- 10 Ağustos 2009
- 26.100
- 18.286
www.kazete.com.tr/makale_Vatikandan-kopya-Toplumsal-cinsiyet-adaleti_1013.aspx
Vatikan'dan kopya: 'Toplumsal
cinsiyet adaleti'
AKP ve hükümetinin kör kör
parmağım gözüne cumhurbaşkanı
kızına, başbakan eşine kurdurduğu
hükümetin hizmetinde çalışan
çakma kadın örgütleri gündeme
güya"yeni" bir kavram hediye
ettiler: Dünyada en azından kırk
yıldır uluslarası bir norm haline
gelmiş olan "toplumsal cinsiyet
eşitliği" yerine “toplumsal cinsiyet
adaleti.”
Hatta bu "yeni" kavramı "bilimsel"
olarak oluşturmak için bir "kongre"
düzenlemişler. Başbakanın kızı
sayın Sümeyye Erdoğan'ın yönetim
kurulunda olduğu Kadın ve
Demokrasi Derneği (KADEM) 6 Mart
2015'te "Toplumsal Cinsiyet
Adaleti" konulu bir kongre
düzenlemiş. Kongre bildiri
çağrısında:
"Kongrede sunulacak bildirilerle;
Ülkemizde kadının toplumsal,
akademik, siyasal, ekonomik ve
sosyal yaşamdaki yeri ve statüsü
konusuna “toplumsal cinsiyet
adaleti” kavramı çerçevesinde
farklı bakış açıları getirilmesi
öngörülmektedir. Bu sebeple
kongrede sunulmaya değer
bulunacak bildirilerin; alışıla
gelmiş söylemlerin ötesinde,
mevcut akademik yazında
ağırlıklı olarak yer alan cinsiyet
eşitliği kavramını sorgulaması ve
toplumsal cinsiyet meselesine
eşitlik merkezli bakan egemen
söylemden farklı olarak adalet
merkezli bir yaklaşımın sağladığı
imkan ve kısıtları da tartışmaya
açması beklenmektedir."
KADEM ve hükümetin çakma sivil
toplum örgütleri anlaşılan ne
yapsak etsek de AKP'nin,
hükümetin ve cumhurbaşkanının
toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı
tutumuna ve politikalarına kılıf
uydursak diye çok uğraşmış gibi
duruyorlar.
Ama ne yazık, yapmaya çalıştıkları
yirmi yıl öncesinin Vatikan'ından ve
Papa II. John Paul'den kopya
çekmenin ötesine geçemiyor.
Pekin'de 1995 yılında gerçekleşen
Birleşmiş Milletler IV. Dünya Kadın
Konferansında Vatikan'ın
liderliğinde dini sağcı politiklarına
alet eden bazı Katolik ve Müslüman
ülkelerden oluşan bir koalisyon
niyet etmişti "toplumsal cinsiyet
eşitliği (gender equality) yerine,
"toplumsal cinsiyet adaleti" (gender
equity) kavramını geçirmek için.
Fikrin sahibi olan Papa II. John Paul
çok uğraşmıştı bu iş için, hem sağ
Katolik ve Müslüman ülkeleri
toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı
böyle din bazlı bir kurguda bir
araya getirmek için, hem de
Pekin'de bu ülkelerin bir karşıt
koalisyon oluşturmaları için.
Yanına alabileceğini düşündüğü
Müslüman ülkelere Vatikan'dan
delegasyon göndermekten tutun,
Pekin konferansı öncesi Katolik ve
Müslüman sağ dinci örgütlerin bir
araya gelebileceği uluslararası
toplantılar düzenlemeye kadar.
Bütün bu çabalara rağmen
muazzam bir yenilgiye uğramıştı
bu koalisyon 1995'te Pekin'de.
Pekin Dünya Konferenasından beri
son yirmi yılda Birleşmiş Milletler'in
kadın konusundaki neredeyse her
uluslararası ya da komisyon
toplantılarına katıldım. Bu
toplantıların hiçbirinde, ama
hiçbirinde ne Vatikan, ne de tek bir
sağ Katolik ya da Müslüman bir ülke
bir daha "toplumsal cinsiyet
eşitliği" terimine ve kavramına
hiçbir şekilde karşı çıkmadı ya da
sorgulamadı. Derslerini almışlardı
anlaşılan.
