Bdv bölümünde bile çok belli oluyor Türk anne nasil oluyor diye. Yani birçok insan resmen bebegine bakmak için isini birakmak istiyor. Birçok kisi hatta hamile oldugunda isi birakiyor, riski hamilelk olmamasina ragmen. Neymis, bir bebegin ilk 2 yilinda sadece annesine ihtiyaci var.
Iyide, bu demek degilki annenin sosyal hayati olmasin, anne çalismasin. Ben avrupada yasiyorum, burda çogu bebekler 4 aylik yada 6 aylik derhal krese götürülüyor, ve 2,5 yasinda ana okuluna birakiliyor. Bir çoçun anneye ihtiyaci var ise, etrafa, baksa çoçuklara, aktivitelerede ihtiyaci vardir diye düsünüyorum.
Ha sadece söyle birsey var, Türkiyede kres sistemi tam oturmamis. Burda mesela kresler devlete bagli ve çok siki yöntem altinda. Birsürü kurallar uygulamak zorundalar, her yil konrol var, raporlar var. Simdi "eh durum öyleyse, tabiki o anneler çoçuklarini yolluyorlar" duyar oldum sizden fakat burdaki Türklerin çogu yine krese yollamiyorlar çoçuklarini, mecbur olan ana okuluna bile zor ile yolluyorlar. Yani gerçekten egitim ve bakis açisi farki.
Gözüme baska çarpan birsey ise, avrupalilar gerçekten çoçuklara birsey katmaya çalisiyorlar. Cocuklara yönelik aktivitelere katiliyorlar, parklara gidiyorlar, aksamlari hikaye okumak felan,.. yani kendileri çoçugun dünyasini giriyor. Bunu Türklerde pek göremiyorum. Türkler için çoçuk büyütmek yedirmek, kiyafet giydirmek, hasta olmamasina dikkat etmekten ibaret. Burdaki insanlar çoçuklari ile aktivite yaparken, çoçuk filmlere giderken, bizimkiler 4 yasindaki çoçuklarini Beyaz melek filmini götürüyor. Allasen, insan bebek arabasi ile/anne kucagi ile sinemaya gidermi? Yani neticide avrupalilar çoçugun dünyasina giriyor. Türkler ise çoçugu kendi dünyalarina sokuyor, her yere sürekledigi bir kuyruk gibi görüyorlar.
Iki egitim biçimi farkli ve sanirim her iki egitim biçiminden iyi taraflarini almak gerekiyor diye düsünüyorum. Hani ne fazla baska insanlara,kültürlere özeneceksin, nede fazla "benim kültürüm elden gidiyor" düsüncesi ile sig ve dar kafali kalmayacaksin.