mervecik normal veya anormal kavramlarıda değişkenlik gösterir bilirsin, senin düşünce yapına, dünya görüşüne göre normal olan bir başkasına göre anormaldir, mesela bak benim yorumlarımda bir başkasına göre objektif olmayabilir, dar çerçeveden yorumlanmış gelebilir.
İsrail ajanı mı
Ne demek istediğimi iyi anladın sen, karşılıklı dans etmeyelim istersen zira pek ideal bir çift olmayız
Hassasiyetlerden bahsetmezsen çelişkilerini de ortaya çıkarmazsın, Urumçi topiğinde yazdıklarınla hassasiyetlere dokunurken burda türbe örneğini veren kişiyi eleştiriyorsun, sende insanların inandıklarına dokundun işte, çok örnek var böyle bir yerde ak dediğine diğerinde kara dediğin, konuları birbirine harmanlayıp biraz ordan biraz burdan yazıp karıştırabildiğin kadar kafayı karıştırıp her seferinde durum ve olaya göre şekillendirmen bu yüzden, belli bir düşünce yapın yok.
Normal midir? Normaldir
Benim bahsettigim normal, ''dogru'' anlamında degil, yazdıklarımın öyle aman aman çok acayip, uzaydan gelmiş şeyler olmadıgı anlamında. Benim gibi düşünen aslında çokça insan var, ama konuşamadıkları için siz yok zannediyorsunuz bu yüzden aaa mervecik marjinal takılıyor... Halbuki hiç ilgisi bile yok. Normal demişken, ben pedofiliyi de normal bulurum, şiddeti de, savaşı da... Bunların hiçbirisi uç degil benim gözümde. Hepsinin bir ''ama''sı var tabi ki. En basitinden ''pedofili egilim normaldir
ama eyleme dökmedigin sürece...'' gibi.
Hassasiyet konusunda şu kendi yazdıgını tekrar bir oku istersen, sakin kafayla... Ben hassasiyetlere dokunulmasını savunuyorum, hassasiyetlerin eleştirilmesinden yanayım ve öyle de yapıyorum, ve hiç buna karşı bir yorum yapmış da degilim şimdiye kadar. Türbedeki kadının da hassasiyetine dokunan o arkadaşı ben ''onun kendi mantıgı'' ile vurdum, benim mantıgımla degil. Dolayısıyla çelişki bende degil. Yani dedim ki ona, ''sen madem hassasiyetlere dokunulmasına karşısın, ne diye türbedeki teyzenin hassasiyetine hiç acımadın? konu senin hassasiyetin olunca mı önemli oluyor sadece''. Yani kast ettigim buydu gayet açık bir şekilde.
Burada ''hassasiyetlerime dokunma'' diyen kişi gidip de türbedeki teyzenin hassasiyetine, hem de direkt yüzüne karşı laf söylüyorsa, çelişki budur. Hassasiyetime dokunma diyen kişinin türbedeki teyzeye laf söylemesidir çelişki.
Ben ise hassasiyetlere dokunulmasından yanayım ve bunu yapıyorum ve bugüne kadar kimseye ''hassasiyetlerime dokunma'' diye bir şey demedim. Mesela Atatürk hakkındaki eleştirilere hiç sert çıkmadım, yine aynı şekilde yorum yazdım. Bir defa bile benden ''hassasiyetime dokunma'' minvalinde yazı görmedin ve göremezsin de...Çünkü ben hiçbir şeye kutsallık atfetmem. Urumçi topiginde ne yazdım hatırlamıyorum ama hassasiyetlere dokunduysam demek ki çelişkisizim çünkü hep aynı şeyi yapıyorum. Hassasiyetlere dokunuyorum ve benim hassasiyetlerime dokunulmasına da izin veriyorum. Nerede çelişki? Eger kendi hassasiyetime dokunulmasına izin vermeyip sayıp sayıştırsaydım, o zaman çelişkili olurdum...
Ak dedigim şeye nerede kara demişim hiç bilmiyorum açıkçası, zannetmiyorum da öyle bir şey yaptıgımı.
- Konu feminizm ise, feminizmi zararlı ve saçma buldugumu söyledim ve bu düşüncem hep aynıydı.
- Konu din ise, fanatik ve reforme edilmemiş dinlerin zararlı oldugunu söyledim ve aksini hiç söylemedim.
- Konu islamsa, diger dinlerden ayrı olarak fazladan tehlikeli buldugumu her zaman söyledim,
- Konu kadına şiddetse, bunların abartı ve propaganda oldugunu söyledim ve bu hiç degişmedi,
- Konu ögrenciye dayak ise, bunun disiplin için bazen gerekli oldugunu her zaman söyledim ve bu hiç degişmedi.
- Konu evlilik ise, boşanmaların çogunun sudan sebeplerden ötürü oldugunu söyledim, aksini hiç söylemedim.
- Konu kadın-erkek eşitligi ise eşitlik diye bir şeyin olmadıgını ve olamayacagını söyledim hep, aksini hiç söylemedim.
...vs vs vs... Hangi konuda yanar döner konuştum, varsa buyur spesifik örnek ver. Urumçi dedin ama onu da anlattım zaten. Çelişki yok.
Benim düşüncelerim konudan konuya degişmez Munecan, oturmuş düşünceler bunlar. Sadece dengeye göre degişir ki denge kısa zamanda bozulan bir şey degildir pek. Yukarıda yazdım, hep aynı şeyleri söyledim ve sen belli düşüncen yok diyorsun
Benim hayata bakışım ise, illa hadi anlat da bilelim diyorsan;
''her şeyin bir zamanı vardır, her şeyin bir yeri vardır, her şey zıttı ile anlamlıdır, her şey görecelidir, mutlak dogru yoktur, mutlak ahlak yoktur,, mutlak iyi ve kötü yoktur, hatta iyi ve kötü sadece insanın var oldugu yerde geçerlidir. hakikat diye bir şey yoktur, varsa dahi bilinemez, bilinmesi de gerekmez çünkü varlıgı asla tam çözemeyiz, bu imkansız. ama ille de bi hakikatten bahsedilecekse bu bana göre olsa olsa ancak degişim olabilir... ki ondan da emin degilim. Emin olmak zorunda da degilim.
Bu dünyada iyi dediklerimiz de olacak kötü dediklerimiz de. Biri olmadan digeri anlamsız. Savaş olacak ki barışın anlamı olsun, zekisi de olacak gerizekalısı da, akıllısı da aptalı da... Bunlar denge içinde gider, bu bir mecburiyet. Gecenin de bir zamanı var gündüzün de, ve ikisi de birbiriyle anlamlı. Sagcısı da olacak solcusu da... Biri digerini fazla baskılarsa, ben baskılanan tarafı savunurum.''
Bilmem kaç sayfalık kutsal kitap yazmadım bak, altı üstü iki paragraf. Düşünce gayet belli dimi? Yani anlaşılmayacak bir şey yok herhalde?
Benim yanarlı dönerli konuştugum gün anca şöyle olur; müslümanlar artık reforme edilmiş islama inanırlar... Ve senin bahsettigin endişe gibi, her şeyleri yasaklanmaya çalışılır falan... O zaman savunacagım taraf müslümanlar olur. En basitinden bireysellik aldı başını yürüdü iyice ve ben bugün bunun zıttını savunuyorum. Eger herkes iyice mıçmıç, sürü halinde olmaya başlarsa bu sefer bireyselligi savunurum. Ama bu degişimler dedigim gibi uzun zaman alan degişimler, o yüzden şu forumdaki 1 yılımda bu degişimleri göremezsin. Belki anca ilerleyen yıllarda
Neyse uzun oldu epeyce

Ben kaçar şimdilik
