Yaşadığım çocukluk ve bunun yeni başlayan evliliğime etkisi...

Şahsen ben de eşimden daha agresifimdir, ama siz eşinize aşırı haksızlık ediyorsunuz. Durup dururken adama çatmanın başka açıklaması yok.

Geçmişin açısını ondan çıkarmaya çalışıyorsunuz. Uyumlu biri olmasa bağırıp çağırsa bu şekilde ezemeyeceğinizi de biliyorsunuz..
Psikoloğa gidin. Bu sorunu çözmeden çocuk sahibi olmayın..
 
Şahsen ben de eşimden daha agresifimdir, ama siz eşinize aşırı haksızlık ediyorsunuz. Durup dururken adama çatmanın başka açıklaması yok.

Geçmişin açısını ondan çıkarmaya çalışıyorsunuz. Uyumlu biri olmasa bağırıp çağırsa bu şekilde ezemeyeceğinizi de biliyorsunuz..
Psikoloğa gidin. Bu sorunu çözmeden çocuk sahibi olmayın..



Psikologa gidemem.Şuan asabi davranmıyorum kendisine.Yalnız hem çalışıp eve para getirmek hem ev işi yapmak biraz ağırıma gidiyor.
 
Psikologa gidemem.Şuan asabi davranmıyorum kendisine.Yalnız hem çalışıp eve para getirmek hem ev işi yapmak biraz ağırıma gidiyor.

Neden gidemezsiniz?
Ama eşiniz de yardımcıymış. Tek başıma yapmak zor geliyor deseniz anlarım da kendi evinizin işi sonuçta. Bence hep beraber yapabilirsiniz..
Hiç istemiyorum diyorsanız yardımcı alın ayda 1
 
Neden gidemezsiniz?
Ama eşiniz de yardımcıymış. Tek başıma yapmak zor geliyor deseniz anlarım da kendi evinizin işi sonuçta. Bence hep beraber yapabilirsiniz..
Hiç istemiyorum diyorsanız yardımcı alın ayda 1


Aynen yardımcı alıcam ayda bir ben de öyle düşünüyorum.Ya bir de eşim polis de evde çok tek kalıyorum yani biraz üst üste bindi ama şimdi iyiyim alışıyorum gibi.
 
Ben tecrübe duymak istiyorum bu dönemi geçiren insanlar olmuştur mutlaka.Yeni bir hayat sonuçta..herkes mi evlilik meraklısıydı da hemen alıştı yani.Cevaplar evet tatmin etmedi çünkü bana 10 tane farklı soru sor hepsine bu cevapların aynısını verebilirim.Psikologa git,sosyal aktivite yap,hobilerin olsun,vazgeç bu tavırlarından...

Sizinkine benzer hatta daha berbat bir ilişkileri olan anne babaya sahibim.babamı 12 yaşında gördüm ilk defa
o zamana kadar hayalimde öyle bir baba kurmuşum ki gerçeğini gördüğümde yaşadığım hayal kırıklığını tahmin bile edemezsiniz
Mesela ben babamı birgün gelecek ve şefkatle bizi saracak,yanımızdan hiç ayrılmayacak,annemin 3 çocukla bir başına yaşamanın hırsını bizden çıkarırcasına attığı dayaklara babam son verecek sandım

Hiç biri olmadı...
Hatta babam kaldığı 1 aylık izin dönemlerini bize almanyadaki dostunun çocuklarıyla (ki bunlar kadının babam uğruna terkettiği kocasının çocukları) geçirdiği bayramları onların nasıl güzel hayatlar yaşadığı ne kadar tatlı güzel çocuklar olduğunu anlatarak geçirdi hep

Ablam hep sakin etliye sütlüye karışmayan halini devam ettirirken abim babamın su gibi akıttığı paranın sarhoşluğuyla babama hiç birşey diyemediler

Anamın yaşadığı ızdırabı anlatamam bile ama ne zaman sesini çıkarsa babam kapı orda defol git derdi gidecek yeri olmayan annem susmayı tercih etti

Ben...

Hiç bir zaman susamadım her sene 1 ay izne gelirdi ve anama yaptıklarına ve utanmadan anlattığı oradaki hayatına tepki verir hatta defol git o.......u’nun yanına deyip kovardım

O zamanlar çocukluğuma verir ses etmezdi ama sonraları 2 düşman gibi olduk

33 yaşında evlendim ne oldu biliyormusunuz ben babamın yaşattığı ne varsa eşimde yapıyormuşcasına tüm hırsımı farkında olmadan eşimden çıkardım

O yaşa kadar flört olayım yada akrabalık ilişkilerimizde yoktu kimseyle ve bu yüzden gördüğüm tek kadın-erkek örneği annemle babamdı

Ben onların ne kadar etkisinde kaldıysam artık adam hiç birşey yapmasada ben kafamda kurup kurup eşime sarıyordum yada o yaşa kadar hep kendi ayaklarımın üzerinde durup kendi kararlarımı vermeye alışkın biri olarak eşimin şunu da şöyle yapalım demelerine karşılık hep kendi fikirlerimi dayatıyordum


O zamanlar hiç önemsemedim ama bana defalarca bir evde 2 erkek olmaz derdi

Tanıştığımız ilk zamanlar ve nişanlılık döneminde melek gibi dediğim herkesinde saygıyla bahsettiği eşim evliliğimizin ilk yıllarında bana karşı psikopata döndü (konularıma bakabilirsiniz)

Sonrasında çok büyük acılarla ve maddi kayıplarla geçen 2 yılın ardından ben ve eşim çocuklar biraz daha büyüyene kadar boşanmayalım derken birbirimizi yeniden tanıyıp
öyle hareket etmeye başladık,şimdi nasılsınız derseniz mutluyum :)

Geçmişe baktığım zaman yaşadıklarımızın ve burda da onu suçlayarak bahsettiğim şeylerin müsebbibi maalesef daha çok benmişim meğer

Evlilik çok başka birşey yıllar süren flört dönemi bile olsa birgün aynı evde yaşamak çok radikal bir karar

Her konu da herşeyinize ortak birini alıyorsunuz artık hayatınıza muhakkak farklılıklar olacaktır bu normal, anormal olan farklı düşündüğünüzü karşımızdakine ifade etme biçimi ve çoğu zaman gözardı etsek de “zamanı”


Herkese verilen tek bir hayat imkanı var eşinizde dahil...
öyle zıtlaştığınız mevzular da önce bir düşünün gerçekten tartışmaya değermi yoksa tolere edilebilir şeylermi diye

Hatta laf aramızda ben eşimle ilgili tolere edilebilir şeyler listesi yapmıştım :) tabi acıyı dibine kadar yaşadıktan sonra ve gördümki zamanında tolere edemediğim herşey çığ gibi büyüyüp geri döndü hemde sadece beni değil eşimi ve çocuklarımı da ezdi geçti

Vel hasıl bir evde 2 erkek olmaz kamyoncu Mahmut gömleğini çıkarıp içinizdeki hanımefendiyi salın meydana :)
 
