Severek evlendim ama mutsuz bir evlilik ve mutsuz bir hayatın içinde sıkışıp kaldım

Boşanmayı bu kadar dramatikleştirmeseniz ? Terapi de alıyormuşsunuz bu konuda terapistinizle konuşuyor musunuz ? Başkasından etkilenmeniz falan asıl mevzu bu değil, bu sonuç, kaçınılmaz sonuç. Genç kadınsınız, duygusal ihtiyaçlarınız var, eşinizle aranızdaki bağ kopmuş, artık onu sadece çocuğunuzun babası olarak görüyorsunuz. Ona da haksızlık size de haksızlık. Böyle duygusal dalgalanmalar bastırayım unutayım evliliğimi sürdüreyim demekle düzelmez. Ben eminim ki evliliğinizi toparlamak eşinize ısınmak için de bi çok yol denemiişsinizdir. Ama bi kadın duygusal olarak başkasından etkilenmeye başlamışsa orası artık çok tehlikeli bir yerdir. Alarm veriyordur ruhunuz. İstediğiniz kadar aldatmadım diyin, evet eylem yoksa suç da yoktur ama aslında evliliği devam ettirerek kendinizi aldatırsınız. İnsanın kendi ihtiyaçlarını görmezden gelmesi , baskılaması, konfor alanından çıkmamak için yaşaması muhtemel güzellikleri ötelemesi kendisine yapacağı en büyük kötülüktür. Sizin kaderiniz illa annenizinki gibi olacak diye bi kural yok. Anneniz boşanmayla başa çıkamamış olabilir bu da sizde izler bırakmış olabilir ama aynı devirde de değiliz.
 
Bir dalı tutmadan diğeri bırakmam değil tabi ki ahahha neyse ya sokakta karşılaşsak belki konuşamayacağız sizinle belli aynı dili konuşmuyoruz. Eşimi boşayıp bu yeni dalı tutacağım da demiyorum zaten ben ayrılırsam bir daha evlenmem evlenemem. Ailemden destek göremem onlarla görüşemem. Şehir değiştiririm belki ülke ve bir daha asla evlenmem.

Ne kadar kesin yargılarınız var.
Hayat böyle bi yer değil.
Biraz yumuşasanız, biraz esnek olsanız belki her şey yoluna girecek hayatınızda.
Boşanmayla ilgili, yeniden evlenmeyle ilgili çok kesin net çizgiler çiziyorsunuz ama dediğim gibi, hayat böyle net çizgiler çizilecek bi yer değil ki.
Her şey bizler için...
 
Valla konu sahibi linçlenmeye hazır olun.
Kimse kınamasın bi sabah kalktığınızda bambaşka birini düşünüyor olarak bulabilirsiniz kendinizi.
Terapiye gidemiyorsan şu yapay zeka var ya ona anlat telkinleri yönlendirmeleri terapisti aratmıyor.
Bekar birinden hoşlanman ( hoşlanma değil aslında yalnızlığını doldurmaya çalışıyorsun ilgisi hoşuna gidiyor ) geçici bir durum. İstikrarlı davranıp uzak duracaksınız
Teşekkür ederim yapay zeka teknolojilerinde iyiyimdir ama bu herkesin kullandığı bu tarafı hiç kullanmadım bilemiyorum.
 
Anneniz çok mu boşanma psikolojisinden çıkamadı odamı kendine yeni bir hayat kuramayip geçmişte yaşadı yada onun hayat kurmak dediği karnını doyurup çalışmaktanmi ibaret sadece sizdeki travma sebepleri onun bu tutumundan mi kaynaklı.Evde siz çocukken böyle tabirlar olmasa şen şakrak yada çok güçlü bir kadın olsa tanımlama kelimeleriniz bunlar olmazdı sanki olayları.Sonuçta insan kendi hayatını yaşar tek önemli olan anlatıp anlatıp devam eden insanlardan olmamak . Yaşayan ölüler gibi.Ne hayat ta olmayı becerip keyif alıyor ne ölmüş gömülmüş.Sizde bir karar verip sonuçlarını iyi yada kötü kabul edince yoluna girer herşey .Hayat risk almaktır birşey yaparsın iyi yada kötü olabilir iyiyi kucaklar kötüyü hafifletmeye cabalarsin.Hayatin her anında böyle .Tercihler insanlara birakilmaz o zaman her insanın ahlak ve yaşayış tarzı bazında yorumlar gelir .Siz karar verme aşamasında kendi kalbinizi ve beyninizi dinlemelisiniz.Objektif yorum yaptım.Cunku siz bir derde çare değil vereceğiniz kararı soriyorsunuz.Buradan karardan çok destek yardım önerisi almak daha sağlıklı .İyice kafaniz karışır .Bu sorduğunuz yazdığınız şeyler de artıyı eksiği kac yıl ömrünüz kaldığıni en kötü ne olabileceğini düşünüp kendi kararınızı bir yetişkin gibi alın.Sonuclari beni onu bunu değil sizi etkiler iyi olması da kötü olmasida .Yaşamak bile ölüm riskini kabul etmek işte böyle
 
