerde tahribat ve sorun meydana getirir. Şeker (glukoz) miktarı çok arttığında idrarla şeker kaybı da fazla olur.

Örneğin hastalığın ilerlemesi gözlerde körlüğe, böbrek fonksiyonlarının bozulması ürenin ve tansiyonun yükselmesine ve kişinin böbreklerinin görevini yapamaması da, böbrek (dializ) makinesine bağlı olarak yaşamasına yol açar. Ayrıca kan şekeri yüksekliği vücuttaki yağların yükselmesine, kalp hastalığının gelişmesine neden olur. Ayaklarda kapanması geciken yaralar kan şekerinin yüksekliğine bağlı olabileceği gibi, oluşan yaralar kan şekerinin yükselmesine neden olabilir. Çünkü şeker hastalarında enfeksiyona karşı yatkınlık vardır. Bu nedenle ayakta oluşan bir ufak yaranın önemsenmesi gereklidir. Oluşan bu olumsuz ve istenmeyen yan etkiler kişinin hem yaşam kalitesini düşürür hem de ölümlerin artmasına sebep olur.

İnsülin hormonunun yetersizliği veya fonksiyonundaki kusura bağlı olarak hücreler glukozu (şeker) kullanılamadığı için vücut, yağları ve proteinleri kullanmaya başlayacaktır. Bu yüzden hem kilo kaybı hem de vücutta asit fazlalığı ortaya çıkar, ve hasta ölümle sonuçlanabilecek şeker komasına girebilir

Sonuç olarak, şeker hastalığı son derece önemsenmesi gerekli bir hastalıktır adı gibi tatlı bir hastalı değildir.


Şeker hastalığının bu olumsuz etkilerinden korunmak veya uzaklaşmak mümkün mü?

Bu sorunun cevabı evet mümkündür.
55ea9896f018fbb8f88a4bd9.jpg


Neler yapılmalıdır?

Düzenli diyet yapılmalı, kan şekeri ölçüm cihazı alınmalı ve kendi şekerini hem açlıkta hem de tok karnına doktorunun önerdiği şekilde ölçülmeli ve şeker takip defterine yazılmalı, doktorunun verdiği ilaçlar saatine uygun şekilde kullanılmalı, egzersizler düzenli olarak yapılmalı ve düzenli doktor kontrolüne gidilmelidir. Ayrıca, tansiyon (kan basıncı) ve kan yağlarının doktorunun önermiş olduğu sınırlarda tutulması gerekmektedir. Çünkü şeker hastalığında tansiyon ve kan yağlarındaki yükseklik hastayı olumsuz etkilemekte yaşam süresini kısaltmaktadır.

Haftanın 4–5 günü 20 –30 dakika arasında yapılan yürüyüşün fazla kilo, yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri ve yağ değerleri ile birlikte kalp ve damar sistemi üzerine de pek çok olumlu etkileri vardır. Sözü edilen öneriler sayesinde hem açlık hem de tokluk kan şekeri değerlerini normal sınırlara indirdiğimizde şeker hastalığına bağlı arzu edilmeyen komplikasyonları önlemek veya hiç değilse ortaya çıkışını geciktirmek mümkündür.


Sadece açlık kan şekerinin normal olması yeterlimidir?

Günümüzde açlık kan şekerinin normal olması şeker hastasını komplikasyonlardan korumadığı bilinen bir gerçektir. Bu nedenle yemeklerden iki saat sonraki tokluk kan şekerinin 140 mg/dl'nin altında olması hedeflenmelidir.

Ayrıca kan şekerinin (ortalama 3 aylık) önemli bir göstergesi olan HbAıc düzeyinin %7' nin hatta %6.5 altında olması ile diyabete özgü komplikasyonların önlenmesi veya geciktirilmesi mümkün olmaktadır. 3-6 aylık periyotlar halinde HbAıc düzeyine mutlaka bakılmalıdır


Kan şekeri dışında nelere dikkat etmeli?

Bir şeker hastasında sadece kan şekerlerinin arzu edilen düzeylerde olması komplikasyonlar açısından yeterli değildir. Şeker hastalığına bağlı komplikasyonlardan korunmak için kilo (bel çevresi), tansiyon (kan basıncı), kan yağlarının da hedeflenen değerlerde olması gerekir. Bu nedenle diyabet hastalarının kan basınçlarının sıkı kontrol edilmesi, tansiyon yüksekliği veya kan yağlarında herhangi bir bozukluk varsa mutlaka tedavi edilmeleri gerekir. Her şeker hastasının yılda en az bir kez göz muayenesini yaptırmasında yarar vardır. Diğer taraftan böbrekler de şeker hastalığı tarafından sıklıkla etkilenmektedir. İdrarda mikroalbuminürinin (MAU) bakılması ile böbreklerin şeker hastalığından etkilenip etkilenmediğini anlamak mümkündür. Özellikle hipertansiyonlu diyabetik hastalarda, böbreklerin şeker hastalığından etkilenme şansı oldukça yüksektir. Bu nedenle hipertansiyonla birlikte seyreden şeker hastalarında böbrek yetmezliğinin gelişmemesi için hastaların yakından izlenmesi ve tansiyonun 130 / 80 mm Hg 'nın altında tutulması gerekir.

