- 22 Aralık 2014
- 957
- 652
- Konu Sahibi Life Garden
- #1
Şüphe, güvensizlik ve kaybetme korkusu
İlişkilerin en büyük 3 düşmanı, şüphe, güvensizlik ve kaybetme korkusudur. Hepsi birbirini tetikler. Güvensizlik yaşamaya başladığınız an, kaybetme korkusu duymaya başlarsınız. Bunu duymaya başladığınızda da şüphe devreye girer. Sonra bir bakarsınız ki, kısır döngü içindesiniz. Çünkü kaybetmemek adına yaptığınız her şey, sizi bitişe doğru bir adım daha yaklaştırır. İşte bu olumsuz duygulardan kurtulmanın yolları...
Güvensizlik, kişinin kendisine ya da başkasına güven duymama halidir. Bu durum ikili ilişkilerin bozulmasına, sosyal ilişkilerin sarsılmasına, kişinin içe kapanmasına, asosyal duruma gelmesine ve toplumda pasif bir karakter haline gelmesine neden olur. Güven eksikliği bir anlamda yetersizlik duygusudur. Yetersiz olduğunu düşünen kişiler, kendisinde olmadığını düşündüğü nitelikler yüzünden ilişkilerinde sorun yaşayabilir. Karşısındaki kişiye yoğun şekilde güvensizlik besleyen kişi, aslında özgüven eksikliği yaşamaktadır. Ama bunu kabul etmez. Sorumluluğu her zaman başkasına atar. Güvensizliği tetikleyen şeyin hep sevgilisinden kaynaklandığını düşünür. Örneğin şöyle bahaneler bulur:
* Benim istediğim şekilde davranmıyor.
* Bir yere gideceği zaman benden izin almıyor.
* Dikkat çekici giyinmeyi tercih ediyor.
* Başkalarıyla samimi oluyor.
* Benim sinirlenmem için her şeyi yapıyor.
* Akrabaları ya da arkadaşlarıyla benden daha fazla ilgileniyor.
Bu bahaneler arttıkça, güvensizliğin yarattığışüphe duygusu da artacaktır. Öyle ya, bunları yapıyorsa, ortada şüphelenecek bir durum vardır. Şüphe, kişinin bir olaydan dolayı duyduğu güvensizlik ve emin olamama duygusu olarak yaşanır. Şüpheyi hayatının merkezine alan kişi, her olayı bu yönde değerlendirir. Şüphesini haklıçıkaracak unsurlara sarılır, hatta bu unsurları kendisi yaratır.
İlişkilerde şüpheyi tetikleyen en önemli unsurlardan biri de kaybetme korkusudur. Kaybetme korkusu, insanların sahip olduklarını kaybetmek istemedikleri zamanlarda yaşanan bir duygudur. İnsanların yaşadığı en büyük korkular arasında yer alır. Bu durum sahip oldukları mutluluğu kaybetmek, yalnız kalmak istememeleri ve sevdikleri kişiden ayrı kalmak istemediklerinden kaynaklanabilir. Bu duygu dozunda olduğu sürece, ilişkiye motive olmayı arttırır ve enerjik bir yapıya neden olur. Ancak bu duyguda aşırıya kaçıp, hayatı zindana çevirecek dereceye ulaştığında mutlaka destek alınarak düzeltilmesi gerekir.
Bu durumda bu korkular, rahatsızlık meydana getirecektir.
SEBEPLERİ NELER?
Sebepleri arasında en bilinen neden, anne ve baba tarafından yetiştirilme tarzıdır. Çocukluk yıllarında hayatın tehlikelerle dolu olduğu öğretilerek yetiştirilen kişiler, insanlara güven duymayı unutur. Sadece anne ve babaya bağımlılık gelişmiş olabilir. İleri yaşlarda yaşanan olaylarda, bu duyguların yerleşmesine etki edebilir. Kişilerde özgüven eksikliğinin olması, başkalarına bağımlı olarak yaşamalarına, dolayısıyla sevdikleri kişileri kaybetme korkusu hissetmelerine sebep olabilir.
Bu düşüncelerin sürekli olarak kişide olması, ruh halini etkileyerek, kalıcı bir hale sokuyor. Kaybetme korkusunu yaratan kişinin kendisidir. Bunu kabul ederek, bu duygudan korkmamak insanların en büyük yardımcısıdır. Bu korkuyu besleyen en önemli etkenler insanların yaşamı sadece bu dünyadan ibaret sanmaları ve birçok kişiden daha fazla olanağa ve güce sahip olmaktır.
Kaybetme korkusu ve güvensizlikle nasıl başa çıkılabilir?
Bunu çözebilmek için, kararlı olun.
*Karşınızdaki kişinin hayatına müdahale etmeyi, onu değiştirmeyi, kontrolü altına almayı bırakarak, kendinize önem vermeye başlamalısınız.
* Kendi sorunlarınıza odaklanın, kendi ihtiyaçlarınızıön plana alın.
* Hayatınıza renk katmak için, hobiler edinin, kurslara gidin ya da neyi istiyorsanız onu yapın.
* Kaybetmekten korktuğunuz kişiyle sürekli olarak birlikte olmaktan kaçının.
* Varlığınızın başkasına bağlı olduğu düşüncelerinden sıyrılın.
* Bencil olmaya özen gösterin.
* Yalnız kalmaktan korkmamak için, benliğinizle iletişim kurarak, güçlü olmaya gayret edin.
* Kendinizi zavallı, korkak, kurtarıcı ve koruyucu olarak görmekten vazgeçin.
* Sevdiğiniz kişilere istemediklerinizi, beğenmediklerinizi, yapmaktan korktuklarınızı söylemekten çekinmeyin.
* Kendinizin bu dünyada tek olduğunu unutmayın ve kıymetinizi anlayın.
