Umutsuz vaka mıyım...

Suçlamak değil de anlam veremediğim davranışlarım var.Mesela gün içinde birkaç defa konuşuruz ama akşam bir an aramadı diye kavga çıkarırım.Hani sakin bir dille soramam ,bu yüzden kendimi çekilmez biri gibi hissediyorum.
Kendinize veya karşınızdakine güven sorununuz olabilir. Bir psikoloğa gidin, inanın çok faydasını görürsünüz.
 
Suçlamak değil de anlam veremediğim davranışlarım var.Mesela gün içinde birkaç defa konuşuruz ama akşam bir an aramadı diye kavga çıkarırım.Hani sakin bir dille soramam ,bu yüzden kendimi çekilmez biri gibi hissediyorum.
Evet bu huy çekilmez :)) işte ofkelendiginizi hissedince bir durun. Gerçekten bu mantıklı mı deyin. Alaycı kinayeli konuşmayın eğer cidden ters bir durum yoksa. Tepki vermeden önce biraz durmak gereksiz çoğu reaksiyonu engeller. Benim en salakça davranislarim düşünmeden hareket ettiğimde olur mesela.
 
Evet bu huy çekilmez :)) işte ofkelendiginizi hissedince bir durun. Gerçekten bu mantıklı mı deyin. Alaycı kinayeli konuşmayın eğer cidden ters bir durum yoksa. Tepki vermeden önce biraz durmak gereksiz çoğu reaksiyonu engeller. Benim en salakça davranislarim düşünmeden hareket ettiğimde olur mesela.
Evet haklısınız, bu durup düşünmek konusunda kendimi geliştirmem lazım sanırım.
 
Canımı sıkıyor sebepsiz kavga etmek,hep benden kaynaklı bitiyor ilişkiler bu olumsuz tavırdan.Böyle oldukça doğru insana da aynısını yapacağım diye düşünmekteyim.Hoş yaşım 30 a geliyor hala öyle birşey yok.
Empati kurun en önemli kural bu. Bence siz daha yaşınızın insanı olamamışsınız.
 
Lütfen bana yardım eder misiniz? Ben aşk ilişkileri konusunda sıfırım.Hiçbir ilişkiyi sürdüremedim.Hep en güzel anlarda bozuyorum. Ve bu sanki bilinçsiz,kontrolsüz şekilde oluyor. Kendimi frenleyemiyorum,sanki beni içimdeki başka biri yönetiyor. Hep kavgacı,tripçi tarafım.
İlişkiler için altın kurallar nelerdir?
Artık yeni bir sayfa açıp doğru davranmak istiyorum. Adeta "melek gibi sevgili "olmak istiyorum.
Değişebilir miyim,yapabilir miyim. Karşı tarafla konuşma üslubunu bile bilmiyorum. Sanırım umutsuz vakayım.
Sizde 2 yıl önceki ruh halimi gördüm. Özgüven eksikliği ve kaybetme korkunuz var mı içinizi bir yoklayın test edin. Kendinizi sevilmeye layık buluyor musunuz yoksa sevildiğinize inanmayıp o gitmeden ben gideyim mi diyorsunuz? Kendinizi bu şekilde gerceklestirirseniz zamanla sorunlu kişilikleri kendinize çekersiniz.
 
Lütfen bana yardım eder misiniz? Ben aşk ilişkileri konusunda sıfırım.Hiçbir ilişkiyi sürdüremedim.Hep en güzel anlarda bozuyorum. Ve bu sanki bilinçsiz,kontrolsüz şekilde oluyor. Kendimi frenleyemiyorum,sanki beni içimdeki başka biri yönetiyor. Hep kavgacı,tripçi tarafım.
İlişkiler için altın kurallar nelerdir?
Artık yeni bir sayfa açıp doğru davranmak istiyorum. Adeta "melek gibi sevgili "olmak istiyorum.
Değişebilir miyim,yapabilir miyim. Karşı tarafla konuşma üslubunu bile bilmiyorum. Sanırım umutsuz vakayım.
Seni de seven çıkar tatlım
 
Hepimizin saçma sapan huyları var kimse dört dörtlük değil ki, kendini bu kadar ezme. Bence karşıdaki kişi ile uyumla alakalı bir şey bu . Gerçekten uyumu yakaladigin, yoğun duygular besledigin biri çıkarsa karşına böyle bir problemin olmaz sanmıyorum. Şu zamana kadarkiler yanlış kisilermis ki bitmiş. Belki doğru kişi için, bu yaptıklarının yanlış olmasını fark etmen gerekiyordu:)

Öfkeni kontrol etmekte zorlaniyorsan, psikolojik yardım alabilirsin. Bir de kendi kendini kontrol etmen lazım. Ağzına geleni söylemeden bir kaç saniye dusun. Bir olaya sinirlenince yazmak insanı çok rahatlatıyor. Baktın öfkelendin ,ortamı terk et, al kağıdı kalemi yazmaya basla kizdigin şeyi.Sonra sinirlenmekte hakli misin onlari yaz. Yazarak kendi kendini degerlendir. Ben uzulunce, sinirlenince hep yazarım .Çünkü duygularımı kağıda aktarmak beni rahatlatıyor, o negatifligi de yazarak kağıda atıp bırakıyorum sanki.
 
Son düzenleme:
Sizde 2 yıl önceki ruh halimi gördüm. Özgüven eksikliği ve kaybetme korkunuz var mı içinizi bir yoklayın test edin. Kendinizi sevilmeye layık buluyor musunuz yoksa sevildiğinize inanmayıp o gitmeden ben gideyim mi diyorsunuz? Kendinizi bu şekilde gerceklestirirseniz zamanla sorunlu kişilikleri kendinize çekersiniz.
Siz nasıl yendiniz bu ruh halini ?
 
Hepimizin saçma sapan huyları var kimse dört dörtlük değil ki, kendini bu kadar ezme. Bence karşıdaki kişi ile uyumla alakalı bir şey bu . Gerçekten uyumu yakaladigin, yoğun duygular besledigin biri çıkarsa karşına böyle bir problemin olmaz sanmıyorum. Şu zamana kadarkiler yanlış kisilermis ki bitmiş. Belki doğru kişi için, bu yaptıklarının yanlış olmasını fark etmen gerekiyordu:)

Öfkeni kontrol etmekte zorlaniyorsan, psikolojik yardım alabilirsin. Bir de kendi kendini kontrol etmen lazım. Ağzına geleni söylemeden bir kaç saniye dusun. Bir olaya sinirlenince yazmak insanı çok rahatlatıyor. Baktın öfkelendin ,ortamı terk et, al kağıdı kalemi yazmaya basla kizdigin şeyi.Sonra sinirlenmekte hakli misin onlari yaz. Yazarak kendi kendini degerlendir. Ben uzulunce, sinirlenince hep yazarım .Çünkü duygularımı kağıda aktarmak beni rahatlatıyor, o negatifligi de yazarak kağıda atıp bırakıyorum sanki.
:KK200:
Teşekkür ederim
 
Siz nasıl yendiniz bu ruh halini ?
Farkına varmam yetti aslında. Bende zaten kaybetme korkusu vardı, özgüven eksikliğimi sonradan farkettim. Yada sonradan ortaya çıktı, bilmiyorum. Babam tarafından takdir görme, sevilme ve otorite altına alınma alışkanlıklarımı bir başkasında devam ettirmeye çalışıyordum. Karşınızdakinin o kadar güçlü ve sahiplenici olamayacağını kabul ediyorsunuz zamanla. Bir de hissettiğimle yansıyan davranışımın zıt olduğunu farkettim. Kurmak istediğim yakınlığı kendim baltaladım mesela. Herseyin istediğim gibi olacağını tahmin ediyorsam o kişi gözümde değersizleşiyordu. Çünkü babamdan takdir almak o kadar kolay değildi. her an görmezden gelinme ile göklere çıkarılma arasındaki ince cizgide kalmalıydım ki varlığımı hissedeyim. Bu bana çok zarar verdi. Konunun üzerine gitmek yerine iş kariyerime odaklandım. Kendimi izledikçe kısıtlı zaman ve meşguliyetlerimi düşündükçe karşı cinsin benim/bir kadının kolayca başardığını zorlanarak yaptığını daha çok stres yaşadığını bunu da kadınlara yansıttıklarını farkettim. Şu an biri benden ilgi beklese kaçarım, hiç konuşmadan bir çay içelim dese varım derim. Kendinizi meşgul edin kimseye ihtiyacınız olmadığını bilin. İlişki mutlu olmak içindir. Bu hakkı karşınızdakine de tanıyın. Belki sihirli düşünce budur. Kendinize tanıdığınız hakları özgürlükleri karşınızdakine de tanıyın derim nacizane fikrim
 
Farkına varmam yetti aslında. Bende zaten kaybetme korkusu vardı, özgüven eksikliğimi sonradan farkettim. Yada sonradan ortaya çıktı, bilmiyorum. Babam tarafından takdir görme, sevilme ve otorite altına alınma alışkanlıklarımı bir başkasında devam ettirmeye çalışıyordum. Karşınızdakinin o kadar güçlü ve sahiplenici olamayacağını kabul ediyorsunuz zamanla. Bir de hissettiğimle yansıyan davranışımın zıt olduğunu farkettim. Kurmak istediğim yakınlığı kendim baltaladım mesela. Herseyin istediğim gibi olacağını tahmin ediyorsam o kişi gözümde değersizleşiyordu. Çünkü babamdan takdir almak o kadar kolay değildi. her an görmezden gelinme ile göklere çıkarılma arasındaki ince cizgide kalmalıydım ki varlığımı hissedeyim. Bu bana çok zarar verdi. Konunun üzerine gitmek yerine iş kariyerime odaklandım. Kendimi izledikçe kısıtlı zaman ve meşguliyetlerimi düşündükçe karşı cinsin benim/bir kadının kolayca başardığını zorlanarak yaptığını daha çok stres yaşadığını bunu da kadınlara yansıttıklarını farkettim. Şu an biri benden ilgi beklese kaçarım, hiç konuşmadan bir çay içelim dese varım derim. Kendinizi meşgul edin kimseye ihtiyacınız olmadığını bilin. İlişki mutlu olmak içindir. Bu hakkı karşınızdakine de tanıyın. Belki sihirli düşünce budur. Kendinize tanıdığınız hakları özgürlükleri karşınızdakine de tanıyın derim nacizane fikrim
Çok teşekkür ederim ,çok açıklayıcı anlatmışsınız.Sihirli düşünce çok güzelmiş,kafamda netleşti bir şeyler.
 
Back
X