Yoga Hakkında Her Şey

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
293.893
604.809
43
images.jpg

Sağlıklı mısınız? Ruh, zihin ve beden dengeniz yerinde mi? Cevap evet ise, mutlu olmanız gerekir. Fakat, kaç kişi, bu sorulara sınırlamaksızın, gerçekten evet cevabını verebilir?

İnsanın, günümüzde doğadan uzaklaşıp kendini kente hapsettiğini hepimiz biliyoruz. Ayrıca içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik şartlar onu giderek artan bedensel ve zihinsel gerginliklerle de karşı karşıya bırakır. Bu gerginlikler bir müddet sonra insanın, ruhsal, zihinsel ve bedensel faaliyetlerini de etkilemeye başlar. Bunun sonucu kişide zihinsel bulanıklık, sinirlilik, psikosomatik rahatsızlıklar, bedensel çöküntüler, başarısızlık, güvensizlik, çevre ile uyumsuzluk ve daha birçok durumlar ortaya çıkar. Zamanla insan yaşama sevincini kaybeder ve mutsuz bir kişi olur. Stresin yarattığı bu durumdan kurtulmak ve rahatlamak için alkole, sigaraya, uyuşturucu maddelere ve uyku ilaçlarına başvurur. Onların vereceği geçici rahatlıkla avunmaya çalışır. Bu yanlış davranış kişiyi daha da çok yıpratır.

içerik.jpg


Peki insan, sinir sistemini bu gerginliklerden nasıl temizleyecektir? Kaybettiği sağlığını ve mutluluğunu nasıl geri getirecektir? Bunun için izlemesi gereken yol nedir? Bu soruların cevabını bir doğu felsefesi olan YOGA bize anlatmaktadır.


Yoga Nedir?

Yoga, binlerce yıl önce Hindistan'da ortaya çıkmış bir felsefe, bir yaşam bilimidir. Yoga sözcüğü Sanskritçe "birleştirmek veya bütünleşmek" anlamına gelir. Bu felsefeyi uygulayan kişiye de "Yogi" denir. Yoga, bedeni, zihni ve ruhu tamamen eğiten, huzur veren ve kişinin kendini tanımasını sağlayan, dünyadaki en eski kişisel gelişim metodudur.

Yoga'nın mevcudiyetine ilişkin en eski arkeolojik bulgular, M.Ö. 3000 yıllarına kadar gider. İndus vadisinde yapılan kazılarda ortaya çıkartılan bazı taş mühürlerde yoga duruşlarını gösteren figürlere rastlanmıştır. Yoga'dan ilk kez, M.Ö. 2500 yıllarına ait kutsal yazılar olan Veda'larda bahsedilmektedir. Ancak Veda'ların son kısımlarını oluşturan Upanişad'lar Yoga öğretisinin ve Vedanta felsefesinin temellerini oluşturmaktadır. Vedanta'nın ana fikri şu şekilde belirtilir: Bir tek mutlak gerçek ve bilinç vardır; o da bütün evrenin temeli olan Brahman'dır. (Tanrı'dır)

Yoga insana kendi benliğini tanımasını, dengede tutmasını öğretir.Yaşam daha derinlemesine yaşanır. Çektiğimiz anlamsız acılar, Yoga sayesinde yerini evrensel uyuma bırakır. Yogayla uğraşan insan, kendi "özünün" farkındalığını yaşar. Ve kendini evrendeki her şeye çok daha yakın hisseder. Canlı, cansız her şeye daha derin bir sevgi duyar. Onlarla bütünleşir. Yoga, mutlu ve aydınlık bir insan olmanın yöntemidir. Yoga bir din değildir. İnsanları fiziksel, zihinsel ve ruhsal disiplin yoluyla mutluluğa, başarıya ve "aydınlanma"ya ulaştırmayı amaçlayan bir felsefedir.

Yoga yapabilecek kadar esnek misiniz?
Esnek değilim, hayatta amuda kalkamam, yoga yapabilmek için biraz zayıflamam gerekir, gibi düşünceleriniz varsa, bu yazıyı okuyarak bazı yanlış fikirlerden kurtulmanız gerekiyor demektir.



Asanalar, Yoga’nın, çoğu insanın korkulu rüyası olan, fiziksel hareket ayağıdır. Yoga denince gözlerimizin önüne genellikle bağdaş kurarak oturan bir insan veya çok zor şekillere girmiş insan vücutları gelir. Bu durumda insan doğal olarak Yoga yapmanın bu hareketleri yapabilmek anlamına geldiğini düşünüyor.

Halbuki durum hiç böyle değil. Korkulacak ve gözde büyütülecek hiçbir şey yok. Çünkü Yoga hareketlerini yapmak için sadece ayakta durmak, oturmak ve uzanmak-yatmak yeterli olabilir. Gerçekten de günlük hayatımızda kullandığımız bu üç duruş Yoga’da temel Asanalardır. Kalan tüm Asanalar bu üçünden türerler. Dolayısıyla, ayakta durmak ama doğru durmak, oturmak ama doğru oturmak ve doğru yatmayı öğrendiğimiz ve uyguladığımız zaman, Yoga Asanalarını uygulamış oluyoruz.

Bu üç Asanayı oturttuktan sonra, dilerseniz adım adım ilerleyebilir, yeni hareketler ekleyebilirisiniz. Önce kolları kaldırmak, sonra bacakları, sonra boyunu ve sonra karnı içeri çekmek vs.

Güçlendikçe, ustalık kazandıkça adım adım ilerlemek, bedeni hem gereksiz yere yormaz hem de incinmelere karşı korumuş olur. İlerleme, ancak kişinin beden ve zihninin hazır olması ölçüsünde mümkün olur. Bu yüzden aceleye gerek yoktur! Zaten bu yaklaşım zihni de sakinleştirir.

Sağlık sistemimizin tam bir denge ve uyum içerisinde olmasıdır. Yoga’da denge zihin ve bedenin buluşması, zihnin, bedenin farkına varmasıdır. Kişi böylece merkeze döner ve negatif kurgularından kurtulur. Buna bedenin zihnin olumlu komutlarına açılması eşlik eder. Asana dediğimiz şey işte bu kadar basittir. Yani zihin ve bedenin buluşup işbirliği içerisinde olması. O vakit, her ikisi de kendi üzerine düşeni, görevini yerine getirir ve stres azalır. Zamanla da tamamen ortadan kalkar.

Yaşam içerisinde herkesin bedeninde eğilmeler, yamulmalar, çarpıklıklar ve kamburluk meydana gelir. Asanalar, bedeni tekrar rayına oturtur. Daha önce belirttiğimiz gibi sadece bedeni değil, zihni de yerine oturtur ve meditasyona hazırlar. Yani derin düşünmeye, düşüncenin derinine, köküne, çıktığı yere inmeye hazırlar. Burası tüm potansiyellerin bir arada olduğu, kaynak alandır. Yaşam enerji sinin en yoğun olduğu alandır da diyebiliriz. Daha sonraki yazılarda bu konuyu ayrıntılı olarak işlemeyi düşünüyorum.

Yoga Asanaları hem meditasyona hazırlık olduğu gibi aslında meditasyonun bir türüdür. Burada zihnin odak noktası bedendir. Bedenden giriş yapılır düşüncenin köküne. YinYang denilen de budur. Hindistan’da, yani Sanskritçe’de Hatha olarak

geçer. Gece ve gündüz, dişi-erkek, aydınlık-karanlık , soğuk-sıcak vs gibi ikiliklerin alanıdır burası. Asanaları uygularken bu ikilikleri deneyimleriz ve buradan da zamanla birlik alanına geçilir. Önce bedeni bir şekle sokarsın, sonra da o şekli bırakır sadece hissi ile kalırsın ve beden artık kendi yolunu bulur. Yani zihin bedene tabi olur. Ve kontrol eden konumundan çıkar, seyirci veya tanık konumuna girer. Burası da zaten dönüşümün başladığı yerdir ve sonrasında seyir eden zihin de olaya dahil olur ve o " dönüşüm ateşinin” içinde erir. Ve daha latifleşir, yani incelir, aydınlığı , ışığı , yani işlevi artar. Buna da farkındalık veya uyanmış zihin deriz.

Bu adım adım izlenecek, kararlılık ve süreklilik isteyen ama çok zevkli bir süreç. Çünkü bu, Hayata açılma sürecidir. Hayatı daha hissederek, bütüncül ve doya doya yaşamaktır. İnsanın kendine ve dünyaya yapabileceği en değerli yatırımdır, kendi bilincini geliştirmek, temizlemek ve açmak.

Yoga’ya başlama yaşı yoktur! Önemli olan istek ve niyettir. Sonra da gayrettir. Dediğimiz gibi sadece yatarak veya oturarak bile Yoga uygulanabilir. Ömründe hiçbir egzersiz yapmamış veya bir kaza geçirerek fiziksel bir engeli oluşmuş kişiler, hatta doğuştan engelli olanlar bile rahatlıkla Yoga yapabilir. Bu sözde eksiklikler hepsi Yoga’ya başlamamak için birer bahaneye dönüşebilir Oysa Yoga’ya başlamak için sadece istemek, başlamak ve devam etmek yeterlidir.

Tabii ki tecrübeli bir Yoga hocası ile başlamak çok daha güvenli olacaktır. İyi bir hocayla birlikte ilerleme hem doğru yolda hem de daha hızlı olacaktır. Bir süre sonra kişi kendi başına uygulamaya başlar. Ve bunun da apayrı bir zevki ve eğitici yönü var. Aslına bakarsanız kişi öğrendiklerini, kendi başına uygulayıp deneyimlemedikçe bilgiyi tam anlamıyla içselleştiremez.
Asanaların etkileri nelerdir?
  • Beden duruşunu düzeltir.
  • Sağlığı geliştirir, düzeltir.
  • Denge duygusu getirir.
  • Zihni açar, hafızayı geliştirir, öğrenme kapasitesini geliştirir.
  • Mutluluk kapasitesini geliştirir.
  • Fiziken ve zihnen güçlendirir
  • Iradeyi güçlendirir.
  • Olumlu duygu ve düşünce oluşturur.
  • Uykuları düzenler.
  • Yeme alışkanlığını düzenler. Olması gerekeni getirir ve yerleştirir sisteme. Hem tamamen kendiliğinden, doğal olarak. Sadece Yoga uygulamak yeterli.
  • Tüm hayatı düzene sokar.
  • Disiplin getirir, her düzeyde.
  • Esneklik kazandırır.
  • Hazım, dolaşım, sinir, hormon, bağışıklık vb sistemleri ve iç organlarını çalıştırır, güçlendirir, tıkanıklıkları çözer ve dengeye getirir.
  • Toksin, yani zehirleri beden ve zihinden atar.
  • Kas-kemikleri güçlendirir.
  • Sükunet hissi verir.
  • Enerji seviyesini, frekansı yükseltir.
  • Omurgayı dikleştirir, gençleştirir ve boyu uztaır.
  • Ve daha birçok başka olumlu etkisi vardır.
  • Hayat kalitesini arttırır ve Sevgi verip alabilme kapasitemizi geliştirir.

