Başınızdan mutsuz bir durum geçmiş. Çok ciddi ve ağır sınavlar vermişsiniz. Şimdi yalnızsınız ve tek başınasınız. Boşluk içindesiniz. Yalnız ve kimsesiz kalmışsınız. Sizi de en çok bu haliniz sıkıyor ve bunaltıyor.
Fakat bütün bu olumsuzlukları fırsata, sıkıntıları lehinize ve yararınıza çevirebilirsiniz. Çünkü muhakemenizi kaybetmemişsiniz, aklınız ve iradeniz yerinde, yeter ki isteyin, yeter ki bir çaba içine girin, yeter ki sağlam bir niyet taşıyın.
Dünya bu kadar işte! Başı da, sonu da bu kadar. Daha ilerisi ve ötesi yoktur. Her şeyini görmüşsünüz, her lezzetini tatmış, her acısını yaşamışsınız.
***
İnsanı diğer canlılardan ayıran en büyük özellik geçmiş bir hayatının ve gelecek sonsuz bir hayatının olmasıdır. Geçmişe takılmadan geleceğe ümitle bakmak, insana mahsus bir özelliktir.
İnsan hayatında her şey bitiyor, her şey elden çıkıyor, her şey faniye dönüşüyor ve yapayalnız kendi canınızla baş başa kalabiliyorsunuz.
Ama bitmeyen, tükenmeyen, sonlanmayan ve hiçbir şekilde yok olmayan bir gelecek vardır, sonsuz bir hayat bizi bekliyor.
O hayatın gelmesi bu hayattan daha kesin ve daha zaruridir. Madem bu hayatı verenin hayatı ebedidir, öyleyse O'nu seven ve Hayy ismiyle hayatlarını devam ettiren bizler O'nun sadık dostu oldukça ve O'na yaklaşmaya çalıştıkça, ebedi hayata geçecek, sonsuza adım atacak, ebedi hayatta ebedi mutluluğa erme hedefine varacağız.
***
Şu iki paragraf hepimiz için şu hakikatleri seslendiriyor:
"Ey insan! İktidarın küçük ise Mutlak Kudret sahibine itimat et. Hayatın az ise sonsuz hayatı düşün. Ömrün kısa ise ebedî bir ömrün var; merak etme. Fikrin sönük ise Kur'ân'ın güneşi altına gir. İmanın nuruyla bak; yıldız/ateş böceği gibi olan fikrin yerine her bir Kur'ân ayeti birer yıldız gibi sana ışık verir."
"Hem sınırsız emellerin, arzuların, acıların varsa, sonsuz bir sevap ve sınırsız bir rahmet seni bekliyor hem sayısız arzuların, maksatların varsa, onları düşünüp mustarip olma; onlar bu dünyaya sığışmaz, onların yerleri başka diyardır ve onları veren de başkadır."
"Ey insan! Sen kendine sahip değilsin. Sen, kudreti sonsuz bir Kadîr'in, rahmeti hadsiz bir Rahîm'in kulusun. Öyle ise sen, kendi hayatını kendine yükleyip zahmet çekme. Çünkü hayatı veren O'dur, idare eden de O'dur."
"Hem dünya sahipsiz değil ki, sen kendi kafana dünya yükünü yüklettirerek sıkıntılarını düşünüp merak etme. Çünkü onun sahibi hikmet ve ilim sahibidir sen de misafirsin, boş yere karışma, karıştırma." (Sözler, 32. Söz'den)
Bir de geleceğinize bu açıdan bakın.