- 11 Aralık 2007
- 404
- 455
- 628
- Konu Sahibi elmalikurabiyee
- #141
Aynı evin içinde yaşamak gerekiyor bazen, bazı insanları tanımak için. Çatışma yaşamanız gerekiyor. İyiyken herkes iyi ama menfaatleriniz çatışınca nasıl bir karaktere bürünüyor, bunu evlenmeden önce herkes öngöremiyor bence. Ve tanıma süreci de sancılı bir süreç olabiliyor.
Kendi evliliğim için böyle oldu diyemem, uzun yıllardır evliyim ve uzun sevgililik döneminde nasılsa evliliğimiz boyunca da şükür ki aynı insandı eşim. Fakat düğümüz, düğünde ailesinin ve akrabalarının yaptıkları ve eşimin buna karşı beni "benim istediğim, beklediğim" gibi savunmamış olması sinirlerimi bozuyor ve her fırsatta bunu eşimin yüzüne vuruyordum. Çok mutluyduk, eşim de alttan alıp hep beni mutlu etmeye çalışıyordu ama bir şey olduğunda ben hemen eski defterleri ortaya saçıp düğünde yaşadığımız sıkıntıyı ortaya atıyor ve hep üzülüyordum. Zaten balayına da gidememiştik. Bu da hep içimde kaldığı için "zaten beni bir balayına bile götürmedin" demeyi ihmal etmiyordum. Herhalde bir üç yıl boyunca bu şekilde davranmışımdır. Sonra bir aydınlanma yaşadım. Düğün, yaşandı bitti. Neyse ne oldu artık ve ben geçmişi düşünüp düşünüp en çok sevdiğim ve en az kırmak istediğim kişiyi kırdığımı anladım. Ailesini, akrabalarını değil. Hem onu hem kendimi mutsuz ediyordum. Geçmiş bitmişti. An yaşanıyordu ve anı da kaybediyordum.
Bir daha düğümüzdeki üzücü şeylerden hiç bahsetmedim. Siz benim gibi bir üç yılınızı ziyan etmeyin. İnsanlara sizi düğünden bir yıl sonra bile üzecek gücü vermeyin.
Bir de başkalarının evliliği ile kıyaslamayın kendi evliliğinizi. Yaptığınız işler başka, yorgunluğunuz başka, maddi geliriniz başka ve karakterleriniz başka. Tüm bunlar evliliğinizi tamemen etkileyen şeyler.
Çok uzun yazdım ama çok uzun yıllardır evliyim. :) Emek verin. Eşim neden daha az yapıyor demeyin, neden o başlatmıyor demeyin, neden o yapmıyor demeyin. Emek verin. Evlilik emek isteyen bir şey. Bunu yazarken kendinizi boş verin, evlilik fedakarlıktır, önce kadın kurar yuvayı zırvası yapmıyorum. Bir tarafın sömürüldüğü bir ilişki, ilişki olmaktan çıkar. Asla kendinizden, şahsiyetinizden ödün vermeyin ama karşınızda değecek biri varsa ve kötüniyetli biri değilse çabalayın. Her güzel şey gibi evlilik de emekle beslenen bir şey çünkü.
Kendi evliliğim için böyle oldu diyemem, uzun yıllardır evliyim ve uzun sevgililik döneminde nasılsa evliliğimiz boyunca da şükür ki aynı insandı eşim. Fakat düğümüz, düğünde ailesinin ve akrabalarının yaptıkları ve eşimin buna karşı beni "benim istediğim, beklediğim" gibi savunmamış olması sinirlerimi bozuyor ve her fırsatta bunu eşimin yüzüne vuruyordum. Çok mutluyduk, eşim de alttan alıp hep beni mutlu etmeye çalışıyordu ama bir şey olduğunda ben hemen eski defterleri ortaya saçıp düğünde yaşadığımız sıkıntıyı ortaya atıyor ve hep üzülüyordum. Zaten balayına da gidememiştik. Bu da hep içimde kaldığı için "zaten beni bir balayına bile götürmedin" demeyi ihmal etmiyordum. Herhalde bir üç yıl boyunca bu şekilde davranmışımdır. Sonra bir aydınlanma yaşadım. Düğün, yaşandı bitti. Neyse ne oldu artık ve ben geçmişi düşünüp düşünüp en çok sevdiğim ve en az kırmak istediğim kişiyi kırdığımı anladım. Ailesini, akrabalarını değil. Hem onu hem kendimi mutsuz ediyordum. Geçmiş bitmişti. An yaşanıyordu ve anı da kaybediyordum.
Bir daha düğümüzdeki üzücü şeylerden hiç bahsetmedim. Siz benim gibi bir üç yılınızı ziyan etmeyin. İnsanlara sizi düğünden bir yıl sonra bile üzecek gücü vermeyin.
Bir de başkalarının evliliği ile kıyaslamayın kendi evliliğinizi. Yaptığınız işler başka, yorgunluğunuz başka, maddi geliriniz başka ve karakterleriniz başka. Tüm bunlar evliliğinizi tamemen etkileyen şeyler.
Çok uzun yazdım ama çok uzun yıllardır evliyim. :) Emek verin. Eşim neden daha az yapıyor demeyin, neden o başlatmıyor demeyin, neden o yapmıyor demeyin. Emek verin. Evlilik emek isteyen bir şey. Bunu yazarken kendinizi boş verin, evlilik fedakarlıktır, önce kadın kurar yuvayı zırvası yapmıyorum. Bir tarafın sömürüldüğü bir ilişki, ilişki olmaktan çıkar. Asla kendinizden, şahsiyetinizden ödün vermeyin ama karşınızda değecek biri varsa ve kötüniyetli biri değilse çabalayın. Her güzel şey gibi evlilik de emekle beslenen bir şey çünkü.