• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sizce insanların büyük bir yüzdesi şımarma potansiyeline sahip midir?

Mavi_07

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
8 Ağustos 2019
99
311
23
Değerli hemcinslerim, geçmişte de elbette bu hususta bazı önemli kazanımlarda bulunmakla beraber özellikle son bir iki yıldır periyodik olarak yaşadığım (ya da maruz kalmak daha doğru bir ifade biçimi olabilir) bazı olaylar nedeniyle (ve bu olaylar nezdinde bir de geçmişteki olayları hatırlayıp bir puzzle tamamlama operasyonuna girişince) aklımı birkaç haftadır meşgul eden bazı soru işaretleri oluştu. Bu hafta bu minvalde bir konu açıp açmamayı düşünürken arkadaşlık/dostluk ilişkileri konusunda benzer eksende birçok topik açıldığını görüp o konularda yazdım. Ancak belki tam hedef nokta atışında irdeleyemememiz kaynaklı olası durumları daha iyi analiz edebilmek adına konu açma ihtiyacı hissettim sizin değerli görüşlerinizi almak adına. Size muğlak ifadeler sunmamak adına biraz daha net olmayı deneyeyim: Konuyu genel olarak insan ilişkileri kaynaklı soruyorum (Özel ilişkiler değil öncelikli hedefim ancak elbette o husustaki önemli tecrübelerinizi, görüşlerinizi de paylaşabilirsiniz, önceliğimin bu olmamasının nedeni ikili ilişkilerde zaten bir tarafın naifliğinin diğer tarafça sömürü alanı olarak görülmesi ekseri, bu alanda sanırım bu realiteyi benimsemem kaynaklı bir önyargı, bu çok da hedef alanımda olan bir alan olmadığı için, ancak başka üyelerimizin de faydalanması adına bu konudaki görüşlerin de paylaşılmasını desteklerim elbette). Genel anlamda insan ilişkileri derken özellikle dostluk ilişkilerini kastediyorum (Aile, işyeri ilişkileri vs de olabilir, aslında her üyemiz kendince konuyu genişletip zenginleştirebilir ve bu durum beni sadece memnun eder). Son bir haftadır okuduğum dostluk konusundaki yanılgılarla ilgili mesajların da tesiri altında kaldım sanırım biraz, zaten benim de sorgulama alanıma girmişti. İnsan seçememek konusuna düşük bir yüzdeyle katılabilirim elbette düşük bir yüzde çünkü ben dahil kaç yaşındaki üyelerimiz de (çoğunlukla orta yaş kesimi ekseri) benzer sorunlarla muhatap olmak zorunda kalmış sanırım. Değerli hemcinslerim, spesifik sorum şu aslında: Karşısındakine her zaman naif, saygılı, insanları olduğu gibi kabul eden ve onların hayatında olması için daha çok itina gösterip emek veren insanlar sizce bu durumları eninde sonunda yaşamaya mecbur mu bırakılıyor? Belki 5, belki 20 yıl sonra? Mütevazilik, hayatınızdaki kişiler için emek vermeye çalışmak artık günümüzde demode kavramlar mı? Bu naif ve hatırşinas tavırlarımız sizce karşımızdakileri şımarma eğilimine mi sevkediyor? Sizce insanlar uygun koşullar ve zemin temin edildiği takdirde her kim olursa olsun şımarma eğilimine sahip midir? Hatalı olunan yanlar sizce nelerdir? Siz bu hususta neler düşünüyorsunuz? Değerli görüşlerinizin hepsini merak ediyorum. Saygıyla ve sağlıkla...
 
Eğer sorunuzu doğru anladıysam :Evet. Karşınızdaki kişi illa da sizi istismar edecek kötü niyetli biri olması gerekmiyor, gerçi öyleleri de var ama genel olarak vericilikte ve fedakarlıkta her zaman benimsemeye çalıştığım ölçü sizi üzmeyecek kadar ölçüsüdür.
 
Eğer sorunuzu doğru anladıysam :Evet. Karşınızdaki kişi illa da sizi istismar edecek kötü niyetli biri olması gerekmiyor, gerçi öyleleri de var ama genel olarak vericilikte ve fedakarlıkta her zaman benimsemeye çalıştığım ölçü sizi üzmeyecek kadar ölçüsüdür.
Çok teşekkür ederim değerli gul2016. Açtığım ilk konuya ilk yanıt veren kişi olmanız da benim için ayrı önemli. 'Bizi üzmeyecek' ölçüsünde sorun yaşıyorum sanırım. Zira her zaman saygımı-sevgimi-içtenliğimi olması gerektiğine inandığım gibi sunan birisiyim. Açık olmayı tercih eden birisiyim. Bu mu sorun oluyor, insanlar bu kadar içtenliği kaldıramıyorlar mı acaba, çevrelerine/sisteme entegre olup kapalı yaşamı, küstahlaşmayı da öğrenmeyi bir popüler kültür ekseninde/ona eklemlenme bağlamında cazip bulmaya başladılar mı diye de düşünüyorum.
 
Lana Del Rey'in bir şarkısında 'kibarlığımı zayıflık sandılar' diye bir serzenişi var. Gerçekten de öyle. Naif insanlar genellikle sönük karakterli olarak anlaşılır ve çevresindeki insanlar tarafından baskılanırlar.

Bu yüzden gereğinden fazla ilgi ve kibarlık karşı tarafı hem şımartır hem de kabalaştırabilir. Dengeyi ayarlamak gerekiyor.

Bu arada dilimizi çok güzel kullanmışsınız. Forumda tek beklentimiz sesli harflerin yutulmaması yönünde olduğu için şaşırdım 😅
 
Bence uygun zeminde herkes şımarma eğilimine sahiptir.

Hayatımızdaki kişiler için emek vermek konusu
bence apayrı olarak sayfalarca konuşulmalı. Çünkü taviz vermeye dönüştürülebiliyor hala çok temel ve taviz verilememesi gereken konularda.

Mütevazilik de tüm anlamlarıyla şu an benc demode. Ki keşke olmasa...
 
Lana Del Rey'in bir şarkısında 'kibarlığımı zayıflık sandılar' diye bir serzenişi var. Gerçekten de öyle. Naif insanlar genellikle sönük karakterli olarak anlaşılır ve çevresindeki insanlar tarafından baskılanırlar.

Bu yüzden gereğinden fazla ilgi ve kibarlık karşı tarafı hem şımartır hem de kabalaştırabilir. Dengeyi ayarlamak gerekiyor.

Bu arada dilimizi çok güzel kullanmışsınız. Forumda tek beklentimiz sesli harflerin yutulmaması yönünde olduğu için şaşırdım 😅
Evet ben de katılıyorum. Muhteşem bir metin.
 
Lana Del Rey'in bir şarkısında 'kibarlığımı zayıflık sandılar' diye bir serzenişi var. Gerçekten de öyle. Naif insanlar genellikle sönük karakterli olarak anlaşılır ve çevresindeki insanlar tarafından baskılanırlar.

Bu yüzden gereğinden fazla ilgi ve kibarlık karşı tarafı hem şımartır hem de kabalaştırabilir. Dengeyi ayarlamak gerekiyor.

