sonunda çocuğumu yanıma alıp, kapıyı çarpıp çıktım..

umutluyumumutlu

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
3 Ocak 2015
138
70
41
Daha önceki yazımı okuyanlar bilir. Özetliyorum. Eşimle problemlerim vardı. sürekli gerginlik sürekli sıkıntı ve tartışma ile 5 senem geçti. başlarda çok ta şiddetli olmayan tartışmalarımız oğlumun doğumuyla beraber dayanılmaz bir hal almıştı. eşim en yakınlarına ( annesi, babası, kardeşleri ve bana) sürekli ters davranıyordu. ama ailesi uzakta olduğu için onu ben çekiyordum. bugüne kadar hep idare ettim. alttan aldım, sustum, gerekiyorsa tartıştım, dualar ettim, ailesi ile paylaştım ama kimse elimden tutmadı. kendileri de azarlanmaktan korkup beni derdimle tek başıma bıraktı. yetmezmiş gibi nasihati oğullarına vereceklerine bana vermeye başladılar. ( yastık değişirmiş te kader değişmezmiş te.., ben de çok cevap veriyormuşum da, biraz idare etseymişim de, o sinirliymiş ve ben de uzatmamalı küskünlük yapmamalıymışım da..) ona o kadar şans verdim. ama hiç terk etmedim.. ayrılırım demedim. ve en büyük hatam buydu. ailem tartışmaların, kavgaların farkında ve benim arkamdalar. ama bunu eşime hiç yansıtmadım. bilhassa babam kendisinin yanındayken tartıştığımızda ses çıkarmadı. çünkü konuşursa bitirir. o bile sabretti. beni uyardı, bu böyle gitmez ne olacaksa olsun dedi ve ben engel oldum. çocuğum için dayandım..

oğlum 23 aylık ve ben çalışıyorum. gelir düzeyim iyi. üniversite eğitimim var. oğluma annem bakıyor. onların da durumu şükür iyi. istanbulda yaşıyorum. benim evim ile annemin evi uzak olduğu için bir süredir ben ve oğlum hafta içi annemde kalıyor, hafta sonu evimize dönüyoruz. zaten hafta içi uykusuz ve çalıştığım için yorgun olan ben, bir de hafta içi eve gidip gelmelerden oldukça yorgunum..bir de eve gelip huzursuzluk olunca iyice evlilikten soğudum. oğluma elimden geldiğince güler yüzle, tahammülle iyi bir anne olmaya çalışırken eşimin bu ters, agresif tavırlarından dolayı çektiğim sıkıntıları artık taşıyamaz hale geldim. yine bu Pazar günü oğluma kahvaltısını yaptırırken eşim bir sebep bulup sesini yükseltmeye başladı. ben de bana neden böyle davrandığını sordum. derken tartışma büyüdü de büyüdü. en sonunda bana hemen babamı aramamı, beni gelip bu evden alıp götürmesini istediğini söyledi. ben de bebeğimi almadan hiç bi yere gitmem dedim. o da çocuğu da al git dedi. ( buna hayret ettim çünkü oğluma çok ama çok düşkün.hatta tartışmaların çoğu bu sebepten çıkıyor. o düşünce, o ateşlenince, o yemek yerken tıkanınca vs. vs. ) ben de ‘’bir daha bu eve gelen en adidir’’ deyip toparlandım ve sırt çantamla oğlumu alıp kapıyı çarpıp çıktım. bir yandan oğlumu alabilmenin ve eşimin baskı ve eleştirilerinden kurtulmanın ferahlığı, bir yandan nasıl olur da bu hallere geldiğimizin üzüntüsü ile başımda esen fırtınalara esir, yollarda savruldum. kime ne diyeceğim, şimdi ne yapacağım, aileme en kolay nasıl anlatabileceğim gibi sorular beynimde gidip gidip geliyordu. saat 11:30 gibiydi. oğlumu bir parka götürüp 3-4 saat kadar doya sıya oynamasını sağladım. bir gölgede oturdum. kuzumun gülen yüzünden enerji topladım. neyse bi şekilde annemlere gittim. ama anlatamadım. annem daha iki gün önce panik atak olduğunu düşündüğümüz bir atak geçirdi. babam desen sinirli bi adam.. anlatamadım. bu cumaya kadar zaten annemlerde kalacağımız için muhtemelen söyleyip söylememekte tereddüt edeceğim. sırtımdaki kamburla, kimseyle paylaşamamanın verdiği ağırlıkla artık yol alamıyorum. çok ama çok yoruldum. tek istediğim huzurdu, onu da bana çok gördüler…
 
he hafta cumaya kadar annede kalma eşten bu kadar uzaklaşmanıza sebep olmuş.herkes çalışıyor ama kimse bu derece evden uzaklaşmıyor.3 aylıkken bebek evlerine verenler var ama siz biraz rahatı seçmişsiniz.eşiniz bence bu yüzden de bu kadar agresif maalesef sizi haksız buldum.
 
sana Audrey Hepburn un oğlunun kendi cümlesini aktarıcam. " keşke annemle babam daha çabuk boşansalardı. " üstelik onların durumunda çocuğun yanında bağırmıyorlarmış, ama o anlıyormuş ve bu durumdan çok mutsuzmuş. yani bazen boşanmak çocuk için hayırlısı olan.
hepsini okudum. gitmekle doğru karar vermişsin bence.zaten sana açık açık "git" demiş yani.. ailen mutlaka seni anlayacak ve destek olacaktır. onlara ' bu kararı vermenin kolay olmadığını ama çok sıkıntı çektiğini, bu şekilde daha mutlu olacağını' falan söylersin. zaten çalışan biriymişsin. güçlüsün her anlamda
 
bencede çok garip 1 hafta annede kalıp hafat içi eve gitmek . bunun dışında tabikide eşiniz hatalı
bir akşam sakince anlatın durumu ailenize zaten arkadanızdaymış
zaten az çok biliyorlar.
çok sorun olmaz sanırım.
 
aslında sizin yapmanız gereken şey ailenize yakın bir ev tutmaktı.. hafta sonu görüşen bir çift için yaşadıklarınız çok da anormal değil aslında.. muhtemelen onun bütün huysuzluğu da sizin evde olmayışınızdan kaynaklanıyor..
 
Cok ama cok uzuldum senin adina. Zaten cok uzgun ve gozuyasli bir durumdayim.
Evladiniz var. Gemileri hemen yakmayin. Esinize 'bosanma' megilli oldugunuzu degilde, zamana ihtiyaciniz olup biraz uzak kalmanin size iyi gelecegini soylediginiz bir mesaj atin. Ama vurup kirmadan. Onada dusunmesini soyleyin. Birlikte sahip olduklariniza ve ayriyken sahip olduklariniza bakin, bir tartiya koyun.

Esinizin siniri belki bi sekilde kontrol altina alinabilir..sinir aninda git demis. Sakinlesince fikri degisir eminim. Son bir sans olarak onun tedavi gormesini sart koyabilirsiniz belki? Ve evladinizin hatrina bir kez ve son kez daha deneyebilirsiniz belki..?
 
Kavgalar sizin haftaiçi annenizde kalmanizdan öncede var ise orada kalip kafa dinlemek istemeniz normal ama bu orda kalma konusundan sonra sorun yaşamaya başladiysanız birazda onunla alakalı olabilir gibi. Her ne olursa olsun eşinizde hatalı,sizi ve çocuğunuzu haftada iki gün görüp buna ragmen tahammül edemiyorsa orada bir yanlışlık var.
 
Bu sitede kendimize verdiğimiz rumuzlar neler anlatıyor değil mi? Ben zamanda yolculuk edemiyorum ne yazık ki, ama edebilmeyi çok isterdim. Sen de ya umutlusun ya da umutlu olmayı çok istiyor bu rumuzla kendine güç veriyorsun. Çok da iyi ediyorsun.

İlk ve en zor adımı atmışsın. Annen ile babanı düşünmekte haklısın ama ne biliyorsun belki onlara bu gece "artık bitti" dersen ferahlayacaklar. İşin var, gelirin var, başını sokacak bir evin var. Çocuğun kavgayla değil sevgiyle büyüyecek.

Bu gece çocuğunu yatırdıktan sonra annenle babandan da bir süre izin iste. Ne olacak, nasıl olacak diye endişeni bir kenara at. Dışarı bir çık, artık sahilde mi yürürsün, bir yerde çay mı içersin, bir süredir yapmayı isteyip yapamadığın bir şey mi yaparsın, şişmanlayacağım diye yemediğin ekstra kalorili bir şey mi yersin bilmiyorum. Ama güzel bir şey yap. Kendine "aferin sana be umutlu, kim tutar seni" de.

Hani bazen yürüyüşlerde "grev bizim hakkımız, söke söke alırız" diye bağırırlar ya, huzur ve mutluluk senin hakkın söke söke al. Elif Şafak'ın Aşk adlı romanındaydı yanlış hatırlamıyorsam, "hayatımız altüst olacak diye korkarız ama ne biliyoruz hayatımızın altının üstünden daha güzel olmadığını."

Bundan sonrası zor olmayacak mi? Olacak. Sıkıntılar, yorgunluklar olmayacak mı? Olacak. Ama sonunda her şey daha iyi olacak mı? Olacak.
 
Eşinizi çok ihmal etmissiniz , Üzgünüm ama boşan gibi kelimeler yazamayacagim ..
Bu olayda eşiniz de haklı bence . .
Yalnız kalmış ve agresif bit insan haline gelmiş. .
çocuk evliliğin meyvesi derler ama bazen evliligi bitirebiliyo keşke daha farklı bi çözüm bulsaydinuz
 
Inanamiyorum siz resmen beni anlatmissiniz.
Esim agrasif, sinirli kendi ailesine bile saygisiz bir insan. Babamin yaninda yaptigimiz tartismalara babam cok susmustur. Konusursam ben bitiririm diye. Annem ise depresyon hastasi. Yani benzerliklerimiz o kadar cok ki, ama benim cocugum yok.
3 gün önce ettigi hakaretten dolayi evi terk ettim. Esim aileme mesaj atmis geri gönderin diye. Düsünün kendi gelip almiyor bile.

Hakkimizda hayirlisi olsun kardesim, umarim iyiye gider. Sabret sabret dayanamiyorsun artik bir yerde tahammülsüzlesiyorsun. Bende cok yogun bir kosturmaca icindeyim, eve gelincede huzurum olmadikca tahammülüm azaldi. Bi güler yüz, bi sevkati yok, hep bi huzursuzluk.
 
hemen bugun yarın anlatacağım diye kendinizi sıkıntıya sokmayınız
bu hafta içinde rahatladığınızda anlatırsınız canım
işin içinden çıkılmayacak bir durumdamısınız
çözümlenemeyecek durumdasınız
 
he hafta cumaya kadar annede kalma eşten bu kadar uzaklaşmanıza sebep olmuş.herkes çalışıyor ama kimse bu derece evden uzaklaşmıyor.3 aylıkken bebek evlerine verenler var ama siz biraz rahatı seçmişsiniz.eşiniz bence bu yüzden de bu kadar agresif maalesef sizi haksız buldum.

ailem avrupa yakasında, biz ise anadolu yakasında oturuyor ve çalışıyoruz. çocuğuma bakacak kimse olmaması sebebiyle, 7-8 aylığına böyle bir yol denedik. zaten yakında kreşe başlayacak. çocuğuma 15 aylığa kadar ben baktım. ücretsiz izin almıştım. ayrıca eşim bilhassa doğumdan sonra böyleydi. biz anneme geçtiğimizde değişmedi. zaten öyleydi. bu kadar net bir sonuç yazmış olmak için daha detaylı okumuş olmanız gerekirdi. yani eski yazılarımı da okumalıydınız. rahatı seçmişsin dediniz ya, ona biraz alındım. çünkü ben onu psikiyatriste, aile terapistine götürmek için çok uğraştım, kendim de psikoloğa gittim.. alıp karşıma konuştum, ailesine söyledim, çok çok uğraştım. kendimi de çok değiştirdim. ama asla rahat olanı seçmedim.. yine de teşekkür ederim yorumunuz için.
 
aslında sizin yapmanız gereken şey ailenize yakın bir ev tutmaktı.. hafta sonu görüşen bir çift için yaşadıklarınız çok da anormal değil aslında.. muhtemelen onun bütün huysuzluğu da sizin evde olmayışınızdan kaynaklanıyor..

eşim avrupa yakasında oturmayı istemediği için anadolu yakasından ev aldık.
 
hatırladım sizi..eşinizin öfke problemi vardı değil mi? benimki de böyleydi çok şükür tedavi oldu,devam da ediyor.konuşmuştuk sizinle...
keşke tedaviyi kabul etse,sorununun farkına varabilseydi...çk şans verdiniz çabaladınız ama bir yerde kopuyor değil mi?
çok iyi anlıyorum sizi..hala burnundan kıl aldırmıyorsa yapacak birşey yok ne yazık ki..sonununzun böyle olmasına üzüldüm sadece..ama dediğim gibi kabul etmek gibi ilk adımı atamadıysa,yapacak birşey kalmyıor geriye,ne kadar çabalarsanız çabalayın sorunu olduğunu kabul etmeyen bir adamla ,daha beter günler geliyor..ve kaçınılmaz son oluyor..
çocuğunuz için kaldınız şimdiye kadar ama bundan sonra çocuğunuz için gitmelisiniz sanırım..
 
