Ayşenur mutasıp bir ailenin kızı. Aile cok dindar oldugu icin kız çocukların okumasına karşı. Dolayısıyla Ayşenur ilkokuldan sonra okumamış. 15 yasında evlenmiş ve kendi ailseinden daha bağnaz bir ailenin içine düşmüş. Senelerce kaynana ve koca dayağı ve iki çocuk derken, kayınbiraderi evleniyor ve yeni gelin onun yerini alıyor.
Dolayısıyla Ayşenur'un kendi evi oluyor. Ama dertler bitmiyor kocası borsa işine giriyor. Ayşenur bu arada hamile ve onların inançlarına göre çocuk aldırmak günah olduğu için çocuk doğuyor. Hem ne olacak ki canım, her çocuk kısmetiyle doğar değil mi ? Çocuklar üç oluyor.
Kocası borsada iyi kazanmaya başlayınca, para hırsı ağır basıyor ve evlerini satıp borsaya yatırıyor. Tabi bu arada Ayşenur'un para edecek neyi varsa onlar da borsaya gidiyor. Yani anlayacağınız adam herşeyini borsaya yaıtrıyor. Bir müddet sonra borsa dibe vuruyor. Her şey bitiyor. Ev, birikimler, herşey, borsayla beraber dibe vuruyor. Ayşenur üzüntüden yüz felci geciriyor.
Ama hayat devam ediyordu. Üç çocuk aç. Ev yok. Koca efendinin morali bozuk. Yerinden kıpırdıyamıyor ve tabi ki düşünmek, Ayşenur'a düşüyordu.
Ne yapabilirim diye düşünürken, kapı kapı dolaşıp birşeyler satmaya başladı. İyi kötü evlerine bir para girdi. En azından çocuklar aç kalmıyordu.
Kocanın morali bir türlü düzelmedi ama Ayşenur'un kazancı az gelmeye basladı. Bu arada kocası otoparkta bir iş buldu. Hepsi çok sevindi. Kadıncağız da, bir anaokulunda temizlik işi
bulmuştu. İçin için seviniyordu gariban. Belki bu sefer talih güler diye ama üç ay çalıştıktan sonra, kocası kavga edip işten ayrıldı. Tam çocukların okula gidecekleri zaman. Para lazım. Yiyecek lazım. Ayşenur'un kazancı az olduğu için bunlara yetişemiyor. Kocasına çocuklar ac git calış deyince. İş yok, evde ne varsa onunla idare etsinler diye cevap almak en acısı Ayşenur için.
Ne yapacağını şaşırmış durumda. Boşansa, ailesi kesinlikle kabul etmez. Boşanmasa, böyle bir adamla nereye kadar gidebilir. Sonları ne olacak. Çocuklar ne kadar daha dayanacak bilmiyor. Düsünemiyor. Sizce ne yapmalı ?
Şimdi siz söyleyin.. Bu noktadaki Ayşenur Ne yapsın ?
madem ki adam çalışıp eve para getirmiyor, ayşegül kazanıyor parayı ve evin her ihtiyacını o karşılıyor o zaman neden başka bir şehre gitmiyor çocuklarını da alıp. kendi ayakları üzerinde durabilecek güç ve cesaret var demekki. hem ailesi kabul etmezse etmesin kendi kendine bakabildikten sonra...
yani sonuçta kendi kazanıp kendi geçinmiş olacak her şekilde. kocası ona ancak yük ve sinirden başka bişey sağlamaz. ayak altındaki kösteğe de gerek yok sanırım
AYŞEGÜL gerçekte yaşıyorsa ve böyle bi durum varsa benim yanıma gel olur mu ben sana her türlü desteği sağlarım....
kocan gelirse ben onuda döverim... klava:
Bence ayşegül zaten çalışıyor 1 odalıda olsa başka yere taşınıp çalışıp çocuklarına bakması gerekiyor.Kuru ekmek yer belki ama huzurlu olur enazından.Ömür boyu çekilmez böyle kocalar.
