Soma’daki sakallılar bakın kimmiş?

Son kez konuya dönelim uyarısı yapıyorum
 
Etmeyin zaten ama şunu bilin
Eğer karma eğitim olmasa Efendi hazretleri okumayın demezdi
Nur suresine karşı çıkan o mu siz misiniz

Kusura bakmayinda adi sorusturmara karismis ve yolsuzluk ve rusvet yapanlara Allah uzun omurler versin diye dua eden sevgi gosterisinde bulunan bir cemaatin liderini kalkip bu sekilde savunmayin. Nur suresine karsi cikmiyor ama olup biten bu kadar felakete goz yumup destek cikiyor. Bu ne celiski ?

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 

Bir Soma'ya mi gittiler...
Mitinge katilmislar, oylar ona demisler ve ben inancim icin bu insanlari bana araci olsunlar diye sectim diyorsun...
Dogru mu?
 
“Soma’da yaşanan felaketle yüreğimiz yandı. Ülkemizin üstünden neden belalar eksik olmuyor? Bir iş kazasında yüzlerce can gidiyor. Deprem oluyor, binlerce kişi ölüyor. Terör, trafik kazaları, tren kazaları.. Bunlar insan ihmaline mi, kadere mi bağlanmalı? İnsan kusuruna kader diye bakmak doğru mu? Ya da Allah’tan geldiyse yine de Allah’tan yardım istememiz çelişki değil mi?
Bu sorunun uzun cevabını doğru kavramak için İslam dininin konuyla ilgili felsefesini bütün olarak ve doğru kavramak gerekir. Bu açıdan şu hususlara dikkatinizi çekeceğim. Lütfen tamamını okuyunuz:
-Kaderi inananların çoğu yanlış kavramıştır. Kader tamamını Yaradan’ın çizdiği zorunlu bir senaryo değildir. “Bazı şeyler kader bazı şeyler kader dışı.” düşüncesi yanlıştır. Kader Allah’ın olacaklara dair bilgisi ve bu çerçevede yarattığı olaylara verdiği akışı planıdır. Kader, miktar, ölçü, düzen demektir. Yani bu yıl ne kadar rızık yaratılacak, kaç kişi ölüp doğacak, kim kendi tercihiyle ne isteyecek, duasına karşılık ona ne nasip edilecek, nerede ne yapacak, mesela bu yazıyı kim yazıp kimler okuyacak. Her şey kadere dâhildir. Kader’e dâhil olmayan bir tüy kımıldaması yoktur. Şu var ki kaderin içeriğinin bir kısmı ten rengi, cinsiyet gibi salt ilahi takdirle belirlenmiş, bu mektubu okumak gibi bir kısmı da kişinin isteklerine bağlanmıştır.
-Bir olayın kaderinin hangi kısmının zorunlu, hangisinin insanın tercihiyle olduğunu bulmak ise çok kolaydır. Mantığınıza sorunca neyi sizin seçtiğinizi ve neyi de insan iradesinin seçtiğini size söyler. Detaylar Ruhsal Zeka’da vardır.
-Kaza-belalarda insan sorumluluğunun iki boyutu vardır. Tetiği çekip öldürmek gibi bir olayda insan iradesi net görünür. Ya da sarhoş olup aklını yitirerek can alan da dolaylı bir yolla iradesini kullanarak cinayet işlemiştir, sorumludur. İkinci boyuta gelince, deprem, göktaşı gibi umumi belalarda ilk bakışta zorunlu kaderin takdiri gibi görünse de bunlarda da beşerin yaptıklarının rolü vardır. İnsan yaptıklarıyla bir şeye layık olur ve onun gerçekleşmesine fetva verdirir. Cenabı Allah zulme batan insanlığı bu türden felaketlerle cezalandırdığına dair hikâyeler anlatır Kuranı Kerimde.
-Allah’ın kanununa göre belaların iki sebebi olabilir: Birincisi sırf imtihan icabı, kişinin olgunlaşması ve tercihlerini ortaya çıkması amacıyla gelen belalardır. “Muhakkak sizi biraz korku, biraz açlık ve mallardan, canlardan, ürünlerden biraz eksiltmekle deneriz, sabredenlere müjdele.” (Bakara, 155) ayetinin bildirdiği musibetler bunlardır.
-Belaların ikinci sebebi ise insanın Allah’a isyanlarıdır. “Başınıza gelen herhangi bir musibet ellerinizle işlediklerinizden ötürüdür.” (Şura, 30) “İnsanların elleriyle yaptıkları yüzünden karada ve denizde felaketler yayıldı. Kötülükten dönsünler diye Allah ettiklerinin bir kısım bedelini insanlara tattırmaktadır.” (Rum, 41) ayetlerinin bize açıkladığı felaketler bunlardır. Bu açıdan yeryüzünde depremlerin yayılması, doğal dengenin bozulması, fırtınalar, tayfunlar, canlı nesillerinin tükenmesi gibi olayların sebebi de insanlığın kötülükleri olabiliyor.
