- 14 Ağustos 2009
- 53.301
- 42.832
22/09/2015 14:01
ABD’de 1985’ten beri dış siyaset üzerine yayın yapan köklü yayın kuruluşlarından The National Interest dergisi, son sayısında ilginç bir iddia ortaya atarak Türkiye’nin nükleer silah üretmeyi hedeflediğini öne sürdü.
Onursal Başkanlığı’nı ünlü dış politika uzmanı ve eski diplomat Henry Kissenger’ın yaptığı The National Interest’te, Alman muhabir Hans Rühle’nin kaleme aldığı yazıda, geçen yıl Der Spiegel gazetesinin, Almanya’nın Dış İstihbarat Servisi’nin (BND) Türkiye’yi dinlediğine dair yaptığı haberlere dikkat çekildi.
Rühle, “Almanya dinledi çünkü Türkiye’nin hedefi zenginleştirilmiş uranyum kullanarak, gizliden gizliye nükleer silah üretmekti. BND’nin gözü ve kulağı Ankara’ya dikmesinin altında yatan gerçek neden; ne Irak ve Suriye’de yaşanan kriz, ne uyuşturucu ve insan kaçakçılığı, ne de PKK’nın eylemleriydi. BND, Türkiye’nin, nükleer silah üretmek istediğine dair bazı bulgulara ulaşmıştı ve dinlemeler bu yüzden yapıldı” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’nin rolmodeli İran’
Geçtiğimiz 20 yıl içinde nükleer denetleme ve araştırma yapan uluslararası kuruluşların ‘şüphe listesinde‘ İran, Suudi Arabistan, Brezilya, Mısır, Japonya ve Güney Kore’nin yanı sıra Türkiye’nin de bulunduğunu vurgulayan Rühle, “Türkiye’nin uluslararası kamuoyunda bu bu denli mercek altından olmamasının sebebi; İran hakkında somut şüphe ve kanıtlar bulunurken, nükleer silah üretimi açısından Türkiye’ye dair daha müphem verilerin bulunuyor olmasıydı.”
“Batılı istihbarat kurumları, Türkiye’nin son zamanlarda yaptığı anlaşmalarla hem nükleer enerji, hem de nükleer silah üretmek istediğine inanıyor” diyen Alman muhabir, Türkiye’nin İran’ı kendine model olarak seçtiğine dair şüphelerin bulunduğunu dile getirdi.
‘Amaç zenginleştirilmiş uranyum üretmek’
Rühle, Türkiye’nin nükleer atılımlarıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:“Türkiye, ülkenin sivil enerji ihtiyacını karşılamak adına 2011’de, Rusya merkezli ROSATOM adlı şirketle 20 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı. Bundan iki yıl sonraysa 22 milyar dolar vererek Japon-Fransız ortaklığıyla başka bir nükleer santral için yeni bir anlaşma daha yaptı. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan, tamamen Türkiye tarafından inşa edilecek üçüncü bir enerji santrali yapılacağını da duyurdu.”
Türkiye’nin, ROSATOM ve Japon-Fransız ortaklığıyla yaptığı anlaşmalarda zenginleştirilmiş uranyum elde edilmesi yönünde maddeler olduğuna dikkat çeken Rühle, “Zenginleştirilmiş uranyum sivil enerji olarak kullanılmasının yanı sıra nükleer silah yapımında da ihtiyaç duyulan bir yakıt türü” diyerek, Türkiye’nin buradan elde edeceği zenginleştirilmiş uranyumu, tamamen yerli yapım olarak tasarlanmış üçüncü reaktörde silah olarak değerlendirebileceğini ima ediyor.
http://www.diken.com.tr/the-nationa...i-gizli-nukleer-silah-uretmeyi-mi-hedefliyor/
ABD’de 1985’ten beri dış siyaset üzerine yayın yapan köklü yayın kuruluşlarından The National Interest dergisi, son sayısında ilginç bir iddia ortaya atarak Türkiye’nin nükleer silah üretmeyi hedeflediğini öne sürdü.
Onursal Başkanlığı’nı ünlü dış politika uzmanı ve eski diplomat Henry Kissenger’ın yaptığı The National Interest’te, Alman muhabir Hans Rühle’nin kaleme aldığı yazıda, geçen yıl Der Spiegel gazetesinin, Almanya’nın Dış İstihbarat Servisi’nin (BND) Türkiye’yi dinlediğine dair yaptığı haberlere dikkat çekildi.
Rühle, “Almanya dinledi çünkü Türkiye’nin hedefi zenginleştirilmiş uranyum kullanarak, gizliden gizliye nükleer silah üretmekti. BND’nin gözü ve kulağı Ankara’ya dikmesinin altında yatan gerçek neden; ne Irak ve Suriye’de yaşanan kriz, ne uyuşturucu ve insan kaçakçılığı, ne de PKK’nın eylemleriydi. BND, Türkiye’nin, nükleer silah üretmek istediğine dair bazı bulgulara ulaşmıştı ve dinlemeler bu yüzden yapıldı” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’nin rolmodeli İran’
Geçtiğimiz 20 yıl içinde nükleer denetleme ve araştırma yapan uluslararası kuruluşların ‘şüphe listesinde‘ İran, Suudi Arabistan, Brezilya, Mısır, Japonya ve Güney Kore’nin yanı sıra Türkiye’nin de bulunduğunu vurgulayan Rühle, “Türkiye’nin uluslararası kamuoyunda bu bu denli mercek altından olmamasının sebebi; İran hakkında somut şüphe ve kanıtlar bulunurken, nükleer silah üretimi açısından Türkiye’ye dair daha müphem verilerin bulunuyor olmasıydı.”
“Batılı istihbarat kurumları, Türkiye’nin son zamanlarda yaptığı anlaşmalarla hem nükleer enerji, hem de nükleer silah üretmek istediğine inanıyor” diyen Alman muhabir, Türkiye’nin İran’ı kendine model olarak seçtiğine dair şüphelerin bulunduğunu dile getirdi.
‘Amaç zenginleştirilmiş uranyum üretmek’
Rühle, Türkiye’nin nükleer atılımlarıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:“Türkiye, ülkenin sivil enerji ihtiyacını karşılamak adına 2011’de, Rusya merkezli ROSATOM adlı şirketle 20 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı. Bundan iki yıl sonraysa 22 milyar dolar vererek Japon-Fransız ortaklığıyla başka bir nükleer santral için yeni bir anlaşma daha yaptı. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan, tamamen Türkiye tarafından inşa edilecek üçüncü bir enerji santrali yapılacağını da duyurdu.”
Türkiye’nin, ROSATOM ve Japon-Fransız ortaklığıyla yaptığı anlaşmalarda zenginleştirilmiş uranyum elde edilmesi yönünde maddeler olduğuna dikkat çeken Rühle, “Zenginleştirilmiş uranyum sivil enerji olarak kullanılmasının yanı sıra nükleer silah yapımında da ihtiyaç duyulan bir yakıt türü” diyerek, Türkiye’nin buradan elde edeceği zenginleştirilmiş uranyumu, tamamen yerli yapım olarak tasarlanmış üçüncü reaktörde silah olarak değerlendirebileceğini ima ediyor.
http://www.diken.com.tr/the-nationa...i-gizli-nukleer-silah-uretmeyi-mi-hedefliyor/