Hanımefendi, sizi tanımam bilmem ama sizin kendi ifadeniz ile, aileniz sizi bebek gibi büyütmüş, kendi mutsuzluklarını sizi hayatlarının merkezine koyarak kapatmaya çalışmışlar. Sizi şımartarak birşeyleri telafi etmeye çalışmışlar. Ancak, burada sizin sorunuz üzerine, tüm iyi niyeti ile günlük konuşma lisanına uygun , "forum dili" ile, size iki kelam etmeye çalışan insanlara bile bu kadar agresif tavır sergiliyorsanız, Allah eşinize sabır versin. Günlük 10 tane yazı yazmanız başarı göstergesi değil. Sizi okuyan herkesin sizi anlaması da başarı göstergesi değil. Yazınızı okuyan herkesin, ilk okumada aynı şeyi anlaması başarılı bir yazım diliniz olduğunu gösterir. Ki merak etmeyiniz, burada ki herkes aynı şeyi anladı. İsterseniz bir basımevinde editör olun, insankar ile iletişiminiz iyi değilse, bu nedenle mutsuzsanız, bir şekilde etrafınızdaki insanlar yavaştan çekiliyorsa, bir kıymeti olmayacak mükemmel yazılar yazmanızın.
Hiç kimsenin hayatının merkezinde değilsiniz, dünya sizin etrafınızda dönmüyor. Ayrıca,biz sizi anlamak için çaba göstermek zorunda değiliz, siz kendinizi doğru ifade etmek durumundasınız. Kimse sizinle fırça yemek için iletişim kurmuyor, öncelikle lütfen sivri dilli ifadeleri bırakınız.

Bakın, yukarıda sizinle aynı ifade tarzını kullandığımda, hiç iyi hissetmediniz kendinizi , değil mi ?

Kendinizde eksik olduğunu düşündüğünüz şeyi bence eksik tespit etmişsiniz. Sadece eşinizle değil, tüm dünya ile iletişim dilinizi geliştirmeniz gerekiyor. Evde huzursuzluk vardı da, ben ondan böyleyim demek, bence kolaycılık. Bu biraz karakter meselesi tamam ama yetişkin insanlar için bence tercih meselesi. Törpülemeniz gereken sivriliklerinizi kabullenirseniz, istediğiniz karaktere evrilmeniz kolaylaşır. İşte psikolog sivriliklerimizi daha hızlı, canımız acımadan, birileri kafamıza kakmadan önce görmemize yardımcı oluyor. İnsanlara kızmışsınız ama en sağlıklı tavsiyeyi vermişler size; siz ise size sosyapat teşhisi koymuşlar gibi reaksiyon vermişsiniz. Bence de psikoloğa gidip öfke kontrolü konusunda destek almalısınız. Sadece evliliğiniz için değil, tüm hayatınızın daha sakin, huzurlu devam etmesi için kendinize bu iyiliği yapın. Psikoloğa gitmek ayıp birşey değil, eksiklik değil. Aksine , eksikliğinin/defolarının farkına varıp, bunları kabul edip, düzeltmeye çalışmak entellektüel bir beynin, olgun bir karakterin getirisidir.
Negatif davranışlar bulaşıcıdır ve pozitif tavırlardan daha kolay kopyalanırlar. Eşinizde sürekli iğneli laflarınıza maruz kalarak iğnelemeyi öğrenecek, surat asmalarınıza maruz kalarak surat asmayı öğrenecek. Bir arkadaşın önerdiği 10sn. kuralını uygulamaya çalışın.
Lütfen kendinizede eşinizede şans tanıyın. Yoksa, hep bir şekilde yalnız kalacaksınız .
 
Sizinkine benzer hatta daha berbat bir ilişkileri olan anne babaya sahibim.babamı 12 yaşında gördüm ilk defa
o zamana kadar hayalimde öyle bir baba kurmuşum ki gerçeğini gördüğümde yaşadığım hayal kırıklığını tahmin bile edemezsiniz
Mesela ben babamı birgün gelecek ve şefkatle bizi saracak,yanımızdan hiç ayrılmayacak,annemin 3 çocukla bir başına yaşamanın hırsını bizden çıkarırcasına attığı dayaklara babam son verecek sandım

Hiç biri olmadı...
Hatta babam kaldığı 1 aylık izin dönemlerini bize almanyadaki dostunun çocuklarıyla (ki bunlar kadının babam uğruna terkettiği kocasının çocukları) geçirdiği bayramları onların nasıl güzel hayatlar yaşadığı ne kadar tatlı güzel çocuklar olduğunu anlatarak geçirdi hep

Ablam hep sakin etliye sütlüye karışmayan halini devam ettirirken abim babamın su gibi akıttığı paranın sarhoşluğuyla babama hiç birşey diyemediler

Anamın yaşadığı ızdırabı anlatamam bile ama ne zaman sesini çıkarsa babam kapı orda defol git derdi gidecek yeri olmayan annem susmayı tercih etti

Ben...

Hiç bir zaman susamadım her sene 1 ay izne gelirdi ve anama yaptıklarına ve utanmadan anlattığı oradaki hayatına tepki verir hatta defol git o.......u’nun yanına deyip kovardım

O zamanlar çocukluğuma verir ses etmezdi ama sonraları 2 düşman gibi olduk

33 yaşında evlendim ne oldu biliyormusunuz ben babamın yaşattığı ne varsa eşimde yapıyormuşcasına tüm hırsımı farkında olmadan eşimden çıkardım

O yaşa kadar flört olayım yada akrabalık ilişkilerimizde yoktu kimseyle ve bu yüzden gördüğüm tek kadın-erkek örneği annemle babamdı

Ben onların ne kadar etkisinde kaldıysam artık adam hiç birşey yapmasada ben kafamda kurup kurup eşime sarıyordum yada o yaşa kadar hep kendi ayaklarımın üzerinde durup kendi kararlarımı vermeye alışkın biri olarak eşimin şunu da şöyle yapalım demelerine karşılık hep kendi fikirlerimi dayatıyordum


O zamanlar hiç önemsemedim ama bana defalarca bir evde 2 erkek olmaz derdi

Tanıştığımız ilk zamanlar ve nişanlılık döneminde melek gibi dediğim herkesinde saygıyla bahsettiği eşim evliliğimizin ilk yıllarında bana karşı psikopata döndü (konularıma bakabilirsiniz)

Sonrasında çok büyük acılarla ve maddi kayıplarla geçen 2 yılın ardından ben ve eşim çocuklar biraz daha büyüyene kadar boşanmayalım derken birbirimizi yeniden tanıyıp
öyle hareket etmeye başladık,şimdi nasılsınız derseniz mutluyum :)

Geçmişe baktığım zaman yaşadıklarımızın ve burda da onu suçlayarak bahsettiğim şeylerin müsebbibi maalesef daha çok benmişim meğer

Evlilik çok başka birşey yıllar süren flört dönemi bile olsa birgün aynı evde yaşamak çok radikal bir karar

Her konu da herşeyinize ortak birini alıyorsunuz artık hayatınıza muhakkak farklılıklar olacaktır bu normal, anormal olan farklı düşündüğünüzü karşımızdakine ifade etme biçimi ve çoğu zaman gözardı etsek de “zamanı”


Herkese verilen tek bir hayat imkanı var eşinizde dahil...
öyle zıtlaştığınız mevzular da önce bir düşünün gerçekten tartışmaya değermi yoksa tolere edilebilir şeylermi diye

Hatta laf aramızda ben eşimle ilgili tolere edilebilir şeyler listesi yapmıştım :) tabi acıyı dibine kadar yaşadıktan sonra ve gördümki zamanında tolere edemediğim herşey çığ gibi büyüyüp geri döndü hemde sadece beni değil eşimi ve çocuklarımı da ezdi geçti

Vel hasıl bir evde 2 erkek olmaz kamyoncu Mahmut gömleğini çıkarıp içinizdeki hanımefendiyi salın meydana :)


he yok ben erkek gibi terslenmiyorum kocama erkekliğini hissettiriyorum kadınlığımı da ona hissettiriyorum.Sadece biraz surat asıyorum işte memnuniyetsizlik var.Ama aştım açıkcası yavaş yavaş alışıyorum :)
Sizin için çok sevindim mutluluğunuz daim olsun Allah nazarlardan korusun
 
