cicikız o kötü ortamlarda erkeklerde var,neden oğlunu değil de kızını gönderirken düşüneceksin?hep böyle olur ya kızları yollamazlar ama erkeklere mani olan olmaz,onlar çok düzgün yaşarlar ya..
neyse ben hala şehir dışında okuyan biri olarak, mutluyum ,iyiym,bazen ailemi yanımda istedim onlara çok ihtiyacım oldugu anlar oldu,ben bir arkadaşımla beraber de yaşıyorum.eminim istanbulda ailemle kalsam daha fazla gece dışarı çıkardım,okudugum şehirde hiç gideyim sabaha kadar eğleneyim durumum olmadı,akşam evime geldim derisimi çalıştım,yemeğimi yaptım,arkadaşlarla oturduk güzel güzel..yani şehir dışına ipimi koparmak için gelmedim.ben zaten evimde de özgürlüğe sahiptim.ama okul bitince ailemle yaşayabilir miyim derseniz,çok zor.insan kendi evine alışınca bir kere,kendi düzenine,aileyle yaşamak zor geliyor.kendi hayatını kurmak istiyor.annemlerin yanına geleceğim günleri iple çekiyorum.3 gün 5 gün çok mutlu oluyorum ama sonra kendi yerimi özlüyorum.
	
		
			
		
		
	
				
			neyse ben hala şehir dışında okuyan biri olarak, mutluyum ,iyiym,bazen ailemi yanımda istedim onlara çok ihtiyacım oldugu anlar oldu,ben bir arkadaşımla beraber de yaşıyorum.eminim istanbulda ailemle kalsam daha fazla gece dışarı çıkardım,okudugum şehirde hiç gideyim sabaha kadar eğleneyim durumum olmadı,akşam evime geldim derisimi çalıştım,yemeğimi yaptım,arkadaşlarla oturduk güzel güzel..yani şehir dışına ipimi koparmak için gelmedim.ben zaten evimde de özgürlüğe sahiptim.ama okul bitince ailemle yaşayabilir miyim derseniz,çok zor.insan kendi evine alışınca bir kere,kendi düzenine,aileyle yaşamak zor geliyor.kendi hayatını kurmak istiyor.annemlerin yanına geleceğim günleri iple çekiyorum.3 gün 5 gün çok mutlu oluyorum ama sonra kendi yerimi özlüyorum.
 
	 
 