Şeker hastalığı gözleri de olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle hastalık ilk tespit edildiğinde mutlaka göz hekimi tarafından göz dibi bakısının yapılması gerekir. Daha sonraki kontroller hastayı izleyen göz hekiminin önerisi doğrultusunda yapılmalıdır.

Sonuç olarak, şeker hastalığı kronik bir hastalıktır. Hastalığın ilk teşhisinden itibaren yaşam tarzı değişikliklerinin (yani düzenli diyet ve egzersizin (özellikle yürüyüş günde 30–60 dakika) yapılması, kan şekerini düzenleyen ilaçların kurallarına uygun şekilde alınması ve/ veya insülinin zamanında uygulanması, hastayı izleyen hekimin önerisine göre düzenli (hem açlık hem de tokluk) kan şekerinin izlenmesi ve zamanında doktor kontrolünün yapılmasını gerektirir. Ayrıca hastada şişmanlık varsa kilonun verilmesi ve verilen kiloların korunması, tansiyon ve kandaki yağlarında yükseklik varsa mutlaka tedavi edilmesi gerekir..

Kaynak: doktor sitesi​
 
Kızım 6 yas tip1 dıyabet bır yıllık tanı bilgilendirici bir yazı umarım herkes okur bilinçlenir
 
Kızım 6 yas tip1 dıyabet bır yıllık tanı bilgilendirici bir yazı umarım herkes okur bilinçlenir

cok gecmiş olsun...zor bir hastalık..öldürmeden süründürüyor resmen annem ve babamı sekere baglı hastalıklardan kaybettim..ozaman bu kadar insanlar bilincli degildi..öncelikle kendine cok iyi bakmak lazım..bişey olmaz demeden önce iki kere düşünmek lazım..herkese rabbim şifa versin..
 
Genclıkte ortaya cıkan kılo ya baglı olmaksızın nedeni hala bilinmeyen ama bazı kaynaklarda genetık rol varms kı bizim ailede kkmsede yok insüline bagımlı diyabettır vucut hıc ınsulın üretmiyor ya bebekken ya cocukken ya da genclıkte cıkıyor ortaya tanı koyulur koyulmaz ise hemen insülin e baslanıyor 3 aylık kansekerine baktırıp anlaşılır ya da anlık olcumlerde parmaktan aclık sekerı 126 ise bozulmus glıkoz oluyo tokluk ise 140 ı gecmeyecek kesknlıkle beslenmeyle alakası olmayan bır diyabet türüdür
 
Genclıkte ortaya cıkan kılo ya baglı olmaksızın nedeni hala bilinmeyen ama bazı kaynaklarda genetık rol varms kı bizim ailede kkmsede yok insüline bagımlı diyabettır vucut hıc ınsulın üretmiyor ya bebekken ya cocukken ya da genclıkte cıkıyor ortaya tanı koyulur koyulmaz ise hemen insülin e baslanıyor 3 aylık kansekerine baktırıp anlaşılır ya da anlık olcumlerde parmaktan aclık sekerı 126 ise bozulmus glıkoz oluyo tokluk ise 140 ı gecmeyecek kesknlıkle beslenmeyle alakası olmayan bır diyabet türüdür
Sağol canım hep diyorlardı ne olduğunu bilmiyordum benim normal rabbim evladına şifa versin
 
Merhaba Arkadaşlar;
Açlık şekeri bende 130 çıktı.. sınırda hatta sınırı biraz geçmişim. :110: hemen diyete başladım..
Başta pirinç olmak üzere, patates, tatlı ürünlerini hemen kestim... ancak tatlıyı sevdiğimden dolayı onda biraz sıkıntı yaşadım ancak "ŞEKER OTU "STEVIA" kullanarak tatlı sorunumu da aştım., çayıma ot olarak kullanıyorum sıcak suda bekletip suyunu tatlılarda şeker yerine koyuyorum harika oluyor.. normalde bu şeker otunu herkesin kullanması gerektiğini düşünüyorum ! kalorisi sıfır , enerjisi yüksek ve şeker hastalığını tedavi edici kendiliğinden tatlı bir ot.. !!!
Şeker otu bitkisinin faydaları
- Şeker otu cildi besler, sıkılaştırır ve kırışıklıkları düzeltir. Cilt bakımı için bir maske olarak da kullanılabilir.
-Dermatit etkisi sayesinde sivilcelere iyi gelir ve sivilceleri azaltmak için kullanılabilir.
- Şeker hastalığı (diyabet) tedavisinde yardımcı rol oynar.
- Yüksek tansiyonu hastalarına iyi geldiği bilinmektedir.
- Bağırsak ve mide florasını korur.
- Kabızlık, depresyon ve asabiyete karşı iyi etkileri olduğu gözlemlenmiştir.
- Asit alkali dengesini sağlar ve korur.