Hanımefendi, sizi tanımam bilmem ama sizin kendi ifadeniz ile, aileniz sizi bebek gibi büyütmüş, kendi mutsuzluklarını sizi hayatlarının merkezine koyarak kapatmaya çalışmışlar. Sizi şımartarak birşeyleri telafi etmeye çalışmışlar. Ancak, burada sizin sorunuz üzerine, tüm iyi niyeti ile günlük konuşma lisanına uygun , "forum dili" ile, size iki kelam etmeye çalışan insanlara bile bu kadar agresif tavır sergiliyorsanız, Allah eşinize sabır versin. Günlük 10 tane yazı yazmanız başarı göstergesi değil. Sizi okuyan herkesin sizi anlaması da başarı göstergesi değil. Yazınızı okuyan herkesin, ilk okumada aynı şeyi anlaması başarılı bir yazım diliniz olduğunu gösterir. Ki merak etmeyiniz, burada ki herkes aynı şeyi anladı. İsterseniz bir basımevinde editör olun, insankar ile iletişiminiz iyi değilse, bu nedenle mutsuzsanız, bir şekilde etrafınızdaki insanlar yavaştan çekiliyorsa, bir kıymeti olmayacak mükemmel yazılar yazmanızın.
Hiç kimsenin hayatının merkezinde değilsiniz, dünya sizin etrafınızda dönmüyor. Ayrıca,biz sizi anlamak için çaba göstermek zorunda değiliz, siz kendinizi doğru ifade etmek durumundasınız. Kimse sizinle fırça yemek için iletişim kurmuyor, öncelikle lütfen sivri dilli ifadeleri bırakınız.

Bakın, yukarıda sizinle aynı ifade tarzını kullandığımda, hiç iyi hissetmediniz kendinizi , değil mi ?

Kendinizde eksik olduğunu düşündüğünüz şeyi bence eksik tespit etmişsiniz. Sadece eşinizle değil, tüm dünya ile iletişim dilinizi geliştirmeniz gerekiyor. Evde huzursuzluk vardı da, ben ondan böyleyim demek, bence kolaycılık. Bu biraz karakter meselesi tamam ama yetişkin insanlar için bence tercih meselesi. Törpülemeniz gereken sivriliklerinizi kabullenirseniz, istediğiniz karaktere evrilmeniz kolaylaşır. İşte psikolog sivriliklerimizi daha hızlı, canımız acımadan, birileri kafamıza kakmadan önce görmemize yardımcı oluyor. İnsanlara kızmışsınız ama en sağlıklı tavsiyeyi vermişler size; siz ise size sosyapat teşhisi koymuşlar gibi reaksiyon vermişsiniz. Bence de psikoloğa gidip öfke kontrolü konusunda destek almalısınız. Sadece evliliğiniz için değil, tüm hayatınızın daha sakin, huzurlu devam etmesi için kendinize bu iyiliği yapın. Psikoloğa gitmek ayıp birşey değil, eksiklik değil. Aksine , eksikliğinin/defolarının farkına varıp, bunları kabul edip, düzeltmeye çalışmak entellektüel bir beynin, olgun bir karakterin getirisidir.
Negatif davranışlar bulaşıcıdır ve pozitif tavırlardan daha kolay kopyalanırlar. Eşinizde sürekli iğneli laflarınıza maruz kalarak iğnelemeyi öğrenecek, surat asmalarınıza maruz kalarak surat asmayı öğrenecek. Bir arkadaşın önerdiği 10sn. kuralını uygulamaya çalışın.
Lütfen kendinizede eşinizede şans tanıyın. Yoksa, hep bir şekilde yalnız kalacaksınız .



