Yalnız ama özgürdüm bir zamanlar

Epeydir durumumu paylaşmıyorum sitede. Sorunların hallolmasından değil , yine aynı şeyler yaşanacak, bir şey değişmeyecek kaygısından. Özetlersek evliliğimde 2 buçuk yılı geride bıraktım. Çoğu huzursuz, kavgalı tartışmalı aylardan oluşan 2 buçuk yıl. İki kez ayrılmanın eşiğinden döndük. Artık konuşmak bile gelmiyor içimden (eşimle) . Bazen üzülüyorum halimize, gidip hadi barışalım diyip sarılıyorum. 5 dakika geçmeden yine bir konudan dolayı tartışmaya başlıyoruz. Önceden derdim ki her şeye rağmen bu adamla evlendiğime pişman değilim, şimdi diyemiyorum. Keşke evlenmeseydim, keşke yalnız olsaydım, en azından binbir türlü kaygım olmazdı. Geleceğe dönük hiçbir plan yapamıyorum, çünkü bilmiyorum ki bu evlilik daha ne kadar sürecek. Hayat enerjim yok, gün boyu surat beş karış haldeyim. Aile faktörü olmasa dimdik dururum aslında. Çalışıyorum. Maddi anlamda muhtaç değilim eşime. Off çok bölük pörçük anlatmış olabilirim halimi. Neden diyenler olacaktır. Eşimle o kadar farklıyız ki. Nasıl bir araya geldik anlamıyorum. Flört de ettik 4 ay. Kültürler, dine olan yakınlığımız, siyasi görüşler vs çok farklı. Çok baskılıyor beni , bilhassa giyimime. Kusur arayan her giyside bulur bir şey. 'Benim eşim şöyle şöyle olacak. Olmazsa kapı orada.' Diyip duruyor. Çok bunaldım, bıktım, yıprandım, soğudum, sessizleştim. Bir de tartışmalarda çok kaba olabiliyor, küfürün alasını ediyor. Unutamıyorum, yutamıyorum o küfürleri.
Konuştunuz mı hic esinizle
 
Birkaç gündür soğukluk vardı, barışıyorduk güya ama tam barışma olmuyordu. Ev arkadaşı misali yaşıyorduk. Sonra sıkıldım bu durumdan ve gidip hadi barışalım dedim. Sarıldık güldük, biraz sohbet ettik. Sonra tartışma başladı kıyafetten
 
Çokkk, her defasında , bıkmadan ısrarla konuştum. Değişen bir şey yok. Bugün yine konuştuk, kapıyı gösterdi. İşin tuhafı her tartışma nasıl oluyorsa kıyafete geliyor
Bi deneyin onun dediği kıyafetleri ne olacak bakalım... Mevzu kıyafet mi siz misiniz anlardınız
 
Mevzu salt kıyafet.bundan eminim. Onun dediğini giydiğimde sorun yok, el üstünde tutar o zamanlarda. Ama her defasında istediği tarzda giyim olmuyor ki. Çalışan biriyim, yeri geliyor etek giyiyorum, yeri geliyor elbise giyiyorum. Eee havalar sıcak elbise üstüne hırka giymek istemiyorum. Hem de diyorum ki 'ya bu adam beni bu halimle gördü, beğendi, bekarken çok beğeniyordu giyimimi, tayt dışında karıştığı bir şey yoktu da evlendikten sonra ne hakla, neye dayanarak yaptırım uygulayabiliyor? Ağrıma gidiyor olay bu. Olay giyinmek giyinmemem değil. Olay koca bir kadının , eğitimli çalışan 30'una gelmiş bir kadının üstelik sert mizaçlı, güçlü bir kadının mesnetsiz sebeplerle eşinin saçmasapan isteklerini yerine getirmeye çalışılması. Bu kafaya takılıp kalıyorum. Koca demek kadının her şeyine karışmak mıdır? Kadına istediği modeli vermek midir? Lafını dinleyince dünyanın en iyi eşi, lafını dinlemeyşnce Allah'ın belası mıdır kadın cinsi? Yani ben işin derinindeyim, onun istediği tarzda bir giyin bakalım, önerisini bu yüzden kabul edemiyorum. Yani koskoca kadınım yahuuuu. Ağrıma gidiyor. Eşime de anlatıyorum 'ağrıma gidiyor, böyle bir sebepten tartışmayı ve işi boşanmaya götürmeni ikimize de yakıştıramıyorum. Ben bir insanım , bir bireyim diyorum. Her şeyimle istediğin biri olamam. Gözünü kapatmadık imzayı attığında.' Konuşmak, anlatmak beyhude. Aynı dili konuşmuyoruz ki
 
