- 18 Eylül 2021
- 664
- 458
Evet kızlar 9 aydır şu anı bekliyordum desem yalan olmaz.
Yarım rahim konusu çok eskilerde kalmış konular harici, yeni konuların açılsa bile kimsenin devam etmediği yorumlara dönmüştü.
Yarım rahimli olduğunu yeni öğrenen yada yıllardır bilen umutsuzluk içinde olan annelerin imdadına koşuyorum.
Bu süreçte aklımda olan ilk şey eğer hamile kalırsam doğurursam kesinlikle böyle bir konuyu benim açmam gerektiğiydi.
2020 yılında evlendiğimde ilk sene korunmadığım halde hamile kalmayınca doktorun önerisiyle rahim filmi çektirdim ve yarım rahim olduğum, rahmimin sağ tarafınin güdük kaldığı yönündeydi. Unicorn uterus bu durumun adı.
Özel deki ilk doktor bana hamile kalamayacağımı hatta kalsam bile başlarda düşük yaşayacağımı söyleyip bana rahim genişletme ameliyatı önermişti.
İlerleyen zamanlarda profesör olan birine gittiğimde buna gerek olmadığını ama histeroskopi ameliyatı ile rahmin durumuna bakılabilir olduğu söylendi ameliyatı oldum ve sol tüpe giden yolda birkaç polipler vardı onlar alındi.
Bu arada hem yarım rahim, hem yapışıklık hemde hafif t rahim de var dendi bana. Ameliyattan sonra hamile kalabileceğim söylense de ben tüp bebek işlemine geç kalmadan başlamak istedim.
İki olumsuz aşılama, 1. Tüp Bebek kimyasal gebelik oldu. İkinci tüp bebek transferi ile kızımı kucağıma aldım.
Hamileleğimden bahsetmek gerekirse diğer annelere göre daha tedbirli olmamiz gereken bir süreç bizimkisi.
Zaten keseyi gördükten hemen sonra lekelenmelerim başladı ve 1.5 ay sürdü.
Bu dönemde enox iğne kullanıyordum lekelenme olunca onu bıraktım.
Hamileleğin başında ve 7. Haftaya kadar prednol yani kortizonlu ilaç aldım. Bu ilaç vücut bebeği tehlike olarak görmesin diye.
Progestan fitil neredeyse 35. Hafataya kadar kullandım.
12. Haftaya kadar progestan dex 25 vuruldum.
Birçok vitamine daha 12. Haftada başladım.
Lekelenmelerin olduğu dönemde hep istirahat ettim çünkü düşük riskimiz ve erken doğum riskimiz diğer gebelere göre bir tık fazla. Yürüyüşler, ev temizliği hiçbirini yapmadım.
Lekelenmelerim bir anda tak diye kesildi tam herşey yolunda derken 18. Haftalarda bir kanama alanına merhaba dedik yine dinlenmelerle geçti.
Dörtlü taramada düşük risk çıkmıştı, detaylı ultrasonda bebek 3 gün geride dendi ama sıkıntı çıkmadı.
20. Haftalarin başında gerilik 2 haftaya kadar çıksa da korkulucak birşey yok dendi.
Tabi bu süreç içerisinde düzenli olarak rahim ağzı uzunluğu ölçüldü.
30. Haftalarda bebeğin gelişim geriliği 4 haftaya kadar çıkınca perinatoloji bölümüne yönlendirildim ve bebek takibi için hastaneye yatırıldım. Hastanede ilaç tedavisi uygulanmasa bile günlük nst takipleriyle ve bebeğin damarlarındaki akim kaybı her an önemsendi ve bebeğin 37. Haftada alınma kararı çıktı. Bebeğim rahmin sağ tarafından beslenemiyordu ve diğer bebeklere göre kilosu azdı.
Bu arada diğer gebelere göre rahim ağzı uzunluğu daha önemli bizler için. 12. Haftadan sonra gerekli ölçümler yapılarak serklaj işlemi öneriliyor ama eğer ilk gebelikse değerler iyiyse önerilmiyor. Ben 30. Haftalarin başında 28 i görmüştüm rahim ağzı uzunluğunda. Biraz korksam da yine yatarak geçiriyordum zaten o dönemi o yüzden çok dert etmemeye çalıştım.