Bu arada dilimizi çok güzel kullanmışsınız. Forumda tek beklentimiz sesli harflerin yutulmaması yönünde olduğu için şaşırdım 😅
Çok teşekkür ederim değerli muhtesemgatsby; dil/diller (Tabi ki başta anadilimiz olmak üzere) ve doğru kullanımlar, özellikle bağlaçların doğru kullanımları konusunda (şu -de/da lar ve -ki'lerin yanlış kullanımına bayağı takıyorum) oldukça hassasım. Metnin içeriğiyle ilgili değerlendirmenizle ilgili olarak Değerli muhtesemgatsby, hiç sönük de değilim inanın, iş yaşantısında yanıma yaklaşmaya çekinen insanlar bilirim, iş hayatında mesela çok prensip sahibiyim, yaptığım her işte. Ancak dostlarıma (dost sandıklarıma diyebilirim artık) tolerans sınırım hep çok yüksek oldu, bir de hiçbir konuda (iş de dahil) asla hiç ayrımcılık yapmadım, yapmam, kibir ve benzeri huylardan hiç hazzetmedim, hep erdemli/mütevazi yaşamaya çalıştım. Bunlar bu kadar zayıflık gibi nasıl algılanıldı, karşı taraf hep bir üstünlük eğilimine, size anlamsız konularda bile ayar verme eğilimine nasıl girdi inanın ki anlayamadım sanırım. Şaşkınlığım da belki bu yüzden. Benim dünya görüşümle bağdaşmayacak olgular olduğu için uzunca bir süre üzerinde durmadım sanırım, irdelemek istediğimde de vakit geçti belki, hala işte anlamlandırmaya çalışıyorum....
 
Ama bence bu düşünce bir cümle olarak bütünüyle beyinde dolaşıyor. Burda nezaketen noktalar filan koyulmuş.
Öyle de paragraf olmayınca göz yoruyor.

Cümle bütünlüğünü bozmadan paragraflara ayırabilirdi bence.

Nokta koyulması gerek zaten merve nezaketen değil ki.

Kk da doğru düzgün yazan birini görünce bu kadarı da fazla geliyor bize galiba 😂

Neyse konu dağılmasın şımarmayalım 😁😁
 
Öyle de paragraf olmayınca göz yoruyor.

Cümle bütünlüğünü bozmadan paragraflara ayırabilirdi bence.

Nokta koyulması gerek zaten merve nezaketen değil ki.

Kk da doğru düzgün yazan birini görünce bu kadarı da fazla geliyor bize galiba 😂

Neyse konu dağılmasın şımarmayalım 😁😁
Çok tatlı kritik ediyorsunuz :) Teşekkür ederim. Konu bir bütün ya aslında paragraf gerekebileceğini gerçekten düşünmemiştim. Olabilir miydi diye düşünüyorum şimdi...
 
  • Beğen
Reactions: JES
Çok tatlı kritik ediyorsunuz :) Teşekkür ederim. Konu bir bütün ya aslında paragraf gerekebileceğini gerçekten düşünmemiştim. Olabilir miydi diye düşünüyorum şimdi...
Ya esasında gerekli mi gereksizmiden ziyade ben böyle sanal platformlarda paragraflı yazıların daha rahat ve yormadan anlaşılır olduğunu düşünüyorum.

Böyle anlamıyor mu insanlar tabi ki anlıyor ama biraz daha okumayı kolaylaştırması açısından.

Yani kısaca siz yanlış yazdınız olması gereken paragraflıydı vs değil demek istediğim :)
 
Elbette, estağfurullah değerli JES, ne demek istediğinizi çok iyi anladım. Haklısınız, biraz daha az göz yorucu ve daha kolay okunası olabilirdi böylece. Hem değerli gözlerinizi yorup (Siz ve diğer birkaç üyemiz şimdilik) ne güzel okumuşsunuz ki kritikte bulunuyorsunuz. Ben de 2 saattir burada benim mesajıma (İlk konum ya bu arada!) acaba bir yanıt alabilecek miyim diye bekliyorum. Sizin dediğiniz tarz 2-3 paragraf yapsaydım belki şu an yorum sayısı biraz artmış olurdu :) Ben böyle güzel kritiklerden hiç alınmam, mesajımı okuyan gözlerinize, değerli yüreğinize, beni zenginleştireceğine inandığım bakış açınıza sağlık. Biçim dışında konunun içeriğiyle ilgili değerli yorumlarınızı da bekliyor olacağım...
 
