- 17 Şubat 2015
- 282
- 402
- 103
- Konu Sahibi vuslata hasretim
- #101
Malesef aynı sorun bende de var ve kimseye bunun hastalık olduğunu anlatamıyorum. Babam çok şapırdatır, höpürdetir. Bu zamana kadar hep uyardım yapma etme diye takıntılısın sen dedi kavga ettik. Artık yemekleri beraber yemiyorum. Şu anda mesela şirketteyim, yağmur yağıyor ve camlardan biri su damlatıyor diye altına vazo koymuşlar. Şıp şıp şıp. Kafayı yemek üzereyim.
Sakız konusuna hiç girmiyorum zaten, sakızı bulan kimse yatacak yeri yok. Hem yapış yapış görünüşü iğrenç, hem çiğnemeyi bilmeyenin iğrenç ağzını görmek zorunda kalmamız iğrenç. Bir gün birinin kafasını duvara sürtüp kıvılcım çıkartacağım cinnet geçirip.
Tesbih sesi desen, şirkette bir tane adam var. Şu boncuklu bilekliklerden takıyor, stres bilekliğiymiş güya. Onu çıkartıyor, alıyor avucunun içinde tesbih gibi döndürüyor. Şık şık ses çıktıkça ben deliriyorum. Uyardım defalarca, aa bu ses sevilmez mi ya diyor. Al kafasını geçir masaya o derece.
Bu hastalık gerçekten insanın hayat kalitesini düşürüyor. Normalden daha agresif, daha gergin oluyoruz. Artık sinirden kendimi parçalayasım geliyor. Nasıl geçer, ne yapmak gerekir hiçbir fikrim yok. Ama psikologla falan düzeleceğine de inanmıyorum. Ameliyatla düzeliyormuş deseler, koşar ameliyat olurum o derece sıkıldım artık.
Haklısın. Bugüne kadar kimse eşim de dahil bu rahatsızlığımı hastalık olarak görmedi. Onlara göre sadece ufak bir takıntı. Eğer duymamaya çalışırsam geçermiş :) kolaydı sanki