Sevgi fazlalığı ne ola ki?


pedagog teşhisini size tam olarak açıklamamış ve burda yanlış yapmış,,
16 yaşındaki kuzenin ölümünden sonra oldu diyorsunuz ya.. aklıma şöyle bir şey geldi..
ya o sizin üzüntünüzü gördü ve ondan etkilendi.. yani sizin üzülmenize dayanamadı..
ya da pedagogun dediği sevgi fazlalığı şöyle bir etki yaratmış da olabilir: çok sevilen biri ölünce çok üzülüyorlar bana bir şey olsa da böyle üzülecekler üzülmesinler gibi..
resmen açıklama yapmayan pedagog sayesinde beyin fırtınası yapmaya çabalıyoruz..
en iyisi siz iyice bir pedagog araştırıp ona götürün derim..
 
soyle soyleyim,cok yakin arkadasimda sahit oldugum seydir bu.
cocuk eline kasik alip agzina goturse askim seni seviyorum diyor kiz cocuga..
bi kelime soyluyor opucuklere boguyor.
surekli pohpoh.
asla kizmiyor asla..hani oglumun yakasindan tuttu kac kere cocugum yere kapaklandi,demiyor ki oglum yapma..
bana donup diyor ki seviyor da iste boyle sevgisini gosteriyor..
evimde topragini eselemedik cicek birakmadi,ya bisey soyle dimi..hayir ciceklerin cinsini rengini anlatiyor kiz.
en son kaktusu avucladi cocuk saksim kirildi haliyle,kusura bakma etrafi rezil ettik demiyor da eli acidi cocugun diyor.
aha bu sevgi fazlasidir.
oyuzden bu gibi cocuklar gecenin bi yarisi kalkar ve kendine mukellef sofra hazirlatir,sevmeleri dovme gibidir,yilisik olurlar.
bilmiyorum sizin kizinizin davranislari nasil ama eger abartili davranislar sergiliyorsa pedagogun yonlendirmelerini dikkate alin bence.
 
Yok hayır, sevmesinide bilirim kızmasınıda.
Evet bende sık sık sevdiğimi söylerim.
Başarılarını takdir ederim, duruma göre ödüllendiririm de.
Hatalarını gösterir, ısrarla aynı şeyi bile isteye yapıyorsa cezada veririm.
Ama daha öncede yazdığım gibi hiç bir zaman kendi yapabileceği eylemleri onun yerine yapmadım.
 
Tırnak kemirmeyi ölümle ilişkilendirmiş ki bende bunun farkındayım.
Ama sevgi fazlalığını neye göre söyledi bilmiyorum.
Çocukta ne gördü de böyle bir teşhis koydu anlamadım.
 
Dr kibarca şımartmışsınız demeye çalışmış.
İyi de çocuğun şımarık bir hali yok ki.
Ne evde ne okulda, çok şükür öğretmenleri çok memnun. Hiç olumsuz bir şey duymadım onlardan.
Aksine bazen ben şikayet ediyorum, beni yoruyor v.s. diye.
 
Tırnak kemirmeyi ölümle ilişkilendirmiş ki bende bunun farkındayım.
Ama sevgi fazlalığını neye göre söyledi bilmiyorum.
Çocukta ne gördü de böyle bir teşhis koydu anlamadım.
Canım şöyle olmuş olabilir, arkadaşlarından sürekli sevgi/ilgi görmek istemiş,herkesin eşit olduğunu görünce öğretmenlerin herkese aynı davrandığını görünce de kenara çekilip sessiz kalmış olabilir. Benim kızım 3 yaşına girecek haftaya, kuzeni 5 yaşında onu gördüğü yerde sarılıp öpüyor karşılık da alamıyor genelde,haliyle biraz bozuk atıyor. Babannesine gidince anneannedeki kadar ilgi alaka görmüyor,aynı şekilde o zaman da hafif bozuluyor.Biz şımartmıyoruz asla ama ben de sarılırım öperim,özlediğimi ne kadar sevdiğimi söylerim.Seneye kreşe başlayacak inş., orada mutsuz olur mu diye biraz tedirginlik var açıkçası.
 

Sevgi Fazlalığı...

Ben bu hastalığın adını çok sevdim.. Bu hastalığa aynen devam..
 
sevgi fazlalığı kibar tabiri elbette.. asıl sorun bazı annelerin çocuklarını kendilerine fazla bağımlı yetiştirmeleri.. Bu fazla sevgiden ileri geliyor elbette.. anne çocuk için her şey olmaya çalışıyor arkadaş anne vs. ama anne anne olmalı ve çocuğa kişisel alan yaratmalı.. çocukların bu bağımlılıkları kendilerinde çeşitli kaygılar oluşturuyor dışa vurumu da tırnak yeme, eski bebek alışkanlıklarına dönme şeklinde ortaya çıkıyor malesef
 
Örnekleyebilir misiniz, mesela ne yaparak kızımı kendime bağımlı hale getirmiş olabilirim?
Düşünüyorum bulamıyorum.
Her zaman bana bağımlı olmasını gerektirecek bir davranışta bulunmamaya çalıştım ve bunu da başardığımı düşünüyorum.
 

