Uzun yıllardır sıkı bir kk takipçisi ve henüz çok taze bir üyeyim. Buraya onca yıl sonra üye olma amacım, zayıflama günlüğü tutmak ve motive olmaktı. Günlüğümü bir yandan tutarken, bir yandan da arkadaşların dertlerine derman olmaya çalıştım kendimce, aklım yettiğince yardımcı olmaya çalıştım ve çalışırım da. Ancak, az önce yine bir patlama oldu başkentimizde. Yayın yasağından dolayı net bilgi alamasak da, başbakanlıktan gelen açıklamaya göre 27, dış istihbaratlara göre ise de 100'den fazla canımız gitti. Bir o kadar da yaralımız var. Ülkemizin geldiği nokta da belli. Burada vahim olan, ABD büyükelçiliği bu patlamayla ilgili günler öncesinden uyarı verdi, bizim istihbaratımız bu süreçte ne yaptı? Bu güvenlik zaafiyetini nasıl yeneceğiz? Bunu nasıl bertaraf edeceğiz?
Ben avukatım, bir çok Suriyeli vatandaş geliyor yanıma, ingilizce yeminli tercüman olduğum için noterden adımı alıyorlar muhtemelen. Adanadayım ben ve bulunduğum şehirde yeminli tercüman avukat sayısı bir elin parmağını geçmez. Bu sebepten genelde okumuş, ülkelerinde iyi eğitim almış ve iyi para kazanmış onlarca insanı misafir ettim büromda. Hepsinin söylediği aynıydı, "Avukat hanım, patlamalar oluyordu, Şam'da bile ( Yani başkentleri) patlamalar olduğunda üzülerek izliyor ama hayatımıza devam ediyorduk. Sonra ne olduysa bir sabah büyük bir sesle uyandık, artık binalarımıza tepeden bombalar yağıyordu, sonrası da işte burdayız, biliyorsunuz."
Yani demem o ki, hepinizin küçük büyük hiçbir derdini küçümsemediğimi öncelikle belirtmek isterim, ancak, içinde bulunduğumuz durum o kadar fena ki, artık uyanma vakti geldi. Uyanma, kadınla başlar. Kadın bilinçlenirse, ülke bilinçlenir.
Şurada yazılanlara bakıyorum, çoğu aynı şey. Erkek arkadaşım hesabı ödemedi, eşim bana eskisi gibi davranmıyor, annemin kıyafeti çirkin utanıyorum, arkadaşım sevgilime yazıyor, eşim aldattı affettim bir daha aldattı ne yapayım, çocuğum için dayak yiyorum, kendim için değil çocuğum için katlanıyorum. Yahu artık yeter, kadının yeri bu kadar aşağılarda kaldığı müddetçe, biz buna müsaade ettiğimiz müddetçe, bizim başımıza gelecek olanlar da belli.
Ne yapabiliriz peki böyle konuşması kolay diyorsanız, inanın yapabileceğimiz çok şey var. Öncelikle hukuk devleti olduğumuzu unutmadan, bol okuyarak, bol araştırarak, bugün neden bu halde olduğumuzu anlamalı ve gücümüz yettiğince anlatmalı ve artık daha bilinçli, daha kuvvetli, daha sesli kadınlar olarak bu hayatta yerimizi almalıyız.
Bu kesinlikle siyasi bir yakarış yahut çağrı değil, hangi siyasi görüşte olursanız olun, hangi dine mensup olursanız olun, artık lütfen biraz daha sağduyulu olalım, köprüden önceki son çıkıştayız, bunu artık görüp kabullenip harekete geçelim.
Mutlu, huzurlu, laik, demokratik ve güzel ülkemin güzel kadınları, değişim bizle başlar, biz değişirsek dünya değişir.
Daha güzel yarınlarda birlik içinde olmak dileğiyle...