Yazmaya utanmak

Ben de çok sevmem öyle yazmayı, etmeyi fazla arayıp sormayı ama bir şartla.karşımdaki kişiye sevgim ve beğenim gayet yerindeyse kendiliğinden yönleniyorsun zaten o kişiye.hayatında ufak da olsa bir değişim olsa hemen o kişiyle paylaşmak istiyorsun.sesini duysam yeter demeye başlıyorsun gerçekten.swsini duymak için aradım.bence de yeterince etkilenip, sevginizin üst düzey olmadığı ilişkilerde yapamıyorsunuz gibi geldi bana.ben de öyleyim çünkü.ehh işte olan, boşta kalmayayım diye takılınann ilişkilerde ayn

Eee sevmiyormuşsun demek ki.
Hayır sevdim ama sevdiğimi belli ettiremem. Kaldı ki gün içerisinde gördüğüm birini arama gereği duymuyorum.
 
kaçıngan bağlanma olabilir mi?
bende olduğunu düşünüyorum ve deliler gibi hoşlandığım erkek bana yürümeyip koşunca ben de tam ters yöne kaçma isteği oluyor. her şey aşırı yavaş ilerlesin istiyorum, yoksa sanki sınır aşılıyor gibi geliyor.
Evett aynı böyle hissediyorum. İçimde bir kaygı da oluyor ama bu kaçmayı engelleyemiyorum. Neden böyle peki biliyor musunuz?
 
Selamlar
Beni çok rahatsız eden bir özelliğim var ama bir türlü aşamıyorum. Geçmişte bir ilişkim vardı neredeyse her gün buluşur ve mesajlaşırdık. Buna rağmen gece telefonla aradığımda "sen zaten beni hiç aramıyorsun ki" demişti. İlgiyi ve yakınlığı çok seven biriydi ve arkadaşlarıyla da sürekli görüşürdü. İlk sevgilim ise ayrıldıktan sonra "ben senin beni sevdiğine hiç inanmadım" demişti. Halbuki çok seviyordum. Şimdi biriyle flört halindeydim ama o da aynı şeyi söyledi "hiç yazmıyorsun" bu arada sonuncu kişi haklı ama benim de yazmamak için haklı sebeplerim vardı. Yani birinin hayatında yer edinmeye çekinir gibi bir halim var. Hesapsız kitapsız sırf canım istedi diye yazıp arayamıyorum eğer çok seviyorsam. Çok sevmiyorsam sorun yok kafama esince yazar ararım. Kafama kodlanmış bir "ulaşılabilir olursam sevilmem" tarzı arabesk düşüncem mi var bilmiyorum. Buluştuğumuzda gayet iyiyim eğlenceli davranırım ama iş fazla yakınlaşmaya gelince yine soğuklaşıyorum sanki karşı tarafı istemiyormuşum gibi. Bir de iki kişiden de aynı cümleyi duydum "çilekli halleder ya delikanlı o" bunu imalı söylediler. Galiba karşıya ona ihtiyaç duyduğumu da hissettiremiyorum. Ben bunu nasıl aşabilirim? Çünkü ihtiyaç duyuyorum ama çekiniyorum yük olmaktan, isteksiz bir tepki almaktan.
Belki de doğru kişi değildiler ve aramak yazmak içinizden gelmedi
 
Demek ki sizi yeterince heyecanlandırmıyorlar. Doğru kişiyi bulunca karşı tarafa yeter dedirtirsiniz merak etmeyin ;)
 
Düzgün ilişki ufak tefek sorunlar olsada yağ gibi akıp gidiyor zaten.İcinizden gelmemişki yazmamissiniz.Bende sevmiyorum çok üstüne düşmeyi mic mic saatlerce yazmayı yapı meselesi bu.Seven yazan da yazar yazsın yani.Kendinize böyle kasanın anahtarı gibi tam uyan bir ilişki bulduğunuz da anlaşır ve anlasilirsinizda.Sizde hiç gariplik bulamadım.Delikanli kız neymiş sevmem o lafı ben.Kadin gibi Kadınız biz.Erkeklerden daha güzel daha gelişmiş varlıkların.Anlamakta zorlanmaları mümkün.Ustelik sizi çok iyi tanıyan bir insan sizin onu sevip sevmediğinizi geçirdiğiniz zaman ve davranışlarınıza bakarak anlar zaten.Boyle bütün gün yaz üzerime düş yedi yirmi dört illgilen talepleri yorar zaten.Ne mutluki ne istediğinizi biliyorsunuz.Ben böyleyim demekde erdemdir.Bence doğru kişi çıkmamış daha hepsi bu
 
Evett aynı böyle hissediyorum. İçimde bir kaygı da oluyor ama bu kaçmayı engelleyemiyorum. Neden böyle peki biliyor musunuz?
benim de içimde kaygı oluyor. çünkü bişeyler yanlış biliyorum. genelde engelleyemiyorum ama bazen bu hisse rağmen karşımdakine yakın davranınca da absürt duruyor, uymuyor tavrım. çünkü içimden gelmiyor zorlama gibi 😅
tabi tamamen bağlanma stiline bağlamak için psikolog ya da psikiyatrist görse daha iyi olur uzman değilim ama bildiğim kadarıyla anlatayım.
daha çok çocukken anne/baba’nın davranışıyla oluşuyormuş. yetersiz ilgi, ebeveynin anlamlandırılamayan tavrı(sebepsiz sinir, bazen sevgi gösterip bazen tam tersi ilgisizlik gibi) nedeniyle ebeveynimizle güvenli bağlanamayınca gelişiyormuş.
bağlanma kitabını öneririm. kitap adına çok aldırma aşkı bulmanın yolları diyor 😂 ama içerik güzel.
ben kaçıngan ağırlıklıyım biraz kaygılı da var güvenli de var.
kaçıngan bağlananlar genelde kaygılılarla partner oluyormuş. kaygılılar kovalayan kaçınganlar kaçan işte bir nevi 😂 benim ilişkim öyle mesela. sevgilim kaygılı bağlanıyor bence. o ısrarcı olmasa ve ben bendeki durumun farkında olmayıp kafamda uydurduğum saçma bahanelere göre davransaydım sevgili olamazdık benim bu saçma tavrımla. kitabı okuyunca anladım ki ben kaçmak için içgüdüsel olarak karşıda bi kusur arıyorum, bahaneler buluyorum bitirmek için veya bağlanamayacağım için olmayacak kişilere yükseliyorum. daha detayı bi sürü sebebi sonucu var. bağlanma stilimizi değiştirebiliyormuş hatta bazen ilişkimize göre kendiliğinden de değişebiliyormuş.
 
Selamlar
Beni çok rahatsız eden bir özelliğim var ama bir türlü aşamıyorum. Geçmişte bir ilişkim vardı neredeyse her gün buluşur ve mesajlaşırdık. Buna rağmen gece telefonla aradığımda "sen zaten beni hiç aramıyorsun ki" demişti. İlgiyi ve yakınlığı çok seven biriydi ve arkadaşlarıyla da sürekli görüşürdü. İlk sevgilim ise ayrıldıktan sonra "ben senin beni sevdiğine hiç inanmadım" demişti. Halbuki çok seviyordum. Şimdi biriyle flört halindeydim ama o da aynı şeyi söyledi "hiç yazmıyorsun" bu arada sonuncu kişi haklı ama benim de yazmamak için haklı sebeplerim vardı. Yani birinin hayatında yer edinmeye çekinir gibi bir halim var. Hesapsız kitapsız sırf canım istedi diye yazıp arayamıyorum eğer çok seviyorsam. Çok sevmiyorsam sorun yok kafama esince yazar ararım. Kafama kodlanmış bir "ulaşılabilir olursam sevilmem" tarzı arabesk düşüncem mi var bilmiyorum. Buluştuğumuzda gayet iyiyim eğlenceli davranırım ama iş fazla yakınlaşmaya gelince yine soğuklaşıyorum sanki karşı tarafı istemiyormuşum gibi. Bir de iki kişiden de aynı cümleyi duydum "çilekli halleder ya delikanlı o" bunu imalı söylediler. Galiba karşıya ona ihtiyaç duyduğumu da hissettiremiyorum. Ben bunu nasıl aşabilirim? Çünkü ihtiyaç duyuyorum ama çekiniyorum yük olmaktan, isteksiz bir tepki almaktan.
Ben de öyleyim kimseden yardım veya ilgi beklemem eşimi boğarım orası ayrı 🙃
 
benim de içimde kaygı oluyor. çünkü bişeyler yanlış biliyorum. genelde engelleyemiyorum ama bazen bu hisse rağmen karşımdakine yakın davranınca da absürt duruyor, uymuyor tavrım. çünkü içimden gelmiyor zorlama gibi 😅
tabi tamamen bağlanma stiline bağlamak için psikolog ya da psikiyatrist görse daha iyi olur uzman değilim ama bildiğim kadarıyla anlatayım.
daha çok çocukken anne/baba’nın davranışıyla oluşuyormuş. yetersiz ilgi, ebeveynin anlamlandırılamayan tavrı(sebepsiz sinir, bazen sevgi gösterip bazen tam tersi ilgisizlik gibi) nedeniyle ebeveynimizle güvenli bağlanamayınca gelişiyormuş.
bağlanma kitabını öneririm. kitap adına çok aldırma aşkı bulmanın yolları diyor 😂 ama içerik güzel.
ben kaçıngan ağırlıklıyım biraz kaygılı da var güvenli de var.
kaçıngan bağlananlar genelde kaygılılarla partner oluyormuş. kaygılılar kovalayan kaçınganlar kaçan işte bir nevi 😂 benim ilişkim öyle mesela. sevgilim kaygılı bağlanıyor bence. o ısrarcı olmasa ve ben bendeki durumun farkında olmayıp kafamda uydurduğum saçma bahanelere göre davransaydım sevgili olamazdık benim bu saçma tavrımla. kitabı okuyunca anladım ki ben kaçmak için içgüdüsel olarak karşıda bi kusur arıyorum, bahaneler buluyorum bitirmek için veya bağlanamayacağım için olmayacak kişilere yükseliyorum. daha detayı bi sürü sebebi sonucu var. bağlanma stilimizi değiştirebiliyormuş hatta bazen ilişkimize göre kendiliğinden de değişebiliyormuş.
Evet mesela şu an ketlendiğim için wp den bile yazısamıyorum. Aradığımda bile yakınlık kurma çabalarım kötü duruyor. Böyle olunca da kendime öfkeleniyorum
 
Back
X