Siz herkesin beni anlamış olmasına ve yazımın düzgün olmasına rağmen yazınızı düzeltirseniz sevinirim gibi uyarıda bulundunuz bu da bana çok saçma geldi ben de ne alaka diyerek size gerekli cevabı verdim.Ki bunu bana yazdığınız yazıya baktım istemsizce...ve sadece gülümsedim.Burada mesela kadınlar derdini anlatıyor -de ekini ayrı yazmıyor ya da herkes yazması gerekirken 'herkez'yazıyor.Burada sizin gibiler de gelip o öyle yazılmaz şöyle yazılır diyor.Hayır kadın bilmiyor olabilir belki kelimeleri doğru yazamıyor ama onun amacı imla puanı almak değil derdini anlatmak.O yüzden böyle akıl verenler bana biraz klavye üzerinden büyüklük taslamak gibi geliyor ve hoşuma gitmiyor.Etrafımda insan kalmadığını herhalde hayal dünyanızın yaratıcılığıyla bana söylediniz çünkü etrafımdaki herkesle ilişkim iyi şükür.Ve ben burada bazı kişilere sinir yapmış olabilirim ama sonrasında o gün için asabımın bozuk olduğunu sinirli olduğumu söyledim kimseyle de tartışma yaşamadım.Sizi buraya herkesin avukatı olarak atadılarsa bilemem.

Tüm dünya ile iletişimimi k.çı kırık bir siteden anlayamazsın.Evde huzursuzluk vardı da o yüzden böyleyim diye işin içinden sıyrılsaydım burada paylaşım yapmaz gerile gerile otururdum.Benim bürünmek istediğim başka bir karakter yok ki sadece surat asıyorum yoruluyorum bunu eşime yansıtıyorum dedim onu da düzelttim yavaş yavaş alışıyorum çünkü bakış açımı evim var eşim var kendi eşyalarım var ne güzell olarak değiştirdim.Bu arada evrilmek insanlara özgü bir kelime değil bana kullanmazsanız sevinirim.Madem o kadar süslü yazacaksınız psikoloğ daki yumuşak g yi normal g yaparsanız daha iyi anlarız sizi süsü de bozulmaz:) Defo kelimesi de giysiler,eşyalar üzerinde kullanıldığı için benim üzerimde kullanmazsanız sevinirim.Entelektüel gibi bir kelimeyi evliliğimde defalarca kullanman bana ilginç gelse de entelektüel kelimesinde kullandığınız fazladan 'L' harflerinden birini atarsanız daha doğru olup sizi daha iyi anlayabilceğimizi düşünüyorum.Yalnız kalmam merak etmeyin konu sandığınız kadar büyük değil bir buçuk aylık evliyim yeni yeni alışıyorum eşim de iş yapmadığın için böyle sinir yaptın bak yavaş yavaş alışıyorsun ben de sana yardımcı oluyorum dedi ve mutlu mesut devam ediyoruz.
Teşekkürler.
 
Amin cümlemizi inşaAllah
Bende sizin adınıza çok sevindim
Zaten sorunun farkındaydınız önemli olan da buydu


Aynen öyle çok şükür.Herkes aynı şanslarda büyümüyor.En azından biz çocuklarımıza bu fırsatı vermeliyiz :)
 
Siz herkesin beni anlamış olmasına ve yazımın düzgün olmasına rağmen yazınızı düzeltirseniz sevinirim gibi uyarıda bulundunuz bu da bana çok saçma geldi ben de ne alaka diyerek size gerekli cevabı verdim.Ki bunu bana yazdığınız yazıya baktım istemsizce...ve sadece gülümsedim.Burada mesela kadınlar derdini anlatıyor -de ekini ayrı yazmıyor ya da herkes yazması gerekirken 'herkez'yazıyor.Burada sizin gibiler de gelip o öyle yazılmaz şöyle yazılır diyor.Hayır kadın bilmiyor olabilir belki kelimeleri doğru yazamıyor ama onun amacı imla puanı almak değil derdini anlatmak.O yüzden böyle akıl verenler bana biraz klavye üzerinden büyüklük taslamak gibi geliyor ve hoşuma gitmiyor.Etrafımda insan kalmadığını herhalde hayal dünyanızın yaratıcılığıyla bana söylediniz çünkü etrafımdaki herkesle ilişkim iyi şükür.Ve ben burada bazı kişilere sinir yapmış olabilirim ama sonrasında o gün için asabımın bozuk olduğunu sinirli olduğumu söyledim kimseyle de tartışma yaşamadım.Sizi buraya herkesin avukatı olarak atadılarsa bilemem.

