Güncelleme: Başlığıma fotoğraf ekledim. Doktorumdan bugün aldım ameliyat fotolarımı. Ameliyattan hemen önce ve hemen sonrası aşağıdadır. Bu arada "barbie nose" tarzı burun isteyenler kendisine gitmesin. Ben zarif ama yapay olmayan bir burun istediğim için Tural hocayı tercih ettim. O tek tip ve 100 metre öteden "ben estetikliyim" diye bağıran burunları sevmiyorum çünkü. Eski ameliyatımdaki burnum maalesef ilk zamanlar öyleydi. Bozuldukça iyice pinokyo burnuna döndü. Şimdi gelelim esas konuya...
Tural Fatullayev'e revizyon ameliyatı oldum. Konu hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için bu başlığı açtım. Çünkü ben de ameliyattan önce yıllarca doktor aradım. Tecrübemi paylaşmak isterim. Öncelikle yaklaşık 3 yıldır doktor araştırdığımı söyleyebilirim. Ankara ve İstanbul'da araştırdım sadece. İstanbul'da bazı doktorların revizyonda iyi olduğuna ikna oldum ama yaptıkları burunlar pek benim tarzım değildi. Ankara'da 2 isim arasında kalmıştım: Eren Taştan ve Tural Fatullayev. İkisi de revizyonda çok iyi. Ama neden bilmiyorum, ben Tural hocaya yakın hissettim kendimi. Revizyonda önemsediğim iki mesele vardı: Birincisi nefes alabilmem gerekiyordu. Çünkü başarısız ilk ameliyatım sonrasında artık nefes alamadığım için gece uykudan birkaç kez uyanır hale gelmiştim. Genzimden konuşuyordum. Çabuk yoruluyordum. İkinci mühim nokta da, ilk ameliyattaki deformelerin giderilmesiydi. Ki bu da çok mühimdi. Çünkü ilk ameliyatta korkunç bir burun çıktı ortaya. Yetmedi; yıllar geçtikçe de yamuldu. Yamukluğunu tarif bile edemiyorum; düzgün bir yeri kalmamıştı burnumun. Bu arada birkaç dezavantajım daha vardı: Mesela yaşım... 41 yaşındayım ve bu tarz ameliyatlar için geç değilse de dezavantajlı bir yaş bu. İyileşmeniz 20'li, 30'lu yaşlar gibi olamaz. Diğer dezavantajım şuydu: İlk operasyonu üniversite öğrencisiyken olmuştum ve araya epey yıl girmişti. Bunun gibi birkaç dezavantaj daha sayabilirim. Ama bütün bunlara rağmen garip bir şekilde içim rahattı. Normalde çok evhamlı, kılı kırk yaran biri olduğum halde Tural hocadan çok emindim; hissettim herhalde. Nihayetinde 10 saat süren bir revizyon ameliyatından geçtim. Bu çok uzun bir süre... Hayli yorucu ve kaburgadan kıkırdak alınan bir burun ameliyatından sonra sağ göz altım hariç morarmam olmadı. Sağ göz altımdaki de çok azdı. Açıkçası ben ilk ameliyattan yüzümün 3'te 1'i mor çıkmış biriyim. Bu kadarcık bir morluk beklemiyordum. Ağrım sızım sadece ameliyat günü oldu. Çok fazla değildi ama biraz vardı. Ertesi gün itibariyle hiç ağrım olmadı. Tamponlar çok rahatsız etti, ağzım sürekli açık uyudum. Ama onlar çıkınca (4. gün) 20 yıl sonra ilk kez bu kadar güzel ve dolu dolu nefes aldım. Yarım yaşamışım resmen o 20 yıl boyunca. Neyse... 8 gün geçti, alçının çıkarılması için kontrole gittim. Meraktan ölüyorum tabii. Çünkü işin estetik kısmı da nefes kadar önemli benim için. Daha alçı çıkar çıkmaz, o ödemli hallere rağmen burnumu gördüm ve bayıldım. Bu kadar mı doğal ama zarif olur. Bu kadar mı yüzüme cuk diye oturur. Ki doktorum 3-4 ay yoğun ödem olacağını söyledi. Buna rağmen harika görünüyordu. Zorlu bir operasyon olduğu için, Tural hoca 1 hafta daha alçıda kalsın deyip, tekrar alçıya aldı. Çok uzun bir operasyon ve hasarlı bir burundu. Haliyle çok müdahale oldu. Alçı süresinin uzaması işimizi garantiye almaktı onun için. Tabii ki itiraz etmedim ve eve geldim. Taze taze yazıyorum. Haftaya (2 Haziran'da) ikinci alçıyı çıkaracak ve artık ödemlerin inmesini gözlemleme faslına geçeceğim. Ama bugün geldiğim noktada şunu diyorum: Keşke yıllar önce o operasyonu olmasaydım. İlla olacaktıysam keşke Tural hoca gibi bir doktora denk gelseydim. Ama zararın neresinden dönülürse kârdır. Şimdi diyorum ki keşke 41 yaşımı beklemeseydim. Tural hocaya birkaç sene önce denk gelseydim. Kendisini Türkiye'deki doktorlar arasında (revizyon ameliyatlarında) ilk 5'e eklerim. Hiç abartmadan ilk 5'tedir hep hoca. Bana göre 1 olur, başkasına göre 3 olur ama o hep o en iyi 5 kişilik listededir. Beni öyle bir burundan, öyle güzelleştirerek kurtardı ki ömür boyunca herkese de anlatacağım maharetini, ahlaklı hekimliğini ve mütevazılığını.