Bunlar bu kadar zayıflık gibi nasıl algılanıldı, karşı taraf hep bir üstünlük eğilimine, size anlamsız konularda bile ayar verme eğilimine nasıl girdi inanın ki anlayamadım sanırım.
Ben bunu erken yaşta tecrübe ettiğim ve fark ettiğim için mutluyum. Normalde hiçbir zaman naif denebilecek bir yapıya sahip olmadım, gereksiz kabalıklarım da çok oldu hatta.

Lisedeyken ilk yılımda büyük olaylar yaşadığım için okul değiştirmek zorunda kaldım. Kısaca bahsetmek gerekirse tacize uğradım ve arkadaşlarım buna sessiz kalmadığım için beni haksız buldu. Sınıfımdaki neredeyse herkes ile büyük tartışmalar yaşadım ve yeni okula geçiş yaptığımda ailem başta olmak üzere herkesten daha sakin olmam konusunda uyarı aldım.

O sene kendime söz verdim değişmek konusunda. Gerçekten kibar ve sakin bir insan olarak gidecektim ve dediğim gibi de yaptım. Peki o sene nasıl geçti biliyor musunuz? Hayatımda ilk kez zorbalığa uğradım. Sonrasında o yaz psikolojik destek almaya başladım ve ertesi seneye de sert yanlarımı törpüleyerek ama kendim olarak devam ettim.

Zorbalığa uğradığım kişilerin bana olan davranışları o yıl değişti ve saygı duymaya başladılar. Tek yaptığım ise artık naif olmamaktı. Bunları ilk idrak ettiğimde çok şaşırdığımı hatırlıyorum.

İnsanlara gereğinden fazla iyi yaklaşırsanız bu farklı algılanıyor. Kendilerini baskın karakterde hissediyorlar ve sizi ezebileceklerini düşünüyorlar.
 
Değerli hemcinslerim, geçmişte de elbette bu hususta bazı önemli kazanımlarda bulunmakla beraber özellikle son bir iki yıldır periyodik olarak yaşadığım (ya da maruz kalmak daha doğru bir ifade biçimi olabilir) bazı olaylar nedeniyle (ve bu olaylar nezdinde bir de geçmişteki olayları hatırlayıp bir puzzle tamamlama operasyonuna girişince) aklımı birkaç haftadır meşgul eden bazı soru işaretleri oluştu. Bu hafta bu minvalde bir konu açıp açmamayı düşünürken arkadaşlık/dostluk ilişkileri konusunda benzer eksende birçok topik açıldığını görüp o konularda yazdım. Ancak belki tam hedef nokta atışında irdeleyemememiz kaynaklı olası durumları daha iyi analiz edebilmek adına konu açma ihtiyacı hissettim sizin değerli görüşlerinizi almak adına. Size muğlak ifadeler sunmamak adına biraz daha net olmayı deneyeyim: Konuyu genel olarak insan ilişkileri kaynaklı soruyorum (Özel ilişkiler değil öncelikli hedefim ancak elbette o husustaki önemli tecrübelerinizi, görüşlerinizi de paylaşabilirsiniz, önceliğimin bu olmamasının nedeni ikili ilişkilerde zaten bir tarafın naifliğinin diğer tarafça sömürü alanı olarak görülmesi ekseri, bu alanda sanırım bu realiteyi benimsemem kaynaklı bir önyargı, bu çok da hedef alanımda olan bir alan olmadığı için, ancak başka üyelerimizin de faydalanması adına bu konudaki görüşlerin de paylaşılmasını desteklerim elbette). Genel anlamda insan ilişkileri derken özellikle dostluk ilişkilerini kastediyorum (Aile, işyeri ilişkileri vs de olabilir, aslında her üyemiz kendince konuyu genişletip zenginleştirebilir ve bu durum beni sadece memnun eder). Son bir haftadır okuduğum dostluk konusundaki yanılgılarla ilgili mesajların da tesiri altında kaldım sanırım biraz, zaten benim de sorgulama alanıma girmişti. İnsan seçememek konusuna düşük bir yüzdeyle katılabilirim elbette düşük bir yüzde çünkü ben dahil kaç yaşındaki üyelerimiz de (çoğunlukla orta yaş kesimi ekseri) benzer sorunlarla muhatap olmak zorunda kalmış sanırım. Değerli hemcinslerim, spesifik sorum şu aslında: Karşısındakine her zaman naif, saygılı, insanları olduğu gibi kabul eden ve onların hayatında olması için daha çok itina gösterip emek veren insanlar sizce bu durumları eninde sonunda yaşamaya mecbur mu bırakılıyor? Belki 5, belki 20 yıl sonra? Mütevazilik, hayatınızdaki kişiler için emek vermeye çalışmak artık günümüzde demode kavramlar mı? Bu naif ve hatırşinas tavırlarımız sizce karşımızdakileri şımarma eğilimine mi sevkediyor? Sizce insanlar uygun koşullar ve zemin temin edildiği takdirde her kim olursa olsun şımarma eğilimine sahip midir? Hatalı olunan yanlar sizce nelerdir? Siz bu hususta neler düşünüyorsunuz? Değerli görüşlerinizin hepsini merak ediyorum. Saygıyla ve sağlıkla...
Evet sadece aşk da deıl çoğu ınsan boyle .Arkadaşlık. ,dostluk.Hep verdıkce ıstıyorlar.Ama ben şöyle yaptım.Izlıyorum ,değerlendırıyorum sonra ona gore arkadaş sevıorum.Aşk ılışlılerıne korkuyorum zaten .Ne kadar köfte o kadar ekmek mantıgıyla gudıyorum.Bazen çok sevdıklerıme odun verıorum.Ama oda ben ıstedıgım ıcın.Nıyeyse naif ,kibar ınsanları enayı yerıne koyuyolar .
 