Ne kadar kesin yargılarınız var.
Hayat böyle bi yer değil.
Biraz yumuşasanız, biraz esnek olsanız belki her şey yoluna girecek hayatınızda.
Boşanmayla ilgili, yeniden evlenmeyle ilgili çok kesin net çizgiler çiziyorsunuz ama dediğim gibi, hayat böyle net çizgiler çizilecek bi yer değil ki.
Her şey bizler için...
Evet katılıyorum gerçekten ben de böyle düşünüyorum çizgilerle ilgili ama bu konuda bilmiyorum aşamadığım şeyler var. Bu zamana kadar belki yüzbinlerce kadın mutsuz bir evlilik yaşayarak öldü, tam olarak mutluluk da nedir tüm sosyal bilimler; felsefe sosyoloji psikoloji düşündükçe konuya dahil oluyor. Hatta mutluluk zaten dışarıda aranan birşey de değil kişinin kendisinde, ben belki de mutlu olabilen bir ruh değilimdir. Ama boşanmayla ilgili keskin çizgilerim tamamen ailevi geçmişimdem geliyor, önyargıları aşamayacağımı ve aşmak istemediğimi hissediyorum. Annem gibi savaşçı bir ruh değilim olmak da istemiyorum. Eğer bir
çocuğum olmasaydı daha kolay ayrılırdım da diyemiyorum. Çocuğumun iyiliği en önemli şey, ama çocuğumu bahane ederek seçtiğim
bir hayat da olamaz asla onu bahane etmem. Ne kalmak kolay ne gitmek.
 
Siz benim ilk mesajımı tam okuyamamışsınız sanırım boşanmayla ilgili psikolojik bariyerlerim var bu benim için öyle kapı önüne koy bir durum değil. Travmatik bir ailem var. Bir baba ocağım yok. Benim ilk evim burası bundan önce bi evim yoktu
Bakın aile faktörü,psikolojik durumlar, sığınacak bir çatının olmaması hepsini anlarım, hatta işin içine aldatma girmemiş olsa kalpten bu zor durumdan kurtulmanız için dua ederdim.Ama benim için aldatma kırmızı çizgidir bunun altında insanlara makul gelen durumlar olabilir ama bana işlemiyor olmuyor yani bu benim bakış açım sadece size değil eş dostta bilsem tepkim daha sert olur ..
 
Bu arada hala evlimisiniz işte bunu kaçırdım çünkü boşanmış bir kadın gibi yazıyorsunuz bu derece bitmiş birşeyi neden sürüklüyorsunuz peki ? Size güvenilir mi bu durumda .Taşın altına elinizi koyup yürümeyen evliliginizi bitirmeniz durumunda geçerli yorumum.Bu arada Bosanin bosanmayin bu evlilik bitmiş .Bence eşinize haksızlık yapmayın.Sizi linç etmem ne münasebet .Fakat bu şekilde olmaz konuşur boşanır sonrada yeni hayatiniza bakarsiniz.Boyle hem evli olayım hem napayım olmaz.
 
Boşanmayı bu kadar dramatikleştirmeseniz ? Terapi de alıyormuşsunuz bu konuda terapistinizle konuşuyor musunuz ? Başkasından etkilenmeniz falan asıl mevzu bu değil, bu sonuç, kaçınılmaz sonuç. Genç kadınsınız, duygusal ihtiyaçlarınız var, eşinizle aranızdaki bağ kopmuş, artık onu sadece çocuğunuzun babası olarak görüyorsunuz. Ona da haksızlık size de haksızlık. Böyle duygusal dalgalanmalar bastırayım unutayım evliliğimi sürdüreyim demekle düzelmez. Ben eminim ki evliliğinizi toparlamak eşinize ısınmak için de bi çok yol denemiişsinizdir. Ama bi kadın duygusal olarak başkasından etkilenmeye başlamışsa orası artık çok tehlikeli bir yerdir. Alarm veriyordur ruhunuz. İstediğiniz kadar aldatmadım diyin, evet eylem yoksa suç da yoktur ama aslında evliliği devam ettirerek kendinizi aldatırsınız. İnsanın kendi ihtiyaçlarını görmezden gelmesi , baskılaması, konfor alanından çıkmamak için yaşaması muhtemel güzellikleri ötelemesi kendisine yapacağı en büyük kötülüktür. Sizin kaderiniz illa annenizinki gibi olacak diye bi kural yok. Anneniz boşanmayla başa çıkamamış olabilir bu da sizde izler bırakmış olabilir ama aynı devirde de değiliz.
Teşekkür ediyorum hem size hem de yazan herkese, konuşmak çok iyi geldi gerçekten uzun zamandır boğazıma dizilen çok cümlelerim vardı. Sizin yorumunuz gözlerimi yaşarttı. Kesinlikle ben de bunun bir sonuç olduğunn biliyorum ve bu evlilikle ilgili çabaladım. Böyle bir sonuca varabileceğimizi bunların olabileceğini de hep öngördüm ve dile getirmiştim. Bilmiyorum belki de akla ve dile geldiği için de oluyor. Eşimle evliliğimiz duygusal olarak çoktan bitti bunu o da biliyor, ödemeler borçlar çocukla ilgili ve alışveriş vs dışında sohbetimiz yok tüm bu tükenmişlikler, son zamanlarda çok da arkadaşsız kaldım hepsi beni bu benimle 1 saat iyi sohbet eden kişiden etkilenmemi sağladı. Herhangi bir ilişkimiz olmayacak. Ben özellikle evlendikten sonra da çok arkadaşlarımla bağımız koptu, son yıllarda yalnızlaştım. Herhangi bir erkek arkadaşınız yok mu sizin çok güzel sohbetler ettiğiniz illa ki vardır bu da onun gibiydi sadece ama içimdeki boşlukla ve onun da malesef bana bakışlarıyla sözleriyle etkilenmeme sebep oldu. Eğer ondan o vibe almasaydım iyi hoş çocukmuş ya fln diyip geçerdim.
 
Evet katılıyorum gerçekten ben de böyle düşünüyorum çizgilerle ilgili ama bu konuda bilmiyorum aşamadığım şeyler var. Bu zamana kadar belki yüzbinlerce kadın mutsuz bir evlilik yaşayarak öldü, tam olarak mutluluk da nedir tüm sosyal bilimler; felsefe sosyoloji psikoloji düşündükçe konuya dahil oluyor. Hatta mutluluk zaten dışarıda aranan birşey de değil kişinin kendisinde, ben belki de mutlu olabilen bir ruh değilimdir. Ama boşanmayla ilgili keskin çizgilerim tamamen ailevi geçmişimdem geliyor, önyargıları aşamayacağımı ve aşmak istemediğimi hissediyorum. Annem gibi savaşçı bir ruh değilim olmak da istemiyorum. Eğer bir
çocuğum olmasaydı daha kolay ayrılırdım da diyemiyorum. Çocuğumun iyiliği en önemli şey, ama çocuğumu bahane ederek seçtiğim
bir hayat da olamaz asla onu bahane etmem. Ne kalmak kolay ne gitmek.

