Hiç toksik ilişkilere tutunan insan olmadım ya, benim canım kendimi üzen bir şey olunca bırakıp gidesim geliyor hemen. Bu iş olur , aşk olur, dost olur...
Son sevgilim dünyanın en ponçik insanıydı, ben fotoğrafları bastırıyorum diye çektiği fotoğraflarımi bana atmadan önce iki saat arkadan insanları silmekle uğrasir, ışık mışık ayarlardi. Her hareketi jestlerle ,inceliklerle doluydu, gitarla şarkılar çalıp video atar, mektuplar yazar, anilarimizi çizgi kitap haline getirirdi
Vs vs vs.
Adami yerlere göklere sigdiramam. Ama sonra ona hiç yakıştıramadıgim bir şey yaptı, ben tepkisiz kalınca o da tepkisiz kaldı, beni resmen ghostingledi

Üç hafta kadar elimde telefon devamlı mesaj gelmiş mi diye bakıp her fırsatta posta kutusunu açmaktan mala döndüm. Sonra dedim ki kendime; "senin uzulecegini bildiği halde boyle tepkisiz kalabilen insandan mi mesaj bekliyorsun? Demek ki sandığın kadar iyi biri değilmiş"
Sonra her yerlerden engelledim:)
Neredeyse üç aydır konuşmuyoruz.
Yine tabii ki arasıra posta kutuma bakıyorum bir şey yazmış mi diye,yalan yok. Ama beni sallamayani ben hiç sallamam.
Bence konuya çözüm burada.
Ben, bana değer veren insanların beni uzebilecegine ihtimal vermiyorum..uzuldugum zaman da 'demek bana verdiği değer buymuş' diyorum,hayatımdan çıkartmak çok kolay oluyor.
Yalın'in "titrerim kendi ustume,benden değerli değilsin" şarkısını tüm ergenligim boyunca söylemiş olmamın etkisi var mı bu durumda bilmiyorum ama kimsenin benim canım kendimi üzmeye değecek kadar önemli olduğunu düşünmüyorum