- 24 Ekim 2014
- 1.881
- 1.309
- 333
- 64
- Konu Sahibi ProfDrBulentTiras
- #1
Tedavi öncesinde ve sonrasında yaşadıklarınızı, üzüntülerinizi, sevinçlerinizi içtenlikle kaleme aldığınız sizden gelen mektuplar.
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Bu doktor ankara da degil miSAYENİZDE MİS KOKULU KIZIMI KUCAĞIMA ALDIM
BU MUTLULUĞU VESİLE OLAN NESLİHAN İLKILIÇ'A NURÇİN HEMŞİREYE DR.AYŞE SALTIK HANIMA VE TABİKİ BÜLENT HOCAMA ÇOOOOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.
İYİ VARSINIZ İYİKİ HAYAT SİZİ KARŞIMA ÇKARDI.![]()
Bu ayse saltik ankarada miZAFERİMİN HİKAYESİ
Bugün güneş bir başka doğdu. Her yer her şey başka bir anlam kazandı sanki. Güneş bile başka güzel doğuyor. Çünkü 10 yıl sonra bebeğim olacağını öğrendim. Evet, artık bebeğim benimle; mevsim sonbahar ama ben ilkbaharı yaşıyorum. 10 yıllık özlem nasıl anlatılır nerden başlanır bilmiyorum. O gözyaşları acılarımı hangi cümle ifade eder.
Bundan tam 8 yıl önce yine bugün 12 Kasım günü başladı mücadelem; ilk kaybım, mutluluğum, hüznüm. Meğer o hüzün, uzun yıllar sürecek bir savaşın başlangıcıymış...
Takvimler 12 Kasım 2006’ yı gösterdiğinde ilk kez anne olacağımı öğrendim. Maalesef çok kısa sürdü sevincim düşükle sonuçlandı. İşte kabusum bundan sonra başladı. Yıllarca beklenen umutlar, doktorlar kontroller ilaçlar ve 1 başarısız aşılamadan sonra zor da olsa 2010 yılının sonunda tüp bebekle tanıştım. Büyük bir heyecanla gittiğim o yolda ilk denenmem dış gebelikle sonuçlandı. Ameliyatla hem kürtaj oldum, hem de laparoskopiyle sağ tüpüm alındı. Daha sonra ardı ardına tam 5 başarısız tüp bebek denemesi daha… Tek bir söz herkeste ‘’Çok sağlıklısınız sorun yok nedensiz infertelite’’… Nedeni sorgulanmadan araştırılmadan incelenmeden fabrikasyon usulü denemeler hem bedenimi hem psikolojimi mahvetti. Evet artık tükenmiştim. Üstelik anne olma hayallerim yıkılmaya, umutlarım kaybolmaya başlamıştı. Dolayısıyla psikolojik destek almaya başladım. Bu aralarda defalarca rahim filmi, tüp filmi rahme çizik atma vs… Acılar, acılar…
Bu koşuşturmalarda paranoyakça sorun ararken sorun yok denilenin aslında en sinsi sorun olduğunu öğrendik. GENETİK. Dünya başımıza yıkıldı. Bir sorununuz yok diyen o doktorlar bir anda fikir değiştirip işimizin çok zor olduğunu, kendi ellerinde olmadığını söylemeye başladılar. Sonuçta PGT yapılmasına kara verildi. Ama tecrübeli ellerde olmayınca sonuç 2 başarısız deneme ve daha fazla gözyaşı umutsuzlukta dibe vurma oldu. Son negatifimde bu defteri kapatmaya karar verdin 9. başarısızlığımdı. Ama kapatmadan bir kez Bülent Hoca’ma gitmeye karar verdim. B u tedavilere ilk onunla başlamıştım, tek başarılı sonucum da onda olmuştu. Dış gebelik de olsa. Kararlıydım onunla başladım onunla bitirecektim. ONA ÇOK GÜVENİYORDUM. Keşke hiç bırakmasaydım keşke İstanbul’ a gittiğinde peşinden gitseydim. Bu en büyük pişmanlığım. Diğer doktorların 1 ayda fabrika usulü yaptıkları tüp bebek denemelerini kaldırıp attı bir kenara, her zamanki güven verici tavrıyla ‘’Daha önce başardık olmaması için bir sebep yok tekrar niye olmasın.’’ cümlesiyle beni hayata döndürdü. Sadece sabretmemiz gerekliydi. Zaten 10 yıldır sabrediyordum. Şimdi güvenli ellerde olduktan sonra sabretmek çok daha kolaydı.
6 ay sürdü tedavim. Bu sürede beni ilmik ilmik işledi sabırla tecrübeyle. Her aşamasında güvenli ellerde olmanın huzurunu hep yaşadım ve kendimi ona bıraktım. Önce histeroskopi istedi ve rahimde yapışıklık tespit etti onu düzeltip spiral taktı. Şok oldum bunca zaman nasıl kimse görememişti. Meğer tüm tedaviler boşa yapılmış. Bu şekilde tüp bebek yapılamazmış. Spiral 2 ayın sonunda çıkarıldı.
Rahim filmiyle kontrol edildikten sonra tüp bebeğe başladık. CGH denilen bir yöntem uygulayacağını söyledi. Yumurtalar toplandıktan sonra 5. güne giden embriyolar cgh için genetiğe gönderildi.
Daha önce pgt de 1 taneyi bile zor bulmuştuk. Gergin 20 gün bekleyişten sonra 12 embriyonun 6’sını sağlıklı olduğunu Embryolog Cihan Bey müjdeledi. Bu bile büyük başarıydı. Çünkü doktorum ilaç tedavisinde çok titiz davranmıştı. Bayram sevinci yaşadık.
3 Kasım 2014 de transferim neşe içinde oldu.
VE BUGÜN…
12 kasın 2014 ‘de dünyanın en mutlu kadını oldum .ANNE OLUYORUM …………..!
Yerde miyim, gökte miyim bilmiyorum. Tüm şehri koşabilirim durmadan. Sevinmek nasıl bir şey unutmuştum. Hamileyim, bu cümleyi sonsuz kez söyleyebilirim; hala gözyaşlarını tutamıyorum.
Bana bu mutluluğu yaşatan başta Prof. Dr. Bülent TIRAŞ hocama, sorularımız bıkmadan dinleyip sonuna kadar bizi ciddiye alan titizlenen Cihan Bey ve Sevil Hanım’ a, muayenelerde hep yanımda olan Dr. Ayşe SALTUK’ a ve sonuna kadar bize pozitif enerji vere başarıya bizden çok inanan yüzü güzel kalbi güzel Neslihan Hanım size sonsuz teşekkür ediyoruz. HEPİNİZ HARİKASINIZ……
GÖKÇE İLHAN