ben uzman degilim ama cocukta haddinden fazla olusturulan minnet duygusunun cocukta garip davranislara yol actigi soyleniyor.
çocuğa tapınırcasına bir prenses veya prens gibi davranılırsa, çocuğun odası, saçları, kıyafetleri aşırı özenli hazırlanırsa, bu tutum çocuğu biblo gibi suni bir hale getirir. Anne sevgiyi çocuk isteyince değil, kendi isteği belirdiği zaman gösteriyorsa, bunlar çocuğunu sevdiği için değil, kendi duygularını tatmin için yaptığı hatalardır. Çocuk bu kadar ilginin karşısında, anneye karşı minnet duygusu duyar. Asiri minnet duygusu duyan çocuk kişilik erezyonuna uğrar.
yukaridaki gibi soyluyor uzmanlar.
kisilik erezyonu cok genis bi kavram,nereye cekilirse oraya gider.
cocugun sizin disinizdaki kisilerle de saglikli iliski kurmasi icin annenin sevgiyi verirken cocugu asiri sevgiye bogarak kendine bagimli hale getirmemesi gerek.
ilerde bu cocuklar sevgililerine de ayni tip baglanma gerceklestiriyorlar.
yani partnerlerinden kosulsuz sonsuz sevgi bekleyen bi insan cikiyor ortaya.
 


Yazik cocuga, iste böyle anneler cocuga nekadar kötülük yaptigini bilmiyolar.
Asiri cok yada az Sevgi gösterilen cocuklarin karakterlerinde büyük
Sorunlar oluyor.
 
Sevgi fazlaligi deyip sustular mi? Illa ki "cocugunuzda soyle soyle davranislar var, bunlar normal degil, soyle olmali" gibi aciklama yapmis olmalari lazim. Kendileri soylemese, sizin bunu sormaniz ve onlarin aciklama yapmis olmasi lazim. Bir arkadasin nette arastirip buldugu tanimi da kendinize uydurmamissiniz. Burada eksik anlattiginiz bir sey olabilir mi?
 
Eğer tüm yazdıklarımı okuduysanız görüşmeye benim gitmediğimi eşimin aktardığı kadarıyla bildiğimi söyledim.
Evet ben çocuğumu çok seviyorum, bazen abartıyorum hayatımın odak noktası yapıyorum.
Ama şöylede bir durum var, hiç bir zaman sen yapamazsın, aman yorulma v.s. diye kendi yapabileceği şeyleri elinden almadım, aksine hep teşvik ederim.
4 yaşında çocuk, ayakkabılarını,botlarını kendisi giyip çıkarıyor
yemeğini kedisi yiyor, bazen küçük tepside hazırlıyorum kedisi alıp odasına götürüp, mutfağa bırakabiliyor.
Odasını topluyor, tabi teşvikle; kedi başına odamı toplayayım demiyor.
Kıyafetlerinin bir çoğunu kendisi giyiyor, montunu çıkarınca askıya takıyor, ayakkabılarını dolaba kaldırıyor
Odasında kendi başına oynuyor, arkadaşlarıyla oyun kuruyor, üst komşumuza kendi başına gidip geliyor.
Birlikte markete gittiğimizde ben kapıda beklerken kendisi içeri girip istediğini alıp geliyor.
Tuvalet ihtiyacını kendisi gideriyor, banyosunu kendisi yapıyor (ben saçlarını yıkıyorum sadece)
Sakin uyumlu, kurallara uyan bir çocuktur, gayet normal her şey.
Bizim hayatımızda ters giden bir kaç şey oldu ve bunlar kızımı olumsuz etkiledi.
Önce bir kaza geçirdi ve yandı, çok şükür onu kısa sürede atlattık.
Her hangi bir fiziksel iz kalmadı, ama ruhsal olarak ciddi bir iz bıraktı.
1. Hatamız bu olayın akabinde destek almamak oldu, onun hassasiyetini düşünemedik.
2. hatamız bir cenaze merasimin tüm detaylarının içinde bulundu ve küçücük çocuk ölümle tanıştı.
Bu arada bizim asıl sorunumuz çocuğun karakteri ile ilgili her hangi bir sorun değil.
Tırnak kemirmeye başladı ve bu durum artık çok ciddi boyuta ulaştı.
Cenaze olayından bu yana 4 ay geçti ve bu sürede hiç tırnaklarını kesmemize gerek kalmadı, hepsini kemirdi.
Uyardım, konuştum, kızdım, bağırdım, ceza verdim, korkuttum ama hiç bir şekilde vazgeçiremedim.
Sonunda öğretmenleri ile görüştüm onlarda genel olarak sınıfta temizlik adabıyla ile ilgili konuştular,
Birebir konuştular ama yine değişiklik olmayınca okul pedagoğumuzdan randevu aldılar.
Ama ben gidemedim, eşim gitti ve bu sorunların yanı sıra sevgi fazlalığı var demiş.
Zaten tırnak sorunumuz için terapi alacağız, bu sorun kaygıdan olurmuş hayatının belli dönemlerinde yaşadığı travmalardan dolayı çocuk bu gibi tepkiler verirmiş.
Bun tepkiler çocuğun aileye verdiği bir alarmmış, benim hayatımda bir şeyler ters gidiyor demek istiyormuş böylece.
Velhasıl terapi alacağız ama gitmek istediğimiz pedagog çok yoğun en iyi şartlarda 1,5 ay için randevu veriyor.
Ama ben hala anlayamıyorum sevgi fazlalığı nasıl yenilir, o halde benimde terapi almam lazım.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…