-Doğal sebepler Allah’ın kudret elini gizleyen birer perdedir. Allah imtihan sırrı bozulmasın diye kaza belalarını da sebeplerle perdeleyerek gönderir. İnanmayan ona doğa olayı der. Mümin ise her şeyin Allah’tan geldiğini bilir.
-Kişisel zulme özel, umumi zulme de genel musibet gelir ve genel musibette Allah’ın kanununa göre zalim, mazlum birlikte etkilenir. “Sadece aranızdaki zalimlerin başlarına gelmekle yetinmeyecek olan belâdan sakının.”(Enfal, 25) ayeti buna işaret eder. O musibet geldiğinde çoluk, çocuk, zalim, mazlum bir potaya doldurur. Savaşta, depremde, tayfunda hepsini silip süpürür. Mazlumu da götüren umumi musibetin ise sebebi iki şeydir: 1-Toplumun sayıca çoğunluğunun ahlaksızlık ve zulüm içerisine dalması, 2-Toplumun ahlaksızlıktan uzak yaşayan azınlığının da zalimleri, ahlaksızları durdurmak için mücadele etmek yerine, ilgisiz davranmasıdır.
-Cenabı Allah Kuranı kerimde birçok kavmin yok ediliş hikâyesini masal olsun diye anlatmıyor. Eşcinselliği yaygınlaştıran bir kavmi nasıl yok etmiş? Ölçüde tartıda adaletsizlik edenleri veya gönderilen uyarıcılara isyan edenleri nasıl silmiş yeryüzünden? Örnekleriyle anlatıyor. Bize de buyuruyor ki “Yeryüzünde gezin de, yalancıların sonunun ne olduğuna bir bakın.” (Ali İmran, 137)
-Son bir konu daha… Her şeyiyle kadere dâhil olan bu hayatta beşerin zulmü ile Allah’ın takdirini karıştırmayalım. Her olayın insana ve Allaha bakan yönleri vardır. Her belada insanın kusuru, ihmali, suçu olabilir ve şayet var ise bize düşen suçluyu bulup cezalandırmaktır. Fakat öbür yanda, her kötülüğü insan istese de, yaratan Allah’tır. Allah ise hikmetsiz iş yapmaz. “Allah’ı o çocuğun öldürülmesine izin vermekle” suçlayan Allah’a hakkıyla iman etmemiştir. Bu suçlamasıyla imtihanı kaybettiğinin farkında değildir.
-Allah umumun vicdanını mahveden herhangi bir kötülüğün yaşanmasına izin vermekle aslında toplumu cezalandırmıştır. Çocuğa tecavüz edilip öldürülmesi suçuna herkes ortaktır. Kendi çocuklarına ahlaksızlığın öğretilmesinden rahatsız olmayan tüm ebeveynler bu suçta hissedardır. Televizyonların cinsellik reklamı yapan dizilerini izleyen herkese o çocuğa yapılanın yaşandığı ortamla mücadele edip etmediğinin hesabı sorulacaktır. Çünkü yaşanan, topluma yönelik bir felakettir ve onun sorumlusu o felaketin yaşanması için kadere fetva verdiren toplumsal günahkârlıktır. Toplum yaygın bizimde tövbe edecek, Allah’a dönecek ve kötülüklere karşı cihad görevini yerine getirecek olsa Allah bu kötülüklerin yolunu kapatırdı. Her millet bireylerden oluşsa da, bir vücudun hücreleri gibi her birinin kişisel günahları bütün bir vücudun yaşantısını biçimlendirir.
-Neden bizim milletçe başımıza belalar geliyor sorusunun cevabını tüm bu izahları anlayarak verebiliriz. Biz Müslümanız. Peki biz dinimize ihanet ediyor muyuz? Hristiyanlar temelde cinsel ahlak, içki, domuz gibi konularda Allah’a isyan halindeler. Ama birbirlerine bizim kadar yalan söylemiyor, bizim kadar küfürlü konuşmuyor, birbirlerine selam veriyor, birbirinin hakkını yemiyor, görevlerini ihmal etmiyor, liyakate saygı duyuyor, işlerini ilim ve hikmetle yapıyorlar. Bizim şimdiye kadar tek temiz tarafımız cinsel ahlaktı. Son yıllarda onu da berbat ettik. Bozuk bir dinin mensupları hak dinin emirlerini tutarken biz hak dinin mensupları aklımızı, vicdanımızı, Kurana sadakatimizi ne hale getirmişiz! Bu kaza, belalar bizi bulmasın da kimi bulsun. Milletçe tövbe etmezsek gelecek yıllarda başımız çok büyük belada.” Dr. Muhammed Bozdağ
 
