- 22 Temmuz 2014
- 30.203
- 26.913
- 798
TEK KELİME
Gidiyorsun, evet gidiyorsun bana elveda bile demeden ya da benim gitme dememi duymadan gidiyorsun...Halbuki gitmeden silseydin alev alev yanan ve tuzunun yaktığı yanaklarımdan akan gözyaşlarımı. Demek ki ucuz bir foto romandı seninle yaşadıklarım ve unutulmaya mahkumdu. Böyle hayal etmemiştim gitsen bile tutsaydın ellerimi gözlerime baksaydın ve son öpücük bile olsaydı değseydi dudakların dudaklarıma sonra deseydin gidiyorum... Hatıralarımdan nasıl silecektim uçurduğumuz uçurtmayı, sabahladığımız o sahili, yağmurdan kaçıp sığınmaya çalıştığımız o yıkık dökük evi..Git gide uzaklaşıyordun o an zaman dursaydı kalsaydık taş gibi zaten taşlaşmıştı kalbim bundan sonra nasıl atacaktı kimin adını anacaktı. Dizlerim titriyordu ağırlaşmıştı bedenim kendimi duvara yaslayamamıştım bile bitti diyemedim kendi kendime ama beynim yiyordu bedenimi ve kalbimi. Diyordu işte sonunuz. Ne günahım vardı neden girdin kalbime küçücük dünyamı büyüten beni renkli hayallerin içine atan o gözlerindeki mana yalan mıydı? Yüzünün gölgesi vururdu yüzüme beni kendine çekip kulağıma fısıldadığın ilk kelimeyi söylüyor şimdi dudaklarım tek kelimeydi Seviyorum..
Mutluluk kelimesinin benden git gide uzaklaştığını anlıyorum onu yanında götürüyordun. Sen yalnız kalmayacaktın yanında benden çaldığın kalbim seni yalnız bırakmayacaktı. Ben yalnızlıktan daha ötesindeydim çünkü kendim kendimde değildim ruhum çekilmişti bedenim güçsüzdü adım atıp yürüyemiyordum hıçkırıklarım boğazımda düğümleniyordu gitmiştin artık görünürde gözükmüyordun. Unutmaya mı mahkumdum seni bir aşk hikayesi daha bitti ve bu sefer baş kahramanı bendim. Daha yaşayamazdım bu kadar acılı ve tutkulu bir aşkı artık kapanmıştı bu sayfa benim için. Artık griydi hayat benim için ne garip benden duyamamıştın henüz Seviyorum diyişimi....
Gidiyorsun, evet gidiyorsun bana elveda bile demeden ya da benim gitme dememi duymadan gidiyorsun...Halbuki gitmeden silseydin alev alev yanan ve tuzunun yaktığı yanaklarımdan akan gözyaşlarımı. Demek ki ucuz bir foto romandı seninle yaşadıklarım ve unutulmaya mahkumdu. Böyle hayal etmemiştim gitsen bile tutsaydın ellerimi gözlerime baksaydın ve son öpücük bile olsaydı değseydi dudakların dudaklarıma sonra deseydin gidiyorum... Hatıralarımdan nasıl silecektim uçurduğumuz uçurtmayı, sabahladığımız o sahili, yağmurdan kaçıp sığınmaya çalıştığımız o yıkık dökük evi..Git gide uzaklaşıyordun o an zaman dursaydı kalsaydık taş gibi zaten taşlaşmıştı kalbim bundan sonra nasıl atacaktı kimin adını anacaktı. Dizlerim titriyordu ağırlaşmıştı bedenim kendimi duvara yaslayamamıştım bile bitti diyemedim kendi kendime ama beynim yiyordu bedenimi ve kalbimi. Diyordu işte sonunuz. Ne günahım vardı neden girdin kalbime küçücük dünyamı büyüten beni renkli hayallerin içine atan o gözlerindeki mana yalan mıydı? Yüzünün gölgesi vururdu yüzüme beni kendine çekip kulağıma fısıldadığın ilk kelimeyi söylüyor şimdi dudaklarım tek kelimeydi Seviyorum..
Mutluluk kelimesinin benden git gide uzaklaştığını anlıyorum onu yanında götürüyordun. Sen yalnız kalmayacaktın yanında benden çaldığın kalbim seni yalnız bırakmayacaktı. Ben yalnızlıktan daha ötesindeydim çünkü kendim kendimde değildim ruhum çekilmişti bedenim güçsüzdü adım atıp yürüyemiyordum hıçkırıklarım boğazımda düğümleniyordu gitmiştin artık görünürde gözükmüyordun. Unutmaya mı mahkumdum seni bir aşk hikayesi daha bitti ve bu sefer baş kahramanı bendim. Daha yaşayamazdım bu kadar acılı ve tutkulu bir aşkı artık kapanmıştı bu sayfa benim için. Artık griydi hayat benim için ne garip benden duyamamıştın henüz Seviyorum diyişimi....