36+2 de nst takibi yapılırken minicik bir kasık ağrımı doktora ilettim ve normalde vajinal muayene olmuyorudum çünkü önemli olan bebeğin damarlarindaki akım kaybi olduğu için doktorum hep ona yönelmişti kaçırdığımiz nokta rahim ağzı kisalmasiydi. Yani rahim ağzı uzunluğumun bu dönemde önemli olmadığı vurgulansa da aslında daima önemli.
Asistan doktorun her ne kadar saçma sapan triplerini çekmiş olsam bile vajinal muayenede açıklık görüldü.
Sonrası öyle hızlı gelişti ki doğumhaneye indirildim ve yine 1 cm açıklık var dendi acil sezeryana merhaba dedik. Bu arada normal doğumda öneriliyordu ancak kızım makat gelişli olduğu için spinal anestezi ile kızımı toplam aşağı inmesi ameliyat kendime gelmesi derken 4 saat içerisinde kucağıma aldım.
Gelişim geriliği olan küveze girilecek denilen bebeğim 2200 doğdu ve odama getirildiğinde şaşırdım çünkü daha 10 gün öncesinde 1800 denmişti hatta daha az olabilir diye.
Ama hastanede yattığım dönemde muz, ceviz, badem ve süt karışımını neredeyse her gün yedim. Hamileliğin 7 ay boyunca almadiğim hızlı kilolari alsam da sıkıntı yok. Bebeğim yanımda ve benim gibi olan tüm kadınların sorularina açığım. Üzülmeyin umut daima var. Bu sürecin başında çok ağlamış anne olmamayi kabullenmeye çalışmaktan başka çarem yok sanıyordum meğerse dua yetermiş Allah ol dedikten sonra olmayacak hiçbir şey yok.
Burdan, özelden sorularınıza elimden geldiğince cevap vermeye çalışırım. Hiç çekinmeden istediğinizi sorabilirsiniz. Allah'a emanetsiniz hepiniz.
Yarım rahim konusu çok eskilerde kalmış konular harici, yeni konuların açılsa bile kimsenin devam etmediği yorumlara dönmüştü.
Yarım rahimli olduğunu yeni öğrenen yada yıllardır bilen umutsuzluk içinde olan annelerin imdadına koşuyorum.
Bu süreçte aklımda olan ilk şey eğer hamile kalırsam doğurursam kesinlikle böyle bir konuyu benim açmam gerektiğiydi.
2020 yılında evlendiğimde ilk sene korunmadığım halde hamile kalmayınca doktorun önerisiyle rahim filmi çektirdim ve yarım rahim olduğum, rahmimin sağ tarafınin güdük kaldığı yönündeydi. Unicorn uterus bu durumun adı.
Özel deki ilk doktor bana hamile kalamayacağımı hatta kalsam bile başlarda düşük yaşayacağımı söyleyip bana rahim genişletme ameliyatı önermişti.
İlerleyen zamanlarda profesör olan birine gittiğimde buna gerek olmadığını ama histeroskopi ameliyatı ile rahmin durumuna bakılabilir olduğu söylendi ameliyatı oldum ve sol tüpe giden yolda birkaç polipler vardı onlar alındi.
Bu arada hem yarım rahim, hem yapışıklık hemde hafif t rahim de var dendi bana. Ameliyattan sonra hamile kalabileceğim söylense de ben tüp bebek işlemine geç kalmadan başlamak istedim.
İki olumsuz aşılama, 1. Tüp Bebek kimyasal gebelik oldu. İkinci tüp bebek transferi ile kızımı kucağıma aldım.
Hamileleğimden bahsetmek gerekirse diğer annelere göre daha tedbirli olmamiz gereken bir süreç bizimkisi.
Zaten keseyi gördükten hemen sonra lekelenmelerim başladı ve 1.5 ay sürdü.
Bu dönemde enox iğne kullanıyordum lekelenme olunca onu bıraktım.
