Geyikli tayt kesinlikle kalkmalıkışın ince giyinenlerinde zatürre ilacı parası ödenmesin bence.. dövlet kıyafete bir standart getirsin, geyikli taytları da kaldırsın eli değmişkene
İstanbulda eğitim araştırma hastanesinde mr randevusu 1 hafta sonrasına falan verdiler. 3 vardiya çalışıyorlar gerçekten. Randevu gece 3 teydi. Eşime de tomografi muayeneden hemen sonra çekildi. Bundan 10 yıl önce almıştım bi randevu ta o zaman veriyorlardı 6 ay sonrasına. Artık öyle değil ki...
Uygulama geliştirilebilir bu haliyle cok acımasız.. Mesela teşhis konulduktan sonra sigarayı bırakmayan insanlar için bu uygulama yapılabilir ama diğer türlüsü çok uç bir nokta.. Ayrıca acillerde tomografi çekiliyor mr da 1 hafta sıra veriyorlar.
Yanlıuş hatırlamıyorsam yurtdışında da alkol kullanmıyor olma şartı var mesela karaciğer nakli için.
O yüzden bu özelliğin istenmesi tuhaf gelmedi bana.
Tek tuhaf yanı hiç sigara kullanmamış istenmesi.
İçmiş, bırakmıştır bu olabilir yani.
Sonuçta sürekli sigara içip kendini zehirleyen ve o ilaca boşa harcayacak insan yerine, gerekli olana gitsin ilaç
Ya da anlaşma yapılsın, kullanmasın sigara bir daha vs gibi bir çözüm olabilir.
(sigara içen birisi olarak söylüyorum)
hoş geldin sephoraŞu bir ay kadar önce gelen sigara zamları sgk katkı payı olarak gelmemiş miydi? Hani sigara içenler daha çok hasta oluyor, tedavileri masraflı oluyor diye koymadılar mı o zamları? Hem sgk payı alacaksın sigaradan hem hasta olana bakmayacaksın. Oldu cınım...
Eksik bilgi just... Burda da alkol kullanana karaciğer nakli, sigara kullanana akciğer nakli, tuz tüketene böbrek nakli yapılmaz. Tabi kanıtlanabilirse. Bunun haklılık payı var. Organ çok zor bulunan, nakli zahmetli ve masraflı bişey. Özellikle kadavradan nakillerde onu alkol alan bir insana verseler iki ay sonra tekrar karaciğer yetmezliği baş gösterecek. O yüzden o organa iyi bakmayacak olana vermezler. Tek bir nakil için 7 kişi çağırılır, ruhsal durumuna kadar incelenir o 7 kişiden sadece birine nakledilir organ. Bu da sadece kadavra nakilleri için geçerli bir prosedür. Hangi ülkeye gidersen git mesela her gün alkol alan babana karaciğerinden parça vermek istersen verirsin. Önce bir ikna çalışması yaparlar, kararlıysan nakili yaparlar.
Organ nakli farklı bir konu. Dediğim gibi organ az, nakil bekleyen çok o yüzden en uygun kişiyi seçmek zorundalar. Ama hiç bir ülke nakil gerektirmeyecek durumda bir hastanın alkol kullansa dahi karaciğer tedavisini yapmayı reddetmez. Ya da tuz tüketen, su tüketen birine diyalize sokmuyoruz biz seni kardeşim su içmeseydin bu kadar demez. Aradaki farkı anlatabildim mi? Burda akciğer naklinden değil, akciğer hastalıklarının tedavisinden bahsediliyor.
Devlette mr yoktu ama özelde para ödemeden çektirmistim. Bundan adım gibi eminim çünkü paramız yoktu annem özele para veremezdi. Gittiğim küçük özel bi klinikti ve sırayı devlet vermişti. Sanırım bir kaç ay beklemiştim. Aralık ayında yine mr çektirmek gerekti bu defa 1 hafta 10 gun falan sonraya geceye randevu verdiler.Ben daha dün tomografi için, Temmuz ayına verdiler, hemen olursa 150 Tl dediler, 4 ay öncede Mr için aynı şeyi yaşadım.. Eşin ya para bayılmıştır yada arkadaşı tanıdığıdır oradaki dr falan. Özetle 88 li yanlış hatırlıyorsun. 10 yıl önce muayene olurduk, mr diye birşey sadece özelde vardı, çünkü 10 yıl öncesinde Türkiyede devlet hastanelerine henüz girememişti..
Ama devlet malum hükümetten sonra soktu ancak babasının hayırına değil, parasıyla yine..10 yıl önce tomografiyi devlet hastanesinde hemen muayene ardından çektiriyorduk, çünkü tomografi toplamda 5 dk lık konudur. Mr çekilen bölgeye göre süresi değişir. Senden 10 yaş büyüğüm.. Senden çok gördüm geçirdim emin ol..
Çok ağır olmuş bu. Amaç caydırıcı olmaksa sigaraya bas vergiyi, kimse içmesin. Ama amaç o değil ki, hem içsinler, vergisi gelsin, hem de bunu bahane edip giderlerimizi azaltalım. Ama örtülü ödeneğimiz rekor kırmış no problem. : D Ayrıca sokaktan 10 tane insan çevir, sor. Bu haberdekinden daha mantıklı ve caydırıcı çözüm çıkmazsa ben de Jooker değilim.
neyse işte amaç bizim ciğerlerimizi korumak değil, keşke öyle olsa.
Diğer yandan insanların sağlığına dikkat etmesi için caydırıcı çözümler de gelmeli bence. Sigorta yaptırırken Nasıl ki koşulsuz sigortalanmıyoruz, risk grubundaysan değil ama, sonuçta genetik olarak geleni değiştiremeyiz, fakat elimizde olan şeylerde vücudumuz üzerinde sorumluluğumuz da olmalı. Ben vücuduma iyi bakmıyorsam devlet, benden iyi bakanla aynı parayı almamalı bence. Tabii ki bu kadar tedaviden men edecek kadar acımasız da olmamalı ama mesela sigorta primine kriterler gelebilir. Sigara içmeyen daha az prim ödesin, sağlıklı kilolardaki insanlar daha az prim ödesin, gibi... Mesela ciddi alkolik insanlar var. Bu adamla benim ödediğim prim aynı olmamalı. Ama hasta herkesin elinden tutmalı. Bu kadarı da olmaz.
Bence de öyle Mune, en düşük maliyetli tedaviden en pahalı tedaviye kadar hiçbiri için bakmıyorum deme lüksü olmamalı bence de. Ama risk grubuna göre primde indirime veya artırıma gidebilir.Sigara içmeyin ama içiyorsanız vergisini ödeyin kısmına takılmıyorum çok, içiyorsam öderim vergisini sorun değil, insanların sağlığına dikkat etmesi için sigorta primlerinin değişkenliğine de tamam ama içiyorsan bakmam mantığını kabul edemem.
2016 Ocak ayı itibariyle SGK primleri 500 lira, daha fazlaydı da işverenlere getirdiği yük sebebiyle 500 lira olarak düzenlendi. Yılda 6000 lira demektir bu, bugün herhangi bir özel sigorta yaptırsanız kişi başı yıllık ödeyeceğiniz miktar kadar yani, ki özele gittiğinizde şu cihaz yok, yoğun bakım ünitesi yok, mr çektirecekseniz 3-5 ay sonrasına randevu, ameliyat için falanca tarihten öncesi dolu gibi sıkıntılar olmadığı gibi, yatarak tedavide tek kişilik odada paşalar gibi bakılıyorsunuz, 8 kişilik odalarda değil.
Vatandaş olarak yılda 6000 lira ödüyorsam ya da sigara içiyorum diye primim yüksek olacaksa özel hastane hizmeti gibi hizmet isterim devlet hastanelerinden, ayrıca sadece SGK primiyle de kalmadılar, ilaç ve muayene ücretli, katılım payı ödüyoruz, bazı tedavileri SGK kapsamından çıkardılar, tamamlayıcı sigorta yaptırıp tedavi olun dediler, onda da yaş sınırı koydular, belli yaşın üstündekilere tamamlayıcı sigorta dahi yapmıyorlar.
SGK bana diyor ki sigara içiyorsun akciğer kanseri olursan bakmam, o zaman primde kesmeyecek veya prim oranımı düşürüp sen şu şu hastalıkların riskini taşıyorsun, o riskler senin sigorta kapsamından muaf diyecek.
Hem tam para kesip hem bakmam demek olmuyor.
Ki benim eniştem hayatı boyunca ne içki ne sigara kullanmadığı halde karaciğer kanserinden, çok sevdiğimiz bir tanıdığımızın babası da sigara nedir bilmediği halde akciğer kanserinden vefat etti, bu örnekler tabii ki alkol ve sigarayı aklamaz fakat SGK'nın bu kısıtlaması birazda vicdana bırakılıyor, hiç sigara içmeyen biri akciğer kanseri olsa doktor sigara içmişsin ondan olmuş kanaatine varırda tedavinin kesilmesine sebep olursa çok insan da mağdur olur.
Devlet vatandaşının sağlık hizmetini vermekle mükellef. Değilim diyorsa SGK diye bir kurum olmamalı öyleyse, kaldırsınlar, herkes gidip özel sağlık sigortası yaptırsın.
Risk grubuna göre prim uygulaması olursa hayır demem, tamam ben sigara içiyorum vereyim derim ama dediğim şartlarda, gittiğim hastanede o cihaz yok, bu ünitemiz yok, şu hastalık yüzünden görüntülüme olacak ama 6 ay sonrasına kadar sıra var, gidin dışarda çektirin deyip beni primimle harap etmeyecekler, 8 kişilik odalara tıkmayacaklar.Bence de öyle Mune, en düşük maliyetli tedaviden en pahalı tedaviye kadar hiçbiri için bakmıyorum deme lüksü olmamalı bence de. Ama risk grubuna göre primde indirime veya artırıma gidebilir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?