		 ve eskiden olduğunun 5 misli daha şımarıktı ve onu görmediğim 4,5 sene içinde 3 kere intihara kalkışmıştı. öbür fildişi sarıda intiharın eşiğindeydi. ben dışarda okudum yaşamadığım zorluk kalmadı kafayı yediğim bile oldu ama döndüğümde onlardan çok farklı bi boyuttaydım. bırakıp gittiğim arkadaşlarım geçen yılların etkisiyle daha çok geliştirdikleri yaş kompleksinden dolayı kendilerine insanüstü bir çabayla bakmaya başlamışlardı. marka giyinme muhabbeti falan. asıl olaya gelirsek sırf bu ikisinde değil diğer hepsinde de bir tek şeyi farkettim: toplum içinde takdir görmek için yapamıycakları maymunluğun olmadığını ve onlardan kaçar adım uzaklaştım. onlar hala tiripliydi, şımarıkltı ilgi budalasıydı alıngandı, dikkat çekmek için yapamıycakları şey yoktu ve yıllarca arkadaşlık ettiğim kızların bu saydığım sebeplerden dolayı ne kadar yapmacık olduklarını farkettim. uzun yıllardır ne kadar sahte, modern görünmeye çalışan yapmacık bir arkadaş çevresinin içinde yaşadığımı farkettim. çünkü ben o 4,5 sene boyunca kurtuluş savaşının, kanlı fetihlerin ruhunu kavrıycak duruma geldim ve bunların salaklıkları beni hem güldürdü hem düşündürdü hemde son derece sıktı. insan şehir dışında bi üniversiteye gitmeden önce edineceği arkadaşın etiketine bakıyor biraz açiym: yani ortamda nasıl davrandığına, dış görünüşüne, kültür seviyesine, onunla nerelere gidebileceğine. ama döndükten sonra insan seçeceği arkadaşın ruhuna bakıyo, kalbine, niyetine, onunla nereye kadar gidebileceğine... etiket, dışgörünüş, kültür seviyesi anlamsız ve saçma oluyo.  eskiden önemsediği şeyler her halükarda elinin altında olabilecekken birden önemsizleşiyo. şimdi benim marka etiket arkadaşlar edinmekte hiçbir yaşamıycağım ortada. hiçbirimizin hiçbir sıkıntı yaşamıycağı ortada. ama bakış açım değişti değer verdiğim şeyler. o tip insanlar benim için sadece diskoya gidip kopacağım insanlar olur. yada arabaya binip gezeceğim ama en can arkadaşım diyip koluma takacağım insanlar değil. çünkü artık herşeyin gerçek değerini görmeye başladım. gerçekten baba evinde pembe bi dünyanın içindesin. çok istisnai durumlar dışında. ama başka bi şehirde yalnızsan, kızsan ve herşeyle baş etmek zorundaysan evet savaşlarında ruhunu çözüyosun doğal felaketlerinde. ben çok zor bi öğrencilik geçirdim. bunlar öle senin hafifsiyceğin türden şeyler değil bacım.
 ve eskiden olduğunun 5 misli daha şımarıktı ve onu görmediğim 4,5 sene içinde 3 kere intihara kalkışmıştı. öbür fildişi sarıda intiharın eşiğindeydi. ben dışarda okudum yaşamadığım zorluk kalmadı kafayı yediğim bile oldu ama döndüğümde onlardan çok farklı bi boyuttaydım. bırakıp gittiğim arkadaşlarım geçen yılların etkisiyle daha çok geliştirdikleri yaş kompleksinden dolayı kendilerine insanüstü bir çabayla bakmaya başlamışlardı. marka giyinme muhabbeti falan. asıl olaya gelirsek sırf bu ikisinde değil diğer hepsinde de bir tek şeyi farkettim: toplum içinde takdir görmek için yapamıycakları maymunluğun olmadığını ve onlardan kaçar adım uzaklaştım. onlar hala tiripliydi, şımarıkltı ilgi budalasıydı alıngandı, dikkat çekmek için yapamıycakları şey yoktu ve yıllarca arkadaşlık ettiğim kızların bu saydığım sebeplerden dolayı ne kadar yapmacık olduklarını farkettim. uzun yıllardır ne kadar sahte, modern görünmeye çalışan yapmacık bir arkadaş çevresinin içinde yaşadığımı farkettim. çünkü ben o 4,5 sene boyunca kurtuluş savaşının, kanlı fetihlerin ruhunu kavrıycak duruma geldim ve bunların salaklıkları beni hem güldürdü hem düşündürdü hemde son derece sıktı. insan şehir dışında bi üniversiteye gitmeden önce edineceği arkadaşın etiketine bakıyor biraz açiym: yani ortamda nasıl davrandığına, dış görünüşüne, kültür seviyesine, onunla nerelere gidebileceğine. ama döndükten sonra insan seçeceği arkadaşın ruhuna bakıyo, kalbine, niyetine, onunla nereye kadar gidebileceğine... etiket, dışgörünüş, kültür seviyesi anlamsız ve saçma oluyo.  eskiden önemsediği şeyler her halükarda elinin altında olabilecekken birden önemsizleşiyo. şimdi benim marka etiket arkadaşlar edinmekte hiçbir yaşamıycağım ortada. hiçbirimizin hiçbir sıkıntı yaşamıycağı ortada. ama bakış açım değişti değer verdiğim şeyler. o tip insanlar benim için sadece diskoya gidip kopacağım insanlar olur. yada arabaya binip gezeceğim ama en can arkadaşım diyip koluma takacağım insanlar değil. çünkü artık herşeyin gerçek değerini görmeye başladım. gerçekten baba evinde pembe bi dünyanın içindesin. çok istisnai durumlar dışında. ama başka bi şehirde yalnızsan, kızsan ve herşeyle baş etmek zorundaysan evet savaşlarında ruhunu çözüyosun doğal felaketlerinde. ben çok zor bi öğrencilik geçirdim. bunlar öle senin hafifsiyceğin türden şeyler değil bacım. 
 
		 
 
		
 
 
		 
 
		 
 
		