Ulaşamadığın çok kıymetlidir :)

Carmelita_X

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
11 Şubat 2012
4
0
36
İstanbul
Arkadaşlar sizin de başınızdan geçmiştir sanırım... Kolay elde edilen şeylerin değeri bilinmez; esas kıymetli olan ulaşılması zor hatta imkansız olandır. Mesela aşk :) Neler gelir geçer, herşey unutulur ama o elde edemediğiniz sevgili aklınızın bir köşesinde daima o olur.
 
Çok doğru hep ulaşamadığımız hep zor olan hep en güzeldirr..
Sadece aşkla sınırlandırmamk lazım, hayatımız hep böylee değil mi ?
Hep en zor olan hep en kıymetlimizdirrr...
 
evet aynen öyle. benimde lise yıllarımda platonik bi aşkım vardı... hala içimde yaradır onunla birlikte olamamak... elde edemeyince o kişi daha çok gözünde büyüyor. hatta geçen yolda karşılaştık onunla... içim bi cız etti onu görünce, heyecanlandım... ah ahh :ssz:
 
Son düzenleme:
İnsan geride bıraktıklarını özler, sahip olduğundan sıkılır, ulaşamadığına tutulur... Ve ulaşılmaz olan hep aşk olur...
 
Evet kesinlikle katılıyorum. Etraftakiler ulaşılabilir gelince beni hiç görmemiş insanlara sardığım bile oluyor (sosyal medyadan) bakıp bakıp iç geçiriyor peşindeki kız ordusuna lanet ediyorum :9: Etrafımdan harika birisi bana ilgi gösterince gözümde basitleşiyor ama bu çok sağlıksız bir tutum değil mi? :5: Umarım karşıma beni hem kendine hayran bırakacak hem de biraz burnumu sürtmeden bana tav olduğunu fark ettirmeyecek harika bir insan çıkar :10: :31:
 
Komik olan tarafı da şu; ulaşılmaz gibi görüneni elde edince bi anlamı kalmıyor gibi geliyor önceleri. Sonra o kişiye ilgi azalınca çekip gidiyor ve hoop tekrar aklımız onda oluyor, hatta tekrar aşık oluyoruz. Gitti çünkü :1:
 
Ulasamadigin hic bir zaman kiymetli ve güzel olmaz.
Sizi üzmek ve pismanliktan baska birsey getirmiyor.

Ayrica sonunda ulastigin kiside ulasilmaz biri olmuyor.
 
Arkadaşlar sizin de başınızdan geçmiştir sanırım... Kolay elde edilen şeylerin değeri bilinmez; esas kıymetli olan ulaşılması zor hatta imkansız olandır. Mesela aşk :) Neler gelir geçer, herşey unutulur ama o elde edemediğiniz sevgili aklınızın bir köşesinde daima o olur.

aşk zaten basit olsa bir anlamı olmaz ki canım ulaşılmaz olması kıymetlendiriyor onu
 
Yıllarca reddettiğim bir kişiyi en olmayacak yerde bir kızla görmek(beni görmesiyle kızı öpmesi bir oldu, dahası sınav çıkışı olduğundan ben eşofmanlarla gayet paspaldım ve kız gayet süslü idi), ona ulaşamayacağımı bildiğimden haftalarca ona yaptıklarımı düşünüp "ne aptalmışımla" sonuçlandırmak, ona ilgi duymaya başlamak bu durumdandır heralde. Offf... Zamanında bilseydim onun gibi başka birinin beni bulamayacağını, birazcık şu an ki aklım olsaydı, tepermiydim o fırsatı. Günden güne içime dert olmuyor değil...
 
Ulaşamadığım kıymetli değildir!
Hiç kimse kusura bakmasın!!!
Yanıbaşımdan bir an bile ayrılmayan,değerimi bilen,beni el üstünde tutandır kıymetlim.
Ne yapayım bana uzak olanı?
 
durumu kadınlar açısından düşünürsek evet ulaşamadığımız bizim için daha kıymetli oluyor. çünkü biz aslında gerçekte olan kişiye değil de kafamızda yarattığımız kişiye aşık oluyoruz. ulaşamadığımızda ise onu gözümüzde giderek daha da mükemmelleştiriyoruz...

erkeklerde ise durum bunun tam tersi. onlar ulaşamadıkları kişiyi çok sallamıyorlar. ulaşamadıklarını bırakıp daha kolay hedeflere yöneliyorlar. benden hoşlanan biri vardı ama ben onu biraz uğraştırınca yakın arkadaşlarımdan biriyle çıktı. şöyle ki doğru düzgün 3 kez görüştüler ve 3. den sonra çıkmaya başladılar
 
Gerçek aşkınız bilinçaltınızdaki korkular bittiğinde gelecek!



Son günlerde sevgilisiyle, eşiyle problem yaşayan birçok bayan başvuruyor.