Hamileleğin başında ve 7. Haftaya kadar prednol yani kortizonlu ilaç aldım. Bu ilaç vücut bebeği tehlike olarak görmesin diye.
Progestan fitil neredeyse 35. Hafataya kadar kullandım.
12. Haftaya kadar progestan dex 25 vuruldum.
Birçok vitamine daha 12. Haftada başladım.
Lekelenmelerin olduğu dönemde hep istirahat ettim çünkü düşük riskimiz ve erken doğum riskimiz diğer gebelere göre bir tık fazla. Yürüyüşler, ev temizliği hiçbirini yapmadım.
Lekelenmelerim bir anda tak diye kesildi tam herşey yolunda derken 18. Haftalarda bir kanama alanına merhaba dedik yine dinlenmelerle geçti.
Dörtlü taramada düşük risk çıkmıştı, detaylı ultrasonda bebek 3 gün geride dendi ama sıkıntı çıkmadı.
20. Haftalarin başında gerilik 2 haftaya kadar çıksa da korkulucak birşey yok dendi.
Tabi bu süreç içerisinde düzenli olarak rahim ağzı uzunluğu ölçüldü.
30. Haftalarda bebeğin gelişim geriliği 4 haftaya kadar çıkınca perinatoloji bölümüne yönlendirildim ve bebek takibi için hastaneye yatırıldım. Hastanede ilaç tedavisi uygulanmasa bile günlük nst takipleriyle ve bebeğin damarlarındaki akim kaybı her an önemsendi ve bebeğin 37. Haftada alınma kararı çıktı. Bebeğim rahmin sağ tarafından beslenemiyordu ve diğer bebeklere göre kilosu azdı.
Bu arada diğer gebelere göre rahim ağzı uzunluğu daha önemli bizler için. 12. Haftadan sonra gerekli ölçümler yapılarak serklaj işlemi öneriliyor ama eğer ilk gebelikse değerler iyiyse önerilmiyor. Ben 30. Haftalarin başında 28 i görmüştüm rahim ağzı uzunluğunda. Biraz korksam da yine yatarak geçiriyordum zaten o dönemi o yüzden çok dert etmemeye çalıştım.
36+2 de nst takibi yapılırken minicik bir kasık ağrımı doktora ilettim ve normalde vajinal muayene olmuyorudum çünkü önemli olan bebeğin damarlarindaki akım kaybi olduğu için doktorum hep ona yönelmişti kaçırdığımiz nokta rahim ağzı kisalmasiydi. Yani rahim ağzı uzunluğumun bu dönemde önemli olmadığı vurgulansa da aslında daima önemli.
Asistan doktorun her ne kadar saçma sapan triplerini çekmiş olsam bile vajinal muayenede açıklık görüldü.
Sonrası öyle hızlı gelişti ki doğumhaneye indirildim ve yine 1 cm açıklık var dendi acil sezeryana merhaba dedik. Bu arada normal doğumda öneriliyordu ancak kızım makat gelişli olduğu için spinal anestezi ile kızımı toplam aşağı inmesi ameliyat kendime gelmesi derken 4 saat içerisinde kucağıma aldım.
Gelişim geriliği olan küveze girilecek denilen bebeğim 2200 doğdu ve odama getirildiğinde şaşırdım çünkü daha 10 gün öncesinde 1800 denmişti hatta daha az olabilir diye.
Ama hastanede yattığım dönemde muz, ceviz, badem ve süt karışımını neredeyse her gün yedim. Hamileliğin 7 ay boyunca almadiğim hızlı kilolari alsam da sıkıntı yok. Bebeğim yanımda ve benim gibi olan tüm kadınların sorularina açığım. Üzülmeyin umut daima var. Bu sürecin başında çok ağlamış anne olmamayi kabullenmeye çalışmaktan başka çarem yok sanıyordum meğerse dua yetermiş Allah ol dedikten sonra olmayacak hiçbir şey yok.
Burdan, özelden sorularınıza elimden geldiğince cevap vermeye çalışırım. Hiç çekinmeden istediğinizi sorabilirsiniz. Allah'a emanetsiniz hepiniz.