Kavgalar sizin haftaiçi annenizde kalmanizdan öncede var ise orada kalip kafa dinlemek istemeniz normal ama bu orda kalma konusundan sonra sorun yaşamaya başladiysanız birazda onunla alakalı olabilir gibi. Her ne olursa olsun eşinizde hatalı,sizi ve çocuğunuzu haftada iki gün görüp buna ragmen tahammül edemiyorsa orada bir yanlışlık var.

o zaten genel olarak gergin bir insan. ben eşimin neden sinirli olduğuna kızmıyorum. bu durumu çoktan aştım. illaki bir sebebi vardır. zaten ailesi de kabul ediyor. stresli bir çocukluk dönemi geçirdi o yüzden sinirleri yıpranmış durumda diyorlar. benim kızdığım, düzeltmek için hiç bir çaba sarf etmemesi.. kendisini mükemmel görmesi.. ya ben ona su getirdiğimde bile ben su almasını bilmiyor muyum deyip beni payladığını bilirim. yolu kendisi kaybettiğinde bile benimle tartışıp boşanmakla tehtid ettiğini bilirim. kime neyin haklılığını kanıtlayayım..teşekkür ederim ilginize
 
ailem avrupa yakasında, biz ise anadolu yakasında oturuyor ve çalışıyoruz. çocuğuma bakacak kimse olmaması sebebiyle, 7-8 aylığına böyle bir yol denedik. zaten yakında kreşe başlayacak. çocuğuma 15 aylığa kadar ben baktım. ücretsiz izin almıştım. ayrıca eşim bilhassa doğumdan sonra böyleydi. biz anneme geçtiğimizde değişmedi. zaten öyleydi. bu kadar net bir sonuç yazmış olmak için daha detaylı okumuş olmanız gerekirdi. yani eski yazılarımı da okumalıydınız. rahatı seçmişsin dediniz ya, ona biraz alındım. çünkü ben onu psikiyatriste, aile terapistine götürmek için çok uğraştım, kendim de psikoloğa gittim.. alıp karşıma konuştum, ailesine söyledim, çok çok uğraştım. kendimi de çok değiştirdim. ama asla rahat olanı seçmedim.. yine de teşekkür ederim yorumunuz için.

eski konularınız okumadıgım için öyle yazdım.boşanın diyemiyorum.öfke problemi çözülmeyecek gibi değil.keşke aynı sorunu yaşayan birinden destek alsa.bak ben tedavi oldum gel sen de ol gibi telkinler iyi olur gibime geliyor.
 
diger konulariniz neydi hic bilmiyorum. Ama surada okuduklarimda, ortada bir evlilik goremiyorum ve sizi hakli bulamiyorum.
ne sartlarda olursa olsun, evli insanlarin tek evi olmalidir.
siz zaten evliyken de ayri gibiymissiniz, o yuzden adamin dediginde enteresan birsey gormedim.

söylediğim gibi 7-8 aylık geçici bir süreliğine ayrıydık. hatta bazen annem bizim eve gelip bakıyordu oğluma. bir de şunu söyleyebilirim. bu yol iyi bir yoldu demiyorum. ama bizim şartlarımız bunu gerektiriyordu. şehir dışında olan kayınvalideme bize gelip bir süreliğine oğluma bakmasını teklif ettim. /aramız da iyidir./ ama kendisi ben hastayım, beceremem annen güzel bakıyor deyip kapıları kapattı. benim annem evde babam ve kardeşim olması sebebiyle ancak evinde oğluma bakabileceğini söyledi. bakıcı konusu hassas bir konu. oturduğumuz yerde tanıdığımız güvendiğimiz kimse olmadığından bakıcıya bırakamadık. ve zaten kreş yaşı geldi. sorun eşimin önceden de sinirli olması. hatta size bir örnek vereyim. ben ücretsiz izindeyken ve evimde iken oğlum hastalandığında ateşli diye eşim benimle şiddetli tartışmalar yaşadı,daha önce bahsetmiştim.. sütüm ilk günler gelmedi diye bana 2 tepsi dolusu yemek yedirdi./yemiyormuşum da ondan süt gelmiyormuş./ sonra doğum yaptığımın ikinci günü nasıl olduysa bana sarılarak özürler diledi. beni sevdiğini söyledi. ama sürekli sinirlerine hakim olamamaya devam etti. bi gün hastaneye gittik acilde çocuğa ateş düşürücü verildi. röntgen sırasında çok beklettiler diye oradaki görevliye bağırıp çağırıp küfürler savurdu. her zaman mı böyle.. değil ama % 80 gergin bir insan. ve ben artık çok yoruldum. distimik depresyonda olduğunu düşünüyorum. ama lanet olası doktora gitmiyor.
 
X