Tüm dünya ile iletişimimi k.çı kırık bir siteden anlayamazsın.Evde huzursuzluk vardı da o yüzden böyleyim diye işin içinden sıyrılsaydım burada paylaşım yapmaz gerile gerile otururdum.Benim bürünmek istediğim başka bir karakter yok ki sadece surat asıyorum yoruluyorum bunu eşime yansıtıyorum dedim onu da düzelttim yavaş yavaş alışıyorum çünkü bakış açımı evim var eşim var kendi eşyalarım var ne güzell olarak değiştirdim.Bu arada evrilmek insanlara özgü bir kelime değil bana kullanmazsanız sevinirim.Madem o kadar süslü yazacaksınız psikoloğ daki yumuşak g yi normal g yaparsanız daha iyi anlarız sizi süsü de bozulmaz:) Defo kelimesi de giysiler,eşyalar üzerinde kullanıldığı için benim üzerimde kullanmazsanız sevinirim.Entelektüel gibi bir kelimeyi evliliğimde defalarca kullanman bana ilginç gelse de entelektüel kelimesinde kullandığınız fazladan 'L' harflerinden birini atarsanız daha doğru olup sizi daha iyi anlayabilceğimizi düşünüyorum.Yalnız kalmam merak etmeyin konu sandığınız kadar büyük değil bir buçuk aylık evliyim yeni yeni alışıyorum eşim de iş yapmadığın için böyle sinir yaptın bak yavaş yavaş alışıyorsun ben de sana yardımcı oluyorum dedi ve mutlu mesut devam ediyoruz.
Teşekkürler.

Neymiş, telefondan tabletten yazarken bazı şeyler hatalı yazılabiliyormuş. :KK12:bkz yukarıdan koyu renk ile işaretlediğim kısım.
Ayrıca, ".....psikoloğa..." ifadesi doğrudur. Bkz
Ünsüz yumuşaması, Türkçedeki bir ses olayıdır. Süreksiz sert ünsüzlerle biten sözcüklerin, ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında, sözcüklerin sonundaki ç, k, p, t ünsüzlerinin yumuşayarak - sırasıyla- c, g/ğ, b ve d'ye dönüşmesidir.
Ünsüz yumuşaması - Vikipedi

Neyse, size mutluluklar dilerim. :KK47:
Selametle
 
Neymiş, telefondan tabletten yazarken bazı şeyler hatalı yazılabiliyormuş. :KK12:bkz yukarıdan koyu renk ile işaretlediğim kısım.
Ayrıca, ".....psikoloğa..." ifadesi doğrudur. Bkz
Ünsüz yumuşaması, Türkçedeki bir ses olayıdır. Süreksiz sert ünsüzlerle biten sözcüklerin, ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında, sözcüklerin sonundaki ç, k, p, t ünsüzlerinin yumuşayarak - sırasıyla- c, g/ğ, b ve d'ye dönüşmesidir.
Ünsüz yumuşaması - Vikipedi

Neyse, size mutluluklar dilerim. :KK47:
Selametle

Aynen ben normalde 'psikoloğ' şeklinde yazdınız diye anımsamıştım o kadar uzun yazmışsınız ki aklımda kalanlarla o kadarını yazabilmişim.Benim sizin yazınızla ilgili söylediklerimden sonra o kocaman yazımdan E harfinin atlanmış olduğunu itinayla arayıp
bulup söylemeniz ve googledan bana dil bilgisi hakkında kopyala yapıştır yapmanız gülünç olmuş.
Fiyasko...size de mutluluklar.
 