Mutsuz bi evliliği bitirmek "evet şimdi çok mutlu olacaksın, hayatının aşkını bulacaksın, her şey harika olacak" anlamına gelmiyor.
Ama, muh-te-şem bir özgürlük. Bi kere kendi hayatına bi şans veriyorsun, basit bi şey mi ?
Güne oflaya puflaya değil şarkılar söyleyerek başlıyorsun.
Anlaşılmadığın bi yerde yaşamak ne demek, ruhuna yabanci biriyle bi evi paylaşmak ne demek, ve neden sürüyor ?
O zaman kendini tanımaya başlıyorsun.
Anneniz sanırım zorluklar çekmiş ve bu sizi çok sarsmış
Herkesin yolu ayrı, anneniz kendi yolunda yürüdü ama sizin yolunuz apayrı.
Ekonomik özgürlüğünüz de varsa bu cansız hayatı itekleyerek yaşamak neden ?
Sizi anlamıyor değilim, geçtiğiniz tüm yollardan geçtim, tüm detayları çok tanıdık.
Sizinki gibi bir duygusal dalgalanmayla 1 hafta içinde netleşip dava açtım.
Çünkü ruhumun çığlıklarını daha fazla bastırıp kendime ihanet etmek istemedim.
Bu hayata bi kere geliyorum, bu çürümüş bağı koparıp atacağım ve kendi yolumu yürüyeceğim dedim.
Kolay oldu mu ? Asla. Hiç kolay olmadı.
Ama çok güzel oldu...
 
Bu arada hala evlimisiniz işte bunu kaçırdım çünkü boşanmış bir kadın gibi yazıyorsunuz bu derece bitmiş birşeyi neden sürüklüyorsunuz peki ? Size güvenilir mi bu durumda .Taşın altına elinizi koyup yürümeyen evliliginizi bitirmeniz durumunda geçerli yorumum.Bu arada Bosanin bosanmayin bu evlilik bitmiş .Bence eşinize haksızlık yapmayın.Sizi linç etmem ne münasebet .Fakat bu şekilde olmaz konuşur boşanır sonrada yeni hayatiniza bakarsiniz.Boyle hem evli olayım hem napayım olmaz.
Haklısınız kesinlikle katılıyorum size. Siz yine de bana dua edin çünkü ben sadece bu kişiyle tanıştım ve çok taze ben de kendim için dua ediyorum Allahım beni şeytanın şerrinden korusun diye. Sadece bu duyguları hissetmek bile bana ağır geldi içimde doldu taştı buraya yazabildim. Aldatma fln yok ayrıca gerçekten sadece bir ortamda tanıştığım birinden etkilendim evet duygusal olarak aldatma diyebiliriz yine de aldatma fiiliyle uzaktan yakından bir şey değil. Sadece duygusal ve yanlış evet biliyorum.
 
Valla evli adam kocası birinden hoslansa buradaki kadının olay olur erkek olunca demedigimiz kalmaz burada kadın diye yok yani evlilik bitmiş üstelik o erkekle konuşmuş bu ihanet bunuda yumusatmayin .Hayır kızıyor değilim eşiniz kızsın ben sadece çifte standarda karşıyım oda aldatmak buda aldatmak .Ne yapılırsa yapılsın öyle Madem arkadaşça konuştunuz eşiniz başkasıyla arkadaşça konuşursa yada ona anlatır tepki vermezse o zaman normal derim Yoksa hayat sizin istediğinizi yapın
 
Mutsuz bi evliliği bitirmek "evet şimdi çok mutlu olacaksın, hayatının aşkını bulacaksın, her şey harika olacak" anlamına gelmiyor.
Ama, muh-te-şem bir özgürlük. Bi kere kendi hayatına bi şans veriyorsun, basit bi şey mi ?
Güne oflaya puflaya değil şarkılar söyleyerek başlıyorsun.
Anlaşılmadığın bi yerde yaşamak ne demek, ruhuna yabanci biriyle bi evi paylaşmak ne demek, ve neden sürüyor ?
O zaman kendini tanımaya başlıyorsun.
Anneniz sanırım zorluklar çekmiş ve bu sizi çok sarsmış
Herkesin yolu ayrı, anneniz kendi yolunda yürüdü ama sizin yolunuz apayrı.
Ekonomik özgürlüğünüz de varsa bu cansız hayatı itekleyerek yaşamak neden ?
Sizi anlamıyor değilim, geçtiğiniz tüm yollardan geçtim, tüm detayları çok tanıdık.
Sizinki gibi bir duygusal dalgalanmayla 1 hafta içinde netleşip dava açtım.
Çünkü ruhumun çığlıklarını daha fazla bastırıp kendime ihanet etmek istemedim.
Bu hayata bi kere geliyorum, bu çürümüş bağı koparıp atacağım ve kendi yolumu yürüyeceğim dedim.
Kolay oldu mu ? Asla. Hiç kolay olmadı.
Ama çok güzel oldu...
Ekonomik özgürlüğüm yok ama bu kararı alırsam da ekonomik özgürlüğüm olana kadar sessiz sedasız plan yapmak ruhuma aykırı. Çekişmeli bir durum da istemiyorum. Anlaşmalı yapacak olgunlukta bir eşim yok .Çocuğumuzun çıkarını düşünerek davranamaz. Ne yapacağımı bilmiyorum kimseden destek isteyemem gerçekten isteyemem. Böyle bir hengamenin iÇine girecek hiçbir cesaretim yok. Annem ah annem. Burda yazamadığım detaylar var.
 