Elbette, estağfurullah değerli JES, ne demek istediğinizi çok iyi anladım. Haklısınız, biraz daha az göz yorucu ve daha kolay okunası olabilirdi böylece. Hem değerli gözlerinizi yorup (Siz ve diğer birkaç üyemiz şimdilik) ne güzel okumuşsunuz ki kritikte bulunuyorsunuz. Ben de 2 saattir burada benim mesajıma (İlk konum ya bu arada!) acaba bir yanıt alabilecek miyim diye bekliyorum. Sizin dediğiniz tarz 2-3 paragraf yapsaydım belki şu an yorum sayısı biraz artmış olurdu :) Ben böyle güzel kritiklerden hiç alınmam, mesajımı okuyan gözlerinize, değerli yüreğinize, beni zenginleştireceğine inandığım bakış açınıza sağlık. Biçim dışında konunun içeriğiyle ilgili değerli yorumlarınızı da bekliyor olacağım...

Çok teşekkür ederim nezaketiniz için :)

Şöyle ki ben her insanın şu hayatta simarabilececegi birinin olmasını sans sayıyorum.

Çünkü bana kalirsa şımarmak dozunda ve ayarında yapıldığı sürece karşıdaki insan ile arada tatlı bir bağ oluşturuyor.

Ve her kim olursa olsun şımarma durumu olmaz benim için. Benim şımaracağım insan zaten kendisinin değerini bildiğim yakın hissettiğim biridir.

Ve saydiginiz özellikteki insanlar zayıf değil kıymetli insanlardır. Benim çok yakinen tanıdığım biri var bu şekilde kendisinin bu davranışını zayıflık olarak gören pek kimse olmadı şimdiye kadar.

Açıkçası ben bu insanların ayarı iyi yaptığı ve sinirlarini korudugu takdirde zayıf olacağına veya iyi niyetinin suistimal edileceğine inanmıyorum.