Kaynaklar:Klasik yoga
Çerezforum
Alternetif terapi
 
Son düzenleme:
Kimler Yoga Yapabilir?
içerik.jpg


-Herkes Yoga yapmalı mıdır?

Kişinin kendisi için yapabileceği en güzel deneyim olarak adlandırabiliriz Yoga’yı. Ancak herkesin bakış açısı ve kendini bulmadaki seçeceği yol farklıdır. Yoga'yı deneyimleyerek, bu yolun kişi için uygun olup olmadığına kişi kendisi karar vermelidir. Herkesin bu öğretide mutlaka kendinde bulacağı hisler, duygular, fiziksel gelişim ve değişimler farklı olacaktır.

-Kimler Yoga yapabilir?
Erkekler, kadınlar, yaşlılar, gençler, esnek olanlar-olmayanlar, zayıf olanlar-olmayanlar, daha önce egzersiz geçmişi olmayanlar… Yoga’yı hayatına katmak isteyen her yaş grubu yani herkes Yoga yapabilir.

-Hamileyim. Yoga uygulamamın bir sakıncası olur mu?
Eğer hamilelik öncesinde egzersiz geçmişiniz yok ise veya herhangi bir risk taşıyorsanız hamileliğinizin ilk 3 ayında yeni bir egzersiz programına başlamanız tavsiye edilmez. Hamileliğin 4. ay ve sonrası yapılan Pilates ve Yoga'nın ise pek çok faydası vardır.
Hamile Yogası'nın faydaları ve Hamilelerle ilgili çalışmalarımız için tıklayınız.

-Neden çocuklar Yoga yapmalı?
Çocuk Yogası'nda en önemli unsur; çocuğun rekabetsiz, kimseyle yarışmadığı bir ortamda bulunuyor olmasıdır. Çocuğun mükemmel olması önemli değildir, katılım sağlaması önemlidir. Çocuklar bu ortamda kendine güveni, ifade özgürlüğünü kazanmaktadır. Çocuk Yogası ile ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayınız.

-İleri yaşlarda Yoga yapılmalı mı?
İleri yaşlarda da Yoga yapılabilir. Yoga yapmanın yaşı yoktur, her yaşta rahatlıkla uygulanabilir.

-Kaç yaşında başlanır? Kaç yaşına kadar yapılır?
Yoga'ya Hamile Yogası ile anne karnında başlayıp; Anne – Bebek Yogası ve Çocuk Yogası ile devam edip daha sonra Erişkin Yogası ile bütün yaşamınız boyunca yapabilirsiniz. Yoga yapmanın yaşı yoktur, her yaşta rahatlıkla uygulanabilir.

-Kadınlar ve erkekler için ayrı hareketler var mıdır?
Yoga'da herkes için uygun hareketler bulunmaktadır. Kadınlar ve erkekler aynı hareketleri yapabildikleri gibi, bazı hareketlerin kadın erkek için uygulanması farklı olabilir.

-Yoga yapmak için uygun yaş ve sağlık koşulları nedir?
Yoga her yaşta yapılabilir ve başlanabilir. Merkezlerimizde bulunan uzman eğitmenler tarafından sağlık koşulları dikkate alınarak gerekli yönlendirmeler yapılmaktadır. Başlamadan önce yine de doktorunuza danışmanızı önerebiliriz.

-Ben konsantre olamıyorum, yine de Yoga yapabilir miyim?
Tabi ki yapabilirsiniz. Yoga öğretisi ile kişinin konsantrasyonu da artar. Derslerde kendi iç dünyanıza odaklanma, asanlarda kalma deneyimleri ile kişinin an’da kalma becerisi artar.

-Esnek değilim, Yoga yapabilir miyim?
Esnek olun veya olmayın, esneklik Yoga yapmanızda bir etken değildir. Yoga'ya başladıktan sonra, disiplinli ve düzenli uygulamayla, yavaş yavaş daha da esneklik kazandığınızı göreceksiniz. Yoga'nın amaçlarından biri de; vücudun esnekliğini artırmaktır ve kendi sınırlarınızı keşfetmektir. Zaman ile vücudunuzdaki değişikliği gördükçe çok daha keyif alır hale geleceksiniz. Yoga bir bütündür sadece Yoga hareketlerinden oluşmamaktadır. Bunun yanı sıra başlangıçta vücudumuzun müsaade ettiği kadarı ile bedenimizi zorlamadan çalışmalarımızı bu yönde yapmak yararlıdır. Çalışmalara devam ettiğimiz sürece vücuttaki esnekliğin, dayanma sınırının ve gücün arttığı görülmekte ve ilerleme fark edilmektedir. Zamanla Asanaları rahatlıkla yapabilir konuma geliriz.

-İlk dersten başımın üstünde durabilir miyim?
İlk ders için böyle bir beklenti yanlış olur. Yoga sabır ister, zamanla geliştiğimizi görürüz ancak ilk ders için bu şekilde bir hareket yapmak yanlış olacaktır.

-Sağlık problemim Yoga yapmamı engeller mi?
Yoga'nın bilinen çok fazla yararı vardır. Araştırmalara göre bazı rahatsızlıkların Yoga ile tedavi edildiği söylenmektedir. Yine de başlamadan önce doktorunuza danışmanız öneririz.

-Pratikte Asanaları (duruşları) uygulayamıyor isem?
Yoga öğrencisinin Asanaları doğru bir şekilde yapması için kendisine zaman tanıması gerekir. Yoga'da yarış, rekabet, acele yoktur. Kişinin kendisi ile barışık, kendi sınırlarının farkında olarak zamanla uygulayacağı düşüncesi ile sabırla bu öğretiye devam etmesi gerekmektedir.

-Sosyalleşme problemim var ve çekingen bir yapıya sahibim. Yoga derslerine ilk kez katılmak beni geriyor, kaygılandırıyor! Birçok ilaç tedavisi uyguladım fakat hiç biri bana yardımcı olmadı. Acaba Yoga bu bağlamda bana yardımcı olabilir mi?
Yoga'nın en önemli amacı, zihni sadelik ve huzura ulaştırmak için yenilemektir. Yoga derslerini bir eğitmen ile başlamanız durumu aşmanıza yardımcı olacağı gibi bu ve benzeri bütün kaygılarınızdan zamanla uzaklaştığınızı fark edeceksiniz. Derslere katıldıkça bütün kaygılarınızdan uzaklaştığınızı ve kendinizden daha emin ve güvenli bir birey olacağınızı siz de deneyimleyerek göreceksiniz. Bu durum hayatınızın birçok alanında size yardımcı olacaktır. Ayrıca Yoga ile bunun yanı sıra bu konuda size yardımcı olacak danışmanlık/rehberlik alabilirsiniz.
Danışmanlık ile ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayınız.

-Panik atağım var, Yoga iyi gelir mi?
Yoga'nın en önemli amacı, zihni sadelik ve huzura ulaştırmak için yenilemektir. Vücudu yenileyerek zihni modern hayatın hızlı temposundan kaynaklanan olumsuz düşüncelerden uzaklaştırır. Kusursuz sağlık ve manevi mutluluk yolundaki tüm zorlukların üstesinden gelmenizi sağlar. Araştırmalar, Yoga'nın panik atağa yararlı olduğunu göstermektedir. Birçok rahatsızlığın tedavisinde de Yoga'dan destek alınabilmektedir.

-Bel fıtığım var ve boyun fıtığım var, Yoga uygun mudur?
Yoga'nın birçok rahatsızlığı tedavi ettiği araştırmacılar tarafından söylenmektedir. Yoga yapmak bedeninize bir postür düzgünlüğü ve vücudunuza denge getireceğinden iyi geldiği ve tedavi ettiği söylenmektedir. Rahatsızlığınızın aşamalarını bilemediğimizden başlamadan önce doktorunuza danışmanızı tavsiye ediyoruz.
 
Doğru Egzersiz

içerik.jpg


Klasik Yoga'nın uygulanması gereken 5 temel prensibi vardır.
Bunlar;
1-Doğru egzersiz,
2-Doğru nefes,
3-Doğru gevşeme,
4-Doğru beslenme,
5-Doğru düşünce ve meditasyondur.

Bu 5 ilke Klasik Yoga'nın özünü oluşturur. Kısaca inceleyelim...

1-Doğru Egzersiz
Fiziksel bedenimiz hareket etme ve egzersiz yapma üzerine programlanmıştır.
Eğer yaşam tarzımız, kas ve eklemlerimizin doğal hareketlerini yapmalarına imkan vermiyorsa, zamanla hastalıklar ve büyük rahatsızlıklar ortaya çıkar.
Doğru egzersizler; kişinin beden, zihin ve ruhsal hayatına fayda sağlar, dolayısıyla da keyiflidir.
Kasları, mekanik hareket ve egzersizlerle geliştirmek için tasarlanmış birçok modern kültürfizik sistemleri mevcuttur.

Yoga, bedeni, ruhun mükemmelliğe giden yolculuğunda bir araç olarak görür. Yogik fiziksel egzersizler, sadece vücudu geliştirmek üzere tasarlanmamışlardır, aynı zamanda zihinsel becerileri ve ruhsal kapasiteyi de genişletirler.
Yogik fiziksel egzersizler için, Sanskritçe -sabit duruş- anlamına gelen Asana kelimesi kullanılır. Çünkü Asana'da (duruşta) bir müddet durulması gerekir. Ancak bu çok kapsamlı bir uygulamadır.

İlk olarak amacımız vücut esnekliğinin arttırılmasıdır. Vücut esnek olduğu ölçüde gençtir. Yoga duruşları, omurganın sağlık, güç ve esnekliğine odaklanır. Omurga, bedenin çok önemli olan sinir sistemine ev sahipliği yapar. Egzersizle omurganın esnek ve kuvvetli olması sağlanarak, dolaşım artar ve sinirlerin besin ve oksijene erişmesine imkan verilir.
Asanalar ayrıca iç organlar ve salgı sistemi (bezler ve hormonlar) üzerinde de etkilidirler.
 
