Kizlar artik sunu yapmayin, eslerinizle anneleri yuzunden tartismayin. Sonuc esinizle aranizin acilmasina neden oluyor. Annelerinden soguyacaklari yerde onlara daha da baglaniyorlar ve kotu olan sikayet eden gelinler oluyor.
Biz sadece esimizle degil de genellikle onun ailesiyle de evleniyoruz. Esimizin soyadini aldiktan sonra artik onlarin sulalesine karismis oluyoruz. Onlarin gorgusu, saygisi, seviyesi her ne ise nikah masasinda imzamizi atarken aslinda onlari ailecek oldugu gibi kabul etmis oluyoruz.
Uzun lafin kisasi esinin annesi o. Gercekte hatali bile olsa esin onu kendi gozuyle gormedigi surece sen zorla gozune sokamazsin. Anneleri hakkinda hatali da olsa atilip tutulmasindan hoslanmiyorlar.
Aksi takdirde herseyde bir kusur arayan huzur bozan gelin-es durumuna dusersin.
Her ne olursa olsun kendine zarar verme gibi girisimlerde de asla bulunma.
cnm yazdıgın bişey dikkatimi çekti yazamadan duramadım. demişsinki imzayı atarken onları ailecek oldugu gibi kabul etmiş oluyoruz, onların saygısı görgüsü seviyesine de imza atmış oluyoruz. Haklısın onlar bu açıdan düşünüyor ama hukuken onlarla değil eşlerimizle evleniyoruz. Eşlerimizle aileleriyle tanışmadan önce gül gibi geçinirken, evlenme yoluna girince sorunların çıkma sebebi bu yuzden hep ailesi oluyor. Yaptıkları aslında suç, dinen de suç. Örneğin Anne her hafta çağırıyorsa bu oğlunu bağlar, karısını beraberinde götürmeye dahi zorlamaya hakkı yoktur.Ama günümüzde öyle mi? Annesi zaten beraber gelinmesini bekliyor. Dışardan o imzayı attıgımız aileden baskı var çünkü.
Yine karısını annesinin istediği gibi davranması için de zorlayamaz.Karısı annesiyle anlaşamıyor da olabilir. Herkes herkesle anlaşmak zorunda değil, Annesinin lafları ya da davranışları rahatsız ediyor da olabilir. Benim anlamadığım neden gelinler bu davranışları çekmeye zorlanıyor. Cevap basit: kendi huzurumuz içinmiş. İyide işte asıl huzur o zaman bozuluyor. İki kadın birbirini sevmek zorunda değil. Ama mecbur bırakılıyor. Mecbur bırakan da kendi hem cinsi oluyor, Kadın kadının düşmanı EVET. Anlaşamayan iki kadından ''gelin' olanına sen idare edip sen sabır gösterceksin o büyüktür sen seveceksin diye yükleniliyor. Dinde dahi zorlama yokken bu insanlar da dinci imancı geçiniyor. Gelinin üzerinde hep baskı zorlama vardır.
Kadın yemek yapmaya, temizlik yapmaya bile dinen mecbur değilken, annesi sürekli oğlunu ve gelinini sahiplenip atıp tutarken, istediği gibi at koşturmak isterken geline olsun sen idare edeceksin ,deyip zorla idare etmesi bekleniyor. Annesi ise oğlu gözünde her zaman ne yaparsa yapsın anında melek durumuna düşüyor. Gelin şikayet edince ise şeytan oluyor. Gelin mecbur çünkü, şikayet etmeyede hakkı yok! Bu hak yemektir zulumdur.
Yani biz onları oldukları gibi kabul ederken onlar bizi kabul etmiyor. Yapacaklarını da yaptıktan sonra yani gelinden kendilerini mutemadiyen soğuttuktuktan sonrada oğullarına ben gelini çok seviyorum diye gözüküyorlar , bu defa yine gelin suç oluyor.
Her zaman gelin suçlu, demişsin ya huzur bozan gelin- eş durumuna düşersin diye.
Evet hem suçlular hem güçlüler.Ama bu kabul edilebilir bişey değil, bu gerçekten haksızlık.
Evlilik denilen kurum eşinle değil annesiyle evlenmekmiş, evlenecekler bunu düşünerek tez zamanda dönsün kararlarından, evliliğin de çivisini çıkarmışlar artık.
Kayınvalideniz olmayacaksa, arada bi mixer yoksa evlenin.
aksi halde dunyanın öbür ucuna gitsenizde en iyisi bile peşinizi bırakmayacaktır.