Bu arada yorum alamama sebebiniz çoğu insanin uyuyor olması da olabilir :) Ve paragraf yaptığınız halde okunmayan konularınız da olabilir :) bdv burası zamanla anlarsınız 😄
 
Çok değerli muhtesemgatsy; inanın ki öyle çıtkırıldım biri falan hiç değilim ve asla olmadım da. Öyle olsaydım kendimi sorgulardım zaten konu açmadan önce. gerek iş hayatımda gerekse hayatımın diğer pekçok alanında aşırı disiplinli, prensipli, tavizsiz biriyim. Belki de yaşadığım şok bu nedenle. Naifliğim insanlara saygımdır/ayrımcılık yapmamamdır/her zaman özenli olmaya çalışmamdır/emekçi duruşumdur (ama bu zaten olması gereken değil mi?) Yoksa öyle kadınsal, aman çıtkırıldımım tarzı bir duruşum asla olmadı, bana/dünya görüşüme uygun bir duruş da değil bu sanırım. Sorun şu ki aslında, ben herkesin (özellikle dostlarımın/iş hayatında da oluyor elbette ama onları zaten hesaba bile katmıyorum) her konuda yanında olmuşken, onları hep takdir etmişken, kendimi tüm zaaflarımla onlara yansıtmışken onlarda bunu göremediğimi farkettim. Salt benim çözümleyebileceğimi düşündükleri anlarda, ya da o anki ellerindeki en iyi seçenek ben olduğum için belki bilemiyorum hep bana gelirlerdi, ama özel projelerini, daha mutlu anlarını benle paylaşmadıklarını farkettim, bunları sonradan öğrendim. Bir yıllık pandemi sürecinde de kendimi iyice yalnızlaştırılmış hissettim önceden haftada en az 2 kez görüştüğüm insanlarla bile. Bu da benim şeffaflığım dikkate alındığında bende bir kırılganlık oluşturdu. Acaba ben mi yanlış değerlendiriyorum diye kendimi de uzunca bir süre kritik etmek istedim, hemen peşin yargıda bulunmamak adına. Ancak şunu farkettim ki ne yazık ki, ben hep insanların işlerini bir şekilde gördüğüm için/o an yalnız kaldıkları için bir seçenek olmuşum (Bunları yazarken bile aslında inanın hala utanıyorum acaba ben mi yanlış anlıyorum diye), ama normalde susmayan telefonum da aylardır çalmıyor ki aile bireylerim dışında. Meramımı biraz anlatabilmişimdir umarım daha iyi yorum yapabilmeniz adına....
 
cok güzel yazıyorsunuz ancak yoruluyorum okurken, dil ağır ağdalı biraz edebi. onu basitleştirirseniz daha cok yorum alır ben okuduğum her konunun her sayfasını bütün yorumlarını okurum ancak sizinkini okurken yoruldum atladım biraz günlük dil kullanabilrsiniz bence :) yanlış anlamayın tarzınız güzel ama ağır
 
konunuza gelince cevabım kocaman bir EVET. normalde patavatsız bile denilen biriyim ancak cok faydasını gördüm şöyle herkes haddini biliyo, aşırı yakınlarım dışında kimseyle fazla empati kurmam ve umursamaz davranırım. bir dönem kendimi eleştirip değişime gitmeye karar verdim cok nazik anlayışlı üsturuplu konuşan minnoş biri olayım dedim 1 ay bile geçmeden çoğu kişinin tavrı davranışları değişti ve önemsenmemeye başladım sonra bunu farkedip hooopppp yine recep ivedik oldum ve sonuç herkes bunu bekliyomus mutlu oldular :D maalesef öyle...
 
cok güzel yazıyorsunuz ancak yoruluyorum okurken, dil ağır ağdalı biraz edebi. onu basitleştirirseniz daha cok yorum alır ben okuduğum her konunun her sayfasını bütün yorumlarını okurum ancak sizinkini okurken yoruldum atladım biraz günlük dil kullanabilrsiniz bence :) yanlış anlamayın tarzınız güzel ama ağır
Değerli Pikileta; teşekkür ederim yorumunuz için. Siz de haklısınız ancak dil konusunda biraz hassas olduğum için bu durum sanırım; aslında oldukça yalın bir dil tercih ettim normal yazım tarzıma göre ancak biraz daha sade yazmayı denemeye çalışayım. Tekrar teşekkür ederim.
 
Back
X