Ayşenur mutasıp bir ailenin kızı. Aile cok dindar oldugu icin kız çocukların okumasına karşı. Dolayısıyla Ayşenur ilkokuldan sonra okumamış. 15 yasında evlenmiş ve kendi ailseinden daha bağnaz bir ailenin içine düşmüş. Senelerce kaynana ve koca dayağı ve iki çocuk derken, kayınbiraderi evleniyor ve yeni gelin onun yerini alıyor.
Dolayısıyla Ayşenur'un kendi evi oluyor. Ama dertler bitmiyor kocası borsa işine giriyor. Ayşenur bu arada hamile ve onların inançlarına göre çocuk aldırmak günah olduğu için çocuk doğuyor. Hem ne olacak ki canım, her çocuk kısmetiyle doğar değil mi ? Çocuklar üç oluyor.
Kocası borsada iyi kazanmaya başlayınca, para hırsı ağır basıyor ve evlerini satıp borsaya yatırıyor. Tabi bu arada Ayşenur'un para edecek neyi varsa onlar da borsaya gidiyor. Yani anlayacağınız adam herşeyini borsaya yaıtrıyor. Bir müddet sonra borsa dibe vuruyor. Her şey bitiyor. Ev, birikimler, herşey, borsayla beraber dibe vuruyor. Ayşenur üzüntüden yüz felci geciriyor.
Ama hayat devam ediyordu. Üç çocuk aç. Ev yok. Koca efendinin morali bozuk. Yerinden kıpırdıyamıyor ve tabi ki düşünmek, Ayşenur'a düşüyordu.
Ne yapabilirim diye düşünürken, kapı kapı dolaşıp birşeyler satmaya başladı. İyi kötü evlerine bir para girdi. En azından çocuklar aç kalmıyordu.
Kocanın morali bir türlü düzelmedi ama Ayşenur'un kazancı az gelmeye basladı. Bu arada kocası otoparkta bir iş buldu. Hepsi çok sevindi. Kadıncağız da, bir anaokulunda temizlik işi
bulmuştu. İçin için seviniyordu gariban. Belki bu sefer talih güler diye ama üç ay çalıştıktan sonra, kocası kavga edip işten ayrıldı. Tam çocukların okula gidecekleri zaman. Para lazım. Yiyecek lazım. Ayşenur'un kazancı az olduğu için bunlara yetişemiyor. Kocasına çocuklar ac git calış deyince. İş yok, evde ne varsa onunla idare etsinler diye cevap almak en acısı Ayşenur için.
Ne yapacağını şaşırmış durumda. Boşansa, ailesi kesinlikle kabul etmez. Boşanmasa, böyle bir adamla nereye kadar gidebilir. Sonları ne olacak. Çocuklar ne kadar daha dayanacak bilmiyor. Düsünemiyor. Sizce ne yapmalı ?
Şimdi siz söyleyin.. Bu noktadaki Ayşenur Ne yapsın ?
Dışardan yorum yapmak gerçekten kolay.İçinde olmayan kimse bu durumu anlıyamaz diye düşünüyorum.Annemde bizi büyütmek için nelere katlanmış şimdi konuşuyoruzda ben katlanabilirmiydim diyorum kendi kendime.Ama annemin sölediği bir söz vardır her zaman herşey çocuklarım için.Tabiyki çocuklarına Ayşegül bakabilir.Ama çocuklar ne olursa olsun isterse dünyanın en kötü babası olsun yinede babalarını yanlarında isterler diye düşünüyorum.Eğer gerçekse allah yardımcısı olsun.
çocuklarına daha iyi babalık yapabilecek,psikolojik sağlığı yerinde yeni biriyle evlenerek şansını denemesi bence bi çözüm değilse zaten bu adamdan ne koca ne baba oluyo bellik,e kaybedecek neyi var o zaman??? hayat şans kapılarıyla dolu eğer aralamak istersen....