Hayat denen bu yerde, sevinilecek şeyleri tekrar fark edebilmişken,senin yürümeyi hiç öğrenemediğin kadar imkansız bir şekilde öğrenmişken hem de,mutluyum işte dediğim anda,içime oturan sen miydin?
Donup kaldığımda kahkahalar atarken, içimdeki sızı sen miydin?Birileri çocuklarından bahsederken gözleri parlayarak,onların ileride ne olacaklarından mesela,boğazımda düğümlenen sen miydin?
Öğrencilerimden biri düştüğünde yere,ona “Ağlama geçecek..” derken,bana korkuyla bakan gözlerinde gördüğüm sen miydin?
Ya da ders anlatırken mesela,hayatın zorluklarından bahsederken onlara,umutlarını yitirmemeleri gerektiğini anlatırken hiçbir zaman,teselli ettiğim,aslında sen miydin?
Seni sardıkları mavi hasta bezine benzer bir şey gördüğümde birinin elinde,yanımdaki görmesin diye bahaneler uydurup tuvalete gittiğimde,gözümden akıttığım yaş sen miydin?
Sen miydin sahte gülücüklerle gizlemeye çalıştığım?Sen miydin sebebi, nasılsın iyiyim muhabbetlerinde iyiyim derken, içimden “YALAN” diye haykırmamın…