Bizim "hükümet toplum
örgütleri"ne kolay gelsin.
Vatikan'dan kopya: 'Toplumsal
cinsiyet adaleti'
AKP ve hükümetinin kör kör
parmağım gözüne cumhurbaşkanı
kızına, başbakan eşine kurdurduğu
hükümetin hizmetinde çalışan
çakma kadın örgütleri gündeme
güya"yeni" bir kavram hediye
ettiler: Dünyada en azından kırk
yıldır uluslarası bir norm haline
gelmiş olan "toplumsal cinsiyet
eşitliği" yerine “toplumsal cinsiyet
adaleti.”
Hatta bu "yeni" kavramı "bilimsel"
olarak oluşturmak için bir "kongre"
düzenlemişler. Başbakanın kızı
sayın Sümeyye Erdoğan'ın yönetim
kurulunda olduğu Kadın ve
Demokrasi Derneği (KADEM) 6 Mart
2015'te "Toplumsal Cinsiyet
Adaleti" konulu bir kongre
düzenlemiş. Kongre bildiri
çağrısında:
"Kongrede sunulacak bildirilerle;
Ülkemizde kadının toplumsal,
akademik, siyasal, ekonomik ve
sosyal yaşamdaki yeri ve statüsü
konusuna “toplumsal cinsiyet
adaleti” kavramı çerçevesinde
farklı bakış açıları getirilmesi
öngörülmektedir. Bu sebeple
kongrede sunulmaya değer
bulunacak bildirilerin; alışıla
gelmiş söylemlerin ötesinde,
mevcut akademik yazında
ağırlıklı olarak yer alan cinsiyet
eşitliği kavramını sorgulaması ve
toplumsal cinsiyet meselesine
eşitlik merkezli bakan egemen
söylemden farklı olarak adalet
merkezli bir yaklaşımın sağladığı
imkan ve kısıtları da tartışmaya
açması beklenmektedir."
KADEM ve hükümetin çakma sivil
toplum örgütleri anlaşılan ne
yapsak etsek de AKP'nin,
hükümetin ve cumhurbaşkanının
toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı
tutumuna ve politikalarına kılıf
uydursak diye çok uğraşmış gibi
duruyorlar.
Ama ne yazık, yapmaya çalıştıkları
yirmi yıl öncesinin Vatikan'ından ve
Papa II. John Paul'den kopya
çekmenin ötesine geçemiyor.
Pekin'de 1995 yılında gerçekleşen
Birleşmiş Milletler IV. Dünya Kadın
Konferansında Vatikan'ın
liderliğinde dini sağcı politiklarına
alet eden bazı Katolik ve Müslüman
ülkelerden oluşan bir koalisyon
niyet etmişti "toplumsal cinsiyet
eşitliği (gender equality) yerine,
"toplumsal cinsiyet adaleti" (gender
equity) kavramını geçirmek için.
Fikrin sahibi olan Papa II. John Paul
çok uğraşmıştı bu iş için, hem sağ
Katolik ve Müslüman ülkeleri
toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı
böyle din bazlı bir kurguda bir
araya getirmek için, hem de
Pekin'de bu ülkelerin bir karşıt
koalisyon oluşturmaları için.
Yanına alabileceğini düşündüğü
Müslüman ülkelere Vatikan'dan
delegasyon göndermekten tutun,
Pekin konferansı öncesi Katolik ve
Müslüman sağ dinci örgütlerin bir
araya gelebileceği uluslararası
toplantılar düzenlemeye kadar.
Bütün bu çabalara rağmen
muazzam bir yenilgiye uğramıştı
bu koalisyon 1995'te Pekin'de.
Pekin Dünya Konferenasından beri
son yirmi yılda Birleşmiş Milletler'in
kadın konusundaki neredeyse her
uluslararası ya da komisyon
toplantılarına katıldım. Bu
toplantıların hiçbirinde, ama
hiçbirinde ne Vatikan, ne de tek bir
sağ Katolik ya da Müslüman bir ülke
bir daha "toplumsal cinsiyet
eşitliği" terimine ve kavramına
hiçbir şekilde karşı çıkmadı ya da
sorgulamadı. Derslerini almışlardı
anlaşılan.
Bizim "hükümet toplum
örgütleri"ne kolay gelsin.