Tural Fatullayev'e revizyon ameliyatı oldum. Konu hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için bu başlığı açtım. Çünkü ben de ameliyattan önce yıllarca doktor aradım. Tecrübemi paylaşmak isterim. Öncelikle yaklaşık 3 yıldır doktor araştırdığımı söyleyebilirim. Ankara ve İstanbul'da araştırdım sadece. İstanbul'da bazı doktorların revizyonda iyi olduğuna ikna oldum ama yaptıkları burunlar pek benim tarzım değildi. Ankara'da 2 isim arasında kalmıştım: Eren Taştan ve Tural Fatullayev. İkisi de revizyonda çok iyi. Ama neden bilmiyorum, ben Tural hocaya yakın hissettim kendimi. Revizyonda önemsediğim iki mesele vardı: Birincisi nefes alabilmem gerekiyordu. Çünkü başarısız ilk ameliyatım sonrasında artık nefes alamadığım için gece uykudan birkaç kez uyanır hale gelmiştim. Genzimden konuşuyordum. Çabuk yoruluyordum. İkinci mühim nokta da, ilk ameliyattaki deformelerin giderilmesiydi. Ki bu da çok mühimdi. Çünkü ilk ameliyatta korkunç bir burun çıktı ortaya. Yetmedi; yıllar geçtikçe de yamuldu. Yamukluğunu tarif bile edemiyorum; düzgün bir yeri kalmamıştı burnumun. Bu arada birkaç dezavantajım daha vardı: Mesela yaşım... 41 yaşındayım ve bu tarz ameliyatlar için geç değilse de dezavantajlı bir yaş bu. İyileşmeniz 20'li, 30'lu yaşlar gibi olamaz. Diğer dezavantajım şuydu: İlk operasyonu üniversite öğrencisiyken olmuştum ve araya epey yıl girmişti. Bunun gibi birkaç dezavantaj daha sayabilirim. Ama bütün bunlara rağmen garip bir şekilde içim rahattı. Normalde çok evhamlı, kılı kırk yaran biri olduğum halde Tural hocadan çok emindim; hissettim herhalde. Nihayetinde 10 saat süren bir revizyon ameliyatından geçtim. Bu çok uzun bir süre... Hayli yorucu ve kaburgadan kıkırdak alınan bir burun ameliyatından sonra sağ göz altım hariç morarmam olmadı. Sağ göz altımdaki de çok azdı. Açıkçası ben ilk ameliyattan yüzümün 3'te 1'i mor çıkmış biriyim. Bu kadarcık bir morluk beklemiyordum. Ağrım sızım sadece ameliyat günü oldu. Çok fazla değildi ama biraz vardı. Ertesi gün itibariyle hiç ağrım olmadı. Tamponlar çok rahatsız etti, ağzım sürekli açık uyudum. Ama onlar çıkınca (4. gün) 20 yıl sonra ilk kez bu kadar güzel ve dolu dolu nefes aldım. Yarım yaşamışım resmen o 20 yıl boyunca. Neyse... 8 gün geçti, alçının çıkarılması için kontrole gittim. Meraktan ölüyorum tabii. Çünkü işin estetik kısmı da nefes kadar önemli benim için. Daha alçı çıkar çıkmaz, o ödemli hallere rağmen burnumu gördüm ve bayıldım. Bu kadar mı doğal ama zarif olur. Bu kadar mı yüzüme cuk diye oturur. Ki doktorum 3-4 ay yoğun ödem olacağını söyledi. Buna rağmen harika görünüyordu. Zorlu bir operasyon olduğu için, Tural hoca 1 hafta daha alçıda kalsın deyip, tekrar alçıya aldı. Çok uzun bir operasyon ve hasarlı bir burundu. Haliyle çok müdahale oldu. Alçı süresinin uzaması işimizi garantiye almaktı onun için. Tabii ki itiraz etmedim ve eve geldim. Taze taze yazıyorum. Haftaya (2 Haziran'da) ikinci alçıyı çıkaracak ve artık ödemlerin inmesini gözlemleme faslına geçeceğim. Ama bugün geldiğim noktada şunu diyorum: Keşke yıllar önce o operasyonu olmasaydım. İlla olacaktıysam keşke Tural hoca gibi bir doktora denk gelseydim. Ama zararın neresinden dönülürse kârdır. Şimdi diyorum ki keşke 41 yaşımı beklemeseydim. Tural hocaya birkaç sene önce denk gelseydim. Kendisini Türkiye'deki doktorlar arasında (revizyon ameliyatlarında) ilk 5'e eklerim. Hiç abartmadan ilk 5'tedir hep hoca. Bana göre 1 olur, başkasına göre 3 olur ama o hep o en iyi 5 kişilik listededir. Beni öyle bir burundan, öyle güzelleştirerek kurtardı ki ömür boyunca herkese de anlatacağım maharetini, ahlaklı hekimliğini ve mütevazılığını.
Eklentiler
Son düzenleme: