Bu benim hikayem aslında;
Aslında "Sentimental" adımı koymuştu çok duygusal olmam bakımından çok sevmiştim bu lakabı bana ilk hediye alan ilk öpüğümü veren adamdandı ama kader ayrıldık hemde hazmedilir ve geri dönüşü olamayan türden değil aslında onu görene kadar hiç aşık olduğumu sanmıyordum ki aslında nerden bakarsan bak ben esmerlerden hiç hoşlanmadım. Onu ilk gördüğümde sanki başka bir dünyadan kopup gelmişti. Kaybettiğim parçamdı evet ruhumun arayışıydı o . Beni ilk gördüğünde gülümsemesi karşısında yaz olmasına rağmen onun güzelliği karşısında titremiştim. Kapkara gözlerimde bana ait bir şeyler görmüştüm artık aşk benim için onun gamzelerinden ibaretti. Sanki hayat bana al bu senin beklediğin kişi diye fısıldamıştı. İlk defa gözümü kırpmadan yüreğimin güvenle dolduğunu biliyorum onun bana verdiği aşk ilkti. İlk defa adam gibi sevdiğimi sevildiğimi hissettim. 3 sene boyunca yürüdüğüm o platonik aşktan kurtulmuştum. Aşkı doya doya yaşayacaktım su gibi kana kana dilim damağım kurumuş gibi içecektim. Sarıldım kokusu her sarılışımda kokusu üzerime siniyordu bu kokuyla uyumak bana huzur veriyordu.Çok güzel günler geçirdik aslında ben öyle sanmışım sonra bir gün gitti benim yüzümden dudaklarında kendimi hissettiğim adam kayıp gitti ellerimden gelecekti buna buna inanıyordum tüm kalbimle bana "defol ulan defol şizofren misin" dediğini hatırlıyorum bir gün gördüm bir kızla birlikte 1 hafta bile olmamış lan nasıl yani ! bana senden başka kimse bu kadar sevemez dedikten sonra hemen başkasıyla mesaj attım ağza alınmayacak her türlü kelimeyi saydım benimle mutlu değilmiş vs vs. gene Şizofren lafını dedi bende hayatımdan tümüyle çıkardım askere gidecekti bende onu bekleyecektim ne tatlı hayallerdi onlar. Keşke o hayaller gibi kalsaydık. Bir gün ki düşünüyorum bunu bulsa ne düşünür diye onda vicdan yok ki.