Şizoid kişilik bozukluğu olan kişiler başkalarıyla yakın ilişki kurmaktan, toplum içine girmekten çekinirler. Bunların kişilik yapıları duygusal açıdan soğuk, içe dönük, yalnız ve karşısındakilere mesafelidir. Başka insanlarla bir arada olmaktan zevk almazlar. Yalnız yaşamı tercih ederler. Duygularını gizlemeyi seçerler. Sosyal yaşama dahil olmazlar, eğlenmekten kaçınırlar. Onlara en yakın olan kişiler, sadece birinci derece akrabalarıdır. Onların üzüntülerini ve sevinçlerini anlamak zordur. Kendilerini yaşamdan soyutlayarak yaşarlar.
Şizoid kişilik bozukluğu tanısı nasıl yapılır?
Bu kişilik bozukluğunda kişiler hayat boyu ilişkilerinde çekingenlik yaşamakta, yakın ilişki kurmaktan çekinme, sosyal ortamlardan kaçma, duygularını anlatırken yetersiz kalma gibi belirtiler yaşamaktadır. Genç erişkinlik dönemlerinde başlayan rahatsızlık, farklı koşullarda ortaya çıkmaktadır. Bu kişiler içe dönük ve soğuk bir yapıya sahiptir. Davranışlarında ilgisiz ve uyuşuk bir hali vardır. Göz temasından kaçınır, asosyal bir yapı sergilerler. Hayatta yaşanan önemli sorunlara tepki vermezler, tamamen pasif bir duruma geçerler. Sadece birinci derece akrabalarıyla iletişim kurabilirler. Kimseyle ilişkiye girmezler. Toplumsal becerileri yoktur. İnsanlarla iletişim kurmadıkları hobiler edinirler. Eleştirilere karşı ilgisizlerdir. Tek başına yaptıkları çalışmalarda başarılı olabilirler. Odaklandıkları tek bir konu üzerinde çalışırlar. Cinselliğe ilgi göstermezler, bu sebeple evliliği tercih etmezler. Dışarıya belli etmedikleri duygularını, iç dünyasında yoğun olarak yaşarlar. Sorulara verdikleri cevaplar kısadır. Genellikle istekleri anlaşılmaz. Hafızaları iyi olmakla birlikte, stresli zamanlarında kısa süren psikotik dönemler yaşarlar.
Şizoid kişilik bozukluğu tanı ölçütleri nelerdir?
Aşağıda sayılan özelliklerin dördünü ya da daha fazlasını taşıyan kişilere bu rahatsızlığın tanısı konulabilir.
- Ailenin bireyi olmadığını düşünen, yakın ilişkilerden kaçınan kişilere
- Sürekli olarak tek bir etkinlik yapmayı yeğleyenler
- Başkalarıyla cinsel ilişki isteği duymayanlar
- Çok az sayıda etkinlikten zevk alma durumu
- Sadece birinci derece akrabalarıyla iletişim halinde olanlar
- Başkalarının övgüsüne ve eleştirisine ilgisiz kalanlar
- Duygusal açıdan soğuk, kopuk ya da tek düze süren duygulanım yaşayanlar
Bu kişilik bozukluğunun temeli çocukluk dönemlerine kadar inmektedir. Bu dönemde ilgisiz ve soğuk davranışlara maruz kalan çocuklar, ileriki dönemlerdeki ilişkilerinde bağlantıların gerekli olmadığı bir düşünce tarzına sahip olurlar. Ailesiyle bozuk ilişkiler içinde olup, yalnız bir çocukluk dönemi geçirenlerde ortaya çıkan bir bozukluktur. Araştırmalar çocukluğunda duygusal açıdan fakir ve soğuk ilişkiler yaşamış kişilerde görüldüğü saptanmıştır. Anne ve babanın soğuk olması, çocukla bozuk ilişkiler sergilemeleri Şizoid bireylerin yetişmesini sağlamaktadır.
Şizoid kişilik bozukluğunun tedavisi nasıl yapılır?
Erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülen bozukluk, uzun sürse de, tedavisi yapıldığında yaşam boyu devam etmeyebilir. Uygulanması gereken tedavi psikoterapi olmalıdır. Bu hastalar kendi istekleriyle tedaviye gitmemektedir. Terapiste güven duyduklarında, yaşamları hakkında bilgileri ve duygularını aktarmaya çalışırlar. Tedavinin amacı kişinin anlamlı ilişkiler içine girip giremeyeceğinin tespitiyle olur. Bu sebeple hastanın istekleri ve korkuları belirlenir. Terapiye sadık kaldıklarından, sonuca ulaşmak kolay olur. Grup terapisi almaya uygun hastalardır. Sosyal bir ortam oluşturabilirler. Bazı hastalarda bu tedaviye ek olarak, ilaç tedavisi uygulanabilir.
Kaynak=psikolojik gen