Bu bayanların çoğunun en büyük takıntısı “Ben hayatımda illa ki O’nu istiyorum. O’nu nasıl geri getirebiliriz? ”

Öncelikle şunu bilmek gerekir sevgili bayanlar.

Kime âşık olacağımıza mantıklı zihnimiz değil, bilinçaltı zihnimiz karar veriyor.

Bu bilgiyi aklınızda tutun.

Bilinçaltımız biz henüz küçücük bir çocukken, henüz mantıklı zihnimiz devrede değilken, bazı kodlamlar yapar.

Bu bir kadın için bu kaybetme korkusu olurken, diğer bir kadın için aldatılma korkusu olabilir. Ya da başka bir kadın için değersizlik duygusu veya bambaşka bir duygu olarak karşımıza çıkabilir.

Bir danışanımın hikâyesini, - onun da iznini alarak – sizlerle paylaşmak istiyorum.

Danışanım henüz küçük bir çocukken babası yurt dışına çalışmaya gider.

Çocukluk yılları hep özlemle, üzünü ve hasretle geçer.

Bilinçaltına ayrılık ve imkânsızlık –sevdiğinden uzak olma- kodlaması yazılır.

Büyüdüğünde, genç bir kadın olduğunda ne olur biliyor musunuz?

Âşık olduğu erkekler daima kendisinden çok uzakta, deniz aşırı ülkelerdedir. Hep imkansız, hep ona acı veren ilişkilerdir.

Çünkü o henüz küçük bir çocukken kodlamayı oluşturup ve kararı almıştır.

“Senin duygusal ilişki yaşayacağın erkekler, senden çok uzakta olacak. Onlara hiçbir şekilde ulaşamayacaksın…”

Evet, ne demiştik başta?

Kime âşık olacağımıza mantıklı zihnimiz değil, bilinçaltı zihnimiz karar veriyor.

Bana danışan bayanlara bu bilgileri anlatırım hep.

Siz bir erkeği ısrarla ve maalesef mantıksızca isterken, aslında onu gerçekten sevdiğiniz, çok âşık olduğunuz için istemezsiniz.

Derinlerdeki negatif çekirdek inancınız, o erkeğe âşık eder sizi.

İçinde bulunduğunuz eksiklik duygusu her ne ise, karşınızdaki erkekten bu eksikliği gidermesini istersiniz hep.


Erkek uzaktaysa, hep yakınınızda olmasını, size değer vermiyorsa, size çok değer vermesini istersiniz. Erkek sizi arayıp sormuyor, ilgilenmiyorsa, sizi sürekli aramasını, sormasını ve ilgilenmesini, sizi aldatıyorsa, yalnızca size ait olmasını istersiniz.

Örnekleri çoğaltmak mümkün.

O erkek bunu yapmadığı zaman da bunu aşk zannedersiniz !

Sonrasında büyük acılar gelir.

Ve inatla onu daha çok istemeye başlarsınız onu ve bu kısır döngü halinde sürüp gider.

Sonrasında aynı eksiklik duygunuzla -çekirdek inancınızla- başka imkânsız bir erkeği seçip, bu sefer ondan talep edersiniz eksiklik duygunuzu gidermesini.


Bu döngü negatif çekirdek inancınızı bulup, dönüştürene kadar bitmez maalesef.

Biz yardım almadan bu inancımızı bulup dönüştürebilir miyiz diye soranlar var.

Kendi başınıza zor olabilir, yine de imkansız değil.

Farkındalığı yüksek olanlar, hayatlarındaki tıkanmaları, kısır döngüleri tespit ederek, eksiklik duygularını saptayabilirler.

Sonrasında topraklama çalışmaları ile negatif duygularını yok ederek, yeni pozitif duygulara yer açabilirler bilinçaltlarında.

Aslında en önemlisi kendinizi çok sevebilmek, bir başkasından sizi sevip de mutlu etmesini beklememek.

Böylesi bir beklenti içinde olmak, kısır döngüleri çoğaltır hayatınızda.

Âşık olmak, bir erkekle sevgili olmak, ilişki yaşamak, evli olmak, sürekli o erkeğin sizi övmesi, mutlu etmeye çalışması, bir dediğinizi iki etmemesi, size sürekli onay vermesi demek değildir.

Sizi engelleyen negatif inançlarınızı saptayıp, bu duyguları dönüştürmeye çalışın.

Özgür bir zihne ve duygusal yapıya sahip olun ve işte o zaman hiçbir şeyden korkmayacaksınız.

Hayatınızda gerçek aşkı ve sevgiyi ancak o zaman deneyimleyeceksiniz.

Saygı ve sevgiler sunarım.

A.Nilgün Aktaş

NLP Uzmanı & Profesyonel Yaşam ve İlişki Koçu




belki ilişkiler üzerine faydalı olur. paylaşmak istedim:16:
 
Son düzenleme:
Back
X