Eğer Allah, insanları, yaptıkları her haksızlıkta cezalandırsaydı, yeryüzünde tek canlı bırakmazdı. Fakat onları takdir edilen bir süreye kadar erteler. Ecelleri (süreleri) geldiği zaman da bir an dahi ne geri kalırlar, ne de ileri geçerler" (16/Nahl, 61).
"Eceli geldiği zaman bir kimsenin ölümünü Allah geciktirmez" (63/Münâfikun, 11).
 
Etmeyin zaten ama şunu bilin
Eğer karma eğitim olmasa Efendi hazretleri okumayın demezdi
Nur suresine karşı çıkan o mu siz misiniz

( Peygamber Efendimiz (sav) buyurmuştur ki:Çin’de de olsa ilmi arayınız. Çünkü ilim öğrenmek her Müslümana farzdır. Melekler, yaptıkları işten hoşlandıkları ilim talebeleri için kanatlarını yere sererler.”) İlimi kadınlar küçük yaşta evlenerek ve okumayarak mı öğrenecekler.
 
Bir Soma'ya mi gittiler...
Mitinge katilmislar, oylar ona demisler ve ben inancim icin bu insanlari bana araci olsunlar diye sectim diyorsun...
Dogru mu?

Madem bu kadar hassassınız tanımadığınız bilmediğiniz insanlara da iftira atıp onlar kötü niyetle oradalar tarzı iftiralar da atmayın
 

Ne güzel hadisle gelmişsin
ben de ayetten örnek veriyorum kadın nur31 e göre bir çok erkeğe mahremdir
ee??
 

Diyorum ki karşıt göruş olsa dahi devlet büykleri için dua edin diyor.
Daha ne kadar açık olsun..
 
Madem bu kadar hassassınız tanımadığınız bilmediğiniz insanlara da iftira atıp onlar kötü niyetle oradalar tarzı iftiralar da atmayın

Simdi tekrar ugrasamayacagim, ilk sayfalarda paylastigim ve senin de aaa benim de bunlardan haberim yoktu dedigin miting ve oylarimiz Rte'ye haberlerini bir daha oku, sanirim unuttun...
Iftira degil, hepsinin kaynagini belirttim...
Her sey cok acik, hukumetin cikarlari icin ordalar...
Yazik, insanlarin acilarinda bile el ele verip isten kurtulmaya calisiyorlar...
 
Diyorum ki karşıt göruş olsa dahi devlet büykleri için dua edin diyor.
Daha ne kadar açık olsun..

Karsit gorus olmasi ayri birsey hirsiz olmasi ayri. Kul hakki yiyen birine dua ediyor anlayacaginiz. Ayni seyler degil.

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Ne güzel hadisle gelmişsin
ben de ayetten örnek veriyorum kadın nur31 e göre bir çok erkeğe mahremdir
ee??


Nur suresi 31. ayet
Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.

Haramdan sakınıp mahrem yerleri göstermedikten sonra yanyana durmanın ne sakıncası vardır. Daha fazla din üzerinden konuşmayacağım sende iyi oku iyi anla dinimizi. Cahillikten kurtulman dileğiyle.
 
