Önce başlığa cevap. Bence kültür olarak sınırsızsız ve bu sınırsızlığı samimiyet olarak adlandırıyoruz. Yani şımarıklık dediğiniz aslında samimiyet adı altında suistimal edilmek, sınırların işgal edilmesi.
Bu bağlamda sınırsızlığı iki taraflı ele almak gerek.
Kendi sınırını koruyamayanlar ve sınır tanımayanlar.
Kibar ve naif insanların sınırlarını belirlemek ve koyma konusunda sıkıntıları olabilir.
Özellikle ilişkilerin tamamında sınır bilinçsizliğinin bence kültüre yerleşik olması, sınırını koruyamayan ve sınır tanımayanların bunu normal algılamasına neden oluyor.
Bir çoğumuz sınırımızı koruyamazken belki farkında olmadan başkalarının sınırlarını da işgal ediyoruz.
Tek taraflı değil yani.
İlişkilerin almak ve vermek üzerine kurulu bir düzeni var. İlk mesajda dendiği gibi "seni üzmeyecek kadar vereceksin"
Tülay Kök'ün youtubeda sınırlar ve ilişkilere dair video serisi var. Bence izlemelisiniz. Ben çok şey öğrendim. Öğrendiğimi uygularsam daha iyi olabilir elbette