Belki bu konuyu buraya açmam saçma ama ben bu bölümü okurken o kadar çok şey öğrendim ki. Bu bölüme içimi dökeyim dedim. Ailem beni malesef fazla ahlaklı yetiştirdi. Öyle ki düğünümün önceki gecesi annem sabaha kadar ağladı bizi aile yerine bile koymuyorlar adamdan saymıyorlar diye ama hergün bana tembihledi aman kaynanana karşı saygılı ol. O ne de olsa büyüktür annedir. Yaptıklarını kötüye yorma bir kere tiksinirsen bir daha yumuşaman zor olur. O yüzden mümkün olduğunca hareketlerini iyiye yor diye. Birinin arkasından güzel birşey söylesen bile dedikoduya girermiş. Belki o insan onun söylenmesini istemiyordur falan diye. Kimseyle ilgili hiçbir yerde konuşamam. Ben çok dindar değilim ama ailem bana dini öyle bir anlatmış ki ödüm kopar hak yemekten, birinin kalbini kırmaktan. Onda benim fazlam kalsın ama bende kimsenin hakkı kalmasın şeklinde hareket ederim. Belki de mukafatını çocuklarındaki bağı gördükçe alıyorlar. Asla brimiz diğerini kıskanmaz, hep kardeşim benden daha iyi olsun aman onun huzuru yerinde olsun diye düşünürüz. Gelin ve damatlar da dahil herkes aile içinde önce diğerinin çıkarlarını kollar.
Durum böyle olunca ben evlenirken ve evlendikten sonra kimsenin bana akıl vermesine izin vermedim. Hep kayınlarımla ilgili iyi düşünmeye odakladım kendimi. Eşimle onların bağlarını kendi isteklerimden önde tuttum, önce aile dedim. Sıkıntım olduğunda kimsenin hakkkına girmeyim arkasından konuşmayim diye kimseye anlatamadım. Çünkü benim öğrendiğim ahlakta birinden bahsederken isim vermeden benim arkadaşım şöyle yaptı demek bile dedikoduya girerdi. Bu yüzden evlenmeden öncesinden beri hep şapşallık yaptım. Zaten evlilik bunalımıyla kendime gelmeye öyle bir odaklandım ki, kendimi korumayı çekirdek aile olarak ipleri kendi elimize almamızı sağlayacak davranışlar geliştirmeyi başta beceremedim. 2 yıl oldu daha yeni gözüm açıldı. Şimdi nişanla birlikte geçirdiğimiz 3 yıl film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor. Ne kadar çok haksızlık yapılmasına izin vermişim kendime ve aileme. Bunu farkettikçe burayı okudum ve derdimi döküp arkadaşlardan fikirler aldım. Kimseye anlatamayacağım şeyleri burada anlatırken bakış açım gelişti, kendimi korumam gerektiğini kendi aile düzenimi oluşturup onu korumam gerektiğini öğrendim. Hepimiz farklı hayatlar yaşıyoruz ve burada paylaşırken hepimiz birbirimize birşeyler öğretiyoruz aslında. 1'ken 10 belki 100 oluyoruz. Burası bana çok faydalı oldu o yüzden teşekkürler KK diyorum :))
Durum böyle olunca ben evlenirken ve evlendikten sonra kimsenin bana akıl vermesine izin vermedim. Hep kayınlarımla ilgili iyi düşünmeye odakladım kendimi. Eşimle onların bağlarını kendi isteklerimden önde tuttum, önce aile dedim. Sıkıntım olduğunda kimsenin hakkkına girmeyim arkasından konuşmayim diye kimseye anlatamadım. Çünkü benim öğrendiğim ahlakta birinden bahsederken isim vermeden benim arkadaşım şöyle yaptı demek bile dedikoduya girerdi. Bu yüzden evlenmeden öncesinden beri hep şapşallık yaptım. Zaten evlilik bunalımıyla kendime gelmeye öyle bir odaklandım ki, kendimi korumayı çekirdek aile olarak ipleri kendi elimize almamızı sağlayacak davranışlar geliştirmeyi başta beceremedim. 2 yıl oldu daha yeni gözüm açıldı. Şimdi nişanla birlikte geçirdiğimiz 3 yıl film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor. Ne kadar çok haksızlık yapılmasına izin vermişim kendime ve aileme. Bunu farkettikçe burayı okudum ve derdimi döküp arkadaşlardan fikirler aldım. Kimseye anlatamayacağım şeyleri burada anlatırken bakış açım gelişti, kendimi korumam gerektiğini kendi aile düzenimi oluşturup onu korumam gerektiğini öğrendim. Hepimiz farklı hayatlar yaşıyoruz ve burada paylaşırken hepimiz birbirimize birşeyler öğretiyoruz aslında. 1'ken 10 belki 100 oluyoruz. Burası bana çok faydalı oldu o yüzden teşekkürler KK diyorum :))