PEki altarnatifiniz ne?
İDnsiz sistem gelirse böyle olur
bu ne akparti ne chp ne mhp ile ilgili bir durum bu dinsiz sistemle alakalı

Bu dediğinize katılmıyorum ve kanıtlarım da var.Bir insanın,yönetimin ahlaklı ve adil olması için illaki dindar olması gerekmemektedir.İnsanlar içinde bu böyle bir insan dindar olup iyi şeyler de yapabilir insanlık için,dinsiz olup da ülkesie hizmet de edebilir.(Bkz. Aziz Nesin)Eğer dediğiniz gibi dinle olsaydı bu işler dünya düzeninin tam tersi olması gerekirdi.Size şöyle bir örnek veriyim,daha geçenlerde G.Kore Başkanı bot kazasında vatandaşların ölmesi üzerine halktan özür diledi,sonrasında da istifa etti.Peki size G.Kore halkının dini yapısı ile ilgili bilgi vereyim.Bu ülkenin % 46'sı herhangi bir dine inanmıyor.Neredeyse her 2 kişiden biri.Bir de refah seviyesinin yüksekliği,Basın özgürlüğü endeksinde 1.sırada yer alan Finlandiya'ya bakalım.Finlandiya'nın da yaklaşın % 60'ı herhangi bir organize dine inanmıyor,geri kalanlarında birçoğu yalnızca düğünlerde ve cenazelerde kiliseye gittiğini belirtiyor.İnsan Hakları Mahkemesi'nin insan hakları sıralamasında 2.sırada olan Norveç'in ise %78'i ateisttir.Geri kalan %22 lik kısmın büyük kısmı bir Tanrı'ya inanmakta yalnız dindar değillerdir.Yani deisttirler.
Bunu söyleme amacım İslam'ı kötülemek değil,iyi yönetimle din arasında bir bağ olmadığını altını çizmektir.Dinle siyaset ayrılmalıdır.Bu bahsettiğim sıralamalarda isterseniz dini kurallarla yönetilen ülkeleri de paylaşabilirim ama durum hiç açıcı değil.Yani lütfen suçu dinsiz sisteme(!) atmayın.
 
Son düzenleme:
Kaç defa daha uyarmalıyım, herkes istediği gibi inanmakta özgürdür.
Hadi artık konuya dönün.
 
burası siyaset topiği şu dini siyasete ,kişisel yorumlarınıza ,oraya buraya karıştırmayın yazmayın belkı içimizde Müslüman olmayan puta eşşeğe bisküviye tapan var
Allah aşkına yapmayın artık yeter ya
 

gayet ateistce baslanmis sonra konu yine siyasete gecmis gordugum kadariyla,
ben su 'dine koru korune inanis' lafina takilirim hep, dine oyle inanilir zaten, 'isittik, iman ettik' deriz, 'isittik, tartistik durduk' ya da 'isittik ama pek emin degiliz labratuarda birkac deney yapmamiz lazim' gibi bir inanis yoktur islamda,

eger bu sozden kastiniz ilmi gozardi etmekse islamda boyle bir anlayis da yoktur, Kuran 'oku' ayetiyle baslar, ama 'yaratan Rabbinin adiyla' tabi, hani dinin onunde olmasini istediginiz ilmin temeli matematigi (algebra) bulan bir musluman alimdir, Al-Khwarizmi, ama okullarda bunu ogretmezler tabi, din diyince islam musluman diyince akla cubbe, sakal, cubbe sakal diyince de cehalet gelmeli cunku,

mesela bu kaza yeri ziyareti resminin bu kadar konusulmasinin tek nedeni ziyaret edenlerin sakalli ve cubbeli olmasi degil de nedir? hele bi de bilmem ne cemaatindenlermis, cemaat lafi da bizde alerjiktir cunku,
medya ne guzel de islemis herkesin beynini...
 
KK nın kibri kaprisleri egoları...
Sen kendi cahilliğinle baş et sonra benimkini konuşuruz.
islama göre mahrem yeri örtmenin gerçek anlamı çarşaftır ya da hakkını verirsen feracedir
Bunu bn değil ayet ve bunu destekleyen ibni kesir hadisi söyluyor
islamı öğrenmen dileğiyle
 

Hayır kul hakkı,faiz gibi islami kavramlara dikkat etmekten bahsettim ben
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…