Mehmet Coşkundeniz
İlişkilerin en büyük 3 düşmanı, şüphe, güvensizlik ve kaybetme korkusudur. Hepsi birbirini tetikler. Güvensizlik yaşamaya başladığınız an, kaybetme korkusu duymaya başlarsınız. Bunu duymaya başladığınızda da şüphe devreye girer. Sonra bir bakarsınız ki, kısır döngü içindesiniz. Çünkü kaybetmemek adına yaptığınız her şey, sizi bitişe doğru bir adım daha yaklaştırır. İşte bu olumsuz duygulardan kurtulmanın yolları...
Güvensizlik, kişinin kendisine ya da başkasına güven duymama halidir. Bu durum ikili ilişkilerin bozulmasına, sosyal ilişkilerin sarsılmasına, kişinin içe kapanmasına, asosyal duruma gelmesine ve toplumda pasif bir karakter haline gelmesine neden olur. Güven eksikliği bir anlamda yetersizlik duygusudur. Yetersiz olduğunu düşünen kişiler, kendisinde olmadığını düşündüğü nitelikler yüzünden ilişkilerinde sorun yaşayabilir. Karşısındaki kişiye yoğun şekilde güvensizlik besleyen kişi, aslında özgüven eksikliği yaşamaktadır. Ama bunu kabul etmez. Sorumluluğu her zaman başkasına atar. Güvensizliği tetikleyen şeyin hep sevgilisinden kaynaklandığını düşünür. Örneğin şöyle bahaneler bulur:
* Benim istediğim şekilde davranmıyor.
* Bir yere gideceği zaman benden izin almıyor.
* Dikkat çekici giyinmeyi tercih ediyor.
* Başkalarıyla samimi oluyor.
* Benim sinirlenmem için her şeyi yapıyor.
* Akrabaları ya da arkadaşlarıyla benden daha fazla ilgileniyor.
Bu bahaneler arttıkça, güvensizliğin yarattığışüphe duygusu da artacaktır. Öyle ya, bunları yapıyorsa, ortada şüphelenecek bir durum vardır. Şüphe, kişinin bir olaydan dolayı duyduğu güvensizlik ve emin olamama duygusu olarak yaşanır. Şüpheyi hayatının merkezine alan kişi, her olayı bu yönde değerlendirir. Şüphesini haklıçıkaracak unsurlara sarılır, hatta bu unsurları kendisi yaratır.
İlişkilerde şüpheyi tetikleyen en önemli unsurlardan biri de kaybetme korkusudur. Kaybetme korkusu, insanların sahip olduklarını kaybetmek istemedikleri zamanlarda yaşanan bir duygudur. İnsanların yaşadığı en büyük korkular arasında yer alır. Bu durum sahip oldukları mutluluğu kaybetmek, yalnız kalmak istememeleri ve sevdikleri kişiden ayrı kalmak istemediklerinden kaynaklanabilir. Bu duygu dozunda olduğu sürece, ilişkiye motive olmayı arttırır ve enerjik bir yapıya neden olur. Ancak bu duyguda aşırıya kaçıp, hayatı zindana çevirecek dereceye ulaştığında mutlaka destek alınarak düzeltilmesi gerekir.
Bu durumda bu korkular, rahatsızlık meydana getirecektir.
SEBEPLERİ NELER?
Sebepleri arasında en bilinen neden, anne ve baba tarafından yetiştirilme tarzıdır. Çocukluk yıllarında hayatın tehlikelerle dolu olduğu öğretilerek yetiştirilen kişiler, insanlara güven duymayı unutur. Sadece anne ve babaya bağımlılık gelişmiş olabilir. İleri yaşlarda yaşanan olaylarda, bu duyguların yerleşmesine etki edebilir. Kişilerde özgüven eksikliğinin olması, başkalarına bağımlı olarak yaşamalarına, dolayısıyla sevdikleri kişileri kaybetme korkusu hissetmelerine sebep olabilir.
Bu düşüncelerin sürekli olarak kişide olması, ruh halini etkileyerek, kalıcı bir hale sokuyor. Kaybetme korkusunu yaratan kişinin kendisidir. Bunu kabul ederek, bu duygudan korkmamak insanların en büyük yardımcısıdır. Bu korkuyu besleyen en önemli etkenler insanların yaşamı sadece bu dünyadan ibaret sanmaları ve birçok kişiden daha fazla olanağa ve güce sahip olmaktır.
Kaybetme korkusu ve güvensizlikle nasıl başa çıkılabilir?
Bunu çözebilmek için, kararlı olun.
*Karşınızdaki kişinin hayatına müdahale etmeyi, onu değiştirmeyi, kontrolü altına almayı bırakarak, kendinize önem vermeye başlamalısınız.
* Kendi sorunlarınıza odaklanın, kendi ihtiyaçlarınızıön plana alın.
* Hayatınıza renk katmak için, hobiler edinin, kurslara gidin ya da neyi istiyorsanız onu yapın.
* Kaybetmekten korktuğunuz kişiyle sürekli olarak birlikte olmaktan kaçının.
* Varlığınızın başkasına bağlı olduğu düşüncelerinden sıyrılın.
* Bencil olmaya özen gösterin.
* Yalnız kalmaktan korkmamak için, benliğinizle iletişim kurarak, güçlü olmaya gayret edin.
* Kendinizi zavallı, korkak, kurtarıcı ve koruyucu olarak görmekten vazgeçin.
* Sevdiğiniz kişilere istemediklerinizi, beğenmediklerinizi, yapmaktan korktuklarınızı söylemekten çekinmeyin.
* Kendinizin bu dünyada tek olduğunu unutmayın ve kıymetinizi anlayın.
Mehmet Coşkundeniz