Doğru Nefes

yoganın-faydaları.jpg


2-Doğru Nefes

"Solunum bedende var oldukça hayat var demektir. Solunum yok olunca hayat da beraberinde yok olur. Bu nedenle solunum eğitilmelidir..."


Yoga bize ciğerlerimizi nasıl maksimum kapasitede kullanacağımızı ve nefesimizi nasıl kontrol edeceğimizi öğretir. Doğru nefes; derin, yavaş ve ritmik olmalıdır. Bu yaşamsal gücü ve zihinsel berraklığı arttırır.
Pek çok insan nefes alıp verirken ciğer kapasitelerinin bir bölümünü kullanırlar. Sığ bir şekilde, göğüs kafesini hemen hemen hiç genişletmeden… Omuzlar kamburlaşır, sırtın üst kısmında ve boyunda ağrılı bir gerginlik oluşur ve oksijen yetersizliği çekilir.

Üç tür nefes vardır:
1.Omuz nefesi; en sığ ve en kötü olası tiptir. Omuzlar ve köprücük kemiği yükseltilir ve nefes alırken karın kasılır. Maksimum çaba harcanmış olur ancak minimum miktarda hava solunulur.
2.Göğüs nefesi; göğüs kafesi genişletilerek alınan nefestir ancak eksik kalan ikinci nefes türüdür.
3.Derin karın nefesi; ciğerlerin en derin ve en geniş bölümüne kadar hava taşımasından dolayı en iyi nefes türüdür. Soluma yavaş ve derindir ve diyafram doğru bir şekilde kullanılır.

Aslında bu türlerin hiçbiri tam değildir. Tam bir yogik soluma üçünün sentezidir; derin bir solumayla başlayan nefes alımı kaburgaların arasından omuzlara kadar devam eder.

Karın Nefesini Öğrenmek
Doğru diyafram nefesini hissedebilmek için gevşek kıyafetler giyinin ve sırtüstü uzanın. Elinizi üst karnınıza, diyaframın bulunduğu noktaya yerleştirin. Nefes alın ve yavaşça verin. Karın nefes alırken dışarı doğru genişlemeli ve verirken küçülmeli. Bu salınımı hissetmeye çalışın.

Tam Yogik Nefesi Öğrenmek
Karından nefes alıp vermede ustalaştıktan sonra tam yogik nefesi öğrenmek için hazır olacaksınız. Yavaşça nefes alın, önce karın şişsin, sonra göğüs kafesi. Verirken de önce karın insin sonra göğüs, bir dalga gibi… Bu tam yogik nefestir.

Pranayama

İyi solunum için en önemli şey Prana'dır (yaşamsal nefesin suptil enerjisi). Prananın kontrolü zihnin kontrolünü sağlar. Nefes egzersizleri -Pranayamas- olarak adlandırılır, ki bu da Prananın kontrolü anlamına gelir.
 
Doğru Gevşeme

yoga-nedir.jpg


3-Doğru Gevşeme
Arabaların, uçakların, telefonların, bilgisayarların ve diğer modern stres tetikleyicilerinin keşfinden çok önce, Rishiler (bilgeler) ve eski zaman Yogileri çok güçlü derin gevşeme teknikleri buldular. Aslında günümüzün birçok stres yönetimi ve gevşeme teknikleri bu gelenekten alınmıştır. Yogi, derin olarak tüm kasları gevşeterek gerçek manada sinir sistemini yenileyebilir ve derin bir iç huzura ulaşabilir.

Beden ve zihin, sürekli olarak kapasitesinin üzerinde çalıştığında, doğal işlerini gerçekleştirme verimliliği azalır. Modern sosyal yaşam, yemek, iş ve hatta eğlence olarak adlandırılan pek çok şey, modern insanın gevşemesini zorlaştırır. Birçok insan, gevşemenin ve dinlenmenin, tekrar şarj olmak için doğal bir yol olduğunu dahi unutmuşlardır. Hatta dinlenmeyi denerken bile, gerginlik dolayısıyla fiziksel ve zihinsel enerji harcanır.
Enerjimizin çoğu gereksiz yere, kaslarımızı sürekli olarak işe hazır tutmak için harcanır. Öyle ki bu esnada harcanan enerji, iş yaparken harcanan enerjiden fazladır. Beden ve zihin dengesini düzenlemek ve dengelemek için en iyi yol, bedende üretilen enerjiden tasarruf etmektir. Bu gevşemeyi öğrenerek yapılabilir.

Hatırlanmalıdır ki, bedenimiz gün içerisinde, ertesi gün için gerekli olan maddeleri ve enerjiyi üretir. Ancak kötü ruh hali, kızgınlık, incinme ya da yoğun öfke hallerinden dolayı bu maddeler ve enerji birkaç dakika içinde tükenir. Bu şiddet duygularının patlaması veya bastırılması alışkanlık haline gelir. Sonuç sadece beden için değil zihin için de hasar vericidir.
Tam bir gevşeme sürecinde hiçbir enerji harcanmaz, ancak çok az bir kısmı bedeni normal durumda tutmak için tüketilir, kalanı depolanır ve korunur.

Mükemmel gevşemeyi sağlamak için yogiler tarafından 3 yöntem kullanılır:
-Fiziksel-, -Zihinsel- ve -Ruhsal- gevşeme.
Gevşeme, kişi ruhsal gevşeme aşamasına ulaşana kadar tamamlanmış değildir, ki bunu sadece ileri düzeyde ruhsal çalışmalar yapan adaylar bilir.

1.Fiziksel Gevşeme
Biliyoruz ki her olay, düşüncenin bir sonucudur. Düşünceler eyleme dönüşür. Zihin kaslara kasılmaları emrini verebildiği gibi, yorgun kaslara gevşemeleri mesajını da verebilir. Fiziksel gevşeme önce ayak parmakları ile başlar ve yukarı doğru devam eder. Kendi kendine gevşeme telkini, kaslardan kulaklara, tepeye kadar ulaşır. Sonra yavaşça böbreklere, karaciğere ve diğer iç organlara gönderilir. Bu gevşeme pozisyonu Savasana – Ölü Duruşu olarak bilinir.

2.Zihinsel Gevşeme
Zihinsel gerginliği yaşarken, birkaç dakika yavaş ve ritmik nefes alıp vermek önerilir. Zihin sonunda sakinleşecektir. Bir tür dalgalanma hissi deneyimleyebilirsiniz.

3.Ruhsal Gevşeme
Her ne kadar zihni gevşetmeyi denesek de, tüm gerginlik ve endişeler, ruhsal gevşemeye ulaşmadan ortadan kalkmaz.
Beden ve zihinle özdeşleştiğimiz sürece, endişeler, üzüntüler, korkular ve öfke varlığını sürdürür. Bu duygular gerginlik getirir. Yogiler bilirler ki, bir kişi beden/zihin düşüncesinden geri çekilip kendini ego-farkındalığından ayırmadığı sürece tam anlamıyla gevşeme elde etmenin yolu yoktur.
Yogi kendisini; güçlü, barışçıl, mutlu benliği ile ve saf bilinçle özdeşleştirir. Bilir ki; tüm güç, bilgi, barış kaynağı kendi içindedir, bedende değil. Bu -Ben saf bilincim, saf benliğim- bilincine, gerçek doğamıza uyarak uyumlanırız. Kendini benlikle tanımlama, gevşeme sürecini tamamlar.
 
Doğru Beslenme
doğru-beslenme.jpg



4-Doğru Beslenme
Fiziksel bedenimizi inşa etme sorumluluğumuzun yanı sıra, yediğimiz gıdalar zihnimizi de etkiler. Azami beden-zihin verimliliği ve tam anlamıyla farkındalık için, Yoga, lakto-vejetaryen bir beslenme programını önerir. Bu Yogik yaşam biçiminin ayrılmaz bir parçasıdır.

Yogik beslenme, vejetaryendir. Saf, doğal ve kolayca sindirilebilen gıdalardan oluşur, sağlığı korur. Basit öğünler, sindirime ve gıdaların özümsenmesine yardım eder. Beslenmeye ilişkin ihtiyaçlar beş kategoride toplanır: protein, karbonhidratlar, mineraller, yağlar ve vitaminler. Bir kişinin beslenme programını dengeleyebilmesi için, belli bir düzeyde beslenme bilimiyle ilgili bilgi sahibi olması gerekir. Doğadan, ilk elden, verimli topraklarda büyümüş (tercihen organik, kimyasallar ve zirai ilaçlardan özgür) gıdalar tüketmek şüphesiz beslenme ihtiyaçlarımızı daha iyi karşılar. İşlenmiş, rafine edilmiş ve fazla pişmiş gıdaların besin değerleri zarar görür.

Doğada besin zinciri olarak bilinen bir döngü vardır. Güneş, gezegenimizdeki tüm hayatın enerji kaynağıdır; bitkileri (gıda zincirinin en tepesi) besler, ki bu bitkiler vejetaryen hayvanlar tarafından yenilir, ki onlar da daha sonra başka hayvanlar (etoburlar) tarafından yenilirler. Besin zincirinin en tepesinde yer alan gıdalar, direkt olarak Güneş tarafından beslenirler ve yaşam kalitesini en çok arttıran özelliklere sahiptirler.

Besleyicilik açısından -İkinci el- olarak adlandırılan hayvan etinin doğada önemi azdır. Tüm doğal gıdalar (meyveler, sebzeler, tohumlar, kabuklu yemişler ve hububatlar) değişen miktarlarda farklı orantılarda zaruri besinlerdir ve protein kaynağı olarak, bedende kolayca sindirilirler. Bununla beraber ikinci el besin kaynaklarını sindirmek daha zordur ve insan metabolizması için daha az değerlidirler.

Pek çok insan yeterli protein alıp almadıkları hususunda endişelenir, ancak diğer unsurları önemsemezler. Proteinin kalitesi, miktarından çok daha önemlidir. Süt ürünleri, bakliyatlar, kabuklu yemişler ve tohumlar vejeteryanlara uygun protein sağlarlar. Halen pek çok Sağlık Birimi tarafından kullanılan yüksek protein ihtiyacı geçerliliğini yitirmiş ve bilimsel olarak laboratuvarlarda çürütülmüştür.

-Yaşamak için ye, yemek için yaşama- parolamız olmalıdır. Yemenin amacının, varlığımızı yaşam kaynağı ya da Prana ile doldurmak olduğunu anlamamız gerekir. Dolayısıyla Yoga öğrencileri için en iyi beslenme planı doğal taze besinlerdir.

Ancak gerçek bir yogik diyet bundan çok daha seçicidir. Yogi, gıdanın zihni ve astral bedeni üzerindeki zarif etkisiyle ilgilenir. Dolayısıyla fazla uyarıcı gıdalardan uzak durur, zihni sakin tutan ve zekayı keskin yapan besinleri tercih eder. Ciddi bir şekilde yoga yolunda yürüyen kişi et, balık, yumurta, soğan, sarımsak, kahve, çay (bitki çayları dışındaki), alkol ve ilaçlardan uzak durur ve tüketmez. Beslenme alışkanlığındaki herhangi bir değişiklik azar azar yapılmalıdır. Daha büyük porsiyonlarda sebze, hububat ve kabuklu yemiş yemeye başlayarak yola koyulun ve nihai olarak tüm et ürünlerini beslenme programınızdan çıkarın. Yogik beslenme, yüksek standartta bir sağlığa kavuşmanıza, zekanızın keskinleşmesine ve zihnin sükunete ulaşmasına yardımcı olacaktır. Yogik beslenme yaklaşımını anlayabilmek için kişinin 3 Guna (rajas, sattva and tamas) ve doğanın niteliklerine aşina olması gerekir.
 
Doğru Düşünce ve Meditasyon

1355211274596.jpg



5-Doğru Düşünce ve Meditasyon
Ne düşünüyorsak O'yuz. Bu en önemli noktadır. Bu sebeple olumlu ve yaratıcı düşünceler, güçlü bir sağlık ve barışçıl, neşeli bir zihne katkı sağlar. Zihin düzenli meditasyon uygulamaları ile mükemmel bir şekilde kontrol edilebilir. Bir gölün yüzeyi durgunken dibini açık bir şekilde görmek mümkündür. Bu, yüzey dalgalarla altüst olmuşken imkansızdır. Aynı şekilde zihin sessizken, hiçbir düşünce veya arzu yokken -Öz-ünüzü görebilirsiniz ve buna Yoga denir.

Zihinsel çalkalanmaları iki şekilde kontrol edebiliriz: İçsel ve dışsal konsantrasyon yoluyla. İçsel olarak -Öz- ya da -Ben- bilincine odaklanırız. Dışsal olarak -Öz- ya da -Ben- dışındaki herhangi bir şeye odaklanırız.

Örneğin golf oynarken, topu deliğe sokma düşüncesine odaklanmışken, diğer düşünceler yavaşlar ya da susar. Mükemmel bir konsantrasyon sağladığımızda iyi bir oyun oynadığımızı düşünürüz. Deneyimlediğimiz mutluluk, topu deliğe 18 kere soktuğumuz için değil, ama tam 18 defa mükemmel bir konsantrasyon sağladığımız için gelir. İşte bu gibi zamanlarda dünyanın tüm kaygı ve problemleri kaybolur.

Zihinsel olarak odaklanabilme hepimizin içinde var olan bir yetenektir; sıra dışı ya da gizemli bir durum değildir. Meditasyon bir Yogi tarafından öğretilmesi gereken bir şey değildir; zaten düşüncelerinizi kapatabilme yeteneğine sahipsiniz.
Bununla meditasyon arasındaki tek fark (olumlu şekilde), genel olarak zihnimizi dışsal objelere konsantre etmeyi öğrenmiş olmamızdır. Zihin tam anlamıyla konsantre olmuşken zaman sanki yokmuşcasına, farkına bile varmadan geçer. Zihin odaklanmışsa, zaman yoktur! Zaman yoktur, zihnin yarattığı bir şeydir. Zaman, yer, sebep ve tüm dışsal deneyimler zihnin yaratımlarıdır.

Zihin tarafından elde edilen tüm mutluluklar geçici ve akıp gidicidir; doğa tarafından sınırlandırılmıştır.
Sürekli mutluluk ve mutlak barış için, öncelikle zihni sakinleştirmeyi, konsantre olmayı ve zihnin ötesine geçmeyi bilmeliyiz. Zihnin odaklanmasını, içe, Ben'e yönlendirerek mükemmel konsantrasyon deneyimini derinleştirebiliriz. Bu -Meditasyon- durumudur.

Meditasyon Teknikleri
Meditasyon, kör bir insana renklerin açıklanamaması gibi, açıklanamaz bir deneyimdir. Tüm sıradan deneyimler; zaman, yer ve nedenlerle sınırlandırılmıştır. Bizim normal farkındalığımız ve anlayışımız bu sınırların üstesinden gelemez.
Geçmiş, şimdi ve gelecek gibi terimlerle ölçülen sınırlı bir deneyim transandantal(aşkın) olamaz.
Zaman kavramları aldatıcıdır, çünkü süreklilikleri yoktur. -Şimdi-; ölçülemez derecede küçük ve tutulamayacak kadar akışkandır. Geçmiş ve gelecek şimdide var olmazlar. İllüzyonda yaşarız.

Meditatif durum tüm bu sınırlamaları aşar. İçinde ne geçmiş ne gelecek vardır, sadece ezeli ve ebedi Şimdi’de Ben olma bilinci vardır. Bu sadece zihinsel hareketlilik sakinleştiğinde mümkündür. Buna en yakın deneyimleyebileceğimiz benzer paralel durum derin uykudur -ki derin uykuda da zaman, yer ve de neden yoktur. Ancak meditasyon derin uykudan farklıdır, çünkü ruhta derin değişiklikler yaratır. Meditasyon, düşünce dalgalanmalarını sakinleştirerek, zihinsel sükunet getirir.
Fiziksel seviyede meditasyon, bedenin büyüme ve iyileştirme anabolik sürecini sürdürür ve katabolik ve bozulma sürecini azaltır. Genellikle anabolik süreç 18 yaşına kadar üstün gelir. 18 ila 35 arası ikisi arasında denge vardır ve 35 den sonra katabolik süreç hakim gelir. Meditasyon katabolik bozulmayı azaltır. Bu beden hücrelerinin doğal alıcılıklarından kaynaklanır. Her bir vücut hücremiz içgüdüsel bilinçaltı tarafından yönetilir. Her birinin hem bireysel hem de ortak bilinci vardır. Düşünceler ve arzular bedene girdikleri zaman, hücreler harekete geçerler ve beden her zaman grubun beklentilerine boyun eğer. Bilimsel olarak ispatlanmıştır ki; pozitif düşünceler hücrelere pozitif sonuç getirir. Meditasyon zihne sürdürülebilir pozitif bir durum getirdiğinden vücut hücrelerini gençleştirir ve bozulmayı geciktirir.
Bir kimse meditasyonu öğrenemez, uyumayı öğrenemeyeceği gibi. Kişi her iki durumun da vuku bulmasını sağlar.

Meditasyon aşama ve tekniklerinde hatırlanması gereken bazı mutlak noktalar vardır.

Meditasyon Tavsiyeleri
1.Zaman, yer ve uygulamanın düzenliliği önemlidir. Düzenlilik zihnin aktivitelerini asgari gecikme ile yavaşlatmasını sağlar.
2.En etkili zaman dilimleri şafak vakti ve günbatımı zamanlarıdır, bu zaman dilimlerinde atmosfer özel bir ruhani güçle yüklenmiştir. Eğer bu vakitlerde meditasyon yapmak olanaklı değilse, günlük işlerden uzak kalabileceğiniz, zihnin sakin olmasının olası olduğu bir zaman seçin.
3.Meditasyon için ayrı bir odaya sahip olmaya çalışın. Meditasyon tekrarlandığı müddetçe güçlü vibrasyonlar bu alana yayılacaktır ve böylece barış ve arılık hissedilecektir.
4.Otururken Kuzey ya da Doğuya doğru oturun böylece hayırlı manyetik titreşimlerden faydalanırsınız. Sabit, rahat, bağdaş kurmuş bir şekilde oturun, omurga ve boynunuz dik olsun ama gergin olmasın.
5.Başlamadan önce zihne belli bir zaman dilimi için sakin olmasını söyleyin. Geçmiş, şimdi ve geleceği unutun.
6.Bilinçli bir şekilde nefesi düzenleyin. İlk önce 5 dakikalık karın nefesi ile başlayın ve beyine oksijeni getirin. Daha sonra yavaşlayın ve fark edilmez bir hıza getirin.
7.Ritmik bir şekilde nefes alıp vermeye devam edin. 3 saniyede nefes alın ve 3 saniyede nefes verin. Nefesin düzenlenmesi, aynı zamanda prananın akmasını ve hayati enerjiyi düzenler.
8.Başlangıçta zihnin gezinmesine izin verin. Etrafta oradan oraya atlayacaktır, ancak nihayetinde prananın konsantrasyonu ile beraber konsantre olacaktır.
9.Zihni sessiz olmaya zorlama, bu ek hareketli beyin dalgalarının devreye girmesine sebep olacaktır ki bu durum meditasyonu engeller.
10.Zihnin dinlenebileceği bir odak noktası bulun. Doğal olarak entelektüel olan insanlar için bu kaşlar arasında yer alan üçüncü göz çakrası olabilir. Duygusal insanlar için solar pleksus ya da kalp çakrası olabilir. Bu odaksal noktayı hiçbir zaman değiştirmeyin.
11.Nötr veya hareketsiz bir objeye odaklanın ve bu imgeyi konsantrasyonunuzun merkezinde tutun. Eğer bir mantra kullanıyorsanız zihinsel olarak tekrarlayın ve nefesle koordine edin. Eğer kişisel bir mantranız yoksa, Om mantrasını kullanın. Mantrayı hiçbir zaman değiştirmeyin.
12.Tekrarlamak, düşünceleri saflaştırır, ses titreşimleri düşünce titreşimleriyle birleşir.
13.Tekrarla beraber ikilik yok olur ve Samadhi, ya da üst bilinç durumuna ulaşılır. Sabırsız olmayın bu uzun zaman alır.
14.Samadhi durumunda kişi Bilen, Bilgi ve Bilinenin bir olduğu tam mutluluk noktasında bulunur. Bu üst bilinç aşaması tüm kader ve inanç mistiklerinin ulaştığı noktadır.

Eğer her gün yarım saat meditasyon yaparsanız, hayatla barış içinde yaşar ve ruhsal güçle yüzleşirsiniz. Meditasyon en güçlü zihinsel ve sinirsel ilaçtır. Adanmış enerji, meditasyon esnasında özgürce ustasına akacaktır ve zihin, sinirler, duyu organları ve beden üzerinde iyi huylu bir etki gösterecektir. Sezgisel bilgi ve ebedi mutluluk krallıklarının kapısını açacaktır. Zihin sakin ve düzenli bir hale gelecektir.
 
DEĞİŞİK YOGA TÜRLERİ

yoganin-oteki-yuzu.jpg


Yoga'nın birçok türleri vardır. Fakat bunlar içinde en çok bilinenleri Karma Yoga, Bhakti Yoga, Jnana Yoga, Hatha Yoga ve Raja Yoga'dır. Her bir yoga türü birbirlerinden birşeyler almıştır. Tüm yoga türleri sonuç olarak, aynı amaca (Brahman, yani Tanrı ile birleşmeye, bütünleşmeye) yöneliktir. Şimdi bu Yoga türlerini tanıyalım.

1. Karma Yoga: Eylem Yogasıdır. Esas olarak dışa dönük insanlar tarafından tercih edilmiştir. Hiç bir kazanç ya da ödül beklemeksizin, kişiye, kendi çıkarını düşünmeden hareket etmeyi öğreterek, kalbi arıtmaktır. Kendinizi yaptığınız eylemlerin sonuçlarından ayırarak, eylemleri Tanrıya adama sayesinde, benliği yüceltmeyi öğretir.


2. Bhakti Yoga: Özellikle duygusal bir tabiatı gerektiren, bağlılık yoludur. Bhakti yogi, bilhassa sevginin gücü ile güdülenmiştir. Her şeyi Tanrı sevgisinin tezahürü olarak görür. Dua ve ibadet yoluyla kendisini Tanrı'ya teslim eder. Duygularına yön verip, onları koşulsuz sevgi ve bağlılık yoluna çevirir.


3. Jnana Yoga: Bilgi ve bilgelik yoludur. En zor yoldur ve irade ve aklın muazzam kuvvetini ister. Jnana Yogi, Vedanta felsefesini öğrenerek zihnini, kendi niteliğini inceleyip araştırmak üzere kullanır.Tıpkı bir bardağın içindeki ve dışındaki alanları farklı algılamamız gibi, kendimizi de Tanrı'dan ayrıymış gibi algılarız. Jnana Yoga, bu yolun takipçilerine, direkt olarak bardağın kırılması ve bilgisizlik örtüsünün kalkmasıyla, Tanrı ile bütünlüğün deneyimlenmesi için yol gösterir. Jnana Yoga uygulanmasından önce, diğer yoga türlerinin öğrettiği bilgilerin kesinlikle tamamlanmış olması gerekir. Bencillikten vazgeçme,Tanrı sevgisi, bedenin ve zihnin gücü, insanın kendisini bilmesi olmaksızın, bu yolda başarıya ulaşılamaz.


4. Hatha Yoga: Batı dünyasının en çok bildiği Yoga türüdür. Hatha Yoga'nın temel özelliği beden yoluyla zihni etkilemektir. Hatha Yoga üç ana bölümden oluşur. Bunlar Asanalar (Duruşlar), Pranayama (Nefes egzersizleri) ve Savasana (Gevşeme). Duruş, nefes alıp verme ve yoğunlaşma (konsantrasyon) üzerine kurulmuş olan Hatha Yoga öğretisi, bedenle zihnin birlikteliğini, bütünselliğini içerir. Hatha Yoga'nın hareketleri dikkatli ve bilinçli bir biçimde uygulandığı zaman, insana pek çok yarar sağlar. Omurga ve eklemler esnek kalır. Özellikle romatizma, kireçlenme, sindirim bozuklukları, damar sertliği, dolaşım bozuklukları gibi çağdaş hastalıklar önlenir. Doğru ve düzenli alıp verilen nefesler bizi nefes darlığından, astımdan korur. Kan dolaşımı normale döner. Ayrıca beyin ve sinir sistemi olumlu olarak etkilenir. Gevşeme egzersizi ise, hareket ve nefes çalışmalarından sonra yapılır. Kaslar gevşek bırakıldığı zaman, zihin de rahatlar. Kişi tam bir huzur ve sükunete kavuşur. Gevşeme uykusuzluğun, sinirsel rahatsızlığın, yorgunluğun ve gerginliğin giderilmesinde çok etkili bir metoddur. Batı dünyasında yapılan birçok tıp araştırmaları, yoga egzersizlerinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini doğrulamıştır. Ayrıca yoga, bugün bir psikoterapi aracı olarak da kullanılmaktadır.


5. Raja Yoga: Yoga türleri içinde en seçkin olanıdır. Hatha Yoga uygulamaları kişiyi Raja Yoga'ya hazırlar. Çünkü Hatha Yoga, bedene ruhun egemenliğinin kurulması, kontrolun sağlanması ve böylece daha üstün bilinç merkezlerine ulaşılması için bir araçtır. Raja Yoga bu hazırlıktan sonra insanın "Gerçek Varlığını" ben'ini, ruhunu tanıması ve onu zihin ve beden üzerinde egemen kılmasını amaçlar. Raja Yoga, içimizdeki Tanrısal gücü tanımamızı ve onun içimizdeki ve dışımızdaki dünyaya efendilik etmesini sağlar. Raja Yoga insanı, Tanrısal sevgi, Tanrısal güç, Tanrısal bilgelikle dolu ve Tanrısal alevin bir parçası olarak görür.
 
Yoga Duruşlarından Örnekler

Adho Mukha Svanasana – Yere Bakan Köpek


içerik.jpg


Adho Mukha Svanasana
Downward Facing Dog
Yere Bakan Köpek

Sanskritçe Anlamı:

adho = aşağıya doğru, başaşağı
mukha = yüz (buradaki anlamı bakmak)
svana = köpek
asana = duruş, poz (aasana - Sanskrit alfabe ile -आसन )

Adım Adım Uygulama:
1- Yerde elleriniz ve dizleriniz üzerinde durun. Dizlerinizi kalçalarınızın tam altına, ellerinizi omuzlardan öne doğru yerleştirin. Avuçlar açık ve parmaklar birbirine parallel, ayak parmaklar yere dönük.
2- Nefes alın ve dizlerinizi yerden kaldırın. Başta dizlerinizi bükün ve topuklarınızı yerden kaldırın. Kuyruksokumunu karnınızın arkasından uzatın ve kasıklardan hafifçe bastırın. Bu dirence karşı, oturma kemiklerinizi tavana doğru kaldırın ve iç ayak bileklerinizden itibaren iç bacakları kasıklara doğru çekin.
3- Sonra nefes vererek üst kalçalarınızı arkaya itin ve topuklarınızı yere bastırarak esnetin. Dizleriniz düzleştirin ama kitlemediğinizden emin olun. Dış kalçanızı sıkın ve üst kalçanızı içeri doğru bastırın. Karnınızın önünü daraltın.
4- Kollarınızı sıkın ve ellerinizin tabanlarını yere bastırın. Bu iki noktada iç kollarınızı, bileklerinizden omuzların tepesine kadar gerin. Kürek kemiklerinizi geriye doğru esnetin, sonra rahat bırakın ve kuyruk sokumuna doğru bastırın. Başınızı üst kollarınızın arasında tutun, düşmesine, sarkmasına izin vermeyin.
5- Adho Mukha Svanasana, Güneşi Selamlama serisindeki pozlardan biridir. Ayrıca kendi başına da mükemmel bir yoga asanasıdır. Bu pozda 1-3 dk arasında kalın. Sonra nefes vererek dizlerinizi yere indirin ve Çocuk Pozunda dinlenin.

Anatomik Odaklanma:
Üst Sırt

Tedavi Uygulamaları:
Sinüzit

Faydaları:
Beyni sakinleştirir, stres ve hafif depresyonu rahatlatmaya yardımcı olur.
Bedene enerji verir.
Omuzları, üst arka bacak kaslarıın, alt arka bacak kaslarını, ön ayak bileği kaslarını ve elleri esnetir.
Kolları ve bacakları kuvvetlendirir.
Menopoz semptomlarını rahatlatır.
Baş korunarak yapıldığında regl rahatsızlıklarını azaltır.
Osteoporozun önlenmesinde yardımcıdır.
Sindirimi geliştirir.
Başağrısı, uykusuzluk, sırt ağrısı ve yorgunluğa iyi gelir.
Yüksek kan basıncı, astım, düztabanlık, siyatik, sinüzitte tedavi edicidir.

Kontrendikasyonlar ve Uyarılar:
Karpal Tünel Sendromu
İshal
Hamilelikte: Son üç ayda bu pozu kullanmayın.
Yüksek kan basıncı veya başağrısında: Başınızı yastık veya blokla destekleyin, kulaklar kollar hizasında olmalı.

Yeni Başlayanlar İçin İpucu:
Bu pozda omuzlarınızı serbest bırakmada ve açmada zorluk çekiyorsanız, ellerinizin altına bir çift yoga bloğu koyabilirsiniz.

Varyasyonları:
Bu pozda kendinize meydan okumak için, nefes alın ve sağ bacağınızı gövdenize paralel olarak kaldırın, kalça hizasında ve topuktan bastırarak 30sn tutun. Nefes vererek bacağınızı indirin ve sol bacağınızla da aynı süre tekrarlayın.

Düzeltmeler ve Destekler:
Dış kollarınızın çalışmasını daha iyi hissetmek için, kollarınıza dirsekleriniz hizasında bir kayış bağlayın. Kayışın içe doğru daraldığını, kollarınızı içeri doğru bastırdığını hayal edin. Bu dirence karşı, iç kürek kemiklerinizi dışarı doğru itin.

Hazırlayıcı Pozlar:
Plank Pose - Dört Kollu Yüksek Duruş
Uttanasana(Ayakta Öne Eğilme)

Takip Eden Pozlar:
Standing poses (Ayakta Pozlar)
Uttanasana(Ayakta Öne Eğilme)
Headstand (Başüstü Duruş)

Pozu Derinleştirmek:
Esnemeyi arttırmak için topuklar yerde ayakların önünü kaldırın.
 
Agnistambhasana – Diz Ayak Bileğine Pozu

resimli-yoga-hareketleri-asanalar-2015-700x350.jpg



Agnistambhasana
Fire Log Pose - Knee to Ankle Pose
Ateş Girişi Pozu – Diz Ayak Bileğine Pozu

Sanskritçe Anlamı:

agni = ateş
stambha = heykel
asana = duruş, poz (aasana - Sanskrit alfabe ile -आसन )

Adım Adım Uygulama:
1-Kalınca katlanmış bir örtünün üzerinde bağdaş oturun. Sırt ve omuzlar dik, baş önde.
2-Sol ayağınızı, sağ ayağınızın altından kalçanızın dışına doğru öne kaydırın. Sonra sağ bacağınızı solun üzerine yerleştirin. Sağ bileğinizin sol dizinizin dışında olduğundan emin olun (Tabanı yere dik olmalı).
3-Kalçalarınızda daha fazla esneklik varsa, sol bacağınızı sağ bacağınızın yanına doğru öne kaydırabilirsiniz, yoksa, sol topuğunuzu sağ kalçanızın yanında tutun. Kalçalarınız gergin ise, bileği dizin dışına çıkarmak zor gelebilir ve rahatsızlık verir. Bu durumda, Sukhasana pozunda (Kolay poz) basitçe oturun.
4-Topuklarınıza doğru bastırın ve ayak parmaklarınızı yayın. Ön gövdenizi uzatarak, nefes verin ve kasıklarınızdan öne doğru katlanın. Karnınızdan öne doğru katlanmadığınızdan emin olun. Göbeğinizle kasık arasında mesafe bırakın. Ellerinizi bacaklarınızın önüne doğru yere uzatın.
5-Nefes vererek, gövdenizin nasıl hafifçe yükseldiğini fark edin; yükseldiğinde, kasığınızdan göğsünüze kadar uzayın. Sonraki nefes vermede, daha fazla katlanın.
6-1 dk veya daha fazla bekleyin. Nefes vererek gövdenizi kaldırın ve bacaklarınızı uzatıp pozdan çıkın. Pozu, sol bacak üstte olacak şekilde aynı zaman süresine sadık kalarak tekrarlayın.

Anatomik Odaklanma:
Kalçalar

Tedavi Uygulamaları:
Stres

Faydaları:
Kalçaları ve kasıkları esnetir.

Kontrendikasyonlar ve Uyarılar:
Alt sırt incinmesi
Diz incinmesi

Yeni Başlayanlar İçin İpucu:
Kalçayı rahatlatmak için, öne uzanmadan önce kalçanızdan kavrayarak öne (veya yana) doğru çekin.

Hazırlayıcı Pozlar:
Baddha Konasana - Bağlı Açı Duruşu
Supta Baddha Konasana - Bağlı Açı Uzanma Duruşu

Takip Eden Pozlar:
Paschimottanasana - Oturarak Öne Eğilme
Bharadvajasana I (Bharadvaja's Twist)
 
Ananda Balasana – Mutlu Bebek Pozu

happy baby.jpg

Ananda Balasana
Happy Baby Pose
Mutlu Bebek Pozu

Sanskritçe Anlamı:

ananda = mutlu
baala = çocuk
asana = duruş, poz (aasana - Sanskrit alfabe ile -आसन )

Adım Adım Uygulama:
1-Sırt üstü uzanın. Nefes vererek dizlerinizi karnınıza çekin.
2-Nefes vererek ayaklarınızı dış kısımlarından kavrayın. (Ellerinizle tutmakta zorlanıyorsanız her bir ayak tabanınıza kayış geçirip tutun.) Dizlerinizi gövdenizden daha geniş açın ve koltukaltınıza doğru çekin.
3-Ayak bileklerinizi dizin üzerinden yere dik hizalayın. Topuklardan esnetin. Direnç yaratmak için ayaklarınızı ellerinizin içine doğru iterken, ellerinizi aşağı çekin.
4-Üst bacakları, gövdenize doğru ve omurganızı uzatarak yere doğru çekin.
5-Pozda 30sn-1dk arası kalın. Sonra nefes vererek ayaklarınız yere indirin ve birkaç nefes dinlenin.

Anatomik Odaklanma:
Kalçalar

Faydaları:
İç kasıkları ve omurgayı esnetir.
Beyni sakinleştirir, stres ve yorgunluğa iyi gelir.

Kontrendikasyonlar ve Uyarılar:
Hamilelik
Diz incinmesi
Boyun incinmesi, başı kalınca katlanmış bir havluyla yükseltin.

Yeni Başlayanlar İçin İpucu:
Ellerinizle tutmakta zorlanıyorsanız her bir ayak tabanınızın ortasından yoga kayışı geçirip tutun.

Hazırlayıcı Pozlar:
Balasana - Çocuk Pozu
Virasana - Kahraman Duruşu

Takip Eden Pozlar:
Adho Mukha Svanasana - Yere Bakan Köpek Pozu
 
Bhujangasana – Kobra Pozu

images.jpg


Bhujangasana
Cobra Pose
Kobra Pozu

Sanskritçe Anlamı:

bhujanga =yılan
asana = duruş, poz (aasana - Sanskrit alfabe ile -आसन )

Bu duruş hem sırt hem de karın kaslarını güçlendirmek için harika. Aynı zamanda iç organları güçlendirerek sindirim sistemini uyarmaktadır. Göğsünüzü iyice açıp nefes aldıkça vücudunuz enerjiyle dolacaktır.

Adım Adım Uygulama:
1. Düz bir zemin üzerinde yüzüstü yatarak uygulanır. Kollar göğsünüzün her iki yanında ve avuç içleri yere bakacak şekilde, ayaklar birbirine bitişik, alnınız yere paralele ve mümkünse yere değecek şekilde yüzüstü yatılır. Alnınızı yere yerleştirmek zor geldiyse burun ya da çenenizi değdirmek de yeterli olacaktır.
2. Nefes alın ve bütün vücudunuzu uzatın. Başınızı yavaşça kaldırmaya başlayın ve göğsünüzü ileri doğru uzatın. Omuzlarınızı geriye atin. El ve kollarınızdan yardim alarak ve sırt ve boyun kaslarınızı kullanarak vücudunuzu kaldırın. Başınızı mümkün olduğunca geriye atin. Pelvisinizin (ön kalça kemikleri) yerden kalkmamasına dikkat edin.
3.Vücudunuz yerden yaklaşık 45 derece açıyla kaldırabilirsiniz ancak en rahat olduğunuz açıda kalmaya çalısın ve derin nefes alın. Nefes verirken vücudunuzu yavaşça başlangıç pozisyonuna getirin.

Başlangıç Uygulaması:
Boyun bölgesinde incinme ya da gerginlik olan kişilerin başlarını geriye atarken dikkatli olmaları önerilir. Sırt ağrıları olan kişilerin sırtlarını çok zorlamamaları, rahat oldukları pozisyonda kalmaları ve dirsekleri yerde kalacak şekilde aynı uygulamayı yapmaları önerilir.

Faydaları:
Omurgayı güçlendirir.
Göğüs, karın, omuz ve akciğerleri esnetir.
Kalçaları sıkılaştırır.
İç organları uyarır ve canlandırır.
Strese ve yorgunluğa iyi gelir.
Göğsü ve akciğerleri açar.
Siyatik ağrılarını dindirir.
Astım için tedavi edicidir.
Geleneksel metinlerde, Bhujangasana'nın beden ısısını arttırdığı, hastalığı yok ettiği ve Kundalini'yi uyandırdığı söylenir.

Kontrendikasyonlar ve Uyarılar:
Sırt incinmeleri
Karpal tünel sendromu
Başağrısı
Hamilelik

Hazırlayıcı Pozlar:
Setu Bandha Sarvangasana - Köprü Pozu
Urdhva Mukha Svanasana - Yukarı Bakan Köpek

Takip Eden Pozlar:
Köprü duruşları
 
Anjaneyasana – Hilal Hamlesi

dab50c30-be76-403c-ac7e-950a20b2b20d.jpg


Anjaneyasana
Crescent Lunge Pose
Hilal Hamlesi Duruşu
Alçak Savaşçı Duruşu olarak da bilinir.


Sanskritçe Anlamı:
Anjaneya = Hanuman olarak da bilinen Hint tanrısı.
asana = duruş, poz (aasana - Sanskrit alfabe ile -आसन )

Adım Adım Uygulama:
1-Adho Mukha Svanasana’dayken nefes vererek sağ ayağınızı ellerinizin arasından ileriye doğru uzatın. Sonra sol dizinizi yere koyup sabitleyin. Sonra sol dizinizi, basenleriniz ve kasıklarınız rahatça esneyene kadar, hafifçe geriye doğru kaydırın ve sol ayağınızın üstünü yere gelecek şekilde çevirin. Sağ dizinizin yerinde sabit olduğundan emin olun.
2-Nefes alarak bedeninizi yukarı doğru kaldırın. Kollarınızı yere dik olacak şekilde yukarı doğru kaldırın. Kuyruk sokumunuzu aşağı doğru getirirken, kasık kemiğinizi göbek deliğinize doğru kaldırın. Göğsünüzü ve omuzlarınızı dikleştirin.
3-Başınızı geriye doğru atarak yukarı doğru bakın. Bu esnada boynunuzun zorlanmamasına dikkat edin. Serçe parmaklarınızı tavana doğru uzatın.
4-Bu duruşta 1 dk. kalın, nefes vererek vücudunuzu sağ baldırınızdan geriye doğru çekerken ellerinizi yere koyun ve ayak parmaklarınız ters olacak şekilde yere koyun. Sonra tekrar nefes vererek, sol dizinizi yerden kaldırarak tekrar Adho Mukha Svanasana duruşuna getirin. Bu duruşu ayağınızı değiştirerek aynı sürelerde tekrar yapın.

Anatomik Odaklanma:
Baldırlar
Kasıklar
Abdomen
Göğüs
Ciğerler
Omuzlar
Koltuk altları
Boyun

Tedavi Uygulamaları:
Siyatik

Kontrendikasyonlar ve Uyarılar:
Kalp problemi

Faydaları:
Dizleri güçlendirir.
Zihinsel odaklanmaya yardımcı olur.
Kasıkları esnetir.
Kalçadaki gerginliği azaltır.

Hazırlayıcı Pozlar:
Adho Mukha Svanasana - Yere Bakan Köpek Duruşu)
Prasarita Padottanasana - Açık Bacak Öne Kapanma Duruşu
Supta Virasana - Yatarak Kahraman Duruşu
Utkatasana - Sandalye Pozu
Virasana - Kahraman Duruşu

Takip Eden Pozlar:
Virabhadrasana I and III - Savaşçı I ve III
 
Bitilasana – İnek Pozu

1a-Chakravakasana.jpg


Bitilasana
Cow Pose
İnek Pozu

Sanskritçe Anlamı:

bitil = inek
asana = duruş, poz (aasana - Sanskrit alfabe ile -आसन )

Adım Adım Uygulama:
1-Yerde elleriniz ve dizleriniz üzerinde masa pozisyonunda durun. Dizlerinizin tam kalçalarınızın altına denk gelmesine, omuzlarınız ile el bileklerinizin aynı hizada ve yere paralel olmasına dikkat edin. Başınız tam merkezde olsun ve gözler yere baksın.
2-Nefes vererek oturma kemiklerinizi ve göğsünüzü tavana doğru kaldırın. Karnınız yere doğru yaklaşsın. Başınızı ileri bakarak kaldırın.
3-Nefes verin ve tekrar masa pozisyonuna geçin.
4-Genelde bu asanada nefes alırken Kedi Pozuna geçilir ve ikisi kombine edilerek akıcı bir vinyasa uygulanır.

Nefes al İnek Pozu, nefes ver Kedi Pozu...

Anatomik Odaklanma:
Rahim

Tedavi Uygulamaları:
Stress

Faydaları:
Esnek omurgaya sahip olabilmek için mükemmel bir asanadır.
Sırtı ve boynu esnetir.
Omurga incinmelerini önler.
Omurga ve iç organlara masaj yaparak canlandırır.
Sırttaki gerginliği azaltır.

Açıklama:
Dikkatinizi sırtınız ve boynunuza odaklayın ve bu kısımlara fazla yüklenmeyin. Ellerinizi ve dizlerinizi destek almak için kullanın fakat sırtınızı daha fazla germek için kullanmayın. Vücudunuz zamanla açılacaktır.

Süre ve Tekrarlar:
Bu hareketi istediğiniz kadar tekrarlayabilirsiniz.

Hazırlayıcı Pozlar:
Viparita Karani

Takip Eden Pozlar:
Bidalasana-Marjaryasana-Kedi Pozu...
 
Baddha Konasana – Bağlı Açı Duruşu

Baddha-Konasana.jpg


Baddha Konasana
Bound Angle
Bağlı Açı Duruşu

Sanskritçe Anlamı:

baddha = bağlı
kona = açı
asana = duruş, poz (aasana - Sanskrit alfabe ile -आसन )

Bu duruş hem kalça ekleminin hem de göğsün açılmasını sağlarken omurları da esnetir. Aynı zamanda sinir, sindirim ve üreme sistemlerini uyarmaktadır.

Adım Adım Uygulama:
1-Düz bir zemin üzerinde oturarak uygulanır. Nefes vererek dizler bükülür ve topuklar kalçaya yaklaştırılır. Dizler iki yana düşürülerek ayak tabanlari birbirlerine yapıştırılır. Ayaklar mümkün olduğunca kalçaya yaklaştırılır.
2-Ayakları başparmaklardan ya da ayakaltından kavranır. Dizler mümkün olduğunca yere yaklaştırmaya çalışılır. Ayak parmaklarını tutmakta zorlanırsanız ayak bileklerinden ya da baldırlarınızdan da tutabilirsiniz.
3-Nefes alınıp kalça eklemleri yere baskılayarak alın ayak başparmaklarına dokundurmaya gayret edilir. Omuzlar düşürülüp geriye atılır ve göğüs öne doğru çıkarılır. Kalça eklemleri açmak için dizler yere doğru bastırılır.
4-Sırt dik ve göğüs açık bir şekilde nefes verilir ve gövde ileri doğru uzatılır.

Başlangıç Uygulaması:
Kalça kemikleri üzerinde otururken dik duramayan kişiler 1–2 adet katlanmış örtü ya da yastık üzerinde oturabilirler. Baş ayaklara dokundurmaya çalışılmadan önce ayaklar kalçadan 1–2 ayak boyu uzaklaştırılırsa daha kolay yapılabilir.

Anatomik Odaklanma
Kalçalar

Tedavi Uygulamaları
Siyatik

Faydaları
Karın içi organları, yumurtalıkları, prostat bezlerini, mesane ve böbrekleri canlandırır.
Kalbi canlandırır ve genel dolaşımı geliştirir.
İç bacakları, kasıkları ve dizleri esnetir.
Kaygı, bitkinlik ve depresyon tedavisinde etkilidir.
Siyatik ve adet dönemi rahatsızlıkları rahatlatır.
Menopoz sendromlerını azaltır.
Düz taban, yüksek kan basıncı, kısırlık ve astımda tedavi edicidir.
Hamileliğin son dönemlerine kadar bu duruşu uygulamak doğumu kolaylaştırır.
Geleneksel metinlerde Baddha Konasana'ın hastalığı yok ettiği ve bitkinlikten, yorgunluktan kurtardığı söylenir.

Kontrendikasyonlar ve Uyarılar:
Diz ve kasık incinmelerinde kalçalarınızın dışına doğru katlanmış bir battaniye koyun.

Hazırlayıcı Pozlar
Supta Padangusthasana - Yatarak Ayak Başparmağı Pozu
Virasana - Kahraman Duruşu
Vrksasana - Ağaç Duruşu

Takip Eden Pozlar
Ayakta Duruşlar
Oturarak Dönüşler
Öne Eğilme Duruşları
 
Yoga'nın 4 Yolu


Jnana Yoga


jnana-yoga1.jpg

Jnana Yoga, bilgi ve bilgeliğin yogasıdır...

Janana Yoga 4 Yoga yolundan biridir. Bilgi, bilgelik, içgözlem ve tefekkürün yoludur. Sistematik bir çalışma ile, varlığımızın doğasının derin araştırılmasını ve sahte kimliklerimizi bir kenara koymayı kapsar.

Kutsal kitaplar Veda'ların son bölümü olan Upanşhad'larda geçen Vedanta filozofisi üzerine bilgelik kazanmak Jnana Yoganın gereğidir. "Veda" bilgi, "Anta" son demektir.

Vedanta filozofisinin güzelliği, entellektüel kavramı ve katkısız felsefeyi aşması, bilgiyi bilgeliğe dönüştürerek bir hayat deneyimi haline getirmesidir. Kişi, zihin gücünü kullanarak gerçeği gerçek olmayandan, kalıcı olanı geçici olandan ayırma üzerine çalışır.

Jnana Yoga en zorlu Yoga yoludur. Güçlü bir arzu ve zihin gücü gerektirir.



Bhakti Yoga

Bhakti-Yoga1.jpg

Bhakti Yoga evrensel sevgiyi anlamanın ve adanmanın yoludur...
En temel tanımıyla sevgi yogası olarak bilinir. Bhakti, "adanma” veya "koşulsuz Tanrı sevgisi”dir. Bhakti yoga bize, kutsal olanla aşk içinde bütünleşmek için nasıl ibadet edebileceğimizi ve meditasyon yapabileceğimizi öğretir.
Bhakti yogada kutsal ibadet, mantra, ses, şarkı ve dans çalışmaları yer alır. Bu yoga sayesinde duygusal dengesizliklerin üzerinde kontrol geliştirerek huzur ve gönül ferahlığına kavuşuruz. Genellikle Karma yoga ile birlikte yapılır.
İlahi olanla bağlılık, her görevi, kendimiz için bir çıkar gütmeden ve ona bir servis olarak sunmamızı sağlar.

Karma Yoga


karma-yoga1a.jpg

Karma Yoga karşılık beklemeden, özverili bir şekilde yapılan hizmetin yoludur...
Karma yoga "vazife” ya da "hizmet” (Seva) demektir. Bu anlayışa göre kişi kendi çıkarları ya da arzuları doğrultusunda kazanacağı faydaları göz ardı ederek, vazifesini en iyi şekilde gerçekleştirmeye çalışmalıdır.
Kişi elinden gelenin en iyisini yapar, yaptığı göreve kendini adar ve bu esnada zihninin, yaptığı görevin kendine sağlayacağı faydaları düşünmesine izin vermeyerek ben merkezciliğin önüne geçmiş ve zihnin enerjisinin dağılmasını önlemiş olur.
Karma yogaya göre hayattaki mutsuzluk ve üzüntülerin tek kaynağı "sahiplenme”dir. Ancak kişi görevinden hiçbir kazanç beklemedikçe ve sahiplenme arzusu ortadan kalktığında tüm keder ve üzüntülerinden kurtularak özgürleşir. Bunu başarabilmenin yolunun ise "Tanrı’nın iradesine teslim olmak” ve "Tanrı’yı dışarıda değil kendi içimizde, kalbimizin içerisinde hissedebilmek” ile mümkün olabileceğini savunur. "Ayurveda” ve "Karma yoga” birbiriyle iç içe olan iki sistemdir.


Raja Yoga


Raja-Yoga1.jpg

Raja Yoga fiziksel ve zihinsel kontrolün yoludur...


Raja yoga, "muazzam yol” anlamına gelir. Çok yönlü ve integral bir yoga sistemidir.Vazife, kutsal olanla bağlılık ve bilgeliği esas alarak, zihnin kontrolü hedeflenir. Zihin kontrol altına alındığında, bilincin çok daha üst seviyelerine çıkacağına inanılır. Ashtanga yoganın pek çok ilkesini esas alır (özellikle Dharana, Dhyana ve Samadhi). Hatta Ashtanga yoganın diğer adı olduğunu söyleyenler de vardır.
 
Son düzenleme:
Yoga Çayı Tarifi

içerik.jpg


1 LİTRE ÇAY İÇİN MALZEMELER:

2 adet Çubuk Tarçın (aktardan)
4-5 adet Yeşil Kakule (kurutulmuş – aktardan)
2 adet küçük parça Kök Zerdeçal (kurutulmuş – aktardan)
2 adet küçük parça Kök Zencefil ((kurutulmuş – aktardan) veya 1 cm kalınlığında taze zencefil
6-7 adet Karanfil (aktardan)
İsteğe göre birkaç karabiber tohumu, 1 adet yıldız anason ekleyebilirsiniz.

Bu miktarlar tercihinize göre değişebilir. Deneyerek nasıl bir çaydan daha fazla keyif alacağınızı kendiniz keşfedebilirsiniz..


Yoga-Çayı.jpg



Tüm baharatları Cam veya porselen demliğe koyun, 1 LT suyu kaynatıp demliğe baharatların üzerine boşaltın. Demliği mum üzerinde demlenmeye bırakın, artık kaynatmayın.
Termosta da demlenmeye bırakabilirsiniz. Termos uzun süre sıcak tutacaktır, burada dikkat edeceğiniz nokta su kaynadıktan iki dakika sonra, yani suyun ısısının biraz düşmesini bekledikten sonra baharatların üzerine eklemektir…
Demlenme süresi size bağlıdır. 10 Dk demleme ile baharatlar aromalarını vermiş olur. Daha etkili aroma için 1-2 saate kadar demleme yapabilir, bu arada içebilir, üzerine su ilave edebilirsiniz. Üzerine su ilave ettikçe baharatlar aromalarını vermeye devam eder…
Tatlandırmaya gerek yoktur, isterseniz içtiğiniz bardağa bir çay kaşığı doğal bir bal ilave edebilirsiniz…




Yoga Çayı Faydaları


tea-cups.jpg



Yoga çayı, tüm bedenimize sağlık desteği veren bir içecek olmasının yanı sıra kuvvet verici bir çeşit tonik görevi de görür. İçerisindeki baharatlar Ayurvedik baharatlardır. Bu baharatlar ısıtıcı etkileri ile özellikle kış aylarında bedeni soğuktan, zihni de durağanlıktan korumaktadır.

ÇUBUK TARÇIN:

  • Tarçın Ayurveda’da yüzyıllardır kullanılan çok değerli bir bitkidir.
  • Çok az bulunduğu dönemlerde altından bile daha değerli olduğu söylenir.
  • Isıtıcıdır.
  • Sindirime ve besinlerin emilimine yardımcı olur.
  • Toksin atımında etkilidir.
  • Kan incelticidir.
  • Balgam söktürücüdür.
  • Kan şekerini dengeler.
  • Kolesterolü düşürür.
KÖK ZENCEFİL:

  • Zencefil Ayurveda tıbbında başlı başına bir konu başlığı oluşturmaktadır.
  • Ayurvedik bir Sutra’da her öğünden önce ve sonra taze zencefil yenmesinin sindirimi kolaylaştıracağı yazar.
  • Ayurvedik bir bilgiye göre, yemeklerden önce zencefil çayı içerseniz yemek sırasında bedeninizin yemek ihtiyaçlarını daha iyi hissedersiniz.
  • İştah açar.
  • Ateşi düşürür.
  • Ağrı kesicidir.
  • Mde bulantısını geçirir.
  • Sindirim sistemi hastalıklarına iyi gelir.
YEŞİL KAKULE:

  • Ayurveda’da çok kullanılan bir baharattır.
  • Sinir sistemi için çok faydalıdır.
  • Dayanma gücünü arttırır, yaşama şevki verir.
  • Meditatif zihni destekler.
  • Isıtıcıdır, bu özelliği ile yorgunluğa iyi gelir.
  • Güçlü bir balgam sökücüdür.
KÖK ZERDEÇAL:

  • Zerdeçal ile ilgili çok kapsamlı araştırmalar mevcuttur.
  • Kanser de dahil birçok hastalığın tedavisinde kullanılır.
  • Ayurveda’da “Altın Tanrıça – Golden Goddess” olarak adlandırılır.
  • En önemli özelliklerinden biri iltihap giderici olmasıdır.
  • Hint mutfağında da çok kullanılan bir baharattır.
KARANFİL:

  • Karanfil de Ayurveda’da yüzyıllardır kullanılan bir baharattır.
  • Dolaşım sistemi, sindirim ve metabolizmaya iyi gelir.
  • Astım, öksürük, grip, boğaz ağrısında kullanılabilir.
  • Kan temizleyicidir.
 
8 basamaklı yoga yolculuğu


yoga1.jpg

Bugün halen yoganın sekiz adımı olarak bilinen ve referans gösterilen bu sistemi şu şekilde özetleyebiliriz;

1. Yama: Sekiz basamaklı yoga yolculuğunun ilk adımı olan ve geri çekilme olarak da bilinen yama, zarar vermemek, doğruluk, çalmamak, nefsi kontrol etmek gibi evrensel ahlaki disiplinlerden oluşuyor.

2. Niyama: İkinci basamak olan niyama kişisel disiplini işaret ediyor. Gözlem olarak da bilinen niyama saf olmak, şükretmek, okuma ve hatırlama gibi disiplinleri barındırıyor.

3. Asana: Yoga duruşu veya yoga pozu anlamına gelen asana, üçüncü basamağı oluşturuyor.

4. Pranayama: Dördüncü basamakta ise nefes ile ilgili, ki nefes, yogada yaşam enerjisi olarak kabul ediliyor. Pranayama basamağı nefesin, yani yaşam enerjisinin, kontrolünü içeriyor.

5. Pratyahara: Tecrit olarak da bilinen beşinci yoga basamağı Pratyahara, duyguları veya duyu organlarını geri çekmek anlamına geliyor.

6. Dharana: Bu basamak konsantrasyon ve odaklanma ile ilişkilendiriliyor.

7. Dhyana: Yoga yolculuğunun yedinci basamağı olan Dhyana meditasyon olarak da adlandırılan bir aşama.

8. Samadhi: Son basamak, yani aydınlanma adımına Samadhi adı veriliyor. Özgürleşme olarak da bilinen bu basamakta meditasyon nesnesi ile bilincin birleşmesi hedefleniyor.

Bu sekiz basamaklı sistemde adımların her biri bedensel, zihinsel ve ruhsal bilinç aşamalarını ve farkındalıkları temsil ediyor. Pek çok yoga pratiğinde genel olarak asanalara, nefes egzersizlerine ve meditasyona ağırlık verilse de, geriye kalan beş basamağı da uygulamasak da bilmekte fayda var.
 

Diğer Basamaklar

Asanalar, fiziksel hareketlerdir. Pranayama, nefes ve prana dediğimiz yaşamsal temel enerjinin beden ve zihinde arttırılması, genişletilmesidir. Pratyahara, tüm duyuların (koku-tad-görme-dokunma-işitme) içe yönelmesidir. Dikkatimiz çoğunlukla dış dünyaya yoğunlaşıp, orada takılı kalmakta. Öyle ki iç dünyamızı unutacak hale geliyoruz. Bu da stresin esas kaynağıdır. Duyuların içe dönmeye başlaması meditasyona hazırlık aşaması oluyor ki bu da Dharana’dır. Dharana’da artık, dikkat içe yönelmiş oluyor. Yani bilince doğru. Dikkat dediğimiz esasında bakıştır, nazardır. Bakışın içe yöneltilmesidir. Nazar bir ışındır. Dolayısıyla, bakışımızı, dikkatimizi nereye yönlendirirsek, oraya da ışın akmaktadır. Işın da, yansıdığı yeri, aydınlatır, ısıtır, uyandırır, gün ışığına çıkarır ve ona Hayat verir. Aynı güneş gibi. Işığı emen obje de, değişmeye dönüşmeye başlar. Burada ise obje bilincimizdir. Bilincin açılmasını sağlayan, dikkatimizden gelen saf ışıktır. Saftan kasıt, yargı ve eleştirilerin katılmadığı, saf dikkat. Buna seyretme (temaşa) hali de diyebiliriz. Tanık olma hali. Birleşme-bütünleşme sürecinin aşamalarından biridir bu. Tanışma, tanık olma, izleme ve sonra yaşama halleri.
Seyretme hali devamlılık ve süreklilik kazanınca Dhyana aşamasına gelinir. Bu artık meditasyonun kendisidir. Bundan önce ki aşamalarda halen meditasyona hazırlık yapılmaktadır.
Samadhi ise, "Benliğin”, bencilliğin, egonun, kendimizi her şeyden ayrı gören , ikilikci tarafımızın Bilincin içinde eriyip yok olmasıdır. Burada dönüşüm gerçekleşir artık. Burası aynı zamanda ruha, yani kalbe açılan kapıdır.
 
Bir Yoga Hocası Seçmek
Yoga’ya iyi eğitim almış bir öğretmen ile başlamak önemli bir unsur. Dikkat edilecek unsur, öğretmenin eğitimini nerede, ne şekilde almış olduğudur. Ve bu bilgileri sindirecek kadar da pratik yapıp yapmamış olmasıdır.
Kanımca, iyi bir öğretmen, öğrenmiş olduğu tüm bilgileri kendi bünyesinde tecrübe etmiş olandır. Yani bizzat yaşadığını aktaran kişidir. Çünkü kişi, yaşamadığı bilgiyi ancak yüzeysel olarak aktarabilir ve önemli ve acil durumlarda bilgisi yetmeyeceğinden ne yapacağını da bilemez. Gerçekten iyi bir öğretmeni bulmak bazen yıllar da alabilir. Ancak bu esnada arayışa devam etmeli. Çünkü her karşımıza çıkan kişiden bir şey öğrenmekteyiz. Hepsi yolumuzda birer taştır. Üstüste konulunca bina oluşur. Bazısı bir taş koyar, bazısı birkaç, bazısı da tamamlar binayı.
İyi öğretmeni ararken aklınızı ve kalbinizi beraber kullanın. Gözlemleyin, dinleyin, izleyin, araştırın, sorun ve hislerinize de güvenin.
Yoga bir öz disiplindir sonuçta. Alacağınız her bilgiyi defalarca uygulayarak, kendi öz bilginiz, malınız haline getirmedikçe zaten öğrenemezsiniz.
Yoga, düzenli uygulandığında iyi sonuç verir. Bir arınma, temizlenme sürecidir. Beden ve zihnimizi temizleyerek, ruhumuzla karşılaşmaya hazırlar bizi. Bunun için de günlük yapılmalıdır. Aynı diş fırçalamak gibi.
Teknikleri günlük olarak uyguladıkça, iç organlar, dokular, kan, kaslar, kemikler ve tüm hücreler kökten yenilenir. Bedeni ağırlaştıran ve yavaşlatan, titreşimini düşüren, tıkayan zehirlerden arınır. Aynı süreç zihinde de gerçekleşir.
Ve nefes açılır. Nefesin açılması demek, hayat kalitemizin yükselmesi demektir. Nefes, hayat demektir. Aynı zamanda da bilincimizin aynasıdır demiştik. Bilinç, hayata bakış, algı penceremizdir diyelim. Bilincin açılması, pencerenin çerçevelerini büyütür hatta ortadan kaldırır. Bu da nefese yansır. Ve nefes de bilinci açar. Karşılıklı etkileşirler.
Dolayısıyla Yoga, nefes almaktır. Zihin ve beden, nefesi açmak için araç olarak kullanılır. Ve nefes de zihin ve bedeni temizler, açar, rahatlatır. Sonuçta Yoga, öze varmaksa, burada kendimizle yüzleşiriz. İyi ve kötü yönlerimizle, aydınlıkla, karanlıkla yüzleşiriz. Bu bir yoldur, yolculuktur. Dağıtmış olduğumuz dikkatimizin toparlanmasıdır. Burada da dönüşüm başlar.
Sebep her ne olursa olsun Yoga’ya çağrıyı duyduğunda bunu izlemeni öneririm.
Veya kafanın dağıldığını, vücudunda ağrılar hissettiğinde, hayatının herhangi bir alanında dengesizlik yaşadığında, yorgun, kızgın, üzgün ve canın sıkkın olduğunda da Yoga’ya başlama zamanın geldi demektir.
Yoga %99 uygulama, %1 teori’dir…
 
X