Süslü Sözler Sevgiyi Anlatmaya Yetermi

ASLI ASILOLAN

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
15 Mart 2018
4
9
86
44
Gençlik zamanlarımda iki süslü sözlere kanıp sevildiğimi zannederdim sonradan anladım ki sevmek kelimelerle değil gözlerle anlatılırmış göz görmek gönül hissetmek istermiş bir bakış her sözü söylermiş insan zaman geçince daha iyi anlıyormuş gerçek sevgiyi aşkı, bin kelimeye dökülse de yürek hissetmedikten sonra ne fayda sadece yazmak istedim içimdekilerini dile getiremediklerimi lütfen yüreğinizde hissetmiyorsanız iki tatlı dile kanmayın.
 
Gençlik zamanlarımda iki süslü sözlere kanıp sevildiğimi zannederdim sonradan anladım ki sevmek kelimelerle değil gözlerle anlatılırmış göz görmek gönül hissetmek istermiş bir bakış her sözü söylermiş insan zaman geçince daha iyi anlıyormuş gerçek sevgiyi aşkı, bin kelimeye dökülse de yürek hissetmedikten sonra ne fayda sadece yazmak istedim içimdekilerini dile getiremediklerimi lütfen yüreğinizde hissetmiyorsanız iki tatlı dile kanmayın.
Bunu beynimiz kabul edio ama kalbimiz etmiyor ki.. her güzel söz söyleyene kanıyoruz çünkü sevgiye açız ilgi hoşumuza gidio 🙏
 
O kadar doğru bir konu ki aslında. Burayı genç Kızlar da okuyordur umarım. Sevgilisinin nişanlısının ağzının içine düşen, öl dese ölen, “sevdiğine kavuşmak” için gün sayan, sevgilisinden bahsederken “sevdiğim” diyen, eli kolu “Kıbrıs, bedel, canım anam, gözüm Nuru Serpil” dövmeli serseri adamları hayatının merkezine alıp ömrünü mahveden Kızlar okusun konuyu.
Kızlar hani sizi görür görmez arsız arsız peşinizden gelen, iltifatlara boğan, şarkı sözü gönderen, günaydın ve iyi geceler mesajlarını hiç aksatmayan tipler var ya işte onlar için sadece objesiniz. O adamlara pelin’i al yerine Selin’i koy, İnanın fark eden hiçbir şey olmaz. Sizi gerçekten önemseyen, güzel sözlerle kandırmayan ama güzel anları paylaşmaya çalışan, gösterişsiz, samimi bir sevgiyle seven adamları hayatınıza alın.
 
O kadar doğru bir konu ki aslında. Burayı genç Kızlar da okuyordur umarım. Sevgilisinin nişanlısının ağzının içine düşen, öl dese ölen, “sevdiğine kavuşmak” için gün sayan, sevgilisinden bahsederken “sevdiğim” diyen, eli kolu “Kıbrıs, bedel, canım anam, gözüm Nuru Serpil” dövmeli serseri adamları hayatının merkezine alıp ömrünü mahveden Kızlar okusun konuyu.
Kızlar hani sizi görür görmez arsız arsız peşinizden gelen, iltifatlara boğan, şarkı sözü gönderen, günaydın ve iyi geceler mesajlarını hiç aksatmayan tipler var ya işte onlar için sadece objesiniz. O adamlara pelin’i al yerine Selin’i koy, İnanın fark eden hiçbir şey olmaz. Sizi gerçekten önemseyen, güzel sözlerle kandırmayan ama güzel anları paylaşmaya çalışan, gösterişsiz, samimi bir sevgiyle seven adamları hayatınıza alın.
Ah o kadar haklısınız ki. Ama o adamları da çoktan kapmışlar sanırım bulamıyoruz :KK51:
 
Ah o kadar haklısınız ki. Ama o adamları da çoktan kapmışlar sanırım bulamıyoruz :KK51:
Biz de böyle bir kadın olursak belki böyle adamlarla karşılaşmak mümkün olur. Ama bazı kızların insani nitelikleri de yerlerde. Donanım sıfır. Donanımlı, insani olarak nitelikli adam da karşısında öyle bir kadın ister. “Tüm nitelikleriyle tam olarak istediğim adam beni şu halimle ister mi? İsterse neyimi ister, istemezse doğru bir insan için kendimi nasıl geliştirebilirim.” diye düşünmediğimiz sürece serseri, dayakçı, vasıfsız, hayatı yaşamaya bilmeyen, rafine zevkleri olmayan hanzolarla idare etmeye devam.
 
Davranışlarıyla göstermediği sürece bir anlamı yok artık benim için.
 