Epeydir durumumu paylaşmıyorum sitede. Sorunların hallolmasından değil , yine aynı şeyler yaşanacak, bir şey değişmeyecek kaygısından. Özetlersek evliliğimde 2 buçuk yılı geride bıraktım. Çoğu huzursuz, kavgalı tartışmalı aylardan oluşan 2 buçuk yıl. İki kez ayrılmanın eşiğinden döndük. Artık konuşmak bile gelmiyor içimden (eşimle) . Bazen üzülüyorum halimize, gidip hadi barışalım diyip sarılıyorum. 5 dakika geçmeden yine bir konudan dolayı tartışmaya başlıyoruz. Önceden derdim ki her şeye rağmen bu adamla evlendiğime pişman değilim, şimdi diyemiyorum. Keşke evlenmeseydim, keşke yalnız olsaydım, en azından binbir türlü kaygım olmazdı. Geleceğe dönük hiçbir plan yapamıyorum, çünkü bilmiyorum ki bu evlilik daha ne kadar sürecek. Hayat enerjim yok, gün boyu surat beş karış haldeyim. Aile faktörü olmasa dimdik dururum aslında. Çalışıyorum. Maddi anlamda muhtaç değilim eşime. Off çok bölük pörçük anlatmış olabilirim halimi. Neden diyenler olacaktır. Eşimle o kadar farklıyız ki. Nasıl bir araya geldik anlamıyorum. Flört de ettik 4 ay. Kültürler, dine olan yakınlığımız, siyasi görüşler vs çok farklı. Çok baskılıyor beni , bilhassa giyimime. Kusur arayan her giyside bulur bir şey. 'Benim eşim şöyle şöyle olacak. Olmazsa kapı orada.' Diyip duruyor. Çok bunaldım, bıktım, yıprandım, soğudum, sessizleştim. Bir de tartışmalarda çok kaba olabiliyor, küfürün alasını ediyor. Unutamıyorum, yutamıyorum o küfürleri.
çocuk yapma sakın, tek tavsiyem bu.ayrıl ya da ayrılma diyemem, olaylara ayrıntılı bakmak gerek360 derece
 
Haklısın ..Bu konuyu evlılıgın ne oldugunu bılmeden balıklama atlamaya calısanlar mutlaka okumalı..Şimdiki genc kızların cocug evlılık dıye yanıp tutusuyorlar..Ama bugunlerını cook ozleyeceklerının farkında bıle olamıyorlar..
 
Epeydir durumumu paylaşmıyorum sitede. Sorunların hallolmasından değil , yine aynı şeyler yaşanacak, bir şey değişmeyecek kaygısından. Özetlersek evliliğimde 2 buçuk yılı geride bıraktım. Çoğu huzursuz, kavgalı tartışmalı aylardan oluşan 2 buçuk yıl. İki kez ayrılmanın eşiğinden döndük. Artık konuşmak bile gelmiyor içimden (eşimle) . Bazen üzülüyorum halimize, gidip hadi barışalım diyip sarılıyorum. 5 dakika geçmeden yine bir konudan dolayı tartışmaya başlıyoruz. Önceden derdim ki her şeye rağmen bu adamla evlendiğime pişman değilim, şimdi diyemiyorum. Keşke evlenmeseydim, keşke yalnız olsaydım, en azından binbir türlü kaygım olmazdı. Geleceğe dönük hiçbir plan yapamıyorum, çünkü bilmiyorum ki bu evlilik daha ne kadar sürecek. Hayat enerjim yok, gün boyu surat beş karış haldeyim. Aile faktörü olmasa dimdik dururum aslında. Çalışıyorum. Maddi anlamda muhtaç değilim eşime. Off çok bölük pörçük anlatmış olabilirim halimi. Neden diyenler olacaktır. Eşimle o kadar farklıyız ki. Nasıl bir araya geldik anlamıyorum. Flört de ettik 4 ay. Kültürler, dine olan yakınlığımız, siyasi görüşler vs çok farklı. Çok baskılıyor beni , bilhassa giyimime. Kusur arayan her giyside bulur bir şey. 'Benim eşim şöyle şöyle olacak. Olmazsa kapı orada.' Diyip duruyor. Çok bunaldım, bıktım, yıprandım, soğudum, sessizleştim. Bir de tartışmalarda çok kaba olabiliyor, küfürün alasını ediyor. Unutamıyorum, yutamıyorum o küfürleri.
Dearhal bosanin cildirdiniz mi ne isiniiz var siddet dolu nefret dolu bir kontrol hastasiyla!
 
Bec

neden? İnanın kendimi zerre düşünmüyorum, kulak tıkarım etrafa olur biter. Ama ailem... Bundan önceki iki vakamızda çok kötü oldular. Benim bir kardeşim de boşandı, ondan ilk darbeyi aldılar. Sanki ailede kara bir bulut var gibi.

Ailede kara bulut yok. Turkiye'de kaliteli insan yetismiyor siz de kotunun iyisine katlaniyorsunuz sirf evlenmek icin.
Ben diyorum.
Kesinlikle bir copcatan sitesi acacgim, Avrupa ve Japonya'dan size adam ithal edecegim, yaslari biraz gecmis ama kaliteli adam gibi adamlar.
 
N

ne güzel, Allah nazardan saklasın. Ben babaevinde çok rahattım, özgürdüm. Evlendim eşim çok karışır oldu. Evliliğin bana getirdiği özgürlük sadece kendi evimde annemin değil benim düzenimin olmasıydı. Etekte, bluzda santim hesabı yapan bi adamla evliyim, birkaç parça eşyamı yırtıp atan biri. Beğenmediği nir şey giyinmişsem benim burnumdan getiren veya o gün benle dışarı çıkmayan bir adam. Bunalttı. Ve takmış kıyafete. Diyor ki 'tek kıyafette istediğim gibi ol diğer her kınuda istersen ağzıma s...'
Lafa bak istediğim gibi ol muş robot sanki karşısındaki.başkaları için yaşamayın lütfen buna ailenizde dahil.ekonomik gücünüzde var kendinize güvenin cesur adımlar atın mutlu olmak hakkiniz
 
Back
X