ben eğitim fakültesi mezunu bir öğretmenim. severek, isteyerek seçtim mesleğimi. ancak okuduğum bölümde, algısı zayıf, iletişim becerisi gelişmemiş, konulara hiç de hakim olmayan, ezber yaparak iyi notlar alan, ya da sadece geçer notlarla mezun olmuş arkadaşlar vardı. bu da gösteriyor ki, eğitim fakültesi mezunu olmak iyi öğretmen olmak anlamına gelmiyor!
ayrıca sözleşmeli, vekil, ücretli öğretmenlik yapan bir sürü eğitim fakültesi mezunu olmayan arkadaş var. öğrencinin sınıf öğretmeni, mesela mühendislik ya da mimarlık mezunu oalcak okulda, özel ders için eğitim fakültesi mezunu aranacak. biraz garip değil mi, sizce de?
okuduğum yıllardan beri fen-edebiyat-eğitim fakültesi mezunları vb konularda milletçe çok bencil düşündüğümüzü gördüm. ben eğitim fakültesini tercih ettim, çünkü hayalimdeki meslekti. diğer arkadaşlarım da vardı isteyen, ama puan farkıyla edebiyata girdiler. ya ben onların yerinde olsaydım? onlar da bana karşı böyle acımasız mı konuşacaklardı(atamalarla ilgili konulardan bahsediyorum). aslında ülkedeki sistemsizlik, eğitim sorunları, sonucunda işsiz kalma korkuları insanları biraz da saldırganlaştırıyor diye düşünüyorum.
özür dilerim biraz konuyu geniş açılı aldım. özel ders konusunda benim tavsiyem, referanslarla hareket etmeniz. başka bir velinin ders aldığı öğretmenle irtibata geçmeye çalışın. mutlaka sözlü bir görüşme yapın. mümkünse anne-baba ve bir kısmında çocuk da yanınızda olsun. yarım saatlik bir görüşme öğretmen hakkında birçok bilgiyi size verebilir.
zaten bilgisiz, yetersiz öğretmenler kendini belli ediyor. tabii çocuk küçükse biraz daha dikkatli olmalısınız.a.s.:enbuyukkk: