- 8 Ağustos 2019
- 99
- 311
- 23
Değerli hemcinslerim, geçmişte de elbette bu hususta bazı önemli kazanımlarda bulunmakla beraber özellikle son bir iki yıldır periyodik olarak yaşadığım (ya da maruz kalmak daha doğru bir ifade biçimi olabilir) bazı olaylar nedeniyle (ve bu olaylar nezdinde bir de geçmişteki olayları hatırlayıp bir puzzle tamamlama operasyonuna girişince) aklımı birkaç haftadır meşgul eden bazı soru işaretleri oluştu. Bu hafta bu minvalde bir konu açıp açmamayı düşünürken arkadaşlık/dostluk ilişkileri konusunda benzer eksende birçok topik açıldığını görüp o konularda yazdım. Ancak belki tam hedef nokta atışında irdeleyemememiz kaynaklı olası durumları daha iyi analiz edebilmek adına konu açma ihtiyacı hissettim sizin değerli görüşlerinizi almak adına. Size muğlak ifadeler sunmamak adına biraz daha net olmayı deneyeyim: Konuyu genel olarak insan ilişkileri kaynaklı soruyorum (Özel ilişkiler değil öncelikli hedefim ancak elbette o husustaki önemli tecrübelerinizi, görüşlerinizi de paylaşabilirsiniz, önceliğimin bu olmamasının nedeni ikili ilişkilerde zaten bir tarafın naifliğinin diğer tarafça sömürü alanı olarak görülmesi ekseri, bu alanda sanırım bu realiteyi benimsemem kaynaklı bir önyargı, bu çok da hedef alanımda olan bir alan olmadığı için, ancak başka üyelerimizin de faydalanması adına bu konudaki görüşlerin de paylaşılmasını desteklerim elbette). Genel anlamda insan ilişkileri derken özellikle dostluk ilişkilerini kastediyorum (Aile, işyeri ilişkileri vs de olabilir, aslında her üyemiz kendince konuyu genişletip zenginleştirebilir ve bu durum beni sadece memnun eder). Son bir haftadır okuduğum dostluk konusundaki yanılgılarla ilgili mesajların da tesiri altında kaldım sanırım biraz, zaten benim de sorgulama alanıma girmişti. İnsan seçememek konusuna düşük bir yüzdeyle katılabilirim elbette düşük bir yüzde çünkü ben dahil kaç yaşındaki üyelerimiz de (çoğunlukla orta yaş kesimi ekseri) benzer sorunlarla muhatap olmak zorunda kalmış sanırım. Değerli hemcinslerim, spesifik sorum şu aslında: Karşısındakine her zaman naif, saygılı, insanları olduğu gibi kabul eden ve onların hayatında olması için daha çok itina gösterip emek veren insanlar sizce bu durumları eninde sonunda yaşamaya mecbur mu bırakılıyor? Belki 5, belki 20 yıl sonra? Mütevazilik, hayatınızdaki kişiler için emek vermeye çalışmak artık günümüzde demode kavramlar mı? Bu naif ve hatırşinas tavırlarımız sizce karşımızdakileri şımarma eğilimine mi sevkediyor? Sizce insanlar uygun koşullar ve zemin temin edildiği takdirde her kim olursa olsun şımarma eğilimine sahip midir? Hatalı olunan yanlar sizce nelerdir? Siz bu hususta neler düşünüyorsunuz? Değerli görüşlerinizin hepsini merak ediyorum. Saygıyla ve sağlıkla...