Valla evli adam kocası birinden hoslansa buradaki kadının olay olur erkek olunca demedigimiz kalmaz burada kadın diye yok yani evlilik bitmiş üstelik o erkekle konuşmuş bu ihanet bunuda yumusatmayin .Hayır kızıyor değilim eşiniz kızsın ben sadece çifte standarda karşıyım oda aldatmak buda aldatmak .Ne yapılırsa yapılsın öyle Madem arkadaşça konuştunuz eşiniz başkasıyla arkadaşça konuşursa yada ona anlatır tepki vermezse o zaman normal derim Yoksa hayat sizin istediğinizi yapın
Arkadaşça konuşmayı anlatamamışım ben bir ortamda tanıştık 1 saat kadar bir aradaydık bu yani, sonrasında da bi 10 dk lık yazışma bir konu üstüne bu. Ama haklısınız tabi çifte standart konusunda
 
Doğrusu yanlısı beni ilgilendirmiyor erkek yapınca ayağa kalkıp kadın yapınca yumuşatma olmaz .Zaten eşini seven insanlar başka birine karşı böyle duygular hissetmez iki iki daha dört .Duygusal boşluk tatile giderek başka şeyler yaparak geçer geçmiyorsa da oturur konuşur ayrilirsin.Birinden ayrılmayı göze alamayarak bunu hiç ona anlatyamayarak evliliği devam ettirmek doğru değil.Niye eşinizi sevmediginizi kabullenmek daha iyi değilmi O zaman erkekler böyle yapincada birşey deneyelim arkadaşça konuşmuş adam ne var bunda diyelim Siz de konu sahibi bana açıklama yapmak zorunda değilsiniz onu kendinize eşinize yapın gerekirse .Arkadaş olarak ne kadar tanıdığınız yada bir anda nasıl arkadaş oldugunuzu kalbiniz pır pır atarken etkilendim oda etkilendi arkadaşlarımızdan etkileniyormuyuz
 
Empatim çok güçlüdür, bugüne kadar ben de bu şekilde yorumlardım hep. Örneğin işyerinde evli bir erkek gelip benle sigara bile içmeye otursa evdeki eşini düşünürüm, rahatsız olur kadın bana yapılmasını istemediğim birşeyi başkasına yapamam diye sigaraya bile çıkmam evli erkeklerle. Ciddi anlamda burada anladığınız gibi birisi değilim inanılmaz hassasiyet sahibiyimdir. Gerçekten insanlar benden karakterimden iletişimimden etkilenir. Sohbetim de çok iyidir bu etkilendiğim kişinin de sohbeti çok iyiydi mecburiyetten birkaç kişiyle ve onunka aynı ortamda olduğumuz sadece 1 saat oldu o kadar. Tek 1 saat

Sorun etkilendim vs dediniz bu tür yorumlar almanız çok normal. Gerisi bazen elinizde olmadan çorap söküğü gibi gelişiyor. Sadece dikkat edin bence eşik eşik oluşur bunlar sonu aldatmaya gidiyor.
EVLİYİM VE BİRİSİNDEN ÇOK ETKİLENDİM
Tehlikeli sözler bunlar bence. Yani bu lafı etsem ne oluyor ya eşime aşık değilim miyim diye düşünürüm. Başkası beni etkileyemez, isterse filozof olsun. Ona alıcı gözle bakmam yani.
 
Ay ne boş boş konuşmuşsun

Senin derdin hem evde kocam dursun, çift maaş devam edelim, millet boşandı diye dedikodumu yapmasın, ama istediğimle de sevişeyim.
 
Ayrılırsam evlenmem demişsin bir de

Sen daha bir erkekle aynı yatağa girerken ikinciye gözün kayıyor

Bekarken bekar kalır mısın sence?
 
Back
X