Merhaba kızlar ben sitedeki yorumları soruları hep okurdum ama nedense üye olmak aklıma gelmemişti ve üye olmaya karar verdim.Konuma gelirsek zor bir çocukluk geçirdim.Birbirlerine tahammül edemeyen sürekli didişen benim kavga gürültü içinde büyümeme neden olan ikili (annem ve babamla( geçti çocukluğum.Geceleri hep dua ederdim Allahım en azından benim ailem huzurlu olsun ilerde diye...Bilmiyorum o yaşlarda nasıl gelirdi aklıma evlilik ile ilgili bir duada bulunmak..Üniversiteye geçerken annemle babam ayrıldı.Annemi de babamı da çok seviyorum.Annem ve babam zor insanlardır sinirli,tahammülsüz,sakin anlatmayı başaramayan ama hep üzerime titreyen seven ebeveynlerdi.Babam sorumsuzdur ama annem melektir her şeyime koştu her ihtiyacımı karşıladı okuttu bir yerlere gelmemi sağladı.Dört buçuk senedir sevgili olduğum adamla evlendim.Dünya tatlısıdır.Yalnız ben annemin babamın tepkilerini görüyorum kendimde.Ağzını şapırdatma,şunu niye böyle yaptın,bunu niye böyle yaptın..gibi konuşmalarımla çok huysuzum.Gül diyorum kendime yok hemen unutuyorum yine huysuz oluyorum.Geçen gözleri doldu dedi ki sana yardımcı oluyorum balkonu yıkıyorum yemeğe yardım ediyorum bulaşığa ediyorum ama işteki yorgunluğunu eve yansıtma biraz iş yapsan öfleyip püflüyorsun...haklısın hayatım dedim ama yine aynıyım.Biliyordum böyle olacağını zamanla o da sinirli konuşur çünkü ben nasıl davranırsam o da yapar aynı annem babam gibi oluruz herhalde.Biliyorum beceremeyeceğimi evlenmeyelim hazır değilim dedim ama hep bir baskı hep bir ısrar...nereye kadar hayır diyebilirdim?Zaten herkes konuşup duruyor yardım ediyor değil mi?hmmmmm zamanla bırakıyorlar.İlgileniyor değil mi?hmmmmmm sonradan ilgilenmiyorlar...zaten huzursuzum değişecek diyip daha da soğutuyorlar.Ne yapayım ben yardım edin.Aklıma kötü şeyler geliyor.Burada okuyorum aldatma konularını hmm o da aldatırsa falan diyorum.Daha şimdiden zindan ettim evliliği kendime.
her evlilik ayrıdır.. kimseyi kendinize referans almayın.. o yaşadı diye siz de yaşayacaksınız diye birşey yok.. sizinki dertsiz başınıza dert edinmek olmuş.. o zaman şöyle düşünün.. belli şeyler kader... eğer karşınıza çıkarsa (ki Allah korusun çıkmasın) o zaman düşünürsünüz. somut birşey yokken böyle üzülmek çok boş
 
her evlilik ayrıdır.. kimseyi kendinize referans almayın.. o yaşadı diye siz de yaşayacaksınız diye birşey yok.. sizinki dertsiz başınıza dert edinmek olmuş.. o zaman şöyle düşünün.. belli şeyler kader... eğer karşınıza çıkarsa (ki Allah korusun çıkmasın) o zaman düşünürsünüz. somut birşey yokken böyle üzülmek çok boş

Haklısınız zaten o öyle bir dönemdi geçti
 
Yaşadığın şeyler normal değil ve bunları biliyorsun.
Üzerinde bıraktığı etkiyi de biliyorsun...
Bu süper!
Sana sihirli bir değnek değmeyeceğinin de farkındasındır...
Peki neden bir psikologla konuşup bu durumu atlatmıyorsun?
Kendi kendine geçmesini bekleme.
Çünkü geçmeyecek.
Yardım almak seni o kadar değiştirecek ki...
 
Back
X