Koy koy gezmenin zamanıdır. Neyse ki bu konuda çok şanslıyız. Birbirinden güzel koylarla dolu ülkemiz. Peki hangisine gitmeli?
1- KABAK KOYU - FETHİYE
Özellikle gençler için bir zamanlar rahatlığın ve doğayla iç içe tatilin sembolü olan Olimpos’un ilk zamanlardaki halini andıran Kabak Koyu Likya Yolu üzerinde yer alıyor. Deniziyle, ormanıyla tam bir doğa harikası. Sakin ve huzur dolu. Bungalov tarzı ağaç evler ve çadırlar kurulabilen kamplarda konaklamak mümkün. Buraya Fethiye merkezden kalkan minibüslerle gidebilirsiniz.
2- BÖRDÜBET - MARMARİS
Koyu ilk keşfeden İngiliz turistlerin verdiği isim ‘Bird Bads’. Yani kuş yatağı. Çünkü burası kuş seslerinin birbirine karışarak bir senfoni oluşturduğu tek koy. Ama merak etmeyin. Kafanız şişmeyecek. Aksine kendinizi dinleyecek kadar huzur verici ve masalsı bulacaksınız. Bu koyu farklı kılan ne mi: 200 metre eninde ve 600 metre uzunluğunda bir kanal oluşturarak sık çam ormanının içine uzanan Akdeniz’in mavi suları.
3- GİDEROS - CİDE
Burada 3500 yıl önce Amazon kadınlarının yaşadığı biliniyor. Koy da zaten doğayla birlikte kadın eli değmişçesine güzel. Karadeniz’in hırçın karakterinden burada eser yok. Berraklığıyla akvaryum gibi. Koyun etrafı ise karaçam, şimşir, kestane, meşe ve kayın ağaçlarıyla bezeli. Koy Kastamonu’nun Cide ilçesinden 11 kilometre mesafede.
4- BEDRİ RAHMİ KOYU - GÖCEK
Halikarnas Balıkçısı ile birlikte ilk mavi turu yapan ressam ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu 1974 yılında bu koya tekrar yolu düştüğünde bir kayaya içinde altı hayvanı tasvir ettiği bir balık resmi çizmiş. Taşkaya olan bu koyun adı bu resimden sonra değişerek şairin ismini almış. Büyüleyici güzellikteki koyda manzaranız Fethiye Körfezi olacak ve size Likya kaya mezarları eşlik edecek.
5- KLEOPATRA KOYU - GÖCEK
Efsaneye göre Roma Generali Marcus Antonius’un sevgilisi Kleopatra’yla balayını geçirmek istediği, dağa siluetini kazıttığı, ta Kızıldeniz’den gemilerle kum getirip serdiği yer burası. Bu kumun benzerinin sadece Kızıldeniz’de olması tesadüf müdür bilinmez ama bildiğimiz bir şey var. Burası cam gibi berrak bir suya ve eşsiz bir kumsala sahip.
Kaynak:Hürriyet
1- KABAK KOYU - FETHİYE
Özellikle gençler için bir zamanlar rahatlığın ve doğayla iç içe tatilin sembolü olan Olimpos’un ilk zamanlardaki halini andıran Kabak Koyu Likya Yolu üzerinde yer alıyor. Deniziyle, ormanıyla tam bir doğa harikası. Sakin ve huzur dolu. Bungalov tarzı ağaç evler ve çadırlar kurulabilen kamplarda konaklamak mümkün. Buraya Fethiye merkezden kalkan minibüslerle gidebilirsiniz.
2- BÖRDÜBET - MARMARİS
Koyu ilk keşfeden İngiliz turistlerin verdiği isim ‘Bird Bads’. Yani kuş yatağı. Çünkü burası kuş seslerinin birbirine karışarak bir senfoni oluşturduğu tek koy. Ama merak etmeyin. Kafanız şişmeyecek. Aksine kendinizi dinleyecek kadar huzur verici ve masalsı bulacaksınız. Bu koyu farklı kılan ne mi: 200 metre eninde ve 600 metre uzunluğunda bir kanal oluşturarak sık çam ormanının içine uzanan Akdeniz’in mavi suları.
3- GİDEROS - CİDE
Burada 3500 yıl önce Amazon kadınlarının yaşadığı biliniyor. Koy da zaten doğayla birlikte kadın eli değmişçesine güzel. Karadeniz’in hırçın karakterinden burada eser yok. Berraklığıyla akvaryum gibi. Koyun etrafı ise karaçam, şimşir, kestane, meşe ve kayın ağaçlarıyla bezeli. Koy Kastamonu’nun Cide ilçesinden 11 kilometre mesafede.
4- BEDRİ RAHMİ KOYU - GÖCEK
Halikarnas Balıkçısı ile birlikte ilk mavi turu yapan ressam ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu 1974 yılında bu koya tekrar yolu düştüğünde bir kayaya içinde altı hayvanı tasvir ettiği bir balık resmi çizmiş. Taşkaya olan bu koyun adı bu resimden sonra değişerek şairin ismini almış. Büyüleyici güzellikteki koyda manzaranız Fethiye Körfezi olacak ve size Likya kaya mezarları eşlik edecek.
5- KLEOPATRA KOYU - GÖCEK
Efsaneye göre Roma Generali Marcus Antonius’un sevgilisi Kleopatra’yla balayını geçirmek istediği, dağa siluetini kazıttığı, ta Kızıldeniz’den gemilerle kum getirip serdiği yer burası. Bu kumun benzerinin sadece Kızıldeniz’de olması tesadüf müdür bilinmez ama bildiğimiz bir şey var. Burası cam gibi berrak bir suya ve eşsiz bir kumsala sahip.
Kaynak:Hürriyet