Yirmi soruda mortgage

yaren_76

mareşal
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
2.066
66
Yirmi soruda mortgage 21 Şubat 2007


ANKA

Vatandaştan yatırımcıya, müteahhitten bankacılara kadar geniş bir kesimin merakla beklediği, “kira öder gibi ev sahibi olmayı sağlayacak mortgage” sistemi yaşama geçiyor.

Sistemden kimlerin yararlanabileceği, konut kredilerden farkının ne olduğu, faiz dışında maliyeti ve para cinsinden riskinin bulunup bulunmadığı, yararlanmak için uyulacak kurallar en çok merak edilen konuların başında geliyor.

Mortgage tasarısı Meclis’te görüşülürken, uzmanlar sisteme ilişkin en çok merak edilen soruları yanıtladılar:

1-Mortgage sisteminin tüketiciye yararı ne olacak?

-Yaşama geçmesi ile birlikte faizlerin serbest bırakılması gündeme gelecek. Sistemden yararlanacak müşteriler sabit veya değişken faiz oranları arasında tercih yapabilecek. Değişken faizli krediler ile, konut almak için kredi faizlerinin düşmesini beklemelerine gerek kalmayacak.

2-Değişken faizin bir riski var mı?

-Bankaların baz alacağı endeksler Merkez Bankası tarafından belirlenecek. Fiyatlamalar endeks faiz oranı üzerine katılacak marjlarla oluşturulacak. Müşterinin kullanacağı endeks ve marj oranı sözleşmede yer alacak. Değişken faizde, azami oran sözleşme ile başlangıç tarihinde belirlenecek. Faiz oranları düştüğünde tüketicinin taksitleri de düşecek. Faizlerin yükselmesi durumunda da taksit tutarları sözleşmede belirlenen azami oran kadar yükselebilecek. Müşteriler, faizli kredinin etkileri konusunda ayrıntılı bir şekilde bilgilendirilecek.

3-Mortgage sisteminde kredi erken kapatılırsa ek bir maliyetin ortaya çıkacağı doğru mu?

-Tasarıda yer alan ve eleştirilere hedef olan bir uygulama söz konusu. Bu uygulamaya göre, sabit faizli kredi kullanımında tüketici yüzde 2 oranında erken kapama komisyonu ödeyecek. Erken kapamalarda tüketiciye yansıyan herhangi bir maliyet bulunmuyor. Bu nedenle de tüketicilerin değişken ve sabit faizli kredi kullanırken bu unsura dikkat etmeleri gerekiyor.

4-Sistemin maliyet avantajı bulunuyor mu?

-Başlangıç aşamasında müşteri maliyetlerinde bir farklılık söz konusu olmayacak. Zaman içinde ikincil piyasanın gelişmesine bağlı olarak bankalar daha kolay finansman sağlayacak. Bu süreçte de uygun ekonomik koşullara da bağlı olarak faiz oranlarında düşüş gündeme gelebilir. Konut kredisi veren bütün bankalar mortgage sistemi konusunda hazırlıklarını tamamlamak üzereler.

5-Mortgage kapsamında alınacak konutlarda imar zorunluluğu var mı?

-Sistem kapsamında kat irtifakı tapusu olan konutların yanı sıra bitmemiş konutlar için de kredi alınabilecek. Deprem yönetmeliğine uygun yapılmış ve iskanı alınmış konutlar mortgage sistemi için uygun olacak. Bu sistemle istenilen her ev alınamayacak. Öncelikle imara uygun olması zorunluluğu aranacak. Banka ev konusunda inceleme yapacak, uygun bulunması halinde kredi verecek.

6-Bu süreçte konut fiyatları yükselir mi?

-Son dönemde yaşanan faiz oranlarındaki düşük ve vadelerdeki uzama konut talebini arttırıyor. Bu nedenle de fiyatlarda artış söz konusu. Sistemin yaşama geçmesinin ardından artan talebe paralel olarak fiyatlarda düşüş gündeme gelebilir.

Konut fiyatları ve kiralar arz-talep dengesine göre şekillenir.

7-Mortgage sistemi ile bankalardan kullanılan konut kredileri arasındaki fark nedir?

-Sistemin konut kredisi faiz oranları üzerinde direk bir etkisi bulunuyor. Bankalar ise faizlerini piyasa koşullarına göre belirler. Faiz oranlarının bugünkü tablodaki görünümü maliyete kıyasla makul görünüyor. Genel faiz oranlarının seyrine göre bankalar da fiyatlama yapacaktır. Mortgage sistemine göre, alınacak evin tutarının yüzde 25’i kadar peşinat verecek.

8-Piyasalara etkisi nasıl olacak?

- Sistemin, konut kredisi faiz oranları üzerinde direk bir etkisi olmayacak. Ancak, tüketiciler açısından bakıldığında değişken faizli kredi kullanımı ile faizlerin düşmesi için konut alımlarını bekletmelerine gerek kalmayacak.

9-Mortgage kapsamında satın alınan ev parasal sıkıntıya girildiğinde satılabilir mi?

-İki taksit ödenmediğinde ev sahibine bir aylık bir süre tanınacak. Borç ödenmediğinde o zamana kadar yapılan ödemeler geri verilecek ev de banka tarafından satılacak.

10 yıl taksit ödedikten sonra ev başkasına devredilebilecek. Ancak bunun için kalan borcun yüzde 2'sinin ceza olarak ödenmesi gerekiyor. Kredi kapatılıp, ipotek kaldırılırsa evi satmak mümkün olacak. Borcu erken kapatma halinde ise yüzde 2’si kadar komisyon alınacak.

10-Vergi muafiyeti olacak mı?

-Ekonomi ve maliye bakanları vergi muafiyetine gidilmeyeceği konusunda açıklamalar yaptı. Ancak, tasarıda bir konutu olanlar 100 bin YTL’den fazla olmamak koşuluyla ikinci bir konut alırlarsa da vergi dışı kalması planlanıyor.

11-Ödeme planı nasıl olacak?

-Konutun yüzde 25’inin peşin ödenmesi zorunlu. Örneğin 150 YTL’lik bir ev alan tüketici 30 yılda yaklaşık 700 bin YTL ödeyecek. Bu tablo kapsamında, aylık faiz yüzde 1.2, vade 30 yıl, toplam ödenecek miktar 699.647 YTL, toplam ödenecek faiz 549 bin 647 ve aylık ödeme de bin 943 YTL olacak.

12-Evi olan da yararlanabilir mi?

- Sistem herkese açık olacak. Geçmiş ve mevcut kredi performansında olumsuzluğu bulunmayan, alacağı evin taksitini aylık net geliri ile ödeyebileceğini belgeleyen herkes yararlanabilecek.

13-Dikkat edilmesi gereken konular neler?

- Vatandaşlar, öncelikle bütçe ve ödeme planı yapılarak ne kadar taksiti ödeyebileceğini doğru belirlemeli. Kredi koşulları iyi bir şekilde araştırılmalı. Konutun yasa kapsamında uygunluğuna bakılmalı. Finans kurumları kişinin alım gücü ve ekonomik yükümlülüklerine dikkat edileceğinden harcamalar kontrol altında tutulmalı. Konutun rayiç bedeli doğru tespit edilmeli.

14-Hangi tip konutlar alınabilir?

-Her türlü konut satın alınabilecek. Mortgage istenen evin, en az kat mülkiyetine dönüşümlü yüzde 80’i tamamlanmış olması koşulu aranacak.

15-Konutun bütün maliyetleri karşılanacak mı?

-Sistemden yararlanabilmek için konutun maliyetinin yüzde 25’i peşinat olarak satıcıya ödenecek. Ev kredi talep eden taksitleri ödeyememe ihtimaline karşı sigorta yaptıracak. Aynı zamanda hayat sigortası ve doğal afet sigortası da yaptırılacak.

16-Sistem nasıl işleyecek?

-Konut almak isteyenler broker yardımı veya doğrudan kredi alacak. Krediyi veren kurum, sözleşmeyi değerli evrak olarak portföyüne dahil edece veya özel ipotek finans kuruluşuna satacak. İpotek finans kurumu, sözleşmeyi yurtiçi ve dışından yatırımcılara satarak fon yaratacak. Fon krediyi sağlayan finans kuruluşundan yeni sözleşme almak için kaynak görevi görecek. En son aşamada da, finans kuruluşları piyasadaki likidite sorununun çözülmesinde yardımcı olarak sistemin büyümesini sağlayacak.

17-Mortgage kredileri nereden alınacak?

-Konut kredisi veren bankalar mortgage faaliyetini de sürdürecek. BDDK tarafından konut finansmanı faaliyetinde bulunması uygun görülen finansal kiralama şirketleri ve finansman şirketleri kurulabilecek. Bu kapsamdaki kredilerin yeniden finansmanı amacıyla kullandırılan krediler de konut finansmanı kapsamında olacak.

18-Banka ile sorun çıkarsa nasıl çözümlenecek?

-Tüketiciler, konut ve krediyle ilgili her türlü itirazı Tüketici Mahkemeleri’ne yapabilecek. Konutu satan şirket veya kredi kullanılan kuruluştan memnun olmamaları halinde Tüketici Mahkemeleri’ne dava açabilecek.

19-Sistemde konut ipoteği dışında başka bir teminat istenecek mi?

-Finansman kuruluşun ödemeleri, bir kıymetli evraka bağlanması ya da kıymetli evrak kabul etmek suretiyle teminat altına alınması yasaklanacak. Buna karşın tüketiciden bir kıymetli evrak alınacak olursa tüketici, bu evrakı konut finansmanı kuruluşundan geri isteyebilecek. Bu evrakın devri durumunda tüketicinin uğradığı zarar karşılanmak zorunda olacak. Kredilerde geri ödeme tutarlarının finansal kiralama işlemlerinde ise kira bedellerinin anaparayı aşan kısmı bu kapsamda faiz olarak kabul edilecek.

20-Bu sistemin riski nedir?

-Bir ülke piyasasında ciddi bir kriz ya da istikrar bozukluğu yaşanması durumunda sistemin zarar görmesi söz konusu olabiliyor. Bankalar, tüketiciye YTL ağırlıklı olmak üzere 10-30 yıl gibi uzun vadeli krediler verebiliyor. Bankalar kısa vadeli ve büyük oranda döviz borçlanıyor. Ekonomide olağanüstü bir kriz durumunda, döviz fiyatları ve faizlerdeki artış banka maliyetlerini arttıracaktır. Böyle bir tabloda banka battıysa, Tüketici Kanunu kapsamında erken kapat veya borcunu ver veya faizini yükselt gibi bir baskı yapamazlar. Önce sigorta devreye girer. Sigorta, ödenmeyen taksitleri öder. Borçlu da normal ödeme geçtikten sonra sigortaya borcunu ödeyecek
 
Benim çok da kafama yatmıyor mortgage açıkçası. Mesela değişken faizde faiz oranları düştüğünde, tüketicinin taksit oranları da düşecek. İyi güzel…Faizlerin yükselmesi durumunda taksit tutarları sözleşmede belirlenen azami tutar oranı kadar yükselecek. Bu azami tutar kaç olur ?. Merak etmiyor değilim açıkçası. Mesela hiçbir rakam koymadan enflasyon oranında denilirse nolucak.?

Kredi erken kapatılırsa ek maliyet ortaya çıkıyor. Borç erken kapatılırsa tüketiciden %2
Erken kapama komisyonu alınacak. 30 senelik alınan bir krediyi 10 sene sonra erken kapatmak istenirse kalan 20 sene için %2 lik erken kapama komisyonu ne kadar olur acaba.?? Çok cüzi bir meblağ olmasa gerek. Kaldı ki herhangi bir bankadan normal konut kredisi alındığında ve borç erken kapama yapılmak istendiğinde kalan ödenmemiş taksitlerin faizleri alınmazken ben niye mortgage de erken kapama yaptığımda ek bir komisyon ödeyeyim ki.??

İlk etapta dikkatimi çekenler bunlar oldu açıkçası. Daha fazla bilgi sahibi olunduğunda eminim bir çok eksiklik daha ortaya çıkacaktır. Biraz karamsar yaklaşıyorum galiba ama banka konut kredileri daha cazip geliyor bana.
 
Bakan Şener Tutsat'ın (Mortgage) insanlara bedava ev dağıtma sistemi olmadığını söyledi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Tutsat'ın (Mortgage) insanlara bedava ev dağıtma sistemi olmadığını, bir kredilendirme sistemi olduğunu söyledi. Şener, “hesap yapmasını bilmeyenin mortgage kredisi kullanması söz konusu olmayacaktır. Mortgage kredisi alanların hepsi hesabını iyi yapanlar olacaktır.” dedi.

Sorularını yanıtlayan Bakan Şener, Tutsat ile ellerinde az miktar para olan ve belli miktar taksit ödeyebilecek durumda olanların ev sahibi olabileceklerini kaydetti. Bakan Şener'in verdiği üç örnek ise şöyle: “Bir kişinin konut almak için 50 bin YTL'ye ihtiyacı varsa ve 20 yıl vadeli yüzde 1 faizle Mortgage kredisi alacak ve her ay 550 YTL ödeyecek.
50 bin YTL'ye ihtiyacı var. Yüzde yarıma faiz oranı düşmüşse, 358 YTL taksitle bu konutun sahibi olabilir.
100 bin YTL krediye ihtiyaç varsa faiz oranı yüzde 1.20 ise 20 yıl vadede ayda bin 273 YTL ödeyecek.
Düzenli ödeme yapma imkanı olmayan Mortgage kredisinden yararlanamayacak.”

TUTSAT'IN AVANTAJI NE?
Vergi teşvikiyle ilgili yasada bazı avantajlar bulunduğunu, ancak bununla birlikte ücretlilerin, ödediği faizleri gelir vergisinden düşmelerine imkan sağlayan uygulamanın düzenlemede yer almadığını hatırlatan Şener sistemin gerekçesini ve getirilerini şöyle sıraladı: “Ne avantajı var? Yok gibi görünüyor. Bankaya gidecek, kredi alacak, herhangi bir konut kredisi gibi kredisini alacak. Örneğin, şu an konut kredisi alanlar faizin yüzde 5'i kadar Banka Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) ödemeyecekler. Bankalar, konut kredisi olarak vermiş oldukları kaynağı mevduat ve sendikasyon kredilerinden karşılıyorlar. Mevduatın büyük bir kısmı 3 aydan daha kısa vadeli. Vade uyumsuzluğu nedeniyle yüksek faiz uyguluyorlar. Yurt dışından aldıkları sendikasyonda kur riski devreye giriyor. Sınırlı kaynaklarla sistemi sonsuza kadar devam ettirmeleri de mümkün değil. Mortgage çıkmasa bankalar konut kredilerine sınır getirmek zorunda kalacaklardı. Bankalar konut kredisi vermeye devam edecekler. Uzun vadede sistem tamamıyla oturmuş, yerleşmiş olacak. Gelecek kuşaklar için de güçlü kredilendirme mekanizması oluşacak.”

“VATANDAŞ RASYONEL HAREKET ETMEYİ ÖĞRENMELİ”

Sistemin temel hareket noktalarından birinin de vatandaşın rasyonel hareket etmeyi öğrenmesi olduğunu kaydeden Bakan Şener, “hesap yapmasını bilmeyenin mortgage kredisi kullanması söz konusu olmayacaktır. Mortgage kredisi alanların hepsi hesabını iyi yapanlar olacaktır.”

Başvuruda, kredinin hemen verilmeyeceğini vurgulayan Abdüllatif Şener, bankaların tanıtım broşürleri hazırlayacaklarını, kredi risklerinin kitapçıkta yer alacağını, hangi alternatiflerin hangi avantaj ve dezavantajları olduğunun örneklerle yer alacağını anlattı. Bankanın kişiye “önce şu kitapçığı, broşürleri oku, yakınlarınla tartış, sonra müracaat et” diyeceğini belirten Bakan Şener, kredi vermeye kadar zorunlu bir zaman aralığı olacağını ve kendi bütçelerini iyi yaptıktan sonra kişilerin bankaya geleceklerini söyledi. Arzı artıracak mekanizmaları desteklemek amacıyla proje ve inşa halindeki konutların da tutsat (mortgage) kredileriyle destekleneceğini kaydeden Devlet Bakanı Şener, kendi arsası üzerine konut yapacakların da sistemden faydalanabileceğini vurguladı.

“KREDİYİ ÖDEYEMEYENİN EVİ SATILACAK”

İki ay taksitini ödeyemeyenlerin evinin satılarak, bankanın borcunun kapatılmasından sonra kalan kısmın krediyi kullanana verileceğini ifade eden Bakan Abdüllatif Şener, ileriki aşamalarda bu haller için de sigortaların devreye girebileceğini bildirdi.

TAPU HARÇLARI VE EMLAK VERGİLERİ ARTACAK

Gerçek rayiçlerin devreye girmesi nedeniyle tapu harçlarının 4-5 kat ve emlak vergilerinin artmasından dolayı sistemin hiçbir avantajının olmayacağına dönük eleştirileri de yanıtlayan Bakan Şener, şunları söyledi:
“Şu an konut kredisi kullanmakta olan vatandaş, mortgage'ye geçmesi halinde her ay ödediği faizin yüzde 5'i düzeyindeki BSMV ödemeyecektir. Sabit faizli kredide kredinin erken kapatılması halinde ilave borçlarının yüzde 2'si kadar erken ödeme ücreti ödeyeceklerdir. Ancak, mevcut kullanılmakta olan kredilerden mortgage'e geçenler değişim sırasında bu bedeli ödemeyecekler. Hesap açma kapamada ilave ücret olabilir mi? Bunu bankaya gidip bankadan öğrenmeliler.Önemli olan hesabını takip eden bir vatandaş olmak. Krediler bir referans olacaktır, ilgili gayrimenkulun değeri konusunda. Tapu harçlarının yükseleceği gibi bir noktada olabileceğimizi düşünebiliriz. Konut alırken bu hesapların dikkatle gözden geçirilmesi gerektiği kanaatindeyim.

“AMAÇ, HARÇ, VERGİ ARTIRMAK DEĞİL”

Beyanların gerçek değer olduğunu varsaymalıyız. Amacımız harçları ve emlak vergilerini artırmak değil, gerçeği ortaya çıkarmak. Beyanlar yükseldiği takdirde vergi oranlarının düşmesi gerekeceği kanaatindeyim.”

TÜRKÇE İSİM ÖNEMLİ

Türkçe isimlendirmenin çok önemli olduğunu, kamuoyunun kabulleneceği ve zevkle kullanacağı bir isim olsun istediğini vurgulayan Şener, TDK'nın “tutulu satış”ın kullanılması gerektiğini ifade ettiğini belirterek, “ancak kamuoyunda pek kabul görmemişti. Son günlerde 'tutsat' görüyoruz gazetelerde. Tutsat tutarsa ben hemen kullandığım kavramı değiştireceğim” dedi.


Hürriyet
 
X