Toplumsal cinsiyet eşitliliği

ema1

Hayat, sen plan yaparken başına gelenlerdlr
Pro Üye
10 Ağustos 2009
26.199
18.342
823
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği'
politikaları Türkiye’de aileyi
bitiriyor
Aile Akademisi Derneği’nden Dr.
Mücahit Gültekin ve Uzman
Psikolog Meryem Şahin tarafından
4 Avrupa ülkesinde yapılan
‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
Politikaları’ araştırmasının sonuçları
açıklandı. Araştırmaya göre, Aile ve
Sosyal...
Aile Akademisi Derneği’nden Dr.
Mücahit Gültekin ve Uzman
Psikolog Meryem Şahin tarafından
4 Avrupa ülkesinde yapılan
‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
Politikaları’ araştırmasının sonuçları
açıklandı. Araştırmaya göre, Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı
tarafından uygulanan ‘Toplumsal
Cinsiyet Eşitliği' politikaları,
Türkiye’de aile yapısının
çözülmesine neden oluyor,
boşanmaların yaygınlaşması ve
evlilik dışı çocuk doğum oranlarını
artırıyor. Uzmanlar, "Toplumsal
cinsiyet eşitliği politikalarını
dünyada en iyi uyguladığı söylenen
ülkelerde kadına şiddet sorunu
çözülmemişken, aile ile ilgili
sorunlar bizden daha kötüyken
niçin bu politikaları uygulamaya
devam ediyoruz? Bu politikalar,
bizim toplumumuzun değer
yargıları, gelenekleri ile de
örtüşmeyen politikalardır." dedi.
Bursa’da Ördekli Kültür Merkezi’nde
düzenlenen toplantı ile 'Toplumsal
Cinsiyet Eşitliğine Dayalı Politika
Uygulayan Ülkelerde Kadın ve Aile/
İzlanda, Finlandiya, Norveç, İsveç ve
Türkiye' başlıklıklı araştırmanın
sonuçları sivil toplum temsilcileri ile
paylaşıldı.
Cihan Haber Ajansı’nın sorularını
cevaplayan Dr. Mücahit Gültekin,
ülkemizde son yıllarda
boşanmaların artması ve evlilik
oranlarının azalması üzerine böyle
bir araştırma yaptıklarını dile
getirdi. Ailenin, toplumun temeli
olduğunu, bu temel sarsıldıkça
uyuşturucu kullanımı, şiddet,
psikolojik ve sosyal sorunların
arttığını ifade eden Dr. Gültekin,
ailenin çözülmesinin nedenleri
olarak uyuşturucu, internet,
sadakatsizlik gibi birçok etken
gösterilebileceğini ama asıl nedenin
izlenen politikalar olduğunu
vurguladı. Toplumsal cinsiyet
eşitliği politikalarını dünyada en iyi
uygulayan ülkeleri araştırdıklarını
belirten Gültekin, Dünya Ekonomik
Forumu’nun 2012 endeksine göre
en iyi uygulayan 4 ülkeyi 5
değişken çerçevesinde
belirlediklerini kaydetti.
'HER İKİ ÇOCUKTAN BİRİSİ EVLİLİK
DIŞI DÜNYAYA GELİYOR, HER İKİ
EVDEN BİRİNDE YALNIZ YAŞANIYOR'
Bu ülkelerde ailenin durumu,
boşanma oranları, intihar,
uyuşturucu kullanımı, gayrimeşru
çocuk doğum oranı ve kadına
şiddet oranlarına baktıklarını
anlatan Gültekin, sonuçlar hakkında
şunları söyledi: "İzlanda’da evlilik
dışı doğan çocuk oranı yüzde 65.
İzlanda, Dünya Ekonomik
Forumu’nun 2012 indeksine göre
toplumsal cinsiyet eşitliği
politikalarını en iyi uygulayan ülke.
En iyi uygulayan 4 ülkede evlilik
dışı doğan çocuk oranı yarıya yakın.
Yani her iki çocuktan birisi evlilik
dışı dünyaya geliyor. Norveç’in
başkenti Oslo’da her iki evden
birisinde yalnız insanlar oturuyor.
Yani aile bağlarının, akrabalık
bağlarının bittiği bir yapıdan
bahsediyoruz. Yine bu ülkelerde
kadına şiddet oranı her birisinde
farklı olmakla birlikte Türkiye’den
çok daha düşük değil. Bu ülkelerin
kadına şiddet konusunu
çözemediklerini görüyoruz."
'NİÇİN BU POLİTİKALARI
UYGULUYORUZ?'
Dünyada toplumsal cinsiyet eşitliği
politikalarını en iyi uyguladığı
söylenen ve model olarak
gösterilen bu ülkelerdeki durumun
Türkiye’den çok daha kötü
olduğuna dikkat çeken Gültekin,
şöyle devam etti: "Biz hem
ülkemizdeki yetkili mercilere hem
de Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığına şu ç ağrıyı yapıyoruz,
toplumsal cinsiyet eşitliği
politikalarını dünyada en iyi
uyguladığı söylenen ülkelerde
kadına şiddet sorunu
çözülmemişken, aile ile ilgili
sorunlar bizden daha kötüyken
niçin bu politikaları uygulamaya
devam ediyoruz. Bu politikalar,
bizim toplumumuzun değer
yargıları, gelenekleri ile de
örtüşmeyen politikalardır.
Yetkilileri daha dikkatli olmaya ve
düşünmeye davet ediyoruz."
2008 ve 2013 yılları arasında
Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
Ulusal Eylem Planı hazırlanıp
uygulandığını hatırlatan Dr.
Gültekin, "Bu politikaları en iyi
uygulayan ülkelerde sorunun
devam ettiği görülürken niçin bu
politikalar ülkemizde de ısrarla
uygulanmaya devam ediyor?" diye
s ordu.
'10 YILDA TÜRKİYE BİR MİLYON 200
BİN ÇİFT BOŞANMIŞTIR'
Hazırladıkları raporu Bakanlığa da
sunacaklarını belirten Gültekin,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Şunu çok
net olarak söyleyebiliriz, son 10
yılda Türkiye bir milyon 200 bin çift
boşanmıştır. Geçtiğimiz yıl bu
ülkede 125 bin çift boşandı.
Toplumsal cinsiyet eşitliği
politikaları ailenin çözülmesine,
kadın haklarının korunmasına bir
çare olamayacaktır. Bu politikalar
uygulanmaya devam ettiği sürece,
aile çözülmeye devam edecektir. O
yüzden bizim, kendi değerlerimize
yaslanıp, toplumumuzun yapısına
uygun özgün politikalar
üretmeliyiz. Kadınla ilgili, aile ile
ilgili sorunumuz yoktur demiyoruz,
ama bu sorunlara toplumun yapısı
ile örtüşecek çözümler üretilmelidir,
bunun da yolları vardır."
www.sureklihaber.com/guncel/toplumsal-cin
 
