Tüp Bebek Kaç Aya Kadar Riskli?

Tüp bebek tedavisi, doğal yolla bebek sahibi olamayan çiftlere yardımcı olan tedavilerden bir tanesidir. Tüp bebek tedavisi, başarı oranı yüksek bir tedavi olmakla birlikte gebeliğin erken dönemleri tıpkı doğal gebeliklerde olduğu gibi düşük açısından daha yüksek risklidir.

Doğal gebeliklerde ve tüp bebek gebeliklerinde ilk 12 hafta düşük riski en yüksek seviyelerdedir. İlk üç aylık dönemin sonunda düşük riski önemli ölçüde azalmakla birlikte hem annenin hem de anne karnında gelişmekte olan bebeğin sağlığını desteklemek için düzenli doğum öncesi kontrollerin gerçekleştirilmesi ve testlerin yapılması önemlidir.

Tüp bebeğin ne zamana kadar riskli olduğunu ve risk faktörlerini bu yazıda okuyabilirsiniz.

Tüp Bebek Kaç Haftaya Kadar Riskli?​

Tıpkı doğal yolla gerçekleşen gebeliklerde olduğu gibi tüp bebek gebeliklerinde de ilk haftalarda düşük riski, ilerleyen haftalara göre daha yüksektir. Gebeliklerde düşük olması çoğunlukla kontrol edilemeyen faktörlerden kaynaklanmakta ve gebeliğin başlarında gerçekleşen düşüklerin nedeni genelde genetik sorunlar olmaktadır.
tup_bebek_tedavisi_riskleri.jpeg

Düşüklerin yaklaşık yüzde 80’inin ilk trimesterde meydana geldiği söylenebilir. İlk trimester yaklaşık 3 ay sürmekte ve gebeliğin genelde ilk 12-13 haftalık kısmı ilk trimester olarak kabul edilmektedir. Düşük riski genellikle gebeliğin 12. haftasından sonra azalmaktadır.

Düşükler genelde kontrol edilemeyen faktörlerden kaynaklanmakla birlikte fetüs, gelişiminin erken dönemlerinde en savunmasız durumda olduğu için alkol tüketimi gibi faktörler de gebeliğin bitmesine neden olabilir. Gebelik ilerledikçe fetüs güçlenmesi ve gebeliğin öğrenilmesiyle yaşam tarzında değişiklikler yapılmasıyla birlikte ilerleyen haftalarda düşük riskinde azalma görülmektedir.

Tüp bebekte gebelik haftalarına göre düşük yapma riski genel olarak şu şekildedir:

Gebeliğin 3-4. haftaları

Embriyonun tutunması genelde kadının son adet döneminden üç hafta ve yumurtlamasından bir hafta sonra gerçekleşir. Gebeliğin 4. haftasına gelindiğinde evde yapılan gebelik testlerinden pozitif sonuç alınabilir. Bazı kadınlarda gebeliğin henüz erken aşamalarında kadın henüz gebe olduğunun farkında değilken düşük gerçekleşebilir. Gebeliğin ilk 4 haftasında düşük oranlarının yaklaşık yüzde 25 olduğu tahmin edilmektedir.

Gebeliğin 5. haftası

Gebeliğin 5 haftasına gelindiğinde düşük yapma oranı önemli ölçüde azalmaktadır. 5. haftadan sonra düşük riskinin yüzde 20’ye kadar indiği tahmin edilmektedir.

Gebeliğin 6-7. haftaları

Gebeliğin 6. haftasında ultrasonla bebeğin kalp atışlarını tespit etmek mümkün olabilir. Pek çok uzman, ilk trimester taramasının 7. haftada yapılmasını önermektedir. Bu haftalarda olağandışı bir durum tespit edilmezse gebeliğin devam etme şansının arttığı söylenebilir.

Gebeliğin 8-13. haftaları

İlk trimesterin ikinci yarısında düşük riski önemli oranda azalmaktadır.

Gebeliğin ilk 13 haftasını kapsayan ilk trimesterde düşüğün yanı sıra çeşitli komplikasyonlar görülebilir. İlk trimesterde karşılaşılabilecek komplikasyonlar şu şekildedir:
  • Kanama: Hafif kanama ya da lekelenme genelde ilk trimesterde görülür. Embriyonun tutunmasıyla meydana gelen yerleşme kanaması normal olmakla birlikte herhangi bir kanamayla karşılaşmanız halinde mutlaka doktorunuza haber vermelisiniz.
  • Hiperemezis gravidarum: Gebelikte mide bulantısı ve kusma neredeyse tüm gebelerin başına gelse de kusmanın sürekli ve şiddetli olması, besin ve sıvı alımını engelleyebilir. Hiperemezis gravidarum adı verilen bu durum tedavi edilmezse hem annenin hem de bebeğin sağlığını tehlikeye atabilir.
  • Dış gebelik: Dış gebelik, embriyonun rahim dışında bir yere tutunmasıyla meydana gelir. Genelde fallop tüplerinde görülen dış gebeliğin devam ettirilmesi mümkün olmadığı için bir an önce tedavi görülmesi gerekir.
  • Mol gebeliği: Mol gebeliği, plasentaya ait hücrelerin anormal bir şekilde gelişmesiyle meydana gelir. Mol gebeliği, sperm ya da yumurtadaki kromozom anomalilerinden kaynaklanır. Özellikle 40 yaş üzerinde mol gebeliği riski daha yüksek olabilir.
Gebeliğin 14-20. haftaları

tup_bebek_riskleri.jpg
Gebeliklerde düşüklerin çoğu 13. haftada ya da ilk trimesterde meydana gelir. Gebeliğin 13-28. haftalarını kapsayan ikinci trimesterde düşük yapma riski daha azdır. Gebeliğin 20. haftasına gelinmesiyle birlikte ise düşük yapma riski yüzde 0,5’ten daha azdır. Gebeliğin 20. haftasına gelindiğinde bebeğin kaybedilmesi düşük olarak değil, ölü doğum olarak isimlendirilmektedir. Bu durumda doğumun başlaması gerekebilir.