Diğer açıdan " CİNNEMA - Gurmar" diğer adıyla hintçe de şeker yok edici diye adlandırılan bu bitki şeker hastalığının dengede kalmasında çok faydalı... işte faydaları ;

* Çay ve kapsül olarak kullanılabilir.Her iki şekilde de etkilidir.
* Klinik araştırmalarda gurmarın kan şekeri düzeyini normal seviyelere çektiği görülmüştür. Gurmarın bu etkisi, insülin veya oral yolla hipoglisemik ilaçlar alındığında ortaya çıkan etkiyle aynıdır.
* Obezite,hiperglisemi,anemi,kemik erimesi gibi aşırı şeker tüketiminin neden olduğu rahatsızlıklarda bu özelliğiyle yardımcı olur.
* Hindistan’da yapılan bir çalışma gurmarın (cinnema bitkisinin) hem insülin bağımlı hem de insülinden bağımsız diyabet türlerinde faydalı olduğunu gösteriyor. Gurmar karbonhidrat metabolizmasına müdahele ederek değil,dolaylı yoldan insülin salgılanmasını uyararak kan şekerinin düşmesini sağlar.
* İnsüline bağımlı ve insüline bağımsız Şeker hastalığının tedavisinde kullanılır.
* Şeker tadının alınmasını engellediğinden,aşırı şeker tüketiminden kaynaklanan hastalıkları önler.
* İnce bağırsakta şeker moleküllerinin emilimini önlediğinden şekerin metabolik etkisini azaltmada yardımcıdır.
* Yılan sokmalarında gurmar bitkisinin kökünün tozu ısırılan bölgeye uygulanır.
* Ateş düşürmede etkilidir.
* Bezelerde hint yağı ile birlikte haricen uygulanır.
* Kan şekerinin düşürülmesinde yardımcıdır.
* Kilo kontrolünde, bazı bitkilkerle birlikte kullanıldığında fayda sağlar.



bunlara ek olarak "MAŞ FASULYESİ" yemeye başladım, Büyük marketlerde baklagiller bölümünde satılıyor paketi 5 TL.. mercimeği andıran bir tadı var, haşlandıktan sonra ister yemek yap ye, ister salatalarda kullan.. ben aynı zamanda filizlendirip salatalarda da kullanıyorum nefis oluyor...faydaları;
  1. 100 gram haşlanmış maş fasulyesi tükettiğinizde 7 gram protein almış olursunuz. Proteinden zengin bu besin özellikle vejetaryenler için ideal bir kaynak.
  1. Liften zengin oluşu sebebiyle kolesterolün düşürülmesine yardımcı olur. Lif içeriği kan şekeri seviyesinin kontrol altında tutulmasını sağlar. Diyabetikler için çok uygun bir besindir.
  1. İyi bir lif kaynağı olması onun bağırsak dostu bir besin olmasını sağlar. Boşaltım sisteminin temizlenmesine sağlayarak vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur.
  1. 100 gramı haşlanmış maş fasulyesi sadece 105 kaloridir. Proteinden ve liften zengin oluşunun yanı sıra glisemik indeksi düşüktür, yağ içermez ve kalıcı tokluk sağlar. Tüm bu özellikleri ile kilo vermek isteyenler için ideal bir besindir.
  1. Maş fasulyesi yaşlanma karşıtı bileşikler içermektedir. İçeriğindeki fitoöstrojenler derinin yapısında bulunan kolajen ve elastin sentezinde görev alarak cildin yaşlanmasını geciktirir.
  1. Maş fasulyesi proteaz inhibitörleri içermektedir. Proteaz inhibitörlerinin tümör oluşumunu engellediği ve kanser riskini azalttığı bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Özellikle kadınlara meme kanserine karşı maş fasulyesi tüketimi önerilmektedir.
  1. Maş fasulyesi kalp dostudur. ABD’de yapılan kapsamlı bir çalışmaya göre haftada 4 ve daha fazla porsiyon bakliyat tüketenlerde kalp hastalıkları riski %22 azalmaktadır.
  1. Maş fasulyesi lesitinden zengin bir besindir. Karaciğerin yağlanmasını azaltarak karaciğer fonksiyonlarının normal işleyişine yardımcı olur.
  1. Protein ve çinko yetersizliği saç ve tırnakların güçsüzleşmesine ve saç dökülmesine neden olur. Maş fasulyesi saç ve tırnaklar için gerekli olan bu besin ögelerinden
tüm bunlardan sonra, şekerim bir haftada 130 dan 103 düştü :dondurma:.... bu yiyecekler ve otlar sadece şeker hastalarında değil, sağlıklı kalmak isteyen herkesin kullanması gereken faydalı otlar
herkese sağlıklı günler dilerim...
 
X