Herkes kendini tanır. Ben her zaman 'azicik asım,kaygısız basim' diyen bir insan olmusumdur. Bir şey benim psikolojimi bozacak hale gelecek gibiyse o şeyden kaçarım. Bu iş olsun,ilişki olsun böyleyim yani. Akıl sağlığımi böyle koruyorum:) yerinde olsam dolup dolup büyük kavga edeceğime , onlardan iyice nefret edecegime, evliligimin ilk günlerini kocamla zehir edeceğimize bir eve çıkardım. Çok eşya almanıza gerek yok, ileriki aylarda alirsiniz. Zaten yer yatağının yaygın olduğu bir ailede yaşıyorsunuz,oda takımı almaz yerde yatarsiniz mesela. Bulaşık makinası almazsınız, her şeyi zamana yayarsiniz. en azından rahat edersniz.
Bir de yeni evli genç insanlarsiniz, aile evinde insanın özel hayatı ne kadar renkli olabilir ki? En heyecanlı olmanız gereken zamanlarda emekli çifte bağlayıp Heyecani kaçırmaya hiç gerek yok. Sırf bu yüzden bile kucuk ve az eşyalı bir evde kocamla sarilip uyumak isterim. Zorluk yaşanacaksa da yaşansın, dediğiniz gibi kredi ceker,aylara böler zamanla ödersiniz. Zaten krediyi TL ile cekecekmissiniz,eşiniz de her gün biraz daha değerlenen döviz kazanıyor. Rahatça odersiniz