Gebeliğin 14. haftasından sonra karşılaşılabilecek komplikasyonlar ise şu şekildedir:
  • Rahim ağzı yetersizliği: Rahim ağzının gerekenden çok daha önce açılmaya başlamasıdır. Rahim ağzının genişlemesi ve kısalmasıyla birlikte erken doğum başlayabilir.
  • Plasental abrupsiyon: Plasentanın rahimden çok erken ayrılması durumunda düşük yapma riski artar. Kanama, rahimde sancı ve hassasiyet gibi belirtiler plasental abrupsiyona işaret ediyor olabilir.
  • Gebelik diyabeti: Gebelik diyabeti, 26-28. haftalardan itibaren görülebilir. Gebelik sırasında annenin vücudunun şekere doğru tepki verdiğinden emin olmak için test yapılması gerekir.
  • Preeklampsi: Gebeliğin üçüncü trimesterinde ortaya çıkabilen preeklampsi, yüksek tansiyona ve genellikle karaciğer ve böbrekler başta olmak üzere diğer organlarda hasara neden olabilir.
  • Erken doğum: Erken doğum, doğumun gerekenden en az üç hafta önce gerçekleşmesidir. Erken doğum bazen kontrol altına alınabilmekle birlikte bazı durumlarda doğumun gerçekleşmesi gerekebilir.
Tüp Bebekte Düşük Riski Daha mı Fazla?

Tüp bebekte düşük riskinin, doğal gebeliklere göre biraz daha fazla olabileceğini gösteren araştırmalar bulunmaktadır. Ancak bu riskin tedavinin kendisinden çok tedaviye başvurulmasına neden olan sorunlardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu nedenle tüp bebeğe ihtiyaç duyan hastalar genel olarak düşük açısından daha yüksek bir risk kategorisinde bulunuyor olabilir.

Tüp bebekte düşük riskinin daha fazla olabilmesine yol açan faktörlerden bazıları şu şekildedir:

İlerleyen yaş

Tüp bebek tedavisi gören kadınların yaşı genelde doğal yılla gebe kalan kadınlara göre daha yüksektir. Annenin yaşının ileri olması, düşük riskini arttıran faktörlerden bir tanesidir. Örneğin, 35 ila 45 yaş arasındaki kadınların düşük yapma riski %20 ila %35 olmakla birlikte 45 yaşın üzerindeki kadınlarda bu risk yüzde 50’ye kadar çıkabilmektedir.

Sağlık sorunları

Tüp bebeğe başvuran kadınların, düşük olasılığını arttırabilecek sağlık sorunlarına sahip olma riski daha yüksektir. Doğurganlığı etkileyen sağlık sorunları, düşük riskinin de artmasına neden olabilir.

Gebeliğin erken fark edilmesi

Tüp bebek tedavisi gören kadınlar tüm süreci yakından takip etmekte ve gebe kaldıklarını henüz gebeliğin başlarında öğrenmektedir. Doğal yolla gebe kalan kadınlar ise bazen farkında olmadan gebe kalabilmekte ve gebe kaldıklarının farkında dahi olmadan düşük yapabilmektedir. Bu da tüp bebek gebeliklerinde düşük oranlarının daha yüksek görülmesine neden olabilmektedir.

Düşüklerin çoğu genetik anomaliler ya da diğer sağlık sorunları nedeniyle meydana geldiğinden dolayı çoğunlukla engellenemez. Bu nedenle gebeliğinizi desteklemek için yapabileceğiniz en iyi şey, gebeliğiniz öncesinde ve sırasında sağlığınıza mümkün olduğunca dikkat etmek olacaktır. Sağlıklı bir gebelik için dikkat edebileceğiniz noktalar şu şekildedir:
  • Dengeli ve sağlıklı beslenin.
  • Düzenli egzersiz yapın.
  • Alkol, sigara ve uyuşturucu madde gibi kötü alışkanlıklardan uzak durun.
  • Günde 200 mg’dan daha fazla kafein tüketmeyin.
  • Doktorunuzu düzenli olarak ziyaret edin.
  • Kromozomal anomalilerden şüpheleniyorsanız, gebe kalmadan önce genetik test yaptırın.
Tüp bebek tedavisi, pek çok çiftin bebek sahibi olmasına yardımcı olan bir tedavi olduğundan dolayı ihtiyacınız varsa bu tedaviye başvurmaktan çekinmemelisiniz. Durumunuza özel olarak en doğru tedavinin belirlenmesi için mutlaka bir uzmanla görüşmeli ve düşük riskini azaltmak için preimplantasyon genetik tanı (PGD) dahil olmak üzere neler yapılabileceğini öğrenmelisiniz.
 
X