Al yazmalı filmindeki gibi:
- sevgi neydi sahi?
- sevgi emekti
O kadar doğru yazmışsınız ki gönülden tebrik ediyorum. Hayatı görmemiş deneyimsiz bir genç kızken o filmi her seyrettiğimde Asya’nın İlyas’a gitmesini, aşkın kazanmasını, filmin mutlu sonla bitmesini isterdim. Aşkı da sevgiyi de vefayı da hak eden tek kişi Cemşitler. Genç kızların dikkatini hemen çekmeyen, çok yakışıklı olmayan, sevgisiyle şov yapmayan, gösterişsiz ama gerçekten seven, kalbi insan sevgisiyle dolu adamlar sevgiyi hak ediyor ama görebilmek için biraz üzüntü ve tecrübe sahibi olmak gerekiyor.
 
O kadar doğru yazmışsınız ki gönülden tebrik ediyorum. Hayatı görmemiş deneyimsiz bir genç kızken o filmi her seyrettiğimde Asya’nın İlyas’a gitmesini, aşkın kazanmasını, filmin mutlu sonla bitmesini isterdim. Aşkı da sevgiyi de vefayı da hak eden tek kişi Cemşitler. Genç kızların dikkatini hemen çekmeyen, çok yakışıklı olmayan, sevgisiyle şov yapmayan, gösterişsiz ama gerçekten seven, kalbi insan sevgisiyle dolu adamlar sevgiyi hak ediyor ama görebilmek için biraz üzüntü ve tecrübe sahibi olmak gerekiyor.
Bu tip tecrübeleri hepimiz yaşadık, ben de dahil. Aşk yeter zannedip körkütük aşıkken evlendim. Bazi şeyleri görmedim mi, görmek mi istemedim, ya da evlenince düzelir mi diye düşündüm bilmiyorum. Keşke tecrübelerle öğrenmeye insan. Bir musibet bin nasihatten iyidir lafı maalesef doğru. Sevginin emek olduğunu yaşayarak öğreniyoruz.
 
O kadar doğru yazmışsınız ki gönülden tebrik ediyorum. Hayatı görmemiş deneyimsiz bir genç kızken o filmi her seyrettiğimde Asya’nın İlyas’a gitmesini, aşkın kazanmasını, filmin mutlu sonla bitmesini isterdim. Aşkı da sevgiyi de vefayı da hak eden tek kişi Cemşitler. Genç kızların dikkatini hemen çekmeyen, çok yakışıklı olmayan, sevgisiyle şov yapmayan, gösterişsiz ama gerçekten seven, kalbi insan sevgisiyle dolu adamlar sevgiyi hak ediyor ama görebilmek için biraz üzüntü ve tecrübe sahibi olmak gerekiyor.
Doğru söze ne denir ki…süper yazmışsınız , durum tam da böyle , ben hiç bir ilişkimde tipe bakmadım , görselliğe bakmadım mesela burda da konuları okuyorum elektrik alamadım bırak , şöyle beğenmedim bırak . İnsan dış görüntüsünden ibaret değil ki belki çok ince çok iyi bi insan , içteki güzellikleri görmeyi kimse istemiyor bunun için kimse uğraşmıyor bile, kendini yormuyor . Beğenmedim sıradak, beğenmediğim sıradaki e sen adamı sadece dış görüntü ile yargılıyorsun oda sana öyle bakıyor işte ağlamaya gerek yok. Güzelsen seviyor , çirkinsen güle güle , yada baştan güzelsen , güzelliğine zeval gelince güle güle , bu devir çok görsellik olmuş insanları tanımaya çalışmak özünü görmeye çalışmak çok önemli , tabi bunu kaliteli insanlar hayat görüşü sağlam olanlar yapabiliyor sadece
 
Doğru söze ne denir ki…süper yazmışsınız , durum tam da böyle , ben hiç bir ilişkimde tipe bakmadım , görselliğe bakmadım mesela burda da konuları okuyorum elektrik alamadım bırak , şöyle beğenmedim bırak . İnsan dış görüntüsünden ibaret değil ki belki çok ince çok iyi bi insan , içteki güzellikleri görmeyi kimse istemiyor bunun için kimse uğraşmıyor bile, kendini yormuyor . Beğenmedim sıradak, beğenmediğim sıradaki e sen adamı sadece dış görüntü ile yargılıyorsun oda sana öyle bakıyor işte ağlamaya gerek yok. Güzelsen seviyor , çirkinsen güle güle , yada baştan güzelsen , güzelliğine zeval gelince güle güle , bu devir çok görsellik olmuş insanları tanımaya çalışmak özünü görmeye çalışmak çok önemli , tabi bunu kaliteli insanlar hayat görüşü sağlam olanlar yapabiliyor sadece
Zaten günümüzdeki ilişkilerin yüzeysel olmasının ve devam etmemesinin sebebi bu anlayış. Günümüzde insanların ilişki yaşıyoruz zannettiği şeyi 90’larda biz ilk birkaç ayda yaşardık. İlk problemde “ çekemem, katlanamam, sürdüremem, tekmeyi basarım.” kafası yaşanıyor. Tekme basılacak şey var katlanılacak şeyler var. Hayat anlayışı sağlam, düzgün eğitimli, kendisini yetiştirmiş adamlar aslında hayatımıza almamız gerekenler. Ama çoğunluk dizi dünyasında yaşıyor, Özcan Deniz, Barış Arduç, Kerem Bursin’in yaptığı sürprizleri, jestleri, ilanı aşkları, tutkulu ilişkiyi istiyor. Öyle adamlar yok. Onlar hayal ürünü; o adamların söylediği sözleri, yaptığı hareketleri, o tutkulu konuşmaları bir ordu büyüklüğünde senarist grubu hazırlıyor. Kendi halinde, onuruyla çalışıp hayatını kazanan sıradan insanlardan bunlar bekleniyor. Beklenti karşılanmazsa adama çapsız gözüyle bakılıyor. Samimi seven adam şov yapmazken, plastik gül yaprağı ve 50 tl lik konfetiyle, sahte yüzükle evlilik teklifi eden adamlar makbule geçiyor. İçleri bomboş olan Kızlar gösteriş seviyor çünkü.
 
Zaten günümüzdeki ilişkilerin yüzeysel olmasının ve devam etmemesinin sebebi bu anlayış. Günümüzde insanların ilişki yaşıyoruz zannettiği şeyi 90’larda biz ilk birkaç ayda yaşardık. İlk problemde “ çekemem, katlanamam, sürdüremem, tekmeyi basarım.” kafası yaşanıyor. Tekme basılacak şey var katlanılacak şeyler var. Hayat anlayışı sağlam, düzgün eğitimli, kendisini yetiştirmiş adamlar aslında hayatımıza almamız gerekenler. Ama çoğunluk dizi dünyasında yaşıyor, Özcan Deniz, Barış Arduç, Kerem Bursin’in yaptığı sürprizleri, jestleri, ilanı aşkları, tutkulu ilişkiyi istiyor. Öyle adamlar yok. Onlar hayal ürünü; o adamların söylediği sözleri, yaptığı hareketleri, o tutkulu konuşmaları bir ordu büyüklüğünde senarist grubu hazırlıyor. Kendi halinde, onuruyla çalışıp hayatını kazanan sıradan insanlardan bunlar bekleniyor. Beklenti karşılanmazsa adama çapsız gözüyle bakılıyor. Samimi seven adam şov yapmazken, plastik gül yaprağı ve 50 tl lik konfetiyle, sahte yüzükle evlilik teklifi eden adamlar makbule geçiyor. İçleri bomboş olan Kızlar gösteriş seviyor çünkü.
Evet kesinlikle . Bu devirde kızların büyük çoğunluğu ben şerefsiz seviyorum diyo zaten , badboy dedikleri 😀 başını belaya sokan haşarı tipler seviliyor , kendi halinde işinde gücünde hele biraz tipi de bozuksa saf salak gözüyle bakılıyor , burda insanlar çok çabuk yargılama da yapıyor bi konu da görüyorum adam dişini fırçalamamış sen nasıl böyle pis bi adamla olursun g.tünü de yıkamaz demişler , afedersiniz de sizin hiç mi bi öğün fırçalmadığınız olmuyor , unuttuğunuz olmuyor sanki hepsi mükemmel hatasız e güzellikle söyle , uyar , herkes mükemmel adamı bekliyor gerçekten tuhaf ya yanlış mı düşünüyorum bilmşyorum insanlar burda da o kadar havalı bilmiş konuşuyor ki ufacık şeyde böyle adamı boşarım eve almam sözleri hava da uçuşuyor gerçek hayatlarında nasıllar aşırı merak ediyorum
 
Bir madde daha eklemek istiyorum. Öfkeli iken size davranmasına bakın. En basitinden kendi eşimden örnek vereyim. Sinirli iken benimle hiç konuşmaz. Beni kırabilir diye hiç bir şey demeden evde bir odaya gider kapıyı kapatır. sakinleşip çıkar. Sonra anlatır bana zaten neden sinirlendiğini vs. Buna dikkat edin kızlar.
 
Back
X