Eşitlilik çocuk olayında bozuluyor

kadınlar çocuktan dolayı çok şeyden fedakarlık yapmak zorunda kalıyor

erkek ise mesleki yetersizlik para kazanma becerisinden yoksun olduğundan hem kadını hem çocuğu madur erkek ise mesleki yetersizlik para kazanma becerisinden yoksun olduğundan hem kadını hem çocuğu madur erkek ise meslek
 
Kadınla erkek nasıl eşit olur benimde aklım almıyor
Gerek fizyolojik gerek psikolojik gerek ruhsal yönden kadınla erkek eşit olamaz
Hukukta ise kadın lehine daima pozitif ayrımcılık yapıldığını görüyoruz.
Nerede eşitlik bir tek ben mi göremiyorum.
İnsan olmaktan kaynaklanan bir eşitlik olmalı onun dışında eşitliğe inanmıyorum.
 
Aile birliğini bu politikaların yok ettiğini, ailelerin bu politika yüzünden çözüldüğünü düşünmüyorum, kadın-erkek düşünce, fiziksel özellikler, psikoloji olarak eşit değildir, birbirlerinden çok farklılar bunu kabul ediyorum fakat boşanmaların çoğalması veya evlilik dışı doğan çocukları politikalara bağlamayı yanlış buluyorum.

Maalesef bizde herşeyin başı eğitimsizlik, arkasına sığındığımız "kadın baba evinden gelinlikle çıkar kefenle girer düşüncesi, kocandır döverde severde, kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etme, kadın saçı uzun aklı kısa, eksik etek, babanda döverdi, neler çektim, kadın dediğin fedakar olmalı, erkektir yapar " gibi artık nerdeyse örf haline getirdiğimiz ve baskı unsuru olarak kullandığımız sözlere isyandır bugünkü kadının boşanmaları.

Zira artık şiddet dayakla da sınırlı kalmıyor, öldürülme korkusu yaşıyor kadınlar, toplumumuz zaten ataerkildi bu ataerkillik daha da şiddetlenerek arttı çünkü ne kadar daha modern düşünceler hakimmiş gözükse de taciz, tecavüz vakaları sonunda hukuk sisteminin, yargının faillere ödül gibi cezaları, korunma talebinde bulunulduğu halde etkin bir korunma sağlanmadığı, eşinden şiddet gören kadınların kocandır affet denerek daha karakolda barıştırılmaya çalışılması, bıçaklanan kadının eşinin salınıp üstüne birde adamın eşinin evinin karşısındaki işyerinde işe alınması, kadının toplumdaki yerini iyice aşağı çekmeye başladı.

Politikalardan önce yasaları, yasal boşlukları, yargı sonuçlarındaki haksızlıkları vb tartışmak, iyileştirmek gerektiğini düşünüyorum.
 
Taşlanıcam belki ama...

Kadın ve erkek hak hukuk olarak eşit olmalılar evet

Ama yapı, düşünme biçimi vs. olarak eşit olamazlar, gerçekten farklılar..

Bilimsel veriler ortada just, ister taşlasınlar ister taşlamasınlar. Ben bunu hep savunurum. Cecenin de dediği gibi insan olarak eşitlik dışında başka eşitlik yok bana göre ..
 
Bilimsel veriler ortada just, ister taşlasınlar ister taşlamasınlar. Ben bunu hep savunurum. Cecenin de dediği gibi insan olarak eşitlik dışında başka eşitlik yok bana göre ..

aynen öyle fiziksel, psikolojik, sosyolojik açıdan çok farklıyız :D
 
Çocuk faktörü gerçekten eşitlik olayının havada kalmasına neden oluyor. en basit örneğini vereyim, idarecilik için girişimde bulunmayı aklımdan geçirdim, çocuğum aklıma geldi, biraz daha büyüsün öyle diye düşündüm. Bana ihtiyacı olan yıllarda yanında ne kadar vakit geçirsem o kadar kardır.
 
Çocuk faktörü gerçekten eşitlik olayının havada kalmasına neden oluyor. en basit örneğini vereyim, idarecilik için girişimde bulunmayı aklımdan geçirdim, çocuğum aklıma geldi, biraz daha büyüsün öyle diye düşündüm. Bana ihtiyacı olan yıllarda yanında ne kadar vakit geçirsem o kadar kardır.
ve dahası.....
hiç bir erkek gördünüz mü ki, çocukla vakit geçirmek için kariyerini 2. plana itsin.....
ya yoktur ya da istisnadır...
 
Aynen bu yazıya tamamen katılıyorum birde bu adamın doğru düzgün mesleği yoksa ,para kazanma becerisi yoksa çocukla vay o kadının haline
ve dahası.....
hiç bir erkek gördünüz mü ki, çocukla vakit geçirmek için kariyerini 2. plana itsin.....
ya yoktur ya da istisnadır...
 
Back
X