- 14 Nisan 2018
- 236
- 618
- 18
- 31
Hanımlar bir sorum olacak, durum şöyle uzun olacak ama şu şekilde anlatmalıyım ,
Çok severek evlendik, ama ardı sıra yanlışları oldu. Karakterinde tabiatında sevmediğim sevemediğim şeyler. Eğitim farklılığı, uçları yaşaması... Bir söylediği bir söylediğini tutmaması,ailesi, net tepkiler koyamaması, içten pazarlıkları.. Tartışmalarda şeytana dönüşmesi, üstelik cimrilikleri,bitmeyen kini,siniri...
Ben de kesin kuralları olan biriyim, bir süreden sonra bitirmek istedim. Aslında gerçekten istedim, defalarca git gelim oldu. Kalbimle prensiplerim arasında sıkıştım. Yaptım yapamadım,bir terk ettim bir döndüm küstüm barıştım, ikimiz de ağladık zırladık, kavga ettik. Yedik birbirimizi. O sebep bu sebep bir sürü sebep. 3 aydır ayrıyız.
O asosyal,yalnız konuşma yeteneği bile çok zayıftır. Kimse ile sağlıklı ilişki kuramıyor.
Sonra öfkesi fiziksel şiddete dönüştü. En son çok ciddi hırpaladı beni. Ailem aynı gün bilet aldı, ağza alınmayacak küfürler edip, ağlayıp zırlayıp bir de üstüne git diyerek sokağa attı üstelik. Ben de boşanma davası açtım. Darp raporu aldım. Mahkeme gününün verilmesini bekliyorum.
Önce haberlerini alıyordum. Sonra yazmaya başladı. Her gün resimlerimize bakıyorum, elbiselerine sarılıyorum, yapamıyorum, şöyle seviyorum böyle seviyorum filan ,cevap vermedim. Üstelemeye başladı ,defalarca aradı açmadım. En son erkek kardeşim payladı arama diye. Görüşmek istiyormuş, geleyim diye yalvarıyor. Şimdi de sosyal medyadan bir sürü şey yazmış.
İstanbul'da yaşıyor, yaşıyorduk. Şu an ben ailemin yanında Ankara'dayım. Ankara'dan ev tutacakmış, sözleşmesi bitene kadar cumartesi pazar gelip gidecekmiş, güvenmem içinmiş mahkemede talep ettiğim tazminat kadar altın alacakmış ,derdi mahkeme değilmiş, yeni eşyalar, gelinlik alacakmış yeniden nikah yapacakmışız, sonra Ankara'ya taşınacakmış buradan bir iş bulacakmış. Yada tayinini aldıracakmış. 10 gün izin alacakmış, sadece 10 gün bir şans istiyormuş , hep planladığımız Alaçatı'ya gidecekmişiz. Bir daha yaparsa Allah belasını versinmiş... Offf. Ailemden herkesten özür dileyecekmiş .
Kafamın karışmasına çok kızıyorum ,inanın kendime çok kızıyorum. Affedilir şeyler değildi yaptıkları , haysiyetimi çiğnemek olmaz mı onu affetmek ? Bir yandan yazdıklarını okuyunca,yada arasıra aklıma gelince sevimli bir hareketi,bir bakışı hala mutlanıyorum. Sonra bu zamanlar gelip geçici ve bu düşünceler bu süreç içinde normal diyorum. Zamanla unutacağım onu. Diğer yandan yaptıklarını düşününce ...hala ağlayarak uyanıyorum, zaman zaman çok kızıyorum. Dilekçe yazmamış bir daha ,ilk dilekçesinde de düğün altınlarını çalmakla suçlamış,aileme atıp tutmuş, benim psikolojimin bozuk olduğunu iddia etmiş. siz olsanız ne yaparsınız ?
Çok severek evlendik, ama ardı sıra yanlışları oldu. Karakterinde tabiatında sevmediğim sevemediğim şeyler. Eğitim farklılığı, uçları yaşaması... Bir söylediği bir söylediğini tutmaması,ailesi, net tepkiler koyamaması, içten pazarlıkları.. Tartışmalarda şeytana dönüşmesi, üstelik cimrilikleri,bitmeyen kini,siniri...
Ben de kesin kuralları olan biriyim, bir süreden sonra bitirmek istedim. Aslında gerçekten istedim, defalarca git gelim oldu. Kalbimle prensiplerim arasında sıkıştım. Yaptım yapamadım,bir terk ettim bir döndüm küstüm barıştım, ikimiz de ağladık zırladık, kavga ettik. Yedik birbirimizi. O sebep bu sebep bir sürü sebep. 3 aydır ayrıyız.
O asosyal,yalnız konuşma yeteneği bile çok zayıftır. Kimse ile sağlıklı ilişki kuramıyor.
Sonra öfkesi fiziksel şiddete dönüştü. En son çok ciddi hırpaladı beni. Ailem aynı gün bilet aldı, ağza alınmayacak küfürler edip, ağlayıp zırlayıp bir de üstüne git diyerek sokağa attı üstelik. Ben de boşanma davası açtım. Darp raporu aldım. Mahkeme gününün verilmesini bekliyorum.
Önce haberlerini alıyordum. Sonra yazmaya başladı. Her gün resimlerimize bakıyorum, elbiselerine sarılıyorum, yapamıyorum, şöyle seviyorum böyle seviyorum filan ,cevap vermedim. Üstelemeye başladı ,defalarca aradı açmadım. En son erkek kardeşim payladı arama diye. Görüşmek istiyormuş, geleyim diye yalvarıyor. Şimdi de sosyal medyadan bir sürü şey yazmış.
İstanbul'da yaşıyor, yaşıyorduk. Şu an ben ailemin yanında Ankara'dayım. Ankara'dan ev tutacakmış, sözleşmesi bitene kadar cumartesi pazar gelip gidecekmiş, güvenmem içinmiş mahkemede talep ettiğim tazminat kadar altın alacakmış ,derdi mahkeme değilmiş, yeni eşyalar, gelinlik alacakmış yeniden nikah yapacakmışız, sonra Ankara'ya taşınacakmış buradan bir iş bulacakmış. Yada tayinini aldıracakmış. 10 gün izin alacakmış, sadece 10 gün bir şans istiyormuş , hep planladığımız Alaçatı'ya gidecekmişiz. Bir daha yaparsa Allah belasını versinmiş... Offf. Ailemden herkesten özür dileyecekmiş .
Kafamın karışmasına çok kızıyorum ,inanın kendime çok kızıyorum. Affedilir şeyler değildi yaptıkları , haysiyetimi çiğnemek olmaz mı onu affetmek ? Bir yandan yazdıklarını okuyunca,yada arasıra aklıma gelince sevimli bir hareketi,bir bakışı hala mutlanıyorum. Sonra bu zamanlar gelip geçici ve bu düşünceler bu süreç içinde normal diyorum. Zamanla unutacağım onu. Diğer yandan yaptıklarını düşününce ...hala ağlayarak uyanıyorum, zaman zaman çok kızıyorum. Dilekçe yazmamış bir daha ,ilk dilekçesinde de düğün altınlarını çalmakla suçlamış,aileme atıp tutmuş, benim psikolojimin bozuk olduğunu iddia etmiş. siz olsanız ne yaparsınız ?
Son düzenleme: