Bak ben sana canlı bir örnek olabilirim. Vakti zamanında sevgililik kisvesi altında böyle
bir adamın hayatıma müdahalesine izin vermiş biriyim. Ben ki 'burnunun dikine giden'
deyimini en hakkıyla icra eden insanım, süt dökmüş kedi misali herşeyine eyvallah dedim
zat-ı muhteremin.
Abartılı giyinmem, aşırı davranışım yoktur, sınırlarım bellidir ama samimiyimdir. İnsanlara
tepeden asla bakmam. Hemen diyalog kurarım. Arkadaşlığa çok değer veririm ama herkese
güvenmem. Çok iyi arkadaş seçerim. Neyse, bu zat benim ilk erkek arkadaşım oldu. Ben
hayatımda biri olsun, o da son olsun diye düşünürdüm ve lise sona kadar aşk meşk içeren
birlikteliğim olmadı. Sonra bu zat girdi hayatıma, çok sevdim, o da sevdi. Ama o kıskanan
adam sever saçmalığını dibine kadar yaşadım. Öyle sevgi olmaz. En sevdiğim arkadaşlarımla
görüşmedim, ne beğendiyse giydim, numaramı değiştirdim kimseye vermedim, onsuz dışarı
çıkmadım, resmen onsuz yaşamadım. Sonra bunun en samimi arkadaşıyla bir gün konuştum
diye beni ona aşık ilan etti. Sohbet 'nasılsın, iyi misin' den öteye geçmeyen birşeydi. Ben
ona izin verdikçe paranoyaklaşmasını izliyordum resmen ve o olaydan sonra ayıldım. Allahtan
ayıldım. Başka ithamlarla gelmesine ramak kalmış meğerse.
Ben yolda kafamı kaldırmadan yürürken adam beyninde kuruyormuş. Valla o anda aydınlandım
aşk böyle birşeyse ben ömür boyu eziyet mi çekicem diye. Bitti gitti demek şimdi
kolay ama onca yıllık emeğin, sevgin hemen bitmiyor tabi. Çok acı çektim. Sonra o başka saçmalıklarla
gelince tamamen silmeye karar verdim.
O ilişkide öğrendiklerim:
1- Benim bir beynim var, karar verme mekanizması çok sağlam işliyor. Halen hayatta ve mutlu olmam da bunun delili.
2- Ailemden başka kimse ( ki babamla aram kötüdür ) beni gerçekten onlar gibi düşündüğüne ikna olmam bundan sonra.
3- Kıskanmak, kısıtlamak sevmek değildir. Sevmek, her koşulda sevmektir.
4- 'Beni' sevmeyen biri beni değiştirmek ister. Muhtemelen o benim sadece görüntümü seviyormuş.
5- İnanışıma göre, hesap günü bile Allah, kimsenin günahını-sevabını kimseye sormuyor. Herkes kendinden mesul yani.
6- Beni böyle sevmeyen sevmesin.
7- Biri bana birşey katmıyorsa, aksine beni sığlaştırıyorsa bir zahmet hayatımda olmasın. Bu dünyada ne mal ne mülk kar insana, sadece öğrendiği ve yaşadığı kar...
Daha da yazabilirim ama mesai bitti.
Kangren olmuş kol kesilir. Kesilmezse ölür ama keserse yaşama şansı vardır.
Tek mevzu kangreni görmektir. Eğer kangren varsa yapabileceğin tek şey
bellidir...
ama son tartışmamız olmadı malesef yine kısıtlamalar devam etti, ama beni sevse beni değiştirmek istemez olduğum gibi kabul eder demekki sevmiyo çok da umrunda değilim gibi düşüncelerim değişti.. bi de paranoyaklığı vardı kafasında kuruyodu resmen sonra bana sataşıyodu,hastalık gibi gördüm bu durumu bana güvenmesi için elimden geleni yaptım güvensizliğinin sebebi ben değilim çünkü benden önce yaşadıkları. ama kolay olmadı çok şey yaşadık çok da yıprandım.. paranoyaklığı yok artık çok şükür aştık, ben onun istediğini yapıyorum o da benim istediklerimi ve artık bende kıskançlık başladı yani vardı zaten ama bunaltmıyodum şimdi ben onu bunaltmaya başladım :)) önceden yaptıklarını anlatıyorum ona inanmıyo, şimdi ona çocukluk geliyo yaptıkları zamanla olgunlaşıyolar yani düzeliyolar nazar değmesin tabi yine başlamaz inşallah :) kıyafet ve erkek arkadaş konusunda da şunu söylim ben artık onun istediği gibi giyniyorum ve erkek arkadaşlarımla görüşmüyorum çünkü benden istedikleri zaten olması gereken ama nefise ağır gelen şeyler beni doğru yönlendirdiğini düşünüyorum.. bu arada benim de bi kız arkadaşım var onun tavırlarını sevmiyo görüşmemi pek istemiyo ama görüşmiceksin demiyo, bende çok sık görüşmüyorm zaten. bence sen de ona anlat durumu silmek olmaz ama zamanla mesafe koyarım araya de. şunu da söylim eğer onun seni sevdiğine eminsen katlan zamanla düzelir, ama emin değilsen tek taraflı olmuyo boşuna kendini